Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/834 – 2023/1446
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2023/834
KARAR NO : 2023/1446
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/05/2023
NUMARASI : 2022/870 Esas – 2023/306 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 08/11/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 24/11/2023
Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 08.04.2016 tarihinde davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS sigorta poliçesi ile sigortalanan araç sürücüsü …’ın, sevk ve idaresindeki araçla seyri sırasında yaya olan davacıya çarparak ağır yaralanmasına, böbreğinin bir tanesini ve karaciğerinin bir kısmını kaybederek çocuğunu da düşürmesine sebebiyet verdiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL kalıcı işgöremezlik tazminatı, 1.000,00 TL geçici işgöremezlik tazminatı ve 1.000,00 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 3.000,00 TL tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile bakıcı gideri talebinden feragat edilmiş, kalıcı işgöremezlik tazminatı talebini 39.420,92 TL, geçici işgöremezlik tazminatı talebini 2.341,78 TL olarak artırmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacıya 11.02.2019 tarihinde 21.383,00 TL ödeme yapıldığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulü ile, bakıcı giderine yönelik davanın feragat nedeniyle reddine, 2.341,78 TL geçici, 39.420,92 TL kalıcı işgöremezlik tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemizin 16.11.2022 tarihli 2022/1796E. – 2022/433 K. nolu ilamı ile kararın ‘mahkemece öncelikle aynı kazaya ilişkin manevi tazminat talepli olarak Ankara 18. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/370 Esas (kaldırma kararı sonrası Ankara 18. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2023/38 E.nolu) sayılı dosyası muhteviyatı da dosyaya kazandırılarak, davacı tarafa, geçersiz uzlaşma kapsamında alınan 3.000,00 TL bedelin maddi tazminata ilişkin olup olmadığı açıklatılarak, ödemenin maddi tazminata ilişkin olduğu belirlenirse (yahut bir kısmının maddi tazminata ilişkin olduğu belirlenirse), mahkemece davacı lehine belirlenecek maddi tazminattan, ödenen meblağda (yahut ödenen meblağın maddi tazminata ilişkin olduğu belirlenen kısmına ilişkin miktarda) mahsup işlemi yapılması gerekip gerekmediği tartışılarak, Ankara 18. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/370 Esas sayılı dosyasında yapılan yargılamada verilecek hükümle infazda mükerrerlik teşkil etmeyecek şekilde delillerin tartışılıp değerlendirilmesiyle varılacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle kaldırılmasına karar verilmiş, kaldırma kararı sonrasında mahkemece yapılan yargılamada, kaldırma kararı doğrultusunda davacı vekiline geçersiz uzlaşma kapsamında alınan 3.000,00 TL bedelin maddi tazminata ilişkin olup olmadığı açıklatılmış, davacı vekili tarafından, alınan 3.000,00 TL’lik ödemenin manevi tazminata ilişkin olduğu beyan edilmiş, Ankara 18. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/370 Esas (kaldırma kararı sonrası Ankara 18. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2023/38 E.nolu) sayılı dosyası getirtilerek incelenmiş, eksik hususların giderilmesiyle neticeten davanın kısmen kabulü ile, 1.000,00 TL’lik bakıcı tazminatı yönünden davadan feragat edilmesi nedeniyle reddine, geçici maluliyet tazminatı olan 2.341,78 TL, sürekli maluliyet tazminatı olan 39.420,92 TL’nin temerrüt tarihi (dava tarihi) olan 26/03/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; mahkemece hükme esas alınan aktüer bilirkişi raporunun, hesaplama teknik ve yöntemlerine uygun olmadığını, dosyanın yeni bir aktüerya uzmanı bilirkişiye tevdi ile davacı tarafından davadan önce yapılan ödemenin ödeme tarihi itibarıyla yeterli olup olmadığının değerlendirilmesi ve hesaplamada TRH 2010 Yaşam Tablosuna göre muhtemel yaşam süresinin belirlenmesi ile “Progresif Rant” yöntemi ile hesaplamanın yapılması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davacı vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, yaralanmalı trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda; kaza tespit tutanağı uyarınca, 08.04.2016 tarihinde sürücü …’ın yönetimindeki araçla seyri sırasında yolun sağından soluna geçmekte olan yaya …’ye aracının sol ön kesimi ile çarpması ile meydana gelen kazada yaya ve sürücünün kural ihlali bulunduğunun belirlendiği, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/177075 soruşturma nolu dosyasında taraflar arasında uzlaşma görüşmeleri sonucu 3.000,00 TL paranın ödenmesi hususunda uzlaşma sağlandığı, ancak uzlaştırma raporunda tercümanın adı, kimlik bilgileri ve imzasının bulunmadığı, yine tercümana yemin yaptırıldığına ilişkin herhangi bir bilginin bulunmadığı, uzlaşma nedeniyle savcılık dosyasında takipsizlik kararı verildiği, davacı vekili tarafından, geçersiz uzlaşma kapsamında alınan 3.000,00 TL’nin manevi tazminata istinaden alındığının beyan edildiği, Ankara 18. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/370 Esas sayılı dosyasında bu kaza nedeniyle davacı … tarafından, dava dışı sürücü … aleyhine manevi tazminat davası açıldığı, anılan mahkemece yapılan yargılama sonunda 23/11/2021 tarih ve 2020/370 E. – 2021/423 K. sayılı karar ile; davanın kısmen kabulüne, 17.000,00 TL manevi tazminatın 08/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verildiği, karara karşı taraf vekillerinin istinaf başvurusu üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi’nin 16/11/2022 tarih 2022/1334 Esas – 2022/432 Karar sayılı kararı ile; “mahkemece öncelikle aynı kazaya ilişkin maddi tazminat talepli Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/148 esas sayılı dosyası muhteviyatı da dosyaya kazandırılarak, davacı tarafa geçersiz uzlaşma kapsamında alınan 3.000,00 TL bedelin manevi tazminata ilişkin olup olmadığı açıklatılarak, ödemenin manevi tazminata ilişkin olduğu belirlenirse (yahut bir kısmının manevi tazminata ilişkin olduğu belirlenirse), mahkemece davacı lehine takdir edilecek manevi tazminattan, ödenen meblağda (yahut ödenen meblağın manevi tazminata ilişkin olduğu belirlenen kısmına ilişkin miktarda) mahsup işlemi yapılarak, Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/148 esas sayılı dosyasında yapılan yargılamada verilecek hükümle infazda mükerrerlik teşkil etmeyecek şekilde delillerin tartışılıp değerlendirilmesiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmiş olması yerinde görülmediğinden taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı kabulü ile kararın kaldırılmasına, sair istinaf nedenleri incelenmeksizin, davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir…” gerekçesiyle kaldırıldığı, kaldırma kararı sonrası yapılan yargılama neticesi dosyanın Ankara 18. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2023/38 E. nosuna kaydedildiği,yeniden yapılan yargılama sonucu verilen 28.03.2023 tarihli ilam ile davacının manevi tazminata karşılık davalıdan tahsil ettiği 3.000,00 TL avans olarak değerlendirilerek takdir edilen 17.000,00 TL manevi tazminattan mahsubu ile sonuç olarak davacı yararına 14.000,00 TL manevi tazminata karar verildiği, kararın kesinleştiği, mahkemece alınan bilirkişi raporunda kazanın meydana gelmesinde sürücü …’ın %30 oranında, yaya …’nin %70 oranında kusurlu olduklarının, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan alınan rapor uyarınca kaza neticesi davacının %24 oranında sürekli iş göremezlik kaybı meydana geldiğinin belirlendiği, Cumhuriyet Savcılığı’nda yürütülen soruşturmada, davacı yönünden Adli Tıp Kurumu Ankara Adli Tıp Şube Müdürlüğünden alınan 04/08/2016 tarihli raporda davacının yaralanmasının kişinin yaşamını tehlikeye sokan bir nitelikte olduğu, kemik kırıklarının hayat fonksiyonlarına etkisinin 3 (orta) derecede olduğu, duyularından ve organlarından birinin (böbrek çıkarılması) işlevinin yitirilmesi niteliğinde olduğu, gebe bir kadının çocuğunun düşmesine neden olduğunun tespit edildiği, mahkemece aktüer bilirkişiden alınan rapor uyarınca davacı lehine 2.341,78 TL geçici, 39.420,92 TL kalıcı işgöremezlik tazminatı hesaplandığı, mahkemece anılan raporların hükme esas alınmasıyla yazılı şekilde karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesine göre; mahkemece hükme esas alınan kusur raporunun oluşa uygun bulunmasına, hükme esas alınan maluliyet ve hesap raporlarının hüküm kurmaya ve denetime elverişli olmasına, her ne kadar hesap raporunda yerleşik Yargıtay uygulamaları gereğince TRH 2010 Yaşam Tablosu Ve Progresif Rant Yöntemi uygulanması gerekirken TRH 2010 Yaşam Tablosu ve 1.8 Teknik Faiz uygulanması hatalı ise de verilen ilk kararın davacı tarafça istinaf edilmemiş olması gözetildiğinde bu hususta ilk kararı istinaf eden davalı taraf lehine usuli müktesep hak oluştuğu nazara alındığında mahkeme kararında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, davacı vekilinin istinaf isteminin yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle; usul ve yasaya uygun ilk derece mahkemesi kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2- Harçlar Kanunu gereğince davacıdan alınması gereken 269,85 TL maktu istinaf karar harcından peşin alınan 179,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 89,95 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf eden tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
4-Gider avansından artan kısım varsa karar kesinleştiğinde istinaf eden tarafa iadesine,
5-Karar tebliği, kesinleştirme, harç tahsil ve gider avansı iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 08/11/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Başkan
Üye
Üye
Katip
* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.