Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2023/179 E. 2023/192 K. 15.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/179
KARAR NO : 2023/192

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : …. (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/01/2020
NUMARASI : 2018/1184 Esas 2020/21 Karar

DAVACI : … – …
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : TAZMİNAT
KARAR TARİHİ : 15/02/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 06/03/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı …. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının 15.10.2015 tarihinde davalı …’in sevk ve idaresinde olan araçla seyir halinde olduğu esnada meydana gelen trafik kazasında yaralandığını, kaza esnasında 3.03 promil alkollü olan davalı sürücünün yaşanan trafik kazasında tam kusurlu olduğunu, kaza sonucu davacının vücudunda kemik kırıkları oluştuğunu, yüzünde sabit iz kaldığını, psikolojik tedavi gördüğünü, duyularında zayıflama meydana geldiğini belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000 TL. maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen ve müştereken tahsiline, 10.000 TL manevi tazminatın davalı …’den alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile tazminat taleplerini toplam 125.610,20 TL olarak arttırmıştır.
Davalı …. vekili cevap dilekçesinde, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …, davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, maddi tazminata ilişkin davanın kısmen kabulüne, 87.927,14 TL’nin davalı sigortadan temerrüt tarihi 15/11/2017 tarihinden, davalı …’den kaza tarihi 15/10/2015 tarihinden itibaren yasal faizi ile müştereken müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya dair maddi tazminat isteminin reddine, manevi tazminata ilişkin davanın kabulüne, 10.000 TL.manevi tazminatın davalı …’den kaza tarihi 15/10/2015 tarihinden itibaren yasal faizi ile alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı …. vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı …. vekili istinaf başvuru dilekçesinde; yerel mahkemece alınan hesap raporunda her ne kadar TRH 2010 yaşam tablosu kullanılmış olsa da %10 iskonto faizinin esas alındığını ve yaşam olasılıklarının hesaplamaya dahil edilmediğini, hesaplama tekniğinin hatalı olduğunu, hesaplamada devre başı ödemeli belirli süreli rant formülünün uygulanması gerektiğini, hesaplamada bakiye ölüm tablosu olarak TRH 2010 yaşam tablosu ve 1.8 teknik faiz uygulanması gerektiğini, davalı şirketin geçici iş göremezlik zararlarından sorumluluğu bulunmadığını, mahkemece hatır taşıması ve müterafik kusur indiriminin yargıtay içtihatlarına aykırı olacak şekilde düşük uygulandığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar sebebi ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı kalmak kaydı ile yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
Somut olayda; kaza tespit tutanağı uyarınca, 15.10.2015 tarihinde sürücü …’in sevk ve idaresindeki araçla seyri sırasında kavşağa geldiğinde sürücü …’un idaresindeki araçla çarpışması sonucu meydana gelen kazada sürücü …’in kural ihlali olduğu, sürücü …’un kural ihlali olmadığının belirlendiği, mahkemece alınan kusur raporu uyarınca, dava konusu kazanın oluşumunda araç sürücüsü …’in %100 oranında kusurlu olduğu, araç sürücüsü …’un kusurunun bulunmadığının belirlendiği, Bozüyük 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2016/47 Esas nolu dosyasında yapılan yargılamada sanık …’in taksirle yaralamaya neden olmak suçundan cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, anılan ceza dosyasında hükme esas alınan kusur raporu uyarınca, kazanın meydana gelmesinde sürücü …’in asli kusurlu, sürücü …’un kusursuz olduğunun belirlendiği, mahkemece ESOGÜ Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı’ndan alınan rapor uyarınca, davacının kaza neticesi humerus şaft fraktürüne bağlı yaralanması sonucu meslekte kazanma gücü kaybı oranının %11,3 olduğu, geçici iş göremezlik süresinin olay tarihinden itibaren 4 aya kadar uzayabileceği, bu süre zarfında mesleğini icra edemeyeceği ve bu süre içinde %100 malul sayılması gerektiğinin belirlendiği, aktüer bilirkişiden alınan rapor uyarınca davacının maluliyete bağlı maddi zararının 122.610,20 TL, SGK’ca karşılanmayan tedavi giderleri zararının 3.000 TL olduğunun belirlendiği, mahkemece anılan raporların hükme esas alınması, davacının davalı sürücü …’in arkadaşı olması ve olay günü gezme amaçlı davalının aracında yolcu olarak bulunurken davaya konu kazanın meydana gelmesi, davalı tarafça hatır taşıması savunması olması karşısında belirlenen toplam tazminat miktarından %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılması gerektiği, yine davacının davalı sürücü alkollü iken aracına binmesi nedeniyle %10 oranında müterafik kusur indirimi olmak üzere toplam %30 oranında indirim yapılması suretiyle yazılı şekilde karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerle, mahkemece toplanan delillerle, kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere; kazanın oluşumuna neden olan sürücüye izafe edilen kusurda bir yanılgı bulunmamasına, kazaya karışan araçlardan birisinde yolcu olarak bulunan davacının kazanın oluşumunda kusurunun bulunmaması, hükme esas alınan aktüer bilirkişi raporunun yerleşik Yargıtay uygulamalarında belirtilen yöntem olan TRH 2010 yaşam tablosu ve progresif rant sistemi uygulanarak düzenlenmiş olması ve hüküm kurmaya ve denetime elverişli bulunmasına, geçici işgöremezlik zararının davalı … şirketinin poliçe teminat limiti kapsamında olmasına, davacının davalı sürücü …’in arkadaşı olması ve olay günü gezme amaçlı davalının aracında yolcu olarak bulunurken davaya konu kazanın meydana gelmesi, davalı tarafça hatır taşıması savunması olması karşısında belirlenen toplam tazminat miktarından %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılmasının isabetli bulunmasına, yine davacının davalı sürücü alkollü iken aracına binmesi nedeniyle hesaplanan tazminattan müterafik kusur indirimi yapılmış olmasında bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı …. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan istinaf itirazlarının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Bununla birlikte, zararın meydana gelmesinde veya artmasında mağdurun da kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur, 6098 sayılı TBK’nın 52. maddesinde düzenlenmiştir. Mağdurun kusurunun zararın meydana gelmesinde başlıca etken olması halinde zarar verenin sorumluluğunun kalkması söz konusu olabileceği gibi belirlenen kusura göre zarar ve ziyandan indirim yapılmasını da gerektirebilir.
Somut olayda; davacının, davalı sürücü tarafından kullanılan araçta yolcu olduğu ve davalı sürücünün kaza esnasında alkollü olduğunu bilerek araca binmiş olduğu anlaşılmaktadır. Müterafik kusur indiriminde, her somut olayın özelliğine göre olayın meydana geliş tarzı ve zararın artmasında zarar görenin kusurlu davranışının sonuca etkisi değerlendirilerek uygun oranda bir indirim yapılması gerekmektedir. Buna göre hesaplanan tazminattan yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre 6098 sayılı TBK’nun 52. maddesi gereğince %20 oranında müterafık kusur indirimi yapılması gerekirken, yazılı olduğu şekilde %10 oranında müterafık kusur indirimi yapılmasıyla karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Açıklanan nedenlerle, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılıklar resen gözetilerek yapılan inceleme neticesinde, davalı …. vekilinin istinaf taleplerinin yukarıda belirtilen gerekçelerle kabulü ile kararın kaldırılması, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden mahkemece davacı lehine belirlenen maddi tazminattan %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılması sureti ile HMK.353/1-b/2 maddesi uyarınca yeniden hüküm kurulması ve ilk derece mahkemesi kararında kesinleşen yönlerin korunması gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
I-Davalı …. vekilinin istinaf talebinin yukarıda belirtilen nedenlerle KABULÜ ile, Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/01/2020 tarih ve 2018/1184 Esas – 2020/21 Karar sayılı kararının HMK 353/1-b/2 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA ve esas hakkında yeniden karar verilmesine,
II- Buna göre Dairemizce yeniden hüküm kurularak;
Davanın maddi tazminata ilişkin bölümünün KISMEN KABULÜ ile,
80.390,53 TL’nin davalı sigortadan temerrüt tarihi 15/11/2017 tarihinden, davalı …’den kaza tarihi 15/10/2015 tarihinden itibaren yasal faizi ile müştereken müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
Fazlaya dair maddi tazminat isteminin reddine,
Alınması gerekli 5.491,47 TL karar ve ilam harcından, davanın açılışı sırasında yatırılan peşin harcın maddi tazminata yönelik kısmı olan 17,09 TL ile 2.128,02 TL ıslah harcı toplamı 2.145,11 TL düşülerek kalan 3.346,36 TL’nin davalılar … ve ….’den müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Davanın açılışı sırasında yatırılan 35,90 TL. başvurma harcı, peşin harcın maddi tazminat talebine yönelik kısmı olan 17,09 TL. ve 2.128,02 TL. ıslah harcı toplamının davalılar … ve ….’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 1.383,90 TL. yargılama giderinin, davanın kabul/red oranına göre 968,73 TL’lik kısmının davalılar … ve ….’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davanın kabul edilen maddi tazminat talebi yönünden; karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre takdir ve tayin olunan 12.230,53 TL vekalet ücretinin davalılar … ve ….’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Davanın manevi tazminata ilişkin bölümünün KABULÜ ile,
10.000 TL.’nin davalı …’den kaza tarihi 15/10/2015 tarihinden itibaren yasal faizi ile alınarak davacıya ödenmesine,
Alınması gerekli 683,10 TL karar ve ilam harcından, davanın açılışı sırasında yatırılan peşin harcın manevi tazminata yönelik kısmı olan 170,77 TL düşülerek kalan 512,33 TL’nin davalı …’den alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Davanın açılışı sırasında yatırılan peşin harcın manevi tazminat talebine yönelik kısmı olan 170,77 TL’nin davalı …’den alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ ne göre takdir ve tayin olunan 3.400 TL vekalet ücretinin davalı …’den alınarak davacıya verilmesine,
Davacı/davalı tarafından yatırılan gider/delil avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya/davalıya iadesine,
İSTİNAF HARÇ VE YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN:
1-İstinaf eden davalı …. vekili tarafından yatırılan istinaf başvuru harcı ve istinaf karar ve ilam harcının talep halinde bu davalıya iadesine,
2-HMK’nın 333.maddesi gereğince kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
3-İstinaf eden davalı …. tarafından yapılan 193,50 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan tahsili ile bu davalıya verilmesine,
4-Kararın tebliği, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 15/02/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.



Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.