Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2023/726 E. 2023/923 K. 14.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/726
KARAR NO : 2023/923

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : Dr. … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/03/2021
NUMARASI : 2016/268 Esas – 2021/177 Karar

DAVACILAR :
VEKİLLERİ :
DAVALI : 1-…
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 14/06/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 14/06/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalılar … ve … vekili ile davalı …Ş. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesinde; 29.03.2008 tarihinde …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın karşı şeride geçerek …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araca çarpması şeklinde dava konusu trafik kazasının meydana geldiğini, kaza neticesinde …’ın vefat ettiğini, müteveffanın özel bir firmada sağlık teknikeri olarak çalıştığını, anne ve babasının destekten yoksun kaldıklarını, kazaya karışan … plakalı aracın … Sigorta A.Ş. nezdinde ZMMS’nin bulunduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, … için 1.000,00-TL, … için 1.000,00-TL olmak üzere toplamda 2.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsilini, anne … için 30.000,00-TL, baba … için 30.000,00-TL ve kız kardeşi … için 20.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalı …Ş. vekili cevap dilekçesinde; talebin zamanaşımına uğradığını, dava konusu kazaya karışan … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde ZMSS poliçesinin bulunduğunu, müteveffanın müterafik kusurunun bulunduğunu, olay tarihinden itibaren faiz talebinin haksız olduğunu belirterek, davanın reddi ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dahili Davalı … vekili cevap dilekçesinde; 29.03.2008 tarihinde davalı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araç arasında kaza meydana geldiğini, bu kaza neticesinde …’ın kullandığı aracın maliki olan ve kazanın olduğu yolcu koltuğunda oturan müvekkili …’nın oğlu … ile … ve …’ın hayatını kaybettiğini, daha sonra …’ın mirasçılarının işbu davayı açtıklarını, müvekkili davalının oğlu … vefat ettiğinden dava mirasçı sıfatı ile müvekkiline yöneltildiğini, söz konusu davanın taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, müvekkili davalının müteveffa oğlu … kaza esnasında yolcu koltuğunda oturmakta olup söz konusu kazanın meydana gelmesinde hiçbir kusuru bulunmadığını, söz konusu kaza neticesinde zarara uğrayan ve bu zararı canı ile ödeyenlerden birisi de kendisi olduğunu, müteveffa kusurlu olmadığı gibi maddi, manevi sorumluluğu bulunmadığını, söz konusu kaza nedeniyle mağdur sıfatına sahip olduğunu, söz konusu davanın öncelikle müteveffa … ve dolayısıyla mirasçıları yönünden reddi gerektiğini, müvekkil …’nın mirası reddetmesi nedeniyle yasal mirasçı sıfatı bulunmadığından müvekkil aleyhine yöneltilen davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, ZMMS poliçesinin incelenmesinde; …plakalı aracın ZMMS poliçesi ile kaza tarihini de kapsar şekilde 24/10/2007-24/10/2008 tarihleri arasında davalı … şirketine sigortalı olduğu, kişi başına ölüm/sakatlık bedelinin 80.000,00 TL olarak belirlendiği, Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2008/621 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacılar … ve … tarafından eldeki davaya konu trafik kazası nedeniyle müteveffa …’ın vefat etmesine bağlı olarak destekten yoksun kalındığından bahisle maddi tazminat istemiyle davalı …Ş. aleyhine dava açıldığı, 1.000,00-TL maddi tazminat talep edildiği, 2008/621 Esas 2009/406 Karar sayılı 09/07/2009 tarihili kararı ile davanın 43.900,92-TL olarak kabulüne karar verildiği, kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği , davacılar tarafından davalılara karşı açılan maddi tazminat istemi incelendiğinde, davacılar … ile … tarafından açılan Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülen ve kesinleşen maddi tazminat davası nedeniyle eldeki davada adı geçen davacılar yönünden talep konusu edilen maddi tazminat isteminin HMK’nın 114. ve 115. maddeleri gereğince kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği, diğer yandan davacı vekilinin manevi tazminat talebini tüm davalılar hakkında talep konusu ettiğinden ve kazaya karışan sigortalı araç hakkında ZMMS poliçesi düzenleyen davalı … hakkında 2918 sayılı KTK uyarınca manevi tazminat talep edilemeyeceğinden bu şirket hakkındaki tüm manevi tazminat taleplerinin reddi gerektiği, kazaya karışan davalı … şirket tarafından sigortalanan …plaka sayılı aracın kaza tarihindeki maliki olarak gözüken ve eldeki davaya konu trafik kazası nedeniyle vefat eden muris … mirasçıları dava sırasında sunulan veraset ilamı gözetilerek davaya dahil edildiği ve taraf teşkili sağlanarak yargılamaya devam olunduğu, davalı … tarafından sigortalanan muris …’ın maliki olduğu ve davalılardan …’ın sevk ve idaresindeki …plaka sayılı aracın karıştığı trafik kazası nedeniyle … plaka sayılı aracı sevk ve idare eden …’ın vefat ettiği, bahse konu trafik kazası nedeniyle Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2008/232 Esas sayılı dosyasında yapılan yargılama sırasında Adli Tıp Kurumu’nca düzenlenen bilirkişi raporunda …plaka sayılı araç sürücüsünün aracın hızını yol ve zemin durumuna göre ayarlamaması nedeniyle yolun karşı şeridine geçerek kazaya neden olduğundan asli kusurlu; müteveffanın ise emniyet kemer takmaması nedeniyle tali kusurlu olduğunun tespit edildiği, müteveffanın emniyet kemeri takmamasının ancak zararın artmasına neden olan müterafik kusur teşkil ettiği, kazanın meydana gelmesine müteveffanın kusurlu bir hareketinin sebep olmadığı, niteliği itibarıyla hakimin takdiri indirim sebebi oluşturan yargılamanın her aşamasında dikkate alınabilecek bu hususun tespit edilecek manevi tazminat miktarının tayininde dikkate alınacağı, mahkemece tespit olunan bu durum dışında kazanın oluşumuna ve ceza dosyasındaki tespitlere uygun olarak meydana gelen trafik kazasında davalı …’ın tam kusurlu olduğu kanaatine yer verilerek hazırlanan bilirkişi raporuna itibar edildiği, müteveffanın annesi, babası ve kız kardeşi olan davacıların manevi tazminat taleplerinden meydana gelen trafik kazası nedeniyle tam kusurlu olan … plaka sayılı araç sürücüsü … ile araç maliki … mirasçıları dahili davalılar … ve …’ın sorumlu oldukları anlaşılmış olup, manevi tazminat koşullarının oluştuğu gerekçesiyle “DAVANIN KISMEN KABULÜ ile; Davacıların davalılara karşı maddi tazminat taleplerinin kesin hüküm nedeniyle usulden reddine, Müteveffanın annesi … ile babası …’ın manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile; 18.000,00’er TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ile muris … mirasçıları … ve …’dan müştereken ve müteselsilsen tahsili ile adı geçen davacılara ayrı ayrı ödenmesine, Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE, Müteveffanın kız kardeşi …’ın manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; 12.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ile muris … mirasçıları … ve …’dan müştereken ve müteselsilsen tahsili ile adı geçen davacıya ödenmesine, Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı …Ş. vekili istinaf dilekçesinde; yerel mahkemenin müvekkil şirket açısından davanın reddine dair karar vermesi yerinde olup, sadece lehlerine hükmedilen vekalet ücreti açısından istinaf kanun yoluna başvurulduğunu, davacıların ihtiyari dava arkadaşı olması nedeni ile yerel mahkemece davacılar aleyhine ayrı ayrı reddedilen tutarlar yönünden vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, davacı tarafça … için 1.000 TL, … için 1.000 TL olmak üzere toplam 2.000 TL maddi tazminat, … için 30.000 TL, … için 30.000 TL ve … için 20.000 TL manevi tazminat davalılardan tahsilinin talep edildiğini, hükmün 6.maddesinin A başlığında “Manevi tazminat yönünden davalı …Ş. kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı …Ş.’ne ödenmesine” denildiğini, Yerel mahkeme kararında müvekkil şirket yönünden reddedilen manevi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücreti Tarifesi gereğince 4.080 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak müvekkil … Sigorta A.Ş.’ye verilmesine hükmedilse de kararın eksik ve hatalı olduğunu, davacıların talep etmiş olduğu … için 30.000 TL, … için 30.000 TL ve … için 20.000 TL manevi tazminat adına müvekkil şirket yönünden davanın reddine karar verilmiş olup, her bir davacı açısından reddedilen tutarlar yönünden ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken tek vekalet ücretine hükmedilmesinin kanuna aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasını istemiştir.
Dahili davalılar … ile … vekili istinaf dilekçesinde; davaya konu edilen trafik kazasının 29.03.2008 tarihinde meydana geldiğini, davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, müvekkil aleyhinde tazminata hükmedilmesi hakkaniyete aykırı olduğunu, söz konusu kazada müvekkil henüz 25 yaşında olan oğlu …’ı kaybettiğini, çok genç yaştaki oğlunu kaybeden müvekkilin aynı kaza sebebi ile tazminat ödemeye mahkum edilmesinin hakkaniyete ve vicdana aykırı olup müvekkilin ömrü boyunca sürecek ıstırabının bir kat daha artmasına neden olacağını, verilen tazminat kararının kaldırılması yahut hiç değilse indirilmesi gerektiğini belirterek, kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Tarafların HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava , trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Zamanaşımı, bir talep veya dava hakkının, kanunda tayin edilen süre içinde kullanılmaması halinde, usul hukukunca öngörülen şekilde ileri sürülmek koşuluyla, borçluya borcunu ödememe imkanı veren bir hukuki müessesedir. Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere zamanaşımı, alacak hakkını sona erdirmeyip sadece onu eksik bir borç haline dönüştürür ve alacağın dava edilebilme niteliğini ortadan kaldırır. Olay tarihinde yürürlükte bulunan TBK 161. maddesinde düzenlenen; “Zamanaşımı ileri sürülmedikçe, hakim bunu kendiliğinden göz önüne alamaz” kuralında da vurgulandığı üzere, zamanaşımı kişisel bir savunma nedeni (def’i) olup, bütün öteki savunmalarda olduğu gibi ve özellikle itiraz nedenlerinden farklı olarak, savunulmadığı takdirde mahkemece re’sen gözetilemez ve uygulanamaz. Diğer bir deyişle; zamanaşımının davayı etkisiz bırakması, kendiliğinden gerçekleşmemekte ve ancak davalının iradesine bağlı bulunmaktadır.
Zamanaşımı, bir hakkın varlığını ortadan kaldıran bir olgu olmayıp ancak istenebilirliğine engel oluşturan bir defidir. Def’i, davalının borçlu olduğu bir borcu özel bir nedenle yerine getirmekten kaçınmasına imkan veren bir haktır. Davalının bu haktan yararlanabilmesi için def’iyi açıkça süresinde ileri sürmesi gerekir. Davalı bir def”i olan zamanaşımını açıkça ileri sürmemişse, hakim zamanaşımı def’inin varlığını öğrense bile bunu kendiliğinden gözetemez. Somut olayda, yargılama sırasında zamanaşımı definin ileri sürülmediği anlaşılmakla, 6100 sayılı HMK’nın 357/1.fıkra son cümlesi gereğince yargılama sırasında ileri sürülmeyen zamanaşımı defi istinaf sebebi olarak gösterilemeyeceğinden bu yöne ilişkin istinaf sebeplerine itibar edilememiştir.
Vekalet ücretine gelince,
6100 sayılı HMK’nın “İhtiyari Dava Arkadaşlığı” başlıklı 57. maddesinde; “birden çok kişinin, davacılar veya davalılar arasında dava konusu olan hak veya borcun, elbirliği ile mülkiyet dışındaki bir sebeple ortak olması, ortak bir işlemle hepsinin yararına bir hak doğmuş olması veya kendilerinin bu şekilde yükümlülük altına girmeleri, davaların temelini oluşturan vakıaların ve hukuki sebeplerin aynı veya birbirine benzer olması halinde birlikte dava açabilecekleri gibi aleyhlerine de birlikte dava açılabileceği” düzenlenmiştir. Aynı Kanunun “İhtiyari Dava Arkadaşlarının Davadaki Durumu” başlıklı 58. maddesi gereğince ihtiyari dava arkadaşlığında, davaların birbirinden bağımsız olduğu ve dava arkadaşlarından her birinin diğerinden bağımsız olarak hareket edeceği belirtilmiştir.
Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT’nin 3/2.maddesi gereğince; müteselsil sorumluluk da dahil olmak üzere, birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek, ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunur.
Aynı tarifenin Manevi tazminat davalarında ücretin düzenlendiği 10.maddesinde “(1) Manevi tazminat davalarında avukatlık ücreti, hüküm altına alınan miktar üzerinden bu Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.
(2) Davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına bu Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez.
(3) Bu davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur.
(4) Manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından avukatlık ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Yine AAÜT’nin üçüncü kısmına göre ücret başlıklı 13/1. maddesinde ise; “Bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için bu Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 10 uncu maddenin üçüncü fıkrası ile 12 nci maddenin birinci fıkrası, 16 ncı maddenin ikinci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) bu Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında; ihtiyari dava arkadaşı olan davacılar tarafından davalılar aleyhine manevi tazminat davası açılmış, mahkemece davacıların manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar verilmiştir. Davacılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğundan birlikte dava açmaları, her bir davacı sayısı kadar davalılar aleyhinde dava açılmış anlamına gelmektedir. Bu durumda her bir davalı yönünden reddedilen manevi tazminat miktarları üzerinden davalılar lehine ayrı ayrı vekalet ücretine (AAÜT’nin 3/2 maddesi de gözetilerek) hükmedilmesi gerekir.
HMK 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda,
Davalılar … ve … vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1.b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, davalı …Ş. vekilinin bu yönleri amaçlayan istinaf talebinin kabulü ile yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kaldırılması ve düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere
I-Davalılar … ve … vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1.b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
II-Davalı …Ş. vekilinin istinaf taleplerinin kabulü ile Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/03/2021 gün ve 2016/268 Esas – 2021/177 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Buna göre; HMK’nın 353/1-b-2.maddesi uyarınca esas hakkında yeniden düzelterek karar verilmesi gerektiğinden;
DAVANIN KISMEN KABULÜ ile;
1-Davacıların davalılara karşı maddi tazminat taleplerinin kesin hüküm nedeniyle usulden reddine,
2-A) Müteveffanın annesi … ile babası …’ın manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile; 18.000,00’er TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ile muris … mirasçıları … ve …’dan müştereken ve müteselsilsen tahsili ile adı geçen davacılara ayrı ayrı ödenmesine,
Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
B) Müteveffanın kız kardeşi …’ın manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; 12.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ile muris … mirasçıları … ve …’dan müştereken ve müteselsilsen tahsili ile adı geçen davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
C) Davalı … yönünden istenilen tüm manevi tazminat taleplerinin reddine,
3-Manevi tazminat yönünden alınması gereken 3.278,88-TL harçtan peşin alınan 280,08-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.998,80-TL harcın davalılar … ile muris … mirasçıları … ve …’dan müştereken ve müteselsilsen alınarak hazineye irad kaydına,
4-Maddi tazminat yönünden alınması gereken 59,30-TL harcın davacılar … ve …’dan alınarak hazineye irad kaydına,
5-A)Manevi tazminat yönünden davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalılar … ile muris … mirasçıları … ve …’dan müştereken ve müteselsilsen alınarak davacı …’a ödenmesine,
B)Manevi tazminat yönünden davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalılar … ile muris … mirasçıları … ve …’dan müştereken ve müteselsilsen alınarak davacı …’a ödenmesine,
C)Manevi tazminat yönünden davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalılar … ile muris … mirasçıları … ve …’dan müştereken ve müteselsilsen alınarak davacı …’a ödenmesine,
6)-A) Manevi tazminat yönünden davalı …Ş kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 2021 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 3/2, 10/2,13/1. Maddeleri uyarınca reddedilen manevi tazminat değeri üzerinden takdir edilen 4.080,00’er-TL vekalet ücretinin davacılar …, … ve …’ dan ayrı ayrı tahsili ile davalı …Ş.’ye ödenmesine,
B)Maddi tazminat yönünden davalı …Ş. kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 2.000,00-TL vekalet ücretinin davacılar … ve …’dan alınarak davalı …Ş.’ye ödenmesine,
7-A)Manevi tazminat yönünden davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı …’ya ödenmesine,
B)Maddi tazminat yönünden davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 2.000,00-TL vekalet ücretinin davacılar … ve …’dan alınarak davalı …’ya ödenmesine,
8-Davacılar tarafından yapılan yargılama gideri olarak 29,20-TL başvuru harcı, 280,08-TL peşin harç, 4,30-TL vekalet harcı toplamı 313,58-TL ile,
Davacılar tarafından yapılan posta masrafları toplamı 636,50-TL, bilirkişi ücreti 1.600,00-TL olmak üzere toplam 2.236,50-TL’nin kabul red/oranına göre 1.309,17-TL’nin davalılar … ile muris … mirasçıları … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, geri kalan miktarın davacılar üzerinde bırakılmasına,
9-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
10-HMK 333 maddesi gereğince yatırılan gider avansından kalanın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İSTİNAF HARÇ VE YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN
1-İstinaf başvurma harcı peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
2-Davalı …Ş.’den peşin alınan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalı …Ş.’ye iadesine,
3-Davalı …Ş. tarafından yapılan 100 TL tebligat ve posta gideri, 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı olmak üzere toplam 262,10 TL istinaf yargılama giderinin davacılardan alınarak davalı …Ş.’ye verilmesine,
4-Alınması gerekli 3.278,88 TL istinaf karar harcından, peşin alınan 919,72 TL harcın mahsubu ile bakiye 2359,16 TL harcın davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davalılar … ve … tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
6-Kararın tebliği, kesinleştirme ve harç iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 14/06/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.



Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.