Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2023/100 E. 2023/136 K. 08.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi Esas-Karar No: 2023/100 – 2023/136
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/100
KARAR NO : 2023/136

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/12/2019
NUMARASI : 2017/593 Esas 2019/1312 Karar

DAVACILAR :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 08/02/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 27/02/2023
Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı …Sigorta A.Ş. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesinde;12.06.2017 tarihinde,Suriye vatandaşı müteveffa …’nın, …. Şti. bünyesinde çalışması sırasında,şirket adına kayıtlı olup sürücü …’ın yönetiminde olan servis aracı ile işyerinden dönerken meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybettiğini,kazaya karışan aracın davalı şirket tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalandığını,geride müteveffanın eşi …’nın kaldığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla her bir davacı için 250,00-TL’dan toplam 1.000,00TL maddi tazminatın 12/06/2017 kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile davacılardan … için talep edilen tazminat tutarını 116.983,00 TL,… için talep edilen tazminat tutarını 35.086,00 TL, … için talep edilen tazminat tutarını 45.214,00 TL, … için talep edilen tazminat tutarını 41.963,00 TL olarak arttırmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, dava konusu kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsüne atfı kabil kusur bulunmamakla birlikte emniyet kemerini takmayan müteveffanın müterafik kusurunun da mevcut olduğunu, dava konusu olayın iş kazası niteliğinde olduğunu, dava konusu olayda taşımanın niteliğinin menfaat karşılığı olmadan yapılan hatır taşıması olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davanın kabulüne, davacı … için 116.983,00 TL,davacı … … için 35.086,00 TL, davacı … … için 45.214,00 TL,davacı … … için 41.963,00 TL’nin davalı sigorta şirketinden dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili ile davacılara ödenmesine karar verilmiş,karar davalı sigorta vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı sigorta vekili istinaf başvuru dilekçesinde; dava konusu olayın iş kazası olduğunu,mahkemece PSD ödemelerinin tazminattan mahsup edilmediğini, mahkemece davacı eşin yeniden evlenip evlenmediği araştırılmadan eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu, hesaplamada davacı eşin evlenme ihtimalinin düşük belirlendiğini,müteveffa Suriye vatandaşı olduğundan hesaplamada Suriye’de geçerli asgari ücretin baz alınması gerektiğini,bilirkişi tarafından davacıların hayat iradının hesaplanmasının hatalı olduğunu,mahkemece avans faizine hükmedilmesinin yerinde olmadığını, gelecekte doğacak, müstakbel bir zarar için bu gün faize hükmedilemeyeceğini, olayın meydana gelmesinde davacılar murisinin de emniyet kemerini takmaması nedeniyle müterafik kusuru bulunduğunu, tazminattan hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini belirterek kararı istinaf etmiştir.
Her ne kadar davanın ihbar edildiği …. Şti. vekili tarafından da kararın istinafı amaçlı bir dilekçe ibraz edilmiş ise de ihbar olunan tarafın kararı istinaf edemeyeceği gözetilerek anılan dilekçe inceleme konusu yapılmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle maddi tazminat istemlidir.
Somut olayda kaza tespit tutanağı uyarınca, 12.06.2017 tarihinde müteveffa …’nın içinde yolcu olarak bulunduğu ve dava dışı …. Şti’ye ait olan servis aracının,sürücü …’ın sevk ve idaresinde olduğu esnada, bu araçla sürücü …’ın kullandığı aracın çarpışması sonucu meydana gelen kazada …’nın vefat ettiği, kaza tespit tutanağı uyarınca kazanın meydana gelmesinde sürücü …’ın asli kusurlu, sürücü …’ın tali kusurlu olduğunun belirlendiği,mahkemece alınan kusur raporu uyarınca kazanın meydana gelmesinde sürücü …’ın tali kusurlu olduğu,sürücü …’ın asli kusurlu olduğunun belirlendiği, Ankara 5.Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2017/452 Esas nolu dosyasında yapılan yargılama neticesi sanık …’ın taksirle bir kişinin ölümüne neden olmak suçundan cezalandırılmasına karar verildiği, kararın kesinleştiği, anılan ceza dosyasında hükme esas alınan kusur raporu uyarınca kazanın meydana gelmesinde sürücü …’ın % 25, sürücü …’ın %75 kusurlu olduğunun belirlendiği,sürücü … tarafından sevk ve idare edilen aracın davalı sigorta şirketi tarafından kaza tarihini kapsar şekilde ZMMS poliçesinin düzenlenmiş olduğu, SGK yazı cevabı uyarınca davacılara kaza neticesi rucuya tabi bir ödeme yapılmadığının belirlendiği,aktüer bilirkişiden alınan rapor uyarınca, …’nın hayatını kaybetmesi nedeniyle; davacı eş … için 155.978,03TL, davacı çocuk … … için 46.782,12TL, dava dışı çocuk … … için 46.685,98TL, davacı anne … … için 60.285,64TL, davacı baba … … için 55.950,75TL tazminat hesabı yapıldığı, mahkemece anılan rapor ve dosyaya sunulan ıslah dilekçesi doğrultusunda yazılı şekilde davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına, toplanan delillere, alınan bilirkişi raporlarına ve mahkemece yapılan değerlendirmeye göre olay tarihinde davacıların murisi olan …’nın içinde yolcu olarak bulunduğu aracın bir başka araçla çarpışması neticesi …’nın hayatını kaybettiğinin ve kazanın meydana gelmesinde müteveffanın içinde yolcu olarak bulunduğu araç sürücüsünün % 75 oranında kusurlu olduğunun belirlenmesine, hükme esas alınan kusur raporunun kaza tespit tutanağı,olayın oluşu ve ceza yargılamasında alınan kusur raporu ile uyumlu bulunmasına,davacılar tarafından müteveffanın ….Şti’de çalışan olduğunun tespiti amacıyla ….Şti. ve … aleyhine Ankara 8. İş Mahkemesi’nin 2019/296 Esas nolu dosyası ile açılan davada mahkemece yapılan yargılamayı müteakip davanın reddine karar verilmiş ve kararın kesinleşmiş olması karşısında meydana gelen kazanın iş kazası olmadığının açıkça anlaşılmasına, davacı eşin, müteveffanın ölümünden sonra yeniden evlendiğine dair dosya kapsamında ve UYAP ortamında yapılan sorgulamada bir kayıt bulunmadığının anlaşılmasına, müteveffanın Türkiye’de yaşamakta olması nedeniyle hesaplamada Türkiye’de uygulanan asgari ücretin esas alınmasında bir isabetsizlik bulunmamasına, hükme esas alınan aktüer bilirkişi raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli bulunduğunun anlaşılmasına, davalı sigorta şirketine sigortalı aracın ticari araç olması gözetildiğinde mahkemece hükmedilen tazminata avans faizi işletilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına,davacılar murisinin ölümüne neden olan kaza sırasında emniyet kemerinin takılı olmadığı yönünde bir tespit bulunmamasına, kaldı ki müteveffanın ölüm sebebinin araç içi künt kafa travmasına bağlı olarak gerçekleştiğinin belirlenmiş olması karşısında zararın meydana gelmesinde müteveffanın müterafık kusuru bulunmadığının anlaşılmasına göre davalı sigorta vekilinin bu yönlere ilişkin istinaf taleplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Bununla birlikte, hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 51. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay içtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hâkim tazminattan mutlaka indirme yapmak zorunda değilse de bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi gerekir. Hatır taşımasından ya da kullanmadan söz edebilmek için yaralanan ya da ölen karşılıksız taşınmış olmalıdır. Taşınan veya kullananın yararının söz konusu olduğu durumda hatır taşıması ilişkisi gündeme geleceğinden işletenin sorumluluğu genel hükümlere göre değerlendirilecek ve tazminattan indirim yapılacaktır. Bu bakımdan hatır ilişkisinin değerlendirilmesinde taşıma ya da kullanmanın kimin çıkar ve yararına olduğunun saptanması önemlidir. Yarar ekonomik olabileceği gibi, ortak toplumsal değerleri de ilgilendirebilir. Ancak taşıma ve kullanmada işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin bir çıkarı veya yararının bulunması halinde hatır taşımasından söz edilemeyecektir. Ayrıca hâkim tazminattan mutlaka indirim yapmak zorunda değilse de, bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi, indirim yapacak ise de Yargıtay ve Dairemizin uygulamalarına göre %20 oranında hatır taşıması indirimi yapması gerekmektedir.
Somut olayda, davalı vekilince müteveffanın araçta hatır yolcusu olarak bulunduğu savunulmuştur. Ankara 8. İş Mahkemesi’nin 2019/296 Esas nolu dosyasında müteveffanın sigortalı şirkette çalışan olmadığının tespit edilmiş olduğu, anılan dosyada tanık olarak beyanı alınan ….Şti. adlı işyerinde muhasebe sorumlusu olan tanık …’in beyanında olay tarihinde işyeri servisine müteveffanın fabrikalarda iş aramaya geldiğini ve servise hatıra binaen alındığını beyan ettiği, şirketi temsilen …’nın beyanında da müteveffanın şirket çalışanı olmadığı ve iyiniyetle arabaya alındığının belirtildiği,tüm dosya kapsamından müteveffanın olay tarihinde servis aracında hatır için taşındığı sabit olup müteveffanın sigortalı araçta taşınması için bir bedel ödemediği, müteveffanın taşıma karşılığında sürücüye bir ücret ödemesi de hayatın olağan akışına aykırı olduğu gibi, aksi de ispat edilemeyen hususlar dikkate alınarak davalı sigorta şirketinin hatır taşıması savunmasına itibar edilmesi ve TBK’nın 51. maddesi gereğince tazminattan makul oranda, hakkaniyete uygun indirim yapılmak suretiyle, davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu tazminat miktarının belirlenmesi gerekirken hatır taşıması itirazına itibar edilmeden yazılı biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davada hesaplanan tazminat miktarlarından % 20 şer oranında hatır taşıması indirimi yapılmasıyla hüküm verilmesi gerekirken bu hususlar gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmediğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, kararın kesinleşen yönleri korunarak(TBK’nın 51. ve 52. maddelerinden kaynaklanan hakkaniyet ve takdiri indirim nedeniyle davanın kısmen reddedilmesi halinde, indirimden dolayı reddedilen kısım için davalı yararına vekalet ücreti takdir edilmeyeceği gibi, bu gerekçe ile yargılama giderleri de kabul ve ret oranına göre belirlenemeyeceğinden bu kısımlar da değiştirilmeden) HMK.353/1.b.2. maddesi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
I-Davalı sigorta vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, Ankara 12.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/12/2019 tarih, 2017/593 Esas, 2019/1312 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1.b.2 maddesi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına,
Buna göre;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, davacı … için 93.586,40 TL,davacı … … için 28.068,80 TL,davacı … … için 36.171,20 TL, davacı … … için 33.570,40 TL’nin davalı sigorta şirketinden dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili ile davacılara ödenmesine, (davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe limiti kadar olduğunun tespitine),
2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 16.342,89 TL karar ve ilam harcının 31,40TL’sinin peşin alınan, 813,73TL ıslah harcı kısmının mahsubu ile 15.497,76TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacılar kendini vekille temsil ettiğinden AAÜT gereğince davacı … lehine 14.973,82 TL, davacı … … lehine 9.200,00 TL,davacı … … lehine 9.200,00 TL davacı … … lehine 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile adı geçen davacılara verilmesine,
4-Davacılar tarafından yatırılan 31,40TL peşin harç, 31,40TL başvurma harcı, 4,60TL vekalet harcı, 813,73TL ıslah harcı, 600,00TL bilirkişi ücreti, 461,30TL yargılama gideri olmak üzere toplamda 1.942,43TL’nin davalıdan tahsili ile davacılar vekiline verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan masraf olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde re’sen iadesine,
II-İSTİNAF BAŞVURUSU NEDENİYLE YAPILAN HARÇ VE MASRAFLAR YÖNÜNDEN;
1-İstinaf eden davalı sigorta tarafından yatırılan istinaf başvuru harcı ve istinaf karar harcının istek halinde bu davalıya iadesine,
2-Davalı sigorta tarafından yapılan 109,TL istinaf yargılama giderinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
3-Başvuran tarafça yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
4-Karar tebliği, harç mahsup ve tahsil, gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 08/02/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.