Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2023/405 E. 2023/738 K. 17.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/405 – 2023/738
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/405
KARAR NO : 2023/738

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/01/2023
NUMARASI : 2022/563 Esas 2023/39 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ
DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 17/05/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 29/05/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 06/09/2018 tarihinde …’in sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile müvekkili …’ün sevk ve idaresindeki aracın karıştığı trafik kazası sonrası müvekkilinin sürekli malul kaldığını, meydana gelen kaza için düzenlenen Kaza Tespit Tutanağında kusurun tamamının davalı sigorta şirketinin ZMMS poliçesi ile teminat altına aldığı … plaka sayılı araç sürücüsünde bulunduğunu, davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığını ve netice alınamadığını, ardından Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvuru yapıldığını, Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından dosyadan el çekilmesi üzerine davalı şirketin Ankara’da Bölge Müdürlüğü bulunması nedeniyle bu davayı Ankara’da açtıklarını belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 500,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 500,00 TL bakıcı gideri tazminatı olmak üzere toplam 11.000,00-TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin genel merkezinin İstanbul’da bulunması nedeniyle davanın yetkisiz mahkemede açıldığını ve yetki itirazlarının bulunduğunu, davacının kusur durumunun tespitini ve ceza dosyasında uzlaşma mevcutsa müvekkili şirketin sorumluluğunun olmayacağını, müvekkili tarafından Ankara 30. İcra Müdürlüğü’nün 2021/5645 esas sayılı dosyasına 20.325,97 TL ödeme yapıldığını ve davacının başkaca alacağının bulunmadığını, bakıcı gideri, tedavi ve geçici iş göremezlik giderlerinin müvekkilinin sorumluluğunda bulunmadığını, davacının motosiklet sürücüsü olduğunu, kask ve koruyucu tertibatın takılı olmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla hükmedilecek tazminattan %20 oranında indirim yapılması gerektiğini ileri sürerek davanın öncelikle usulden reddini, mahkeme aksi kanaatte ise esastan reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; 5271 sayılı CMK’nın 253/17 maddesi gereğince, ceza dosyasının uzlaşma nedeniyle son bulmasından dolayı aynı maddenin 19. fıkrası gereğince artık maddi tazminat davası açılamayacağından davanın reddine karar verilmiş; hükme karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; ceza dosyasındaki uzlaşmanın feragat anlamında olmadığını, uzlaşmanın sonuçlarının anlatılması gerektiğini, olay nedeniyle %30 malul kalan davacının davasının uzlaşma nedeniyle reddine karar verilmesinin doğru olmadığını, KTK’nın 111/2 maddesinde bile anlaşmaların 2 yıl içinde iptal edilebileceği düzenlenmişken, uzlaşmanın doğurduğu sonuçların kabul edilemeyeceğini belirterek, istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davacı vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, kamu düzenine aykırılıklar resen gözetilerek, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Yerel Mahkeme tarafından davanın reddine dair verilen karar, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
5271 sayılı CMK’nın 253/17. maddesinde; “Cumhuriyet savcısı, uzlaşmanın, tarafların özgür iradelerine dayandığını ve edimin hukuka uygun olduğunu belirlerse raporu veya belgeyi mühür ve imza altına alarak soruşturma dosyasında muhafaza eder.”, CMK’nın 253/19. maddesinde; “… Uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz; açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır. Şüphelinin, edimini yerine getirmemesi halinde uzlaşma raporu veya belgesi, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 38 inci maddesinde yazılı ilam mahiyetini haiz belgelerden sayılır.” hükümleri yer almakta olup, bu yasal düzenlemeler ışığında da uzlaşma tutanağı düzenlenmekle davacının tazminat davası açma hakkı bulunmamaktadır. Uzlaşma tutanağı da ilam mahiyetinde olacağından aksinin aynı kuvvetteki belge ile ispatlanması gerekir.
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden; davacının yaralanması nedeniyle İskenderun Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2018/18671 sor. No’lu ve “taksirle bir kişinin yaralamasına neden olma ” suçundan şüpheli … hakkında başlatılan soruşturma dosyasında, müşteki … ile şüpheli … arasında 02/01/2019 tarihinde, “ …Müşteki … söz aldı: Uzlaşmanın mahiyetini ve Hukuki sonuçlarını anladım. Uzlaştırma kapsamı olan Taksirle Bir Kişinin Yaralanmasına Neden Olma suçu ile ilgili olarak Şüpheliden herhangi bir edim talep etmiyorum, dosyanın kapanması ve Şüpheli …’in de uzlaşmak istemesi yeterli, ayrıca dosyaya konu olay nedeniyle edim olarak maddi-manevi tazminat veya başkaca bir talebim yoktur. Şüpheli … ile uzlaşmayı kabul ediyorum, dedi….. Müşteki …, Şüpheli …’den uzlaşma edimi olarak herhangi bir maddi-manevi tazminat veya başkaca bir talebi olmadığı, dosyanın kapanması ve Şüpheli …’in de uzlaşmak istemesinin yeterli olduğu ve Şüpheli …’in de uzlaşmayı kabul etmesi nedeniyle bila edim uzlaştıklarını ve dosyanın uzlaştırma nedeniyle kapatılmasını istediklerini beyan ettiğinden UZLAŞMA sağlanmıştır…” şeklinde tespit yapılarak “uzlaştırma raporu” düzenlendiği ve taraflarca imzalandığı, Cumhuriyet Savcısı tarafından raporun onaylandığı, 24/01/2019 tarih ve 2019/649 Karar ile de şüpheli … hakkında “taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olmak” suçundan “…CMK 253/19 bendi uyarınca.. uzlaşma nedeniyle kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına” karar verildiği anlaşılmış olup, uzlaşma raporu ilam mahiyetinde olduğundan ve uzlaşmanın sağlanması halinde soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamayacağı (Yargıtay 4.HD 2021/12707 E. 2022/7885 K.) açık olup, mahkemece de bu gerekçeyle davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle usul ve yasaya uygun olarak verilen ilk derece mahkemesi kararına karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacıdan alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcı peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yatırılan istinaf gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-HMK’nın 359/4. maddesi gereğince kararın taraflara tebliğine,
Duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 361/1 maddesi uyarınca kararın usulen tebliğinden itibaren 2 HAFTA İÇERİSİNDE TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere 17/05/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.