Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2023/351 E. 2023/707 K. 10.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/351
KARAR NO : 2023/707

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/10/2022
NUMARASI : 2022/1061 Esas 2022/894 Karar

DAVACI : … – TCK:…
VEKİLİ :
DAVALI : …
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 10/05/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 29/05/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 26/09/2019 tarihinde davalı …’un kullandığı, …sigorta tarafından ZMMS ile sigortalı ve davalı …. A.Ş. adına kayıtlı araç ile müvekkili … adına kayıtlı ve müvekkilin kullanmış olduğu aracın karışmış olduğu trafik kazasında müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını, kazanın meydana gelmesinde davalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu davalıların zararlarından sorumlu olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla olay tarihi olan 26/09/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile 10,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 10,00 TL sürekli iş görmezelik tazminatı, 10,00 TL SGK tarafından karşılanmayan tedavi gideri, 10,00 TL bakıcı gideri, 10,00 TL yol gideri olmak üzere toplam 50,00 TL maddi tazminatın davalı …Sigorta A.Ş. bakımından sigorta poliçesindeki teminat bedelleri ile sınırlı olmak üzere, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yine müvekkili için 100.000,00 TL manevi tazminatın kazanın meydana geldiği 26/09/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …Sigorta AŞ dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davalı …Sigorta A.Ş. ve davalı … hakkındaki dava, eldeki dosyadan tefrik edilerek, davaya davalı …. A.Ş. yönünden devam edilmiştir.
Davalı …. A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; müvekkil şirketin “…” markası altında uzun süreli araç filo kiralama faaliyeti ile iştigal etmekte olan bir şirket olduğunu, dolayısıyla huzurdaki davada davalı müvekkilin hukuken işleten olmadığını, huzurdaki davanın husumet yönünden müvekkili şirket yönünden reddi gerektiğini, davacının manevi tazminat taleplerinin haksız olup sebepsiz zenginleşmeye sebebiyet verecek derecede fahiş olduğunu, müvekkili şirkete ait aracın sigortalı olup, davalı sigortadan herhangi bir ödeme alınıp alınmadığının da tespiti gerektiğini, savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davanın, yaralamalı trafik kazasından kaynaklanan maddi (geçici iş göremezlik, sürekli iş göremezlik, tedavi gideri, bakıcı gideri ve yol gideri) ve manevi tazminat talebine ilişkin olduğu, Mahkemenin 2022/427 esas sayılı dosyasında 11/10/2022 tarihli ön inceleme duruşmasında verilen ara karar gereğince davalı … yönünden davada tefrik kararı verilerek yargılamaya devam edildiği, davalı … yönünden yapılan değerlendirmede; davalının 2918 sayılı KTK’nın 85. maddesi gereğince işleten sıfatı olması durumunda sorumluluğuna gidilebileceği, yasal düzenlemede kazaya karışan araçların meydana getirdikleri zararlardan araç sahiplerinin hukuken sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiş ise de, bu araçların sahipleri tarafından herhangi bir sebeple yararlanılmasının bir başka kimseye devir edilmesi halinde (çok kısa bir süre olmaması kaydıyla) artık üzerindeki fiili hakimiyetin kalmaması ve bu sebeple ekonomik yönden de bir yararlanma olanağının kalktığı durumlarda, o aracı kaza sırasında fiili hakimiyeti altında bulunduran ve ondan iktisaden yararlanan kimsenin işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu tutulması gerektiği, bunun sonucu olarak da araç malikinin sorumlu tutulmaması gerekeceği, gerek doktrinde, gerekse Yargıtay’ın uygulamalarında, kiracının işleten sıfatının belirlenmesinde, kira sözleşmesinin uzun süreli olması, araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma unsurlarının birlikte bulunması gerektiği, bu kapsamda ispat yükünün davalı …de olduğu hususu nazara alınarak yapılan değerlendirmede; davalı şirketin “…” markası altında uzun süreli araç filo kiralama faaliyeti ile iştigal etmekte olan bir şirket olduğu, kaza tarihi olan 26/09/2019 tarihinde kazaya karışmış aracın 06/11/2017 tarihli uzun süreli oto kiralama sözleşmesi ile dava dışı … A.Ş.’ye kiralandığı, sözleşme incelendiğinde kira süresinin 24 ay olduğu, kaza tarihinde henüz kira sözleşmesinin süresinin dolmadığı, davalı tarafça kira bedellerine ilişkin düzenlenen faturaların, fatura bedellerinin tahsiline ilişkin hesap dökümünün ve faturalara ilişkin vergi dairesine yapılan bildirimlerin birer suretinin dosyaya sunulu bulunduğu, bu itibarla davalının işleten sıfatının bulunmadığı, aracın fiili hakimiyetinin dava dışı … A.Ş’de olduğu hususu nazara alınarak davalı …’nin talep edilen tazminattan sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesi ile; “Davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine,” karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; müvekkili hakkında 9.200,00 TL vekalet ücreti takdir edildiği, dava açılmasına davalının sebebiyet verdiğini, bu nedenle vekalet ücreti takdirinin haksız olduğunu, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin emsal içtihatlarının da bu yönde olduğu, müvekkilinin davalının kira sözleşmesi yaptığını bilmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle vekalet ücretinin haksız olduğunu; ayrıca mahkemece eksik inceleme ile karar verildiğini, davalının sunduğu belgelere göre karar verildiğini kaza tarihinde kira sözleşmesinin varlığının emsal içtihatlar gereğince araştırılmadığını, sadece bir tarafın beyanları ile karar verilmesinin adil yargılanma hakkını ihlal edeceği, sonuç olarak müvekkilinin trafik kayıtlarına güvenerek eldeki davayı açtığını, bu nedenle vekalet ücretinden sorumlu tutulmasının haksız olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapıla inceleme neticesinde;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemidir. Mahkemece, davalı şirket kazaya karışan aracın maliki olmakla birlikte, aracı uzun dönem kira sözleşmesi ile kiraya verdiğinden bahisle “işleten” sıfatı bulunmadığından davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Davacı vekili, araç maliki olan davalı şirketin işleten olmadığını kanıtlayamadığı, mahkemece eksik evrak ile karar verildiğini ileri sürülerek kararı istinaf etmiş ise de; davalı tarafından dosyaya sunulan kira sözleşmesine, davalı şirket tarafından tanzim edilen E-Fatura ve ticari defter ve kayıtlarına, aracın kiracı şirkete teslim edildiğine ve kaza sonrası aracın şirkete tarafından iade edildiğine dair kayıtlara göre aracın kaza tarihinde kiracı şirketin elinde bulunduğunun ve aracın uzun dönem kiralama sözleşmesi ile kiraya verildiğinin kanıtlanmış olmasına göre, mahkemece davanın bu nedenle reddedilmiş olmasında isabetsizlik görülmemiştir.
Bu itibarla; dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
1-Davacı vekilinin, davalı lehine takdir edilen vekalet ücretine yönelik istinaf sebeplerine gelince; davacı vekili, davalı şirkete hakkında dava açarken trafik kaydını esas almış ve kayıt maliki şirkete husumet yöneltmiştir. Yargılama sırasında kazaya karışan aracın … A.Ş’ye uzun süreli kiraya verilmiş olduğu ve işleteninin bu şirket olduğu anlaşılmıştır. Davacının, dava açarken trafik kayıt malikine husumet yöneltmesinde kusuru bulunmamaktadır. O halde, davalı malik şirket lehine ret vekalet ücreti hükmedilmemesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddi sebebi ile vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmediğinden davacı vekilinin ret vekalet ücretine yönelik istinaf sebebi yerinde görülmüştür.
Buna göre; davacı vekilinin sair istinaf sebeplerinin reddi ile yukarında 1 no.lu bentte yazılı nedenlerle davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne, mahkemece yapılan yargılamada eksiklik bulunmamasına, yapılan hata nedeniyle yeniden yargılamaya ihtiyaç duyulması nedeniyle kararın, HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince kaldırılmasına, ilk derece mahkemesi kararında davalı lehine takdir edilen vekalet ücretinin hüküm fıkrasından çıkartılarak hüküm düzeltilmesi suretiyle esas hakkında yeniden karar verilmesi gerekmiş, ilk derece mahkemesi kararında kesinleşen yönler korunarak aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
I-Davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile; Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 12/10/2022 tarihli, 2022/1061 Esas 2022/894 Karar sayılı kararın KALDIRILMASINA,
HMK’nın 353/1-b-2.maddesi uyarınca esas hakkında yeniden karar verilmesine, buna göre;
1-Davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70TL peşin harç ile 80,70TL başvurma harcının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Pasif husumet nedeniyle reddine karar verilen davada, davalıya husumet yöneltmesinde davacının kusurunun bulunmamasına göre; davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmesine yer olmadığına,
İSTİNAF HARÇ VE YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN:
II-Davacı tarafça yatırılan 179,90 TL “istinaf karar harcının” talep halinde davacıya iadesine,
lll-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan 492,00 TL İstinaf Başvuru Harcı ve 129,00 -TL tebligat ve posta giderleri olmak üzere toplam 621,00 TL’nin davalı alınarak davacıya verilmesine,
lV-HMK’nun 333.maddesi gereğince kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
V- Kararın HMK’nın 359/4 maddesi gereğince taraflara tebliğine
Duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 361/1 maddesi uyarınca kararın usulen tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere 10/05/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.