Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2023/804 E. 2023/1043 K. 05.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/804 – 2023/1043

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/804
KARAR NO : 2023/1043

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/02/2022
NUMARASI :…..

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 05/07/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 07/07/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 04/04/2017 tarihinde davalıya ZMMS ile sigortalı olan aracın, davacının idaresindeki motosiklete arkadan çarpması sonucu meydana gelen çift taraflı maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazasında, davacı motosiklet sürücüsünün kusuru bulunmadığını, kaza sonucu davacının …. alınan rapor uyarınca %32,2 oranında sürekli maluliyete uğradığının belirlendiğini, davacı tarafından davadan önce davalı … şirketine başvurulmasına rağmen davalı … şirketi tarafından davacının zararının tam ve eksiksiz bir şekilde karşılanmadığını, davalı … şirketine devrolunan … … A.Ş.’ye karşı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/861 Esas sayılı dosyası ile maddi tazminat davası açıldığını ve yapılan yargılama neticesi davanın kabulü ile 98.091,89-TL’nin 27/02/2018 ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … şirketinden tahsiline karar verildiğini, davacının meydana gelen kazadan dolayı meydana gelen zararının, ödenen miktarlardan daha fazla olduğunu, zararın giderilmediğini davalı … şirketine kalan alacağın ödenmesi için başvuru yapıldığını ancak davalı tarafça başvuruya cevap verilmediğini arabuluculuk görüşmelerinde de anlaşmaya varılamadığını belirterek, bakiye iş göremezlik zararına ilişkin, şimdilik 50.000,00-TL maddi tazminatın davalı … şirketinden temerrüt tarihi olan 19/12/2017 tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faiz ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; kesin hüküm itirazında bulunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; mahkemenin işbu dosyasında ve Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/861 sayılı dosyasında davacı tarafından 24/04/2017 tarihli trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin dava açıldığı, her iki davada talebin söz konusu kazaya ve kazadan kaynaklı sürekli iş göremezlik tazminatı talebine ilişkin olduğu, yapılan incelemede Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin dosyasında 07/07/2021 tarihinde davanın kabulüne karar verildiği ve 25/11/2021 tarihinde kesinleşme şerhinin düzenlendiği, bu durumda aynı dava konusuna dair kesinleşmiş bir hüküm bulunduğu kanaatiyle HMK 114/1-i maddesi gereğince kesin hüküm nedeni ile davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; kesin hükmün söz konusu olmadığını, Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/861 esas nolu dosyasında görülen davanın kısmi dava olarak açılıp ıslah edildiğini ve o davada fazlaya ilişkin haklarını saklı tuttuklarını, ikinci kez ıslah yapamayacakları için, diğer dosyada bilirkişi raporunda zararlarının daha fazla olduğunun belirlenmesi nedeniyle bu davayı açtıklarını belirterek, istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davacı vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, HMK’nın 355. maddesi kapsamında, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Yerel Mahkeme tarafından davanın kesin hüküm nedeniyle reddine dair verilen karar, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
HMK’nın 114/1-i maddesinde; “Aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması” dava şartı olarak düzenlenmiş olup, mahkemenin aynı alacağa ilişkin daha önce açılmış bir dava olması durumunda, bu davanın kesin hüküm oluşturup oluşturmayacağını, HMK hükümleri çerçevesinde değerlendirmesi gereklidir.
Maddi anlamda kesin hükmün koşulları 6100 sayılı HMK’nın 303/1. maddesinde; “Bir davaya ait şeklî anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir.” şeklinde düzenlenmiştir.
Kesin hükümden söz edebilmek için ilk kararın mahkemece hükme bağlanması şart olmayıp, uyuşmazlık konusunda tarafların tahkim yoluna gitmeleri halinde, Hakem/Hakem Heyetlerince verilen esasa ilişkin kararların da usulünce kesinleşmesinden sonra, kesin hüküm oluşturacağından aynı uyuşmazlık konusunda yeniden dava açılmaz.
Kesin hükmün ilk koşulu, her iki davanın taraflarının aynı kişiler olması; ikinci koşulu, müddeabihin aynılığı; üçüncü koşulu ise, dava sebebinin aynı olmasıdır.
Kesin hükmün ikinci koşulu olan müddeabih, dava konusu yapılmış olan hak, yani dava ile elde edilmek istenilen sonuçtur. Önceki dava ile yeni davanın müddeabihlerinin (konularının) aynı olup olmadığını anlamak için hakimin, eski davada verilen kararın hüküm fıkrası ile yeni davada ileri sürülen talep sonucunu karşılaştırması gerekir. Eski ve yeni davanın konusu olan maddi şeyler fiziki bakımdan aynı olsa bile, bu şeyler üzerinde talep olunan haklar değişikse, müddeabihler aynı değil demektir.
Kesin hükmün üçüncü koşulu ise dava sebebinin aynı olmasıdır. Dava sebebi, hukuki sebep olmayıp, davacının davasını dayandırdığı vakıalardır. Öyle ise; her iki davanın da dayandığı maddi vakıalar (olaylar) aynı ise, diğer iki koşulun da bulunması halinde kesin hükmün bulunduğundan söz edilebilir.
Dava konusu uyuşmazlık hakkında kesin hüküm bulunuyorsa, aynı konuda, aynı taraflar arasında ve aynı dava sebebine dayanılarak yeni bir dava açılamaz.
Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/861 E. – 2021/425 K. sayılı dosyasında davacı … tarafından davalı …….. aleyhinde kısmi dava mahiyetinde açılan dava ile geçici ve sürekli iş göremezlik zararının tazmini isteminde bulunulduğu, anılan dosyada alınan 27/04/2020 tarihli bilirkişi raporu gereğince davacı vekili tarafından miktar yönünden ıslah dilekçesi verildiği, ancak mahkemece 27/04/2021 tarihli ara karar ile bu kez TRH 2010’a göre ek rapor alınmasına karar verildiği ve bilirkişi tarafından 21/06/2021 tarihli ek raporun düzenlendiği, 07/07/2021 tarihli son duruşmada ise davacı vekilinin “son gelen bilirkişi raporu ıslah ettiğimiz miktarın üzerindedir. Fazlaya ilişkin haklarımız saklı tutularak davamızın kabulüne karar verilmesini istiyoruz.” şeklinde beyanda bulunduğu, mahkemece ıslah doğrultusunda davanın kabulüne karar verildiği, kararın 25/11/2021 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği görülmüştür.
Somut olayda, mahkemece Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/861 E. – 2021/425 K. sayılı dosyasındaki talepler, hüküm sonucu anılan kararın gerekçesi ile istinaf incelemesine konu eldeki davanın talep sonuçlarının aynı olup olmadığı ayrıntılı olarak irdelenerek, ilk davanın hüküm sonucu ile iş bu ikinci davanın talep sonucu aynı ise kesin hüküm koşullarının oluşacağının kabulü, aksi halde davanın önceki davanın devamı(ek dava) niteliğinde olup olmadığı değerlendirilerek ve mahkemece eldeki davanın ek dava olduğu sonucuna varılması halinde davacının talep edebileceği tazminatın bulunup bulunmadığı değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile uyuşmazlık hakkında kesin hüküm bulunduğundan bahisle davanın usulden reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf talebinin yukarıda belirtilen gerekçelerle kabulüne, kararın HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına, davanın yeniden görülerek, davanın esası hakkında karar verilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 07/02/2022 tarihli, 2021/715 Esas – 2022/63 Karar sayılı kararın, HMK’nın 353/1-a-(4 ve 6.) maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf eden davacı tarafından yatırılan “istinaf karar harcının” istek halinde istinaf eden davacıya iadesine,
4-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
5-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 05/07/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.