Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2023/124 E. 2023/125 K. 08.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/124 – 2023/125
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/124
KARAR NO : 2023/125

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/11/2022 (Ara Karar Tarihi)
NUMARASI : 2022/1233 Esas (Derdest)

İHTİYATİ HACİZ/TEDBİR
TALEP EDENLER
(DAVACILAR) :
VEKİLİ :
ALEYHİNE İHTİYATİ HACİZ/TEDBİR
TALEP EDİLEN
(DAVALI ) :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU :İhtiyati Haciz/Tedbir
KARAR TARİHİ : 08/02/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 23/02/2023

Mahalli mahkemesince verilen ara karara ihtiyati haciz/tedbir talep eden (davacılar) vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
İhtiyati haciz/tedbir talep eden (davacılar) vekili dava dilekçesinde; 23/03/2022 tarihinde, davalı sürücü …’ın maliki olduğu araç ile yaya olarak yürümekte olan …’ya çarparak ölümüne neden olduğunu, müvekkili …’nin ölenin ilk eşinden çocukları, …’nun eşi, …, …’nin ise ikinci eşinden çocukları,…’nun annesi …’nun da babası olduğu ve maddi ve manevi olarak zarara uğradıklarını, kazanın meydana gelmesinde davacının %100 oranında kusurlu olduğu, öte yandan; kazaya karışan aracın davalılardan … Sigorta A.Ş. nezdinde trafik sigorta poliçesi (ZMMS) ile sigortalı, davalılardan … Sigorta A.Ş. nezdinde Genişletilmiş Kasko Poliçesi ile sigortalı olduğunu, Müvekkiller …, … …, … ile davalı sigorta şirketleri arasında anlaşma sağlandığından adı geçen müvekkiller yönünden husumetin yalnızca davalı sürücüye yöneltildiği, müvekkilleri … ile davalıların hiçbiri arasında anlaşma sağlanamadığından adı geçen müvekkiller yönünden husumetin maddi tazminat taleplerinin tüm davalılara, manevi tazminat talebi yönünden ise yalnızca davalı sürücü … ile davalı … Sigorta Anonim Şirketi’ne yöneltildiğini, ileri sürerek ve fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak, her bir müvekkili için 10,00 TL olmak üzere toplam 90,00 TL destekten yoksun kalma nedeniyle maddi tazminatın, olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen (davalı … Sigorta A.Ş. ile davalı … Sigorta Anonim Şirketi yönünden yalnızca müvekkil … ve müvekkil …’nun maddi tazminat alacaklarından sorumlu olmak ve poliçe teminat limitleri dahilinde sorumlu oldukları tutarlarla sınırlı olmak üzere) tahsiline, Müvekkil … için 80.000,00-TL, diğerleri için 30.000,00 TL olmak üzere toplam 320.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ile davalı … Sigorta Anonim Şirketinden müştereken ve müteselsilen (davalı … Sigorta Anonim Şirketi yönünden manevi tazminat klozunda belirtilen teminat limitleri ile sınırlı olmak ve yalnızca müvekkil … ve müvekkil …’nun tazminat alacaklarından sorumlu olmak üzere) tahsiline, davalı …’ın adına kayıtlı taşınır, taşınmaz ve üçüncü kişiler nezdindeki hak ve alacakları üzerine teminatsız olarak ihtiyati haciz konulmasına, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde kazaya karışan … plaka sayılı araç üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, her bir müvekkili için 10.000,00 TL olmak üzere toplam 90.000,00 TL geçici ödemenin davalı …’dan alınarak müvekkillerine ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davacıların tazminat istemli dava dilekçesi ile birlikte talep ettiği ihtiyati haciz, ihtiyati tedbir ve geçici ödeme talebine ilişkin olarak dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde; davacı yanın ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz ve geçici ödeme istemi talep ettiği, alacağın varlığı ve muacceliyeti yargılamayı gerektirdiğinden ve yaklaşık ispat seviyesinde delil sunulmadığından davacının ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir talebinin ayrı ayrı reddine karar verildiği, ayrıca uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği, somut olayda haksız fiil sonucu oluştuğu öne sürülen maddi ve manevi zararın giderimi talep edildiğinden dava konusu olmayan araç hakkında ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği gerekçesi ile “davacı tarafın ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz ve geçici ödeme talebinin reddine,” karar verilmiş ara karar davacılar vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
İhtiyati haciz/tedbir talep edenler (davacılar) vekili istinaf başvuru dilekçesinde; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin TBK’nın 76. maddesi gereğince geçici ödeme talep etmekte haklı olduğunu, müvekkilinin geçici ödemeyi haklı kılacak yaklaşık ispat koşulunu yerine getirdiğini, müvekkillerinin geçici ödemeye muhtaç olduklarını, bu nedenle ret kararının yerinde olmadığını, davalının ceza dosyasında eylemi sabit görülerek cezalandırılmasına karar verildiğini, bu durumda davacının maddi ve manevi tazminattan sorumlu olacağının ortada olduğunu, öte yandan, ara kararda ihtiyati haciz talebinin de reddine karar verildiğini, bu yönüyle de kararın kabulünün mümkün olmadığını, İİK’nın 257. maddesi gereğince ihtiyati haciz şartlarının oluştuğunu, müvekkillerinin fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 330.000,00 TL maddi ve manevi tazminat talep ettiğini, alacağın yaklaşık olarak ispatlandığını, davacı müvekkillerinin hak ve alacaklarının korunması amacıyla davalı …’ın adına kayıtlı taşınır, taşınmaz ve üçüncü kişiler nezdindeki hak ve alacakları üzerine teminatsız olarak ihtiyati haciz konulmasına, aksi kanaatte olması halinde en azından kazaya karışan … plaka sayılı araç üzerine teminatsız ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesi gerektiğini belirterek kararı istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
Talep, fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak, her bir davacı yönünden 10,00’ar TL maddi tazminat ve davacı… için 80.000,00 TL, diğer davalılar için 30.000,00 TL manevi tazminat istemli davalı … … Sigorta A.Ş. ve davalı … Sigorta A.Ş. hakkında açılan davada, davalı … hakkında geçici ödeme, ihtiyati haciz, ihtiyati tedbir talebidir. Davacılar vekili müvekkillerinden ikisi haricindekilere maddi ve manevi tazminat kapsamında sigorta şirketlerinin ödemede bulunduklarını belirterek eldeki davayı, müvekkillerinden ikisi haricinde sadece davalı … hakkında açtıklarını beyan etmiş, geçici hukuk koruma taleplerini tüm müvekkilleri için istemiş, ilk derece mahkemesi tarafından talepleri reddedilmiştir.
İstinaf eden davacılar vekilinin HMK’nın 389. maddesi kapsamındaki ihtiyati tedbir talebine ilişkin olarak; 6100 sayılı HMK’nın 389/1 maddesinde; “mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” şeklinde düzenleme getirilmiştir.
Yukarıdaki açıklamalar ışığında, uyuşmazlık konusu şey üzerine ihtiyati tedbir şerhi konulabileceği anlaşılmaktadır. Somut olayda, trafik kaydına ihtiyati tedbir şerhi konulması talep edilen aracın mülkiyeti ile ilgili bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bir başka ifade ile eldeki tazminat davasının konusu değildirler. Bu nedenle ilk derece mahkemesi tarafından ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş olmasında isabetsizlik görülmemiştir.
İstinaf edenin TBK’nın 76. maddesi gereğince ve İİK’nın 257. maddesindeki ihtiyati haciz taleplerinin reddine ilişkin istinaf taleplerinin incelenmesinde; gerek TBK’nın 76. maddesi gereğince istenilen geçici ödeme taleplerinde gerekse de İİK’nın 257 vd. maddeleri gereğince istenilen ihtiyati haciz taleplerinde, alacağın varlığının yaklaşık olarak ispatlanması gereklidir. Somut olayda, davacılar vekili kazanın meydana gelmesinde aleyhinde ihtiyati haciz talep edilenin kazanın meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu olduğunu ileri sürerek tazminat talep etmiş ise de; zararın yaklaşık ispatına yönelik deliller sunulmadığı gibi, sigorta şirketi tarafından müvekkilleri … haricinde maddi ve manevi zararlarına yönelik olarak ödeme yapıldığı belirtilmiştir. Davacılar ödeme yapılan müvekkilleri yönünden yapılan ödeme miktarını aşan zararı olduğunu, maddi ve manevi tazminat taleplerinin haklılığını ortaya koyacak, yaklaşık ispat koşulunu sağlayacak delil sunmadığı anlaşılmaktadır. Kaldı ki, manevi tazminat kişinin kişilik haklarının ihlali, bu kapsamda huzur, güvenlik, sağlık ve benzeri haklarının saldırıya uğraması halinde miktarının, kapsamının ve koşullarının hakimin takdirine bağlı olarak belirlendiği, tazminat yükümlüsünün tutum ve davranışları olayın özelliği, kusurun varlığı, niteliği, ekonomik, sosyal çevre ve benzeri pek çok subjektif etkene göre belirlenen bir tazminat türü olup, maddi tazminat gibi miktarı objektif koşullara göre belirlenecek bir tazminat türü değildir. Bu nedenlerle alacağın muaccel olması yanında, ihtiyati hacze esas belirli bir miktar olması koşulu sağlanamamaktadır. Bunun yanı sıra, sigorta şirketi tarafından maddi tazminata ilişkin ödeme yapılmadığı belirtilen davacılar … için talep edilen maddi tazminat miktarı fazlaya ilişkin olarak 10,00 TL olarak açılmış olup, fazlaya ilişkin henüz açılan bir dava olmadığından, 10,00 TL maddi tazminat talebi açısından da, alacak miktarına göre verilecek ihtiyati haciz kararı ölçülü olmadığından, mahkemece ihtiyati haciz, ihtiyati tedbir ve geçici ödeme taleplerinin reddine karar verilmiş olmasında isabetsizlik görülmemiştir.
Buna göre; dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına göre, ihtiyati tedbir/haciz, geçici ödeme talep eden davacılar vekilinin tüm istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden, istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-İhtiyati tedbir/haciz, geçici ödeme talep eden (davacılar) vekilinin yerel mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurma harcı peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Harçlar Kanunu gereğince istinaf edenden alınması gereken 296,40 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 215,70 TL harcın davacılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf talep edenler tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
5-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-f maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 08/02/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.