Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2023/357 E. 2023/734 K. 17.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/357
KARAR NO : 2023/734

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : Dr…. (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/02/2020
NUMARASI : 2018/96 Esas – 2020/128 Karar

DAVACILAR :
VEKİLİ :
DAVALI : …
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : TAZMİNAT
KARAR TARİHİ : 17/05/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 09/06/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı …Sigorta vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesinde; 06.12.2017 tarihinde dava dışı sürücü …’ın, sevk ve idaresindeki aracıyla, Ankara ili Çubuk ilçesinde seyir halinde olduğu sırada, park halinde yolun sağında duran … plakalı araca daha sonra… plakalı EGO otobüsüne arkadan çarpması sonucu çift taraflı, ölümlü trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen trafik kazası sonucunda …’ın sürücüsü olduğu araçta yolcu olarak bulunan ve davacıların oğlu olan …’in vefat ettiğini, desteğin ölümü nedeniyle davacıların mağdur olduklarını, sürücü …’ın sevk ve idaresindeki aracın Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta poliçesinin davalı şirket tarafından tanzim edildiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile; davacı baba … için 10.000,00TL, davacı anne … için 10.000,00TL olmak üzere toplam 20.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının 02.02.2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt (avans) faizi ile birlikte davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile dava değerini davacı … yönünden; 49.424,01 TL, davacı … yönünden 60.921,76 TL olarak artırmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, davacı … yönünden; 39.539,21 TL destekten yoksun kalma tazminatının 02.02.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davacı … yönünden; 48.737,41 TL destekten yoksun kalma tazminatının 02.02.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı … vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, dosyada mübrez ifade tutanakları incelendiğinde; kaza yapan sigortalı araçta esrar fişeklerinin mevcut olduğu, araçtaki yolcuların tümünün uyuşturucu geçmişinin bulunduğu, uyuşturucu satın aldıktan sonra hep birlikte araç içerisinde uyuşturucu kullandıklarını, araç içerisindekilere ve sigortalı aracın sürücüsüne uyuşturucu temin eden kişinin müteveffa … olup, müteveffanın kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu olduğunu, müteveffanın yolcu konumunda bulunduğu araçta, uyuşturucu madde kullandığını bildiği alkollü araç sürücüsünün aracına binerek kendini bile bile tehlikeye atmış olduğundan müterafık kusur indirimi yapılması gerektiğini, araçta istiap haddi aşılmış olmasına rağmen, istiap haddinin aşılmasının kazanın meydana gelmesine etkisinin olup olmadığının mahkemece araştırılmadığını belirterek, kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüme bağlı destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı kalmak kaydı ile yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
Somut olayda kaza tespit tutanağı uyarınca, 06.12.2017 tarihinde sürücü …’ın sevk ve idaresinde olan aracın seyri sırasında önce park halinde olan … plakalı araca, ardından EGO otobüsüne çarpmasıyla meydana gelen kazada sürücü …’ın kusurlu olduğu, diğer araç sürücülerinin kusuru bulunmadığının belirlendiği, davacılar desteği …’in sürücü …’ın aracında yolcu olduğu ve kaza neticesi vefat ettiği, davacıların müteveffanın anne ve babası olduğu, mahkemece alınan kusur bilirkişisi raporu uyarınca davaya konu kazanın oluşumunda; davalı … şirketine sigortalı bulunan aracın sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğunun belirlendiği, Ankara 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2019/162 Esas nolu dosyasında yapılan yargılamada sanık …’ın ifadesinde; “Olay günü kullandığım 31 TK 6173 plakalı araçta …, … ile birlikte kazanın olduğu yere 200 metre kadar mesafede olan bir yerde bonzai denen maddeden kullandık. Daha sonra aracın şoförlüğünü ben yaptım. Seyir halindeyken yolcu indirmekte olan… plaka sayılı EGO otobüsüne arkadan çarptım. Araçta yolcu fazlaydı, ayrıca uyuşturucunun etkisindeydim.” şeklinde beyanda bulunduğu, mağdur … …’ün ifadesinde; “Olay günü bende sanık …’ın aracındaydım. Olay günü …’ın aracında bonzai denen uyuşturucudan kullanmıştım. Uyuşturucuyu kullandıktan sonra … aracı hareket ettirdi, seyir halindeyken kaza oldu. Kazanın nasıl olduğunu hatırlamıyorum.” şeklinde, mağdur …’in ifadesinde; “Olay günü ben de sanık …’ın aracındaydım. …’ın aracında uyuşturucu kullandım ancak hangi uyuşturucuyu kullandığımızı hatırlamıyorum. kazadan dolayı beyin tramvası geçirdim bundan dolayı da kazayı da hatırlamıyorum. Ben …’ı daha önceden tanımıyordum. Ölen arkadaşım … tanıyordu. Ben de bundan dolayı sanığın aracına binmiştim.” şeklinde beyanda bulunduğu, soruşturma sırasında Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Daire Başkanlığı’ndan alınan 17/10/2018 tarihli raporda, meydana gelen olayda sanık …’ın asli kusurlu, EGO şoförü …’nın kusursuz olduğunun tespit edildiği, soruşturma sırasında Ankara Adli Tıp Kurumu Kimya İhtisas Daire Başkanlığı’ndan alınan 19/02/2018 tarihli raporda özetle, sanık …’ın idrarında uyuşturucu ve uyarıcı maddelerden morfin ve sentetik kannabinoid 5f-adb ile ilaç etkin maddelerinden tramadol bulunduğunun belirtildiği, yapılan yargılama sonucunda mahkemenin 19/01/2021 tarih ve 2019/162 Esas – 2021/27 Karar sayılı kararı ile, sanık …’ın atılı suçu işlediği sabit kabul edilerek sanığın TCK’nın 85/2,22/3 ve 53/6.maddeleri gereğince sonuç olarak 6 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 1 yıl süre ile sürücü belgesinin geri alınmasına karar verildiği, verilen karara karşı sanık ve katılan … vekili tarafından süresinde istinaf başvurusunda bulunulduğu, Ankara BAM 12. CD’nin 2021/614 Esas nolu 29/11/2022 tarihli ilamı ile sanığın asli ve tam kusurlu olarak bilinçli taksirli eylemi ile bir kişinin ölümüne, birden fazla kişinin de yaralanmasına sebebiyet vererek üzerine atılı suçu işlediği, olayda, suçun işleniş şekli, kusur durumu ile hak ve nesafet kuralları da gözetilmek sureti ile sanık hakkında TCK’nın 85/2. maddesinde yer alan temel cezadan uzaklaşılması, sanığın suçunu uyuşturucu maddenin etkisi altında bilinçli taksirle işlediği değerlendirilerek TCK’nın 22/3.maddesinin tatbiki, sanığın geçmişi ve suça yatkın kişiliği dikkate alınarak sanık hakkında TCK’nın 62. maddesinin uygulanmaması ile TCK’nın 53/6.maddesi uyarınca sanığın ehliyetinin 1 yıl 6 ay süreyle geri alınması vicdani kanaatına varılarak alt sınırdan bir miktar daha uzaklaşmayan ve sanığın kaza sırasında mahal hız limitinin çok üzerinde bir hızla seyrettiğine ilişkin mağdur … …’ün aşamalardaki çelişkili beyanları dışında başkaca bir delil bulunmamasına karşın TCK’nın 22/3. maddesi uyarınca en üst hadden artırım yapan, TCK’nın 53/6.maddesi uyarınca sanığın ehliyetini 1 yıl süreyle geri alan ilk derece mahkemesi hükmünün kaldırılarak, sanık …’ın üzerine atılı taksirle bir kişinin ölümüne ve beş kişinin yaralanmasına neden olma suçu sabit görüldüğünden, TCK’nın 61/1 ve 22/4. maddeleri uyarınca suçun işleniş biçimi, suçun işlendiği zaman ve yer, suç konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı, sanığın kusur durumu da dikkate alınıp asgari hadden uzaklaşılarak ceza tayini sureti ile eylemine uyan TCK’nın 85/2. maddesi uyarınca takdiren ve teşdiden 5 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, müteveffa …’in içinde yolcu olarak bulunduğu aracın kaza tarihini kapsar ZMM Sigorta poliçesinin davalı … tarafından tanzim edilmiş olduğu, mahkemece alınan aktüer bilirkişi raporu uyarınca …’in vefatı nedeniyle; davacı anne … için 60.921,76TL, davacı baba … için 49.424,01TL destekten yoksun kalma tazminatı hesaplandığı, mahkemece davaya konu trafik kazasında, davacılar desteğinin, sigortalı araçta yolcu olarak bulunduğunun anlaşılmasına göre; davacılar desteğinin araçta herhangi bir bedel karşılığı taşınmasının da hayatın olağan akışına uygun olmadığı gerekçesiyle olayda hatır taşıması olduğu kabul edilerek her bir davacı yönünden belirlenen tazminat tutarlarından ayrı ayrı ve takdiren %20 oranında indirim yapılmak suretiyle yazılı şekilde karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkemece toplanan delillerle, kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere; kazanın oluşumuna neden olan sürücülere izafe edilen kusurda bir yanılgı bulunmamasına, hükme esas alınan aktüer bilirkişi raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli bulunmasına, her ne kadar araçta istiap haddinden fazla yolcu bulunduğu açık ise de kazanın oluş şekli ve araç sürücüsünün ve yolcuların uyuşturucu etkisinde oldukları ve kazanın meydana gelmesinde de bu hususun etken olduğu nazara alındığında araçta istiap haddinin aşılmış olmasının kazanın oluşumuna etken olmadığının anlaşılmasına göre davalı … vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair istinaf itirazlarının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
1-Zararın meydana gelmesinde veya artmasında mağdurun da kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur 6098 sayılı TBK’nın 52. maddesinde; “Zarara uğrayan, zarar doğuran eyleme razı olmuş veya kendisinin sebep olduğu hal ve şartlar zararın meydana gelmesine etki yapmış veya tazminat ödevlisinin durumunu diğer bir surette ağırlaştırmış ise, hakim tazminat miktarını hafifletebilir” şeklinde düzenlenmiştir. Müterafik kusur; aynı şartlar altındaki makul, dürüst ve ortalama bir kişinin, kendi menfaati icabı, zarara uğramamak için kaçınacağı veya kaçınması gereken bir davranış tarzını ifade etmektedir. (EREN, Fikret. Borçlar Hukuku Genel Hükümler. Y. 2015. S. 582) Zararın doğumu ya da artmasına yol açan fiil, zarar görenin davranışlarından ileri gelmişse müterafik kusurdan söz edilir. (KILIÇOĞLU, Ahmet, Borçlar Hukuku Genel Hükümler. Y. 2012, s.418) Müterafik kusur indirimi için davranış ile zarar arasında illiyetin olması yeterli olup ayrıca, zarar görenin, zararı önleyici ya da azaltıcı tedbirleri almamasında kusurlu olması aranmamaktadır. Bunun yanı sıra, bir olayda birden fazla müterafik kusur durumu bulunsa dahi her bir müterafik kusur durumu için ayrı ayrı indirim yapılamayacağı gibi Yargıtay yerleşik uygulamasına göre müterafik kusur indirim oranı %20’yi de geçemeyecektir. TBK’nın 51. ve 52. maddelerinden kaynaklanan hakkaniyet ve takdiri indirim nedeniyle davanın kısmen reddedilmesi halinde, indirimden dolayı reddedilen kısım için davalı yararına vekalet ücreti takdir edilmeyeceği gibi, bu gerekçe ile yargılama giderleri de kabul ve ret oranına göre belirlenemeyecektir.
Türk Borçlar Kanunu hükümlerine göre tazminatın saptanması için öncelikle zararın belirlenmesi gerekir. Bu kapsamda, zarara uğrayanın zararın artmasına sebep olması halinin de zararı etkileyeceği dikkate alındığında TBK’nın 51. ve 52. maddelerinden kaynaklanan hakkaniyet ve takdiri indirimleri nazara alındıktan sonra varsa sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin güncellenerek mahsubunun yapılması neticesinde zarar tespit edilmelidir (Yargıtay 4 HD 2021/8516 Esas 2022/2125 Karar).
Somut olayda davacılar murisi müteveffa …’in olay tarihinde sürücü … tarafından sevk ve idare edilen araçta dava dışı … ile birlikte seyahat halinde olduğu sırada park halinde yolun sağında duran … plakalı araca daha sonra… plakalı EGO otobüsüne arkadan çarpmasıyla meydana gelen kazada hayatını kaybettiği, ceza dosyası kapsamındaki delillerin oluş kabul durumunun değerlendirilmesinde, müteveffanın, araç sürücüsü …’ın uyuşturucu madde etkisinde olduğunu bildiği halde araçta seyahatini sürdürdüğü, nitekim sürücü …’ın kollukta alınan ifadesinde de; ‘aracı olay tarihinden üç gün önce …’tan kiraladım, olay günü aracı ben kullanmakta idim, tam saatini hatırlamıyorum, olay günü saat:08:00 sıralarında mahalleden tanıdığım …ile birlikte Hasköy Mahallesine gittik, uyuşturucu madde alacaktık, Hasköy’de daha önce uyuşturucu madde aldığımız yerler vardı buralara baktık ancak bulamadık, ben 7 veya 8 senedir uyuşturucu madde kullanırım, genellikle esrar kullanırım, daha önce uyuşturucu almaya gittiğimde simaen tanığıdım araç içerisinde bulunan isimlerini olay nedeni ile öğrendiğim …, … ve yanlarında ismini bilmediğim bir şahıs vardı, ismini bilmediğim şahıs Çubuk ilçesinde oturuyormuş, aramızda uyuşturucu madde nerden bulabiliriz diyerek konuştuk, … Ankara Dikmen’de bir tanıdığının olduğunu söyledi, telefon etti, birlikte Dikmen’e doğru yola çıktık, ancak Dikmen’e vardığımızda telefon kapandı, bir daha …, şahsa ulaşamadı, biz bir müddet Dikmen Caddesinde bekledik, …, Çubuk ilçesinde bir arkadaşının olduğunu uyuşturucu bulabileceğimizi söyledi, telefon etti, aradığı şahıs bir saat sonra Hasköy’e geleceğini söyledi, biz araç içerisinde tekrar aramızda konuştuk, … tekrar şahsa telefon etti, Çubuk ilçesinde bize uyuşturucu maddeyi verip veremeyeceğini sordu, şahıs gelin deyince Çubuk ilçesine gelerek buluştuk, ismini bilmediğim şahıs araçtan indi, …’in konuştuğu şahıs araca bindi, biz araç içerisinde uyuşturucu madde aldık, uyuşturucu madde aldıktan sonra hepimiz araç içerisinde almış olduğumuz uyuşturucu maddeyi içmeye başladık, aracı ben kullanıyordum, kafam iyi idi, ne olduğunu hatırlamıyorum bir anda kaza oldu.’ şeklinde beyanda bulunduğu gözönüne alındığında müteveffanın, sürücünün uyuşturucu etkisinde olduğunu bildiği halde araçta seyahat etmiş olması nedeniyle olayın meydana geliş tarzı ve zararın artmasında kusurlu davranışının sonuca etkisi değerlendirilerek, hüküm altına alınan tazminatlardan %20’şer oranda müterafik kusur indirimi de yapılması gerekirken, bu indirim yapılmadan eksik inceleme karar verilmiş olması yerinde görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılıklar resen gözetilerek yapılan inceleme neticesinde, davalı … vekilinin istinaf taleplerinin yukarıda (1) nolu bentte belirtilen gerekçelerle kabulü ile kararın kaldırılmasına, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden mahkemece davacılar lehine belirlenen maddi tazminat miktarlarından %20’şer oranda müterafik kusur indirimi yapılması sureti ile HMK.353/1-b/2 maddesi uyarınca yeniden hüküm kurulması ve ilk derece mahkemesi kararında kesinleşen yönlerin korunması gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
I-Davalı …Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf talebinin yukarıda (1) nolu bentte gösterilen nedenlerle KABULÜ ile, Ankara 5.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/02/2020 tarih ve 2018/96 Esas – 2020/128 Karar sayılı kararının HMK 353/1-b/2 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA ve esas hakkında yeniden karar verilmesine,
II- Buna göre Dairemizce yeniden hüküm kurularak;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
a-Davacı … yönünden; 31.631,37 TL destekten yoksun kalma tazminatının 02.02.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
b-Davacı … yönünden; 38.989,93 TL destekten yoksun kalma tazminatının 02.02.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 4.824,14 TL harçtan, davacı tarafça peşin yatırılan 35,90 TL peşin harç ile 309,00 tamamlama harcı olmak üzere toplam 377,31 TL’nin mahsubu ile 4.446,83 TL bakiye karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacılar vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca,
a-Davacı … yönünden belirlenen 5.330,88 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
b-Davacı … yönünden belirlenen 7.135,86 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacılar tarafından yapılan 35,90 TL başvuru harcı, 1.542,50 TL bilirkişi ücreti, posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 1.578,40 TL yargılama gideri ile 377,31 TL harç giderinin davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine,
5-HMK’nın 333.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının taraflara iadesine,
İSTİNAF HARÇ VE YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN:
1-İstinaf eden davalı …Sigorta A.Ş. vekili tarafından yatırılan istinaf karar ve ilam harcının talep halinde davalıya iadesine,
2-HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
3-İstinaf eden davalı tarafından yapılan 138,60 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Karar tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde 6100 sayılı HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 17/05/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.



Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.