Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2023/180 E. 2023/183 K. 15.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi Esas-Karar No: 2023/180 – 2023/183
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/180
KARAR NO : 2023/183

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/03/2020
NUMARASI : 2017/730 Esas – 2020/208 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 15/02/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 20/02/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili ve davalı vekili tarafından ayrı ayrı süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 23/12/2016 tarihinde davacının idaresindeki motosiklet ile davalıya ZMMS Poliçesiyle sigortalı olan … plaka sayılı aracın çarpışması sonucunda davacının yaralandığını belirterek, şimdilik 1.500,00 TL geçici ve 1.500,00 TL sürekli olmak üzere 3.000,00 TL tazminatın temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında 13/02/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile geçici iş göremezlik tazminatı alacağını 11.708,41-TL, daimi iş göremezlik tazminatı alacağını 100.927,69-TL olarak artırmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; … plaka sayılı aracın ZMMS Poliçesiyle sigortalı olduğunu; davacının başvurusuyla birlikte hesap yapıldığını ve 03/07/2017 tarihinde 78.938,82 TL’nin ödendiğini; kusur oranında sorumlulukları bulunduğunu, müterafik kusurun araştırılmasını ve davanın reddini, istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; 23/12/2016 tarihinde, dava dışı … … adına kayıtlı ve davalı şirkete sigortalı kamyoneti ile bölünmüş iki şeritli yolun sağ şeridinde siteler istikametine doğru yol almak için park ettiği yerden sola U dönüşü yapmak istediği sırada aynı yönde arkadan gelen önünü kapattığı sürücü… idaresindeki motosikletin ön kısımları ile kendi aracının sol ön ve yan kısımlarına karşı yol bölümünde çarpması sonucu meyanda gelen kazada, davalı sigortalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu, olay nedeni ile davacının Ankara Üniversitesi Adli Tıp bölümünde özürlülük ölçütü yönetmeliğine göre düzenlenen raporda %23 oranında sürekli çalışma gücü kaybı meydana gelecek ve 9 ayda iyileşecek şekilde yaralandığı, SGK tarafından rücuya tabi bir ödeme yapılmadığı da anlaşıldığından, alınan hesap raporuna göre davacının toplam 13.208,41-TL geçici iş göremezlik, 199.273,73-TL sürekli iş göremezlik zararının oluştuğu, bu zarardan davalı sigorta şirketi tarafından dava tarihinden önce 03/03/2017 tarihinde 78.938,82-TL olarak ödenen miktarın güncellenerek düşülmesi sonucu sigortanın ödeme tarihi itibarı ile bakiye zararın 115.636,10-TL olduğu anlaşıldığında yapılan ıslah kapsamında bu miktarın kabulüne karar verilmiş; hükme karşı davacı ve davalı vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; yerel mahkemenin vermiş olduğu kabul kararının yerinde olduğunu, ancak hesaplama yapılırken asgari ücret esas alınarak hesaplama yapılmasının doğru olmadığını, zira davacının elektrik kalfası olduğuna dair belgeyi sunduğunu, kalfanın ücret araştırmasının talep edildiğini, TÜİK’in emsal ücret araştırma yazısı dikkate alınmadan asgari ücret üzerinden düşük tazminat hesaplanmasının doğru olmadığını, istinaf aşamasındaki beyan dilekçesi ile de davalı tarafın sulh teklifi üzerine aralarında ibraname düzenlendiğini, davalı sigorta şirketi tarafından ibra edilen kısım dışında kalan kısımlar ile ilgili olarak yapılan sulh ve ibra anlaşmasını KTK’nın 111. md. uyarınca kabul etmediklerini belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; mahkemece hükmedilen geçici iş göremezlik tazminatı zararından ZMMS sigortacısı olarak sorumluğunun bulunmadığını, davacıya karardan sonra ödeme yapılıp ibraname alındığını, davanın feragat nedeniyle reddi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek üzere davacı tarafın motosikleti kullanırken kask, koruma gözlüğü, dirseklik, dizlik gibi koruyucu kıyafetler kullanmadığından müterafık kusurunun olduğunu, hakkaniyet gereği müterafık kusur indirimi yapılması gerektiğini, faiz başlangıç tarihinin ve türünün hatalı olduğunu, zira eksik belgelerle sigortaya başvurulduğunu, bu nedenle temerrüt koşullarının oluşmadığını, yasal faize hükmedilmesi gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davacı ve davalı vekili vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan yaralanma nedeni ile geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
Yerel Mahkeme tarafından davanın kabulüne dair verilen karar, davacı ve davalı vekilleri tarafından istinaf edilmiştir.
Davacının gelire yönelik istinafı yönünden;
SGK tarafından gönderilen yazıda davacı…’in 23/12/2016 tarihinde maruz kaldığı kaza ile ilgili kaza tarihinde sigortalı olmadığı, bu nedenle kendisine herhangi bir ödeme yapılmadığının bildirilmesi, davacının gelir durumuna ilişkin dosya kapsamında resmi kurumlarda düzenlenen başka bir bilgi ve belgenin de bulunmaması karşısında, tek başına TÜİK tarafından bildirilen gelir durumunun ispata yeterli olmadığı, davacının gelirinin asgari ücretin üzerinde olduğu ispatlanamadığından, davacının bu yöne ilişkin istinafı yerinde görülmemiştir.
Davalının istinafı yönünden;
Davalı vekili 01/09/2021 havale tarihli dilekçesi ekine “Sulh Protokolü, İbraname, Feragatname Ve Maksuz” başlıklı, davacı vekili tarafından 06/11/2020 tarihli olarak imzalı belgeyi sunarak davacının tüm zararının müvekkili tarafından karşılanmış olması nedeniyle davanın feragat nedeni ile reddine karar verilmesini istemiş, belge içeriğinden toplam borç tutarının 206.183,96 TL olduğunda anlaşıldığı görülmüş, dosya ekinde bulunan Ankara 3. İcra Dairesinin 2020/4320 sayılı icra dosyasında davacı vekili tarafından davalı sigorta aleyhine Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/730 Esas – 2020/208 Karar sayılı, 11/03/2020 karar tarihli kararının dayanak yapılarak mahkemece hükmolunan tutarın, yargılama gideri ile işlemiş faizin tahsili için 18/06/2020 günü icra takibine başlanıldığı, alacaklı (davacı) vekilince de icra dosyasına davalı tarafından sunulan belge ile aynı olan “Sulh Protokolü, İbraname, Feragatname Ve Makbuz” başlıklı belge eklenerek borçlu sigorta tarafla sulh protokolü, ibraname imzalandığını belirterek icra müdürlüğü dosyasından fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ibra edilen tutar yönünden takipten vazgeçtiklerini, vazgeçme harcının ödenecek olup, dosyada bulunan teminat mektubunun borçlu tarafa iadesini talep ettiği, icra dairesinin 01/10/2020 tarihli dosya hesabında borç tutarının 2019.760,21 TL olduğunun belirlendiği, 08/02/2021 tarihinde sayman mutemedi alındısı belgesi ile 4.197,00 TL tahsil harcı (Vazgeçme 2.27) belgesi düzenlendiği anlaşılmıştır.
HMK.nın davaya son veren taraf işlemleri başlıklı, beşinci kısım, üçüncü bölümde 6100 sayılı davaya son veren taraf işlemleri düzenlenmiş olup, “Sulh” yan başlıklı 313. maddesinde;
“(1) Sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir.
(2) Sulh, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıkları konu alan davalarda yapılabilir.
(3) Dava konusunun dışında kalan hususlar da sulhun kapsamına dâhil edilebilir.
(4) Sulh, şarta bağlı olarak da yapılabilir.” 314.maddesinde ise; aynı Kanun’un “Sulhun Zamanı” yan başlıklı “(1) Sulh, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.” aynı Kanun’un “Sulhun Etkisi” yan başlıklı 315.maddesinde; “(1) Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir.” hükümleri yeralmaktadır.
Buna göre; sulh, görülmekte olan bir davanın taraflarının, karşılıklı anlaşmaları ile dava konusu uyuşmazlığı sonlandırmalarıdır. Sulh, mahkeme önünde iki şekilde yapılabilir, taraflar, dava konusu uyuşmazlığın dava dışı konularda dahi sulh sözleşmesi yaparak, içeriği ile birlikte, mahkemeye bildirip, bu sulh sözleşmesinin karara aynen geçmesini isteyebilecekleri gibi, mahkemeye sadece sulh olduklarını bildirip, sulhun içeriğini bildirmeksizin, sulh nedeni ile davanın sonlandırılmasını isteyebilirler. Birinci halde mahkeme, sulh sözleşmesinin içeriğine göre aynen hüküm kurarken, ikinci halde “sulh nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde hüküm kurulmasına karar verir.
Açıklanan nedenlerle davalı … Sigorta AŞ. vekili istinaf aşamasında dosyaya sundukları dilekçeleri ile davacı vekili tarafından imzalı ve 06/11/2020 tarihli “sulh protokolü, ibraname, feragatname ve makbuz” başlıklı belge sunarak “davanın feragat nedeniyle reddine” karar verilmesini talep etmişse de, belge içeriğinden, iş bu istinaf istemine konu kararın icra takibine konulması üzerine, davalı sigorta şirketi tarafından takibe konu miktar konusunda tarafların anlaştıkları ve sigorta tarafından net 206.183,96TL ödendiği ve karşılıklı olarak avukatlık ücretinden feragat ettikleri anlaşıldığından, sunulan belgeden tarafların sulh oldukları anlaşıldığından HMK.nın 315/1. maddesinin son cümlesine göre taraflar sulh anlaşmasına göre karar verilmesini talep etmediğinden karar verilmesine yer olmadığına karar vermek üzere davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, HMK’nın 353/1.b.3. maddesi gereğince dava konusu talep ile ilgili olarak sulh nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davacının istinaf başvurusunun ise HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
I-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK.nın 353/1-b-1 bendi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
II-Davalı … Sigorta AŞ. vekilinin istinaf başvurusunun hükümden sonra sulh olunması nedeniyle KABULÜ ile, ilk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA,
HMK’nın 353/1.b.3. maddesi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, buna göre;
A) 1-Taraflar arasındaki sulh anlaşması gereğince davaya konu alacak konusuz kaldığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90-TL harçtan peşin alınan31,40 TL harç ve 96,50 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 52,00 TL’nin davacıya iadesine,
3-Tarafların yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince yatıran tarafa iadesine,
III-İSTİNAF HARÇ VE YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN:
1-Davalı … Sigorta AŞ. tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde bu davalıya iadesine,
2- Davacıdan alınması gerekli 179,90TL istinaf karar harcından peşin alınan 54,40TL’nin mahsubu ile bakiye 125,5-TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı … Sigorta AŞ. tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, istinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Başvuran taraflarca yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısım var ise HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-İİK’nın 36.maddesi gereğince Ankara 3. İcra Dairesinin 2020/4320 Esas sayılı dosyasına yatırılan teminat mektubunun yatırana iadesine,
6-Kararın tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 15/02/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.