Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2023/748 E. 2023/1040 K. 05.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. … Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi Esas-Karar No: 2023/748 – 2023/1040

T.C.

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/748
KARAR NO : 2023/1040

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/03/2023
NUMARASI : …

DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 05/07/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 06/07/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 24/09/2008 tarihinde plakası tespit edilemeyen aracın davacının sevk ve idaresindeki …. plaka sayılı araca çarpması sonucunda meydan gelen trafik kazasında davacının yaralandığını, kazada plakası tespit edilemeyen aracın tam kusurlu olduğunu, davalı … Hesabına başvuru yapıldığını, … Hesabı tarafından yapılan ödemenin eksik ve yetersiz olduğunu, düzenlenen ibranamenin makbuz niteliğinde bulunduğunu, kazaya sebebiyet veren aracın plakasının tespit edilememesi nedeniyle davalı … Hesabının zarardan sorumlu olduğunu belirterek, 3.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınmasına, karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında bedel artırım talebi ile poliçe limiti içinde kalan miktar olan 31.433,00 TL iş göremezlik tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacıya 15/03/2013 tarihinde ödeme yapıldığını ve ibraname alındığını, ibraname alındığı tarih dikkate alındığında dava konusu tazminat talebinin zaman aşımına uğradığını, ayrıca ceza zaman aşımı süresinin de dolduğunu, davacıya 93.567,00 TL ödeme yapılmak suretiyle sorumluluğun yerine getirildiğini, davacının zararının karşılandığını, ibraname nedeniyle başkaca sorumluluklarının bulunmadığını, davacının yaralanmasına sebebiyet veren aracın cinsinin, plakasının ve sürücüsünün tespit edilemediğinin ispatlanmasının gerektiğini, kazaya karışan araçların kusur durumlarının davacının iş göremezlik durumunun, iş göremezlik tazminat miktarının uzman bilirkişilerce tespitinin gerektiğini, geçici iş göremezlik talebinin … Hesabı kapsamında bulunmadığını, SGK tarafından yapılan ödemenin tazminattan düşülmesi gerektiğini, varsa sorumluluğun poliçe teminatı limiti ve kusur oranında olduğunu, avans faizi talebinin yerinde olmadığını, ancak yasal faiz talep edilebileceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; 24/09/2008 tarihinde plakası tespit edilemeyen aracın davacının yönetiminde bulunan … plaka sayılı araca çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında davacının yaralandığı, kazada davacının kusurunun bulunmadığı, plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün kazada % 100 oranında kusurlu olduğu, davacının kaza nedeniyle sürekli iş göremezlik oranının % 45, geçici iş göremezlik süresinin ise 12 ay olduğu, davaya konu kaza nedeniyle davalı tarafından davacıya 15/03/2013 tarihinde ödeme yapıldığı, ödemeye ilişkin olarak taraflar arasında makbuz ve ibraname başlıklı belgenin düzenlendiği, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 111/2. maddesi uyarınca taraflar arasında imzalanan ibranamenin aynı Kanunun 111/1. maddesindeki şartlar nedeniyle iptali yönünden dava açma süresinin iki yıl olarak belirlendiği, davanın ise 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 89/1, 66/1-e maddelerinde belirlenen zaman aşımı süresi içerisinde, ancak 2918 sayılı Kanunun 111/2. maddesi ile belirlenen iki yıllık süreden sonra 13/04/2015 tarihinde açıldığı, ibranamenin düzenlenmesi tarihi ile dava tarihi arasında süreyi kesen veya durduran herhangi bir işlemin bulunmadığı, bu hali ile ibranameye karşı iptaline yönelik olarak dava açma hakkına ilişkin hak düşürücü sürenin sona ermesinden sonra davanın açıldığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiş; karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; mahkemece verilen kararın hatalı olduğunu, 15/11/2017 tarihli … Üniversitesinden alınan maluliyet raporu ile zararın esaslı unsurlarının öğrenildiğini, zamanaşımının bu tarihten başlaması gerektiğini, sigorta tarafından yapılan ödemenin zararı karşılamadığını, TBK’nın 154. maddesi gereğince yapılan kısmi ödemenin zamanaşımını kestiğini, ödeme tarihinden itibaren yeni sürenin başladığını, dolayısıyla zamanaşımının dolmadığını belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davacı vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan yaralanma nedeniyle bakiye iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
Yerel Mahkeme tarafından davanın reddine dair verilen karar, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Mahkemece davanın kabulüne dair 17/12/2019 tarih, 2015/852 esas, 2019/993 karar sayılı kararının … Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesinin 14/12/2022 tarih, 2022/2122 Esas, 2022/586 Karar sayılı kararı ile “…mahkemece davalının savunması doğrultusunda KTK’nın 111/2. maddesi kapsamında hak düşürücü sürenin geçip geçmediği, hak düşürücü süreyi kesen sebeplerin olup olmadığı araştırılmadan ve karar gerekçesinde tartışılmadan, eksik inceleme yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.” gerekçesi ile kaldırılması üzerine iş bu kararın verildiği anlaşılmıştır.
2918 sayılı Kanun’un “Sorumluluğa ilişkin anlaşmalar” başlıklı 111.maddesi “ Bu Kanunla öngörülen hukuki sorumluluğu kaldıran veya daraltan anlaşmalar geçersizdir. Tazminat miktarlarına ilişkin olup da, yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten başlayarak iki yıl içinde iptal edilebilir.” şeklindedir.
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden; davacı … vekili Av. … imzalı “MAKBUZ VE İBRANAME” başlıklı 12/03/2013 tarihli belge içeriğinde, davalı … Hesabı tarafından davacı tarafa (24/09/2008 tarihli kaza ile ilgili olarak) 93.567TL ödendiği ve belge içeriğinde bu kaza ile ilgili başka alacağının kalmadığının belirtildiği, davacının eldeki davayı, “zararının ödenen miktardan fazla olduğu” iddiasıyla bakiye zarar için 13/04/2015 tarihinde açtığı, dava tarihi itibarıyla 2918 sayılı KTK’nın 111/2 maddesindeki iki yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği anlaşıldığından, mahkemece de bu gerekçeyle davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, usul ve yasaya uygun olarak verilen ilk derece mahkemesi kararına karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı vekilinin yerel mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacıdan alınması gereken harç peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Kararın ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 361/1 maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 05/07/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.