Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2023/407 E. 2023/972 K. 21.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/407
KARAR NO : 2023/972

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/03/2020
NUMARASI :….

DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 21/06/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 23/06/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı taraf vekilleri tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 31/07/2017 tarihinde sürücü …’ın sevk ve idaresindeki aracı ile seyir halinde iken, dava dışı …’in sevk ve idaresindeki pat pat diye tabir edilen tarım aletine çarpması sonucu araçta yolcu konumunda olan müvekkili …’ın felç olduğunu, hareket kabiliyetini tamamen kaybettiğini yatağa bağımlı hale geldiğini, yaşadığı sürece başkasının bakımına muhtaç olduğunu, kazanın meydana gelmesinde …’ın kusurlu olup, aracın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesinin davalı … Sigorta şirketi tarafından yapıldığını, kaza sonrasında davalı sigorta şirketine başvurduklarını, ancak davalı sigorta şirketinin teklif ettiği ödemeyi yetersiz bulduklarını belirterek, taleplerinin belirsiz alacak niteliğinde olup, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 1.000,00 TL(açıklama dilekçesi ile 500TL sürekli işgöremezlik, 500TL geçici işgöremezlik olmak üzere) maddi tazminatın müştereken ve müteselsilen olmak üzere kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsilini talep etmiş; 01.02.2020 tarihli dilekçesi ile dava değerini artırarak, 330.000,00 TL maddi tazminatın (165.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ve 165.000,00 TL sürekli bakıcı gideri zararı olmak üzere) kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının başvuru evraklarının tamamlamadan dava açtığını, davada başvuru koşulunun yerine getirilmediğini, şirketin sorumluluğunun 330.000,00 TL tutarında poliçe limiti ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru ile sınırlı olduğunu, kaza anında davacının emniyet kemeri takıp takmadığının müterafik kusurunun araştırılmasını, davacının hatır için taşındığından indirim yapılmasını, davacıya SGK tarafından rücuya tabi ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılmasını, geçici iş göremezlik ile geçici bakıcı giderinin poliçe teminatı dışında olduğunu, bu giderlerin sağlık gideri teminatı kapsamında SGK ‘nın sorumluluğunda olduğunu, davacının kalıcı sakatlık tazminat talebi için Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre tespit yapılması gerektiğini, davacının gelirinin somut belgelerle ispatlanması gerektiğini, TRH 2010 Yaşam Tablosunun kullanılmasını, dava konusu olayda yasal faiz uygulanması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; 31.07.2017 günü saat 20.30 sıralarında dava dışı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile dava dışı sürücü …’in sevk ve idaresindeki patpat tabir edilen tarım aracının çarpışması neticesi patpat içerisinde yolcu olarak bulunan davacının yaralandığı, kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın 05.06.2017-2018 tarihleri arasında davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğu, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından düzenlenen 21/11/2019 tarihli ve Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporu Hakkındaki Yönetmeliğe göre davacının bedensel özür oranının %96 olduğu ve devamlı surette başka birinin bakımına muhtaç olduğu, kusur ve aktüerya bilirkişi heyeti raporunda, davaya konu kazada, davalı … Sigorta A.Ş. tarafından ZMMS ile sigortalanan … plakalı aracın dava dışı sürücüsü …’ın %20 oranında kusurlu olduğu, patpat tabir edilen araç sürücüsünün ise %80 kusurlu olduğunun tespit edildiği, davacının geliri asgari ücret düzeyinde kabul edildiğinde, davacının 689.900,88 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ve 674.037,46 TL sürekli bakıcı gideri tazminatı talep edebileceği, davalı sigorta şirketinin poliçe limiti olan 330.000,00 TL olduğu ve sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olması sebebiyle zararın sigorta limiti kapsamındaki tamamından sigortanın sorumlu olduğu, davacının yolcu konumunda olması sebebiyle kendisine kusur izafe edilemeyeceği, hatır taşıması ve müterafik kusur sebebiyle zarardan indirim yapılsa dahi zararın poliçe limiti üstünde kalması sebebiyle zarardan indirim yapılmasının sonuca etkili olmadığı, davacı tarafından zararın tazmini için sigorta şirketine 16/10/2017 başvurulduğu, başvuru tarihine 8(sekiz) iş günü ilave edildiğinde davalı sigorta şirketinin 27/10/2017 tarihinde temerrüde düştüğü, davacının sigorta limiti kadar davasını ıslah ettiği(bedeli artırdığı), kazaya sebebiyet veren aracın hususi oto olması sebebi ile davacının yasal faiz isteminde bulunabileceği gerekçesiyle, sigorta poliçe limiti ve ıslah dilekçesi gözetilerek davacının maddi tazminat davasının kabulü ile; 165.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 165.000,00 TL bakıcı gideri tazminatı olmak üzere toplam 330.000,00 TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketinden 27/10/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; dava tam kabul edilmesine rağmen vekalet ücretinin kabul edilen miktarın yarısı olan miktar üzerinden eksik hesaplanmasının doğru olmadığını, mahkemece 300TL adli tıp faturasının yargılama giderlerine dahil edilmesi gerekirken dahil edilmeyerek eksik yargılama gideri hesaplandığını belirterek, istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili istinaf dilekçesinde; sigorta şirketinin müşterek müteselsil sorumluluğunun sadece sigortalısı araç işleteni ile arasında olduğunu, öncelikle kusur konusundaki çelişkinin giderilmesi gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek üzere, 20.01.2020 tarihli hesap raporunda da belirtildiği üzere, sigortalı araç sürücüsünün %20 oranında kusuruna isabet eden 137.980,18-TL sürekli iş göremezlik tazminatı ve 134.807,49-TL sürekli bakıcı gideri tazminatı olmak üzere toplam 272.787,67-TL tutardan davalının sorumlu olacağının açık olduğunu, mahkemece aleyhe fazla miktara karar verilmesinin doğru olmadığını, davanın derdestlik nedeniyle reddi gerektiğini, zira davacı tarafından dava dilekçesinde müvekkil şirkete karşı yöneltilen daimi maluliyet tazminatı ve bakıcı tazminatının ödenmesi talebi ile Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvurulduğunu ve 10.11.2017 tarihli 2017/E. – 70977 K. 2018/24264 sayılı dosyası ile müvekkil şirkete karşı açıldığını, işbu dosyanın karara çıktığını ancak davalı şirket tarafından verilen karara karşı itiraz edildiğini ve İtiraz Hakem Heyeti’nin 26.07.2018 2018.i.4258 2018/İHK-6126 sayılı kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/6084 D.İş numarası ile kayıt altına alındığını ve işbu kararın henüz kesinleşmediğini, davalı şirketin ancak dava tarihinden ve yasal faizle sorumlu tutulabileceğini, ıslah edilen miktara ıslah tarihinden faiz işletilmesi gerektiğini belirterek, istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan taraf vekillerinin istinaf sebepleri doğrultusunda, kamu düzenine aykırılıklar resen gözetilerek, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklı cismani zarar nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
Yerel Mahkeme tarafından davanın kabulüne dair verilen karar, taraf vekilleri tarafından istinaf edilmiştir.
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden; Dairemiz geri çevirme kararı gereğince, 10/11/2017 tarih, 2017/70977 Esas – 2018/24264 Karar sayılı Uyuşmazlık Hakem dosyasının ve İtiraz Hakem Heyetinin 26/07/2018 tarih, 2018/4258 Esas – 2018/6126 Karar sayılı dosyasının suretinin UYAP ortamında dosya arasına getirtildiği, yapılan incelemede; Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından davacı …’ın davalı Sigorta Şirketine yönelik 10/11/2017 tarihinde “sigorta şirketi tarafından KZMSS poliçesi ile temin edilen … plakalı araçla tarım aracı patpatın 31/07/2017 tarihinde karıştığı trafik kazası sonucu patpatta yolcu olarak bulunan başvuranın malul kaldığı iddiasına dayalı 2.500,00 TL (ıslah ile125.244,96 TL) sürekli maluliyet tazminatı ile 2.500,00 TL(ıslah ile 161.115,17 TL) sürekli bakıcı gideri” istemine ilişkin başvurusu üzerine Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından 08/05/2018 tarihinde “Hakem heyetimizce, dosyada mevcut belge ve deliller ile bilirkişi raporunun değerlendirilmesinde, başvuru sahibinin kazada %100 oranında malul kaldığı, sigortalı araç sürücüsünün %25 kusurlu olduğu, kaza sebebiyle sürekli maluliyet zararının 125.244,96 TL, sürekli bakıcı gideri zararının 161.115,17 TL olmak üzere, toplam zararın 286.360,13 TL olacağı, davalı şirketin 08.11.2017 tarihinde temerrüde düştüğü kanaatine varılarak başvurunun kabulüne karar vermek gerekmiştir.” gerekçesiyle talebin kabulüne karar verildiği, sigorta şirketi tarafından karara itiraz edilmesi üzerine dosyanın İtiraz Hakem Heyeti’ne gittiği halde heyet tarafından dosyada hükme esas alınan raporun Çalışma Gücü… Yönetmeliğine göre düzenlendiği ancak kaza tarihi itibarıyla “Özürlülük Ölçütü… Yönetmeliği” hükümlerine göre maluliyet raporu alınması gerektiği, ancak başvuranın vekilini azlettiği, süre uzatımına muvafakat verilmediği ve eksikliklerin de 2 aylık sürede tamamlanması mümkün olmadığından “dosyadan el çekilmesine… uyuşmazlığın yetkili ve görevli mahkemece halline” karar verildiği ve dosyaya sunulan yazıdan Komisyonca kesinleşme şerhi verilmediği anlaşılmıştır.
Bu durumda, ortada kesin hüküm niteliğinde bir hakem kararı bulunmadığından ve dava tarihi itibarıyla derdestlik koşullarının oluşmadığı, hükme esas alınan kusur raporunun kaza tutanağı, soruşturma aşamasında alınan kusur raporuna ve oluşa uygun olduğu, mahkemece davalı sigortanın limiti ile ve temerrüt tarihinden yasal faizi ile sorumluluğuna karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden, davalının istinafına itibar edilmemiştir.
Davacı vekilinin istinafı yönünden; mahkemece, davacı lehine toplam 330.000TL maddi tazminata karar verildiği ve vekalet ücretinin de bu miktar üzerinden hesaplanması gerektiği, ilk derece mahkemesi karar tarihi olan 12/03/2020 tarihi itibariyle yürürlükte olan AAÜT gereğince hesaplanan nispi vekalet ücretinin 31.550TL olduğu, mahkemece 19.625TL’ye karar verilmesinin doğru olmadığı ve davacı tarafından yapılan 300TL Adli Tıp giderinin de yargılama giderlerine dahil edilmesi gerektiği anlaşıldığından davacının bu hususlara yönelik istinafının kabulü gerekmiştir.
Ayrıca, harcın kamu düzeninden olması nazara alındığından da hükmedilen miktar üzerinden alınması gereken harç miktarının da düzeltilmesi gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin yukarıda yazılı istinaf sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve vekalet ücreti ile yargılama gideri yönünden düzeltilmesine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
I-Davalı vekilinin yerel mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
II-Davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜ ile; Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/03/2020 tarih, 2019/275 Esas – 2020/250 Karar sayılı karanının KALDIRILMASINA,
HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca esas hakkında yeniden karar verilmesine, buna göre;
1-Davanın KABULÜ ile;
165.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 165.000,00 TL bakıcı gideri tazminatı olmak üzere toplam 330.000,00 TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketinden 27/10/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 22.542,30 TL harçtan peşin alınan 1.168,10-TL (peşin harç 44,40-TL + 1.123,70-TL tamamlama harcı) harcın mahsubu ile bulunan 21.374,20 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-6325 sayılı yasanın 18/A-13 maddesi uyarınca 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 31.550-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan toplam 1.928,50-TL (dava açılış masrafı, bilirkişi gideri, tebligat gideri, adli tıp masrafı ve posta gideri olmak üzere) yargılama gideri ile davacı tarafından yatırılan 1.168,10-TL (peşin harç 44,40-TL + 1.123,70-TL tamamlama harcı)’nın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK’nun 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde, yatırana iadesine,
İSTİNAF HARÇ VE YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN
III-Davacı tarafça yatırılan istinaf karar ve ilam harcının talep halinde istinaf eden davacıya iadesine,
IV-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan 148,60 TL istinaf başvuru harcı ve 82.50 TL posta gideri olmak üzere toplam 231,10 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
V-Harçlar Kanunu gereğince davalıdan alınması gereken 22.542,30 TL istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 5.636,00 TL’nin mahsubu ile kalan 16.906,30 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
VI-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
VII-HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
VIII-Kararın HMK’nın 359/4.maddesi gereğince taraflara tebliğine,
Dair, duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 361. maddesi uyarınca kararın usulen tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere 21/06/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.