Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2023/28 E. 2023/123 K. 08.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi Esas-Karar No: 2023/28 – 2023/123
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/28
KARAR NO : 2023/123

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/10/2022
NUMARASI : 2022/1097 Esas 2022/942 Karar

DAVACILAR :
VEKİLLERİ :
DAVALILAR :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Sebebiyle Açılan Maddi ve Manevi Tazminat)

KARAR TARİHİ : 08/02/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 23/02/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacılar vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesinde; 22/01/2018 tarihinde …’nin içerisinde yolcu olarak bulunduğu, şirket sahibi davalı … adına kayıtlı, davalı …’nın sürücüsü olduğu araç ile davalı …’ın maliki olduğu, davalı …’ın sevk ve idaresindeki aracın karıştığı kazada …’nin vefat ettiğini, vefat edenin müvekkili …’nin eşi, müvekkilleri …’nin babası, müvekkilleri …’in ise oğlu olduğunu, kazanın araç sürücülerinin kusuru ile meydana geldiğini ve müvekkillerinin zararlarından davalı sürücü ve işletenler ile araç sigortalarının sorumlu olduğunu ileri sürerek ve fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak (sigorta şirketleri maddi tazminattan sigorta limiti ile sınırlı sorumlu olmak üzere); müvekkili … için 100.000,00 TL manevi, 500,00 TL maddi; müvekkili … için ayrı ayrı 25.000,00’er TL manevi, 250,00’şer TL maddi; müvekkili … için ayrı ayrı 15.000,00’er TL manevi tazminatın sigorta şirketleri açısından temerrüt tarihinden, diğer davalılar açısından kaza tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davacılar vekili ıslah dilekçesi ile maddi tazminata ilişkin talepleri açısından; … için 131.584,07 TL, … için 2.695,48 TL, … için 10.470,07 TL’nin tahsilini istemiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; davacının davadan önce müvekkiline eksik evrak ile müracaat ettiğini, bu nedenle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davayı kabul etmemekle birlikte ölenin içerisinde yolcu olarak bulunduğu aracın müvekkili tarafından ZMMS ile sigortalı olduğunu, sorumluluklarının sigorta limiti, kusur ve zarar ile sınırlı olduğunu, davacıların kusuru ve destek zararını kanıtlaması gerektiğini, ayrıca hatır taşımasının da araştırılması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı … ve … vekili cevap dilekçesinde; kazanın gece 03.30 sıralarında, müvekkilinin sürücüsü olduğu aracın diğer aracın sağ arka teker kısmına yandan çarpması ile meydana geldiğini, kaza anında müvekkilinin yolun düz ve boş olması nedeniyle hız limitlerinin üzerinde seyrettiğini, kavşak noktasında kendisine sarı fasılalı ışık yanması nedeniyle hızını biraz düşürmüş olması, diğer aracı görmesi üzerine frene basması ve manevra yapmasına rağmen kazaya engel olmadığını, anlık gelişen kazada müvekkilinin kazayı önleme imkanın bulunmadığını, müvekkilinin tek kusurunun hız sınırının üzerinde hareket ediyor olması olduğunu, kazaya fasılalı kırmızı ışıkta kavşağa giren diğer davalı araç sürücüsünün neden olduğunu, diğer araçta arka koltuktaki yolcuların emniyet kemeri takmaması nedeniyle çarpmanın etkisi ile açılan kapıdan yola savrulduklarını, müvekkiline ceza dosyasında tali kusur izafe edildiğini, müvekkilinin tali kusurunun nazara alınması gerektiğini, müvekkilinin kaza esnasında aldığı alkol miktarının güvenli sürüş yeteneğini etkileyecek miktarda olmadığını, bu nedenle kendisine kusur verilemeyeceğini, ayrıca talep edilen tazminatın fahiş olduğunu, müvekkilinin kusur durumu da nazara alınarak hakkaniyete uygun bir tazminat belirlenmesi gerektiğini, savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde; kaza yapan aracın kasko sigortası teminatı altında olduğunu, kazanın münhasıran alkolün etkisi ile meydana gelmediğini, maddi ve manevi sorumlukları için sigorta şirketlerinin davaya dahil edilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı …Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; davacıların müracaatı üzerine müvekkili tarafından gerekli çalışmalar yapılarak zararlarının 50.813,00 TL olarak hesaplandığını, davacıların bu miktarı kabul etmediklerini, bu nedenle müvekkilinin temerrüdünün meydana gelmediğini, talebin fahiş olduğunu, kazanın meydana gelmesinde müvekkili tarafından sigortalı araç sürücüsünün ceza dosyasına göre %25 oranında kusurlu olduğunu, ayrıca müteveffanın alkollü araçta yolcu olması ve emniyet kemerinin takılı olmaması nedeniyle en az %50 oranında müterafik kusuru bulunduğunu, bu nedenle tazminattan indirim yapılması gerektiğini, davacıların kusuru ve zararlarını kanıtlaması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı …; yasal süresi içerisinde davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece daha önce 27/11/2019 tarihli 2018/432 E. 2019/748 K. Sayılı karar ile davacıların taleplerine ilişkin esastan karar verilmesi sonrasında hükmün davacılar ve bir kısım davalılar tarafından istinaf edilmesi üzerine istinaf incelemesi sonucunda Dairemizin 15/09/2022 tarihli 2022/53 E. 2022/21 K. Sayılı kararı ile, ilk derece mahkemesi kararının mahkemenin görevine ilişkin olarak HMK’nın 353/1-a-3. maddesi gereğince kesin olarak kaldırılması üzerine mahkemece yeniden yapılan yargılama neticesinde; Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi’nin 15/09/2022 tarih ve 2022/53 Esas, 2022/21 Karar sayılı kararının incelendiği, davaya konu olayın iş kazası niteliğinde olduğu, dolayısıyla uyuşmazlığın iş ilişkisinden kaynaklanmış olduğu ve görevli mahkemenin İş Mahkemeleri olduğu anlaşıldığından HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca dava dilekçesinin usulden reddi ile mahkemenin görevsizliğine, karar verilmiş hüküm davacılar vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde; meydana gelen trafik kazasının, davalı … arasındaki iş akdine dayalı olarak iş saatleri içinde veya işin görülmesi sırasında gerçekleşmediğini, müteveffanın, iş yerinde geçirmesi gereken çalışma süresini doldurduktan sonra eve dönmek amacıyla iş yerinden ayrılarak, iş yerinin servisi niteliğini taşımayan (kaldı ki aracın servis olarak kullanıldığına veya müteveffanın servisle işe gidip geldiğine ilişkin dosya kapsamında bilgi ve belge de yer almadığı) davalı …’a ait araca saatin de geç olması nedeniyle bindiğini, bu sebeple müteveffanın vefatının iş kazasında gerçekleştiğinin çok zorlama bir neden olduğunu, dava dilekçesinde de belirttiği üzere davalı …’ın iş bu uyuşmazlıkta işveren sıfatıyla değil araç işleten sıfatıyla diğer davalılar ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, bu nedenle davanın görülmesinde iş mahkemesinin görevli olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
HMK’nın 353 maddesi “(1) Ön inceleme sonunda dosyada eksiklik bulunmadığı anlaşılırsa;
a) Aşağıdaki durumlarda bölge adliye mahkemesi, esası incelemeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye veya kendi yargı çevresinde uygun göreceği başka bir yer mahkemesine ya da görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar verir:
……
3)Mahkemenin görevli ve yetkili olmasına rağmen görevsizlik veya yetkisizlik kararı vermiş olması veya mahkemenin görevli ya da yetkili olmamasına rağmen davaya bakmış bulunması, …” hükmünü içermektedir.
İlk derece mahkemesi tarafından daha önce yapılan yargılama neticesinde davanın esası hakkında verilen karara yönelik olarak Dairemizce gerekçeleri de belirtilmek suretiyle davanın görülmesinde iş mahkemelerinin görevli olduğuna kesin olarak karar verilmiş olmasına, ilk derece mahkemesi tarafından da Dairemizin kaldırma kararına uygun şekilde görev hususunda karar verilmiş olmasına, ilk kaldırma kararında da, açıklandığı üzere SGK tarafından da, meydana gelen kazanın iş kazası kabul edilerek hak sahiplerine ödeme yapıldığının anlaşılmasına göre davacılar vekilinin göreve yönelik istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
Buna göre; dosya kapsamına, ilk derece mahkemesi tarafından, Dairemizce değerlendirilen, mahkemenin görevine yönelik kesin kararına uygun karar verilmiş olmasına göre davacılar vekilinin tüm istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden, istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacılar vekilinin yerel mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacılardan alınması gereken 179,90 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davacılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
5-HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-g maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 08/02/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.