Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2023/980 E. 2023/1305 K. 18.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/980
KARAR NO : 2023/1305

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/03/2023
NUMARASI : 2023/50 Esas 2023/161 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 18/10/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 03/11/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … … Sigorta Şirketi vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 23/04/2017 tarihinde davalıların sürücüsü, işleteni ve sigorta şirketi olduğu aracın, ters şeride girerek müvekkilinin aracına çarpması neticesinde meydana gelen kazada aracın hasarlandığını ve değer kaybı meydana geldiğini, zararlarından davalıların sorumlu olduğunu ileri sürerek ve fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 1.000,00 TL değer kaybı tazminatının davalından tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili ıslah dilekçesi ile; dava değerini 35.069,57 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalılar; davaya yasal süresi içerisinde cevap vermemiş, tahkikat aşamasında davanın reddini istemişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, daha önce verilen kararın, davalı … şirketi tarafından istinaf edilmesi sonrasında kararın Dairemizce kaldırılması üzerine yeniden yapılan yargılama neticesinde;
Davanın, trafik kazasından kaynaklanan araç hasarı nedeniyle, araçta meydana geldiği iddia edilen değer kaybının tazmini istemine ilişkin olduğu; hükme esas alınan 05/11/2019 günlü bilirkişi raporunda belirtildiği üzere, trafik kazasının davalı tarafından ZMMS ile sigortalı aracın kaza mahalli dönel kavşağa ters istikametten girmesi sonucu meydana geldiği, sürücü …’ın sevk ve idaresindeki aracın kaza olayının meydana gelmesinde %100 (Yüzde Yüz) oranında kusurlu olduğu, davacı aracın sürücüsü …’in kaza olayının meydana gelmesiyle ilgili kusurunun olmadığı, ZMMS Genel Şartlarına göre yapılan hesaplamada davacıya ait araçta kaza sonrası meydana gelen değer kaybı zararının 35.069,57 TL (Otuzbeşbinaltmışdokuz TL Elliyedi Krş) olduğunun tespit edildiği, davacının aracında meydana gelen 35.069,57 Türk lirası değer kaybı tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan talep edebileceği, gerekçesi ile “Davanın kabulü ile, 35.069,57 Türk lirası değer kaybı tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine,” karar verilmiş hüküm davalı … vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … … Sigorta Şirketi vekili istinaf başvuru dilekçesinde; müvekkilinin kaza tarihinde sorumlu olduğu teminat miktarının 33.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, daha önce 15.812,00 TL teminat limitinden ödemede bulunduğunu, kalan limitin 17.188,00 TL olduğunu, müvekkilinin 35.069,57 TL ile sorumlu tutulmasının da hatalı olduğunu, ayrıca hesaplanan değer kaybının da meydana gelen hasar durumuna ve aracın özelliklerine göre uygun olmadığını, fahiş miktarda değer kaybı hesaplandığını, aracın ikinci el değerinin fahiş tespit edildiğini, aracın daha önceki hasar kayıtlarının değerlendirilmediğini, bu nedenle tespit edilen değer kaybını kabul etmediklerini, hesaplamanın Genel Şartlara göre yapılması sırasında aracın önce ki hasar durumlarının değerlendirilmesi gerektiğini; kusur durumunu kabul etmemekle beraber ekspertiz tarafından yapılan hesaplamanın uygun olmadığını, başvuranın AYM kararına atıf yaparak piyasa rayiçlerine göre değer kaybı hesaplamasının da uygun olmadığını; davacının müvekkiline tüm belgelerini sunmadan başvurulması durumunda temerrüt meydana gelmeyeceğini, bu nedenle dava tarihinden itibaren faiz talebinin haksız olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan araç değer kaybı istemidir. İlk derece mahkemesi tarafından daha önce verilen davanın kabulüne yönelik kararın, davalı … şirketinin istinafı üzerine, Dairemizce kararın gerekçesiz olması nedeniyle kaldırılması sonrasında yeniden yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne karar verilmiş hüküm davalı … vekili tarafından istinaf edilmiştir.
1-Davalı vekilinin tespit edilen araç değer kaybına yönelik istinaf sebeplerinin incelenmesinde; Haksız fiil niteliğindeki trafik kazası neticesinde hasarlanan araç onarılsa dahi değerinde bir azalma meydana gelmiş ise zarar gören bu zararını da, kusurlu sürücüden, araç işleteninden ve sigorta teminat limiti ile sınırlı olarak ZMMS kapsamında sigorta şirketinden talep edebilir. Değer kaybı olarak talep edilebilecek zarar da “gerçek zarar” olup, doğru şekilde tespit edilmiş olması önemlidir.
Zararın belirlenmesi açısından (özellikle sigortanın sorumluluğuna ilişkin olarak), olay tarihinde yürürlükte olan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanun’un 90. maddesinde “Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan Genel Şartlar’da öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve Genel Şartlar’da düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” şeklindeki düzenleme Anayasa Mahkemesi’nin 17.7.2020 tarihinde 2019/40 Esas – 2020/40 Karar sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan Genel Şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve Genel Şartlarda…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiştir.
Danıştay ve Yargıtay tarafından kabul edilen uygulamaya göre “Uygulanması gereken bir kanun hükmü, hüküm kesinleşmeden önce Anayasa Mahkemesince iptaline karar verilirse, usulü kazanılmış hakka göre değil, Anayasa Mahkemesi’nin iptal sonrası oluşan yeni duruma göre karar verilebilecektir.” yönünde değerlendirme yapılmıştır. Anayasa Mahkemesi’nin somut norm denetimi neticesinde verdiği iptal kararlarının Resmî Gazete’de yayımlanması ile sonuç doğuracağı ve eldeki tüm uyuşmazlıklara uygulanması gerektiği uyulması zorunlu yargısal içtihatlar ile kabul edilmiştir.
Anayasa Mahkemesi’nin bu maddelerdeki “Genel Şartlar” ibarelerini iptal etmesi sonucu değer kaybı tazminatı öncelikle Karayolları Trafik Kanunu’nun hükümlerinin, bu kanunda düzenlenmeyen hususlarda ise Türk Borçlar Kanunu’nun haksız fiile ilişkin hükümlerinin usul ve esasları çerçevesinde belirlenecektir. Bu Kanunlarda açıkça düzenlenmiş hususlarda Genel Şartlar ile Kanun’un kapsamını daraltan hükümleri uygulanmayacaktır. Genel Şartlar, TTK’nın 1425 ve Sigortacılık Kanunu 11 ve KTK’nın 95. maddelerinin verdiği yetkiye dayanılarak idarece çıkarıldığı için, KTK ve TBK’nın haksız fiile ilişkin hükümlerinde genel olarak temel unsurları belirlenmiş hususlarda bu temel unsurlara aykırı olmamak şartı ile Genel Şartlar’ın hükümleri uygulanacaktır. Anayasa mahkemesinin iptal kararı derdest olan eldeki davada da uygulanması gerekmektedir. Bu durumda; değer kaybının ZMMS Genel Şartlar’ına göre hesaplanmasının yasal dayanağı kalmamış olup, gerçek zarar ilkesi gereğince değer kaybının belirlenmesi gerekir.
Değer kaybı, aracın trafik kazası sonucu hasarlanıp, onarılmasından sonraki değeri ile hiç hasarlanmamış haldeki değeri arasındaki farka ilişkin olup; araçtaki değer kaybı belirlenirken, aracın markası, yaşı, modeli, kazadan önceki hasar kayıtları ve hasar gördüğü kısımları dikkate alınarak aracın kaza tarihinden önceki 2. el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonra ikinci el satış değerinin piyasa koşullarına göre tespiti ve arasındaki fark göz önüne alınmaktadır.
Somut olayda, davalı istinaf talebinde Genel Şartlara göre hesaplama yapılması gerektiğini ve tespit edilen değer kaybının yüksek belirlendiğini ileri sürerek kararı istinaf etmiştir. Yukarıda açıklandığı üzere, değer kaybına yönelik “gerçek zarar” hesaplanmasında, TBK hükümleri ve Yargıtay 4 Hukuk Dairesi tarafından benimsenen yöntem nazara alınarak hesaplama yapılması, gerektiğinden davalı vekilinin Genel Şartlar çerçevesinde hesaplama yapılması gerektiğine yönelik istinaf talebi yerinde değil ise de, mahkemece hükme esas alınan raporda da “Genel Şartlara” çerçevesinde hesaplama yapılarak değer kaybı tespit edildiğinden rapor karar vermeye elverişli değildir.
Bu durumda, mahkemece Yargıtay 4. Hukuk Dairesi tarafından da “gerçek zarar” hesaplamasında uygulanmasını benimsediği ilkeler çerçevesinde; davacıya ait aracın modeli, markası, özellikleri, kazadan önceki hasarları, kaza neticesinde oluşan hasarı, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı, davacı tarafın iddiaları, davalının savunmaları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek aracın kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeri ile kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre değer kaybının hesaplanması konusunda alanında uzman makine mühendisi bilirkişiden ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu biçimde eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2-Davalı … … Sigorta Şirketi hakkında, ZMMS kapsamında sorumluluğuna istinaden eldeki dava açılmış olup, sigorta şirketi sigorta teminat limiti ile zarardan sorumlu olduğundan, teminat limitini aşmamak üzere, teminat kapsamında daha önce ödeme yapılmış ise kalan bakiye teminat limiti gözetilerek davanın esası hakkında karar verilmelidir.
Kaza tarihinde, davalının maddi zararlarda araç başına sorumlu olduğu teminat limiti 33.000,00 TL olup, davalı … şirketi teminat limitinden 15.812,00 TL ödeme yapıldığını ve bakiye limitinin 17.188,00 TL olduğunu savunmuştur. Davalının teminat limitine yönelik savunmaları değerlendirilmeden ve ayrıca sigorta teminat limitini de aşar şekilde tüm zarardan davalı … şirketinin sorumlu tutulmuş olması da doğru görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı … … Sigorta Şirketi vekilinin istinaf talebinin kabulüne, mahkemece uyuşmazlığın çözümünde etkili deliller toplanılmadan ve değerlendirilmeden karar verilmiş olması nedeniyle ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına, davanın yeniden görülerek, öncelikle yukarıda açıklanan yöntem çerçevesinde davacıya ait araçta değer kaybı meydana gelip gelmediği hususunda denetime elverişli gerekçeli makine mühendisi bilirkişiden rapor alınarak, değer kaybı meydana gelmiş ise miktarı tespit edilerek, davalı … şirketinin teminat limiti ile (daha önce yapılan ödeme var ise bakiye teminat limiti nazara alınarak) sorumlu olduğu gözetilerek, ayrıca ilk derece mahkemesi kararının sadece davalı … şirketi tarafından istinaf edilmiş olması nedeniyle, usulü kazanılmış haklar da korunarak, davanın esası hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, kaldırma sebebine göre davalı vekilinin sair istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı … … Sigorta Şirketi vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 06/03/2023 tarihli 2023/50 Esas 2023/161 Karar sayılı kararın, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
Kararın kaldırılma sebebine göre, davalı … şirketi vekilinin sair istinaf taleplerinin İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf karar harcının isteği halinde istinaf eden davalıya iadesine,
4-İİK’nın 36. maddesi gereğince, Ankara 4. İcra Müdürlüğü’nün 2023/7338 E. Sayılı dosyasına depo edilen 70.000,00 TL bedelli teminat mektubunun isteği halinde yatırana iadeine
5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
6-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 18/10/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.