Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2023/843 E. 2023/1269 K. 11.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/843
KARAR NO : 2023/1269

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : Dr. … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/01/2023
NUMARASI : 2022/616 Esas – 2023/71 Karar

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali

KARAR TARİHİ : 11/10/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 25/10/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde ayrı ayrı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 28/08/2020 tarihinde davalıya ait aracın sebebiyet verdiği trafik kazası neticesinde davacıya ait aracın hasarlandığını, araçta oluşan zararın tespiti için davalının işleteni olduğu aracın ZMMS Sigorta poliçesini düzenleyen … Sigorta A.Ş. aleyhine Ankara 2. ATM’nin 2020/562 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, gerçekleştirilen yargılama neticesinde, davacıya ait araçta toplam 272.911,97 TL tutarında hasar meydana geldiğinin tespit edildiğini, kazaya sebebiyet veren aracın maliki davalının ve bu aracın ZMMS sigorta poliçesini düzenleyen … Sigorta A.Ş.’nin zarardan teselsül hükümleri dairesinde sorumlu olduklarını, Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/562 Esas sayılı dosyası kapsamında tespit edilen 272.911,97 TL’den sigorta şirketinin sorumlu olduğu 41.000,00 TL’nin mahsubu ile 231.911,97 TL tutarındaki bakiye hasar bedeli ve kaza sonucu davacıya ait araçta oluşan 100.000,00 TL tutarındaki değer kaybının tahsili için Ankara 4. İcra Müdürlüğü’nün 2022/9713 Esas sayılı dosyası için girişilen takibe davalının itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın likit durumda olduğu gözetilerek alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; kazaya karışan aracın, dava dışı …’ne uzun yıllardan beri kiraya verilmekte olduğunu, yine kaza tarihini kapsayan şekilde 20/06/2020 tarihli kira sözleşmesi ile de 6 aylığına bu şirkete kiraya verildiğini, müvekkilinin taraf sıfatı bulunmadığından davanın usulden reddedilmesi gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davalıya ait aracın dava dışı ihbar olunan … tarafından 20/06/2020 tarihli kira sözleşmesi ile 6 aylığına kiralandığı, sözkonusu kiralamanın uzun süreli kiralama olarak kabul edilmesi gerektiği, buna göre davalı işletenin üçüncü kişileri bağlayıcı nitelikte ve güçte uzun süreli kira sözleşmesinin varlığını ispatladığı ve söz konusu kazanın 28/08/2020 tarihinde kiralama süresi içerisinde meydana geldiği anlaşılmakla pasif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili ve davalı vekili tarafından ayrı ayrı istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davalı ile ihbar olunan …. Ltd. Şti. isimli firma arasında bir kira ilişkisinin var olduğu kabul edilse dahi söz konusu bu sözleşmenin “çerçeve” niteliğinde olup, sözleşmeye hangi araçların ne süre ile dâhil olduğunun çerçeve sözleşmeden anlaşılamadığını, taraflar arasında akdedildiği belirtilen sözleşme içeriğinde, … plakalı aracın uzun dönem kiralandığına ilişkin bir ibare ve hüküm bulunmadığını, çerçeve sözleşmenin dahi kabise bildirilmediği, gerekli damga vergisinin ödenmediği ve resmi hale getirilmediğini, hal böyleyken, içerik olarak yetersiz ve yüksek yargı kararları çerçevesinde işleten sıfatının değişmesi sonucunu doğuracak kudreti haiz olmayan, adi şekildeki çerçeve sözleşmeye itibar edilerek, bu çerçeve sözleşmenin uyuşmazlığa konu araca ilişkin herhangi bir hüküm ya da ibare içermediği gözetilmeksizin işleten sıfatının değiştiği kanaatine varılmasının yerinde olmadığını, kiralama ilişkisinin uzun dönem sayılabilmesi için görünen malikin araç üzerindeki fiili tasarrufunun tamamen sona ermesi, bu tasarrufun kiracıya bir bütün olarak devredilmiş olması gerektiğini, somut olayda; … plakalı aracın sigortalarının kira süresi içerisinde dahi bizzat davalı tarafından yaptırıldığını, davalının bu poliçelerde üçüncü kişi lehine sigorta ettiren değil bizzat sigortalı olarak yer aldığını, aracın muayene ve bakımlarının da davalı tarafından yaptırıldığını, davalının araç üzerindeki fili tasarruf yetkisinin sona ermediğini, bu halde görünen malikin işleten sıfatının sona ermeyeceğini, uzun dönem olarak kabul edilen kira süresinin, yerleşik yüksek yargı kararları kapsamında 1 yıl olduğunu, somut olayda 6 ay vadeli olduğu belirtilen kira sözleşmesinin uzun dönem olarak nitelendirilmesi ve bu suretle işleten sıfatının değiştiği sonucuna varılmasının da hatalı olduğunu, somut olayda, taraflar arasında mevcut olduğu iddia edilen kira ilişkisinin, her ne kadar kiracıyı, davacının uğradığı zarardan sorumlu hale getiriyor ise de davalının sorumluluğunu ortadan kaldırmadığını, teselsül ilişkisini genişlettiğini belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; mahkemece yargılama giderlerinden davalının sorumlu tutulmuş olması ve lehlerine vekâlet ücretine hükmedilmemiş olmasının yerinde olmadığını, davalının davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, kaldı ki davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan icra takibinde diğer borçlu olarak görünen şoför …’a karşı davanın yöneltilmediğini, davacının huzurdaki davayı açmakta iyiniyetli hareket etmediğini belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan taraf vekillerinin istinaf sebepleri doğrultusunda, HMK’nın 355. maddesi kapsamında, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi hasar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda kaza tespit tutanağı uyarınca, 28.08.2020 tarihinde davacıya ait araç ile davalıya ait aracın çarpışması sonucu meydana gelen kazada davalıya ait araç sürücüsü …’ın “Bağlum’dan Ovacık istikametine giderken yolun da virajlı olmasından dolayı önümdeki araç virajda yavaşladı. Ben de duramayarak arka sol tarafından çarptım. Çarpmanın etkisiyle şarampole uçtu” ifadesinin yer aldığı, davacıya ait araç sürücüsü …’ın “Bağlum’dan Ovacık istikametine giderken virajda yavaşladım. Arkamdan gelen araba duramayarak arkamdan vurdu” ifadesinin yer aldığı, … plakalı aracın kaza tarihinde davalı …. Şti. adına kayıtlı olduğu, dosya kapsamında yer alan 20/06/2020 tarihli kira sözleşmesi uyarınca anılan tarihte aracın davalı şirket tarafından dava dışı ihbar olunan …’ne 6 ay süreyle kiralandığı, mahkemece davalının bağlı bulunduğu Marmara Kurumlar Vergi Dairesine ve dava dışı …. Ltd. Şti.’nin bağlı bulunduğu Kocapaşa Vergi Dairesine müzekkere yazılarak 2020 yılına ait BA-BS kayıtları ile vergi dairelerine kira sözleşmesine ilişkin beyan ve bildirimde bulunup bulunulmadığı hususunun sorulduğu, gelen cevabi yazılarla davalı şirkete ait bir kısım evrakların dosyaya kazandırıldığı, ancak anılan evrakların işleten sıfatının (dolayısıyla husumetin) devamı yahut sona ermesine nasıl etki ettiği hususunda bilirkişi raporu alınmadığı gibi mahkemece gerekçeli kararda da bu hususun irdelenmediği, salt kiralama sözleşmesine dayalı olarak davalının işleten sıfatı bulunmadığının belirlenmesiyle yazılı şekilde davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Bu durumda mahkemece davalı ve dava dışı … arasında uzun süreli ve 3.kişileri bağlayacak güçte bir kira sözleşmesinin bulunup bulunmadığı, aracın fiilen teslim edilip edilmediği, ekonomik yararlanmanın kime ait olduğu, kira sözleşmesi ve kira bedelinin Maliye ve Vergi Dairelerine bildirilip bildirilmediği hususları araştırılarak ve gerektiğinde işleten ve kiracının ticari defter ve kayıtları üzerinde konusunda uzman bir bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılmak suretiyle, kira sözleşmesinin fatura, ruhsat ve cari hesap hareketleri gibi yan delillerle desteklenip desteklenmediği, davalının işletenlik sıfatının devam edip etmediği hususları tartışılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve hatalı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yukarıda belirtilen eksiklikler giderilerek yeniden bir karar verilmek üzere mahkemesine gönderilmesine, istinaf eden davacı vekilinin sair, davalı vekilinin tüm istinaf istemlerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Ankara 1.Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 30/01/2023 tarihli 2022/616 Esas – 2023/71 Karar sayılı kararının, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, istinaf eden davacı vekilinin sair, davalı vekilinin tüm istinaf istemlerinin şimdilik İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf eden taraflarca yatırılan istinaf karar harcının istek halinde yatırana iadesine,
4-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
5-İstinaf eden taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın talep halinde yatıran tarafa iadesine,
6-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 11/10/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.