Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2023/37 E. 2023/39 K. 18.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/37 – 2023/39
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/37
KARAR NO : 2023/39

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/06/2022
NUMARASI : 2022/371 Esas – 2022/440 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)

KARAR TARİHİ : 18/01/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 30/01/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 05.11.2021 tarihinde, davacı sigorta şirketi tarafından sigortalanan aracın, alkollü sürücü davalı tarafından sevk ve idare edilmesi sırasında kazaya karıştığını, kaza sonrası davacı şirket tarafından karşı araç sigortalayanı olan … Sigorta A.Ş.’ye 43.000,00 TL ödeme yapıldığını, yapılan ödemenin rücuu amacıyla davalı aleyhine Ankara 10. İcra Müdürlüğü’nün 2022/7139 sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının takibe haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ettiğini bildirerek fazlaya ve faize ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla takibe itirazın iptali ile takibin devamına ve %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davalının (her ne kadar davalı ismi mahkemece gerekçede yanlışlıkla İslam Tonkal olarak zikredilmiş ise de bunun sehven yapılmış bir yazım hatası olduğu açıkça anlaşılmakla) 6502 sayılı yasanın 3/k bendi gereğince tüketici sıfatını taşıdığı ve taraflar arasında sigorta sözleşmesi bulunduğu, davacının bu sözleşmeye dayanarak kendi sigortalısına karşı araca ödediği bedelin tahsili için icra takibi yaptığı anlaşıldığından mahkemenin görevsizliği nedeniyle HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince davanın usulden reddine, davaya bakmaya Ankara Tüketici Mahkemesi’nin görevli olduğuna karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; dava konusu uyuşmazlıkta Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin görevli olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Dava; davacı sigorta şirketi tarafından zarar gören (3.kişi) hak sahibine ödenen tazminatın, ZMMS poliçesi kapsamında kendi sigortalısından rücuen tazmini için girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nın 2. maddesine göre, dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesidir. Bu kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, Asliye Hukuk Mahkemesinin diğer dava ve işler bakımından da görevli olduğu belirtilmiştir.
Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/I maddesinde de, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı açıkça düzenlenmiştir. Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu uyarınca yapılması zorunlu olan sigortalardandır. Zorunlu sorumluluk sigortaları 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1483. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.
Öte yandan 28.11.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 2. maddesinde Kanun’un kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır. 6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda Tüketici Mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanun’un 83. maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenlenme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Asliye Hukuk Mahkemeleri, Tüketici Mahkemeleri ve Asliye Ticaret Mahkemelerinin yargılama usulleri, tarafların sorumlu olduğu harçlar ve vekalet ücretleri yönünden uygulama usulleri farklıdır.
Görev hususu dava şartlarından ve kamu düzenine ilişkin olup, mahkemelerce yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması zorunlu bulunmaktadır.
Somut olayda; davacı sigorta vekili, davacıya ZMMS poliçesi ile sigortalı aracın karıştığı trafik kazası nedeniyle, zarar görenlere poliçe kapsamında yapılan ödemelerin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Sözleşmesi genel şartlarına aykırılık sebebiyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmektedir. Davacı ile davalı araç maliki arasında akdi bir ilişki olup davalının sorumluluğunun kaynağı davacıyla yaptığı trafik sigorta sözleşmesine aykırılık olarak gösterilmektedir. Bir başka ifade ile uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmamaktadır.
Yukarıda anılan yasal düzenlemeler uyarınca sigorta sözleşmesinin akitleri arasında sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlıklara dair davalarda taraflardan bir tarafı sigorta şirketi olmakla birlikte, sigortalı diğer tarafın tüketici olması (sigortalı aracın hususi araç olarak kullanılıyor bulunması) halinde davaya bakma görevi, 6502 sayılı TKHK’nın 3., 73/1. ve 83/2. maddeleri uyarınca Tüketici Mahkemelerine; sigortalının tacir sıfatı taşıması yahut sigortalı aracın ticari olması/ticari amaçla kullanılması halinde ise 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/I maddesi uyarınca Asliye Ticaret Mahkemelerine aittir.
Dosya kapsamından, kaza tespit tutanağındaki bilgiler uyarınca davalı adına kayıtlı olan araca ilişkin ZMM sigorta poliçesinin düzenlendiği ve aracın hususi araç olduğunun belirtildiği anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf taleplerinin HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalıdan alınması gereken 179,90 TL maktu istinaf karar harcından, peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Karar tebliği, kesinleştirme, harç tahsil ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362/1-c maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 18/01/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.