Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/981 E. 2023/631 K. 03.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi Esas-Karar No: 2022/981 – 2023/631
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/981
KARAR NO : 2023/631

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/01/2021
NUMARASI : 2017/156 Esas 2021/65 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 03/05/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 03/05/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili ve davalı… vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; Karayolları Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta poliçesi davalı şirket tarafından yapılmış olan ve davalı… ‘ın sevk ve idaresinde bulunan … plakalı aracın müvekkilinin sevk ve idaresinde bulunan … plakalı araca çarpması sonucunda kazanın meydana geldiğini, kazada müvekkilinin yaralandığını, olayın meydana gelişinde … plakalı araç sürücüsü davalı …’ın kusurlu olduğunu, müvekkilinin kusuru bulunmadığını, kaza sonrasında müvekkiline ait 31.000,00TL bedelli aracın hurdaya ayrıldığını ve kasko şirketi tarafından 27.000,00TL ödeme yapıldığını, araçtaki değer düşüklüğü nedeni ile müvekkilinin 4.000,00TL zararının oluştuğunu, aracın hurdaya ayrılmış olması nedeni ile müvekkilin yol masraflarının olduğunu ayrıca kaza nedeniyle medikal giderlerinin olduğunu, bildirerek, 30.000TL manevi tazminat ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000TL maddi tazminatın avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili değer artırım dilekçesinde; maddi tazminat taleplerini 14.600,50TL artırarak 19.600,50TL ye çıkardıklarını ve bu bedel ile 30.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan alınarak davacı müvekkiline verilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 26.01.2021 tarihli duruşmada alınan beyanında, sigorta şirketinden ödeme alındığını bu nedenle sigorta şirketine karşı açtıkları davadan feragat ettiklerini, manevi tazminat yönünden taleplerinin devam ettiğini ayrıca 355,00TL medikal malzeme gideri ile 845,50TL yol masrafı giderinin davalı … ‘dan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde; kazaya karışan … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalı olduğunu, müvekkil şirketin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olup, bedeni zararlar halinde maddi tazminat talepleri için şahıs başına azami poliçe teminat limiti 290,000,00 TL ile ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, poliçelerin üçüncü kişiler için haksız zenginleşmenin bir yolu olmayıp bu şahısların maruz kaldıkları gerçek zararın teminat altına alındığını, olayın haksız fiilden kaynaklandığını, ticari iş olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığını, davacı yanın ticari faiz talebinin yasal ve dayanağı olmayıp hukuken kabul edilemeyeceğini bildirerek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı… vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin sahibi olduğu … plakalı aracın davacının aracı ile çarpışması sonucunda meydana gelen kaza neticesinde müvekkilinin asli ve tam kusurlu gösterilmiş olsa dahi bu durumu kabul etmediklerini, kazaya ilişkin görüntülerin temini halinde durumu tespit edileceğini, müvekkilinin davacının tedavi masraflarından sorumlu olmadığını ve davacının emniyet kemerinin bağlı olmadığını bu sebeple ağır kusurlu olduğunu ve tazminat talep etme hakkının hukuka ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin maaşından başka geliri olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, maddi tazminat talebi yönünden davacının maddi tazminat talebinin 845,50TL ulaşım gideri ile 355,00TL medikal malzeme gideri dışında davalı sigorta şirketi tarafından karşılandığı , bu nedenle davacı vekili tarafından sigorta şirketi yönünden davadan feragat edildiği , sigorta şirketi tarafından karşılanmayan 845,50TL ulaşım gideri ile 355,00Tl medikal malzeme gideri olmak üzere toplam 1.200,50TL ‘nin davacı…’dan tahsiline karar verilmesi gerektiği anlaşıldığından sigorta şirketi aleyhine açılan davanın feragat nedeni ile reddine, davalı … aleyhine açılan davanın kabulüne karar vermek gerektiği, manevi tazminat yönünden tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kazanın oluş şekli, kazanın meydana gelişinde … plakalı araç sürücüsü … ‘ın %100 kusurlu olduğu, davacının maluliyet durumu ile bu kaza nedeniyle yaşadığı acı, elem ile hakkaniyet kuralları MK’nın 24. ve BK’nın 58. maddelerinde düzenlenen manevi tazminat hükümleri çerçevesinde ve yerleşmiş Yargıtay içtihatları birlikte değerlendirildiğinde manevi tazminatın yasal şartları oluştuğu ancak bu durumun sebepsiz zenginleşme yaratmaması durumu da dikkate alınarak davacı için 5.000,00TL manevi tazminatın olay tarihi olan 06.03.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … ‘dan tahsiline karar vermek gerektiği gerekçesiyle; ” davalı … Sigorta A.Ş aleyhine açılan maddi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine, davalı… aleyhine açılan maddi tazminat davasının kabulü ile 355 TL medikal malzeme gideri, 845,50 TL ulaşım gideri olmak üzere 1200,50TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalı… aleyhine açılan manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 5.000TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf ve katılma yoluyla istinaf dilekçesinde, müvekkilin 06/03/2015 tarihinde hem … Elektrik ve Elektronik Mühendisliği son sınıf öğrencisi iken aynı zamanda da … isimli şirkette çalışmaya başladığını, bu şirketin başarılı öğrencileri kabul ettiğini, 06/03/2015 tarihinde işe gitmekte olan müvekkilin … – Hacettepe yolu istikametinde seyir halindeyken, bölünmüş karayolunda karşı şeritten gelen aracın , müvekkilin şeridine girerek müvekkilin kullanmakta olduğu araca çarptığını, kazada davalı…’ın tam kusurlu olduğunu, müvekkilin yaşanan olaydan sonra bir süre hafıza kaybına uğradığını, dalağının yırtıldığını, karaciğerinin zedelendiğini, akciğerinin delindiğini, dizinin de kırıldığını, iç kanama nedeniyle hastaneye kaldırıldığında, safra kesesinde çamurlanma olduğunu ve safra kesesinin alınması gerektiğini öğrendiğini, kaza sonrası müvekkilin ikinci ameliyatını da olduğunu, müvekkilin dizindeki kırık nedeniyle platin tedavisi uygulandığını ve üçüncü ameliyat ile dizindeki platinin çıkarıldığını, okulunu evden sınavlara girerek güçlükle bitirdiğini, yüksek lisans eğitimine ise 1 dönem sonra başlayabildiğini, ayrıca müvekkilin o zaman, uzun süre boyunca hazırlandığı UNHCR ihalesini de kaçırdığını ve ciddi anlamda maddi zarara uğradığını, müvekkilin merdiven çıkamamasından dolayı asansörlü bir daireye taşınma zorunluluğu hasıl olduğunu, müvekkilin 650 TL kira vererek oturduğu konuttan taşınmak zorunda kaldığını, ailesine ait 900 TL kira getirisi olan eve taşınmak zorunda kaldığını, böylece hem aylık geliri 900 TL düştüğünü ve hem de kendisinin kira bedelinin arttığını, bu hususların bilirkişi heyetince göz önüne alınmadığını, manevi tazminat miktarının düşük olduğunu, manevi tazminattan davalı…’ın tam anlamıyla sorumlu olduğunu, sigorta ile birlikte sorumlu olduğu talebinin gerçeği yansıtmadığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davalı… istinaf dilekçesinde, kaza esnasında kemer takmayan davacının zararın artmasına neden olduğunu, davacı tarafın 30.000,00-TL manevi tazminatın davalılardan tahsilini talep ettiğini, davacı taraf manevi tazminatı tüm davalılardan talep etmişken Mahkemece manevi tazminat talebine yönelik olarak sadece müvekkilin sorumlu tutulmasının hatalı olduğunu, müvekkilin kazaya karışan … plakalı aracının kaza tarihi itibariyle geçerli … numaralı Kasko poliçesi içerisinde ihtiyari mali mesuliyet sigortası bulunduğunu ve bu poliçe içerisinde manevi tazminat klozu da bulunduğunu, talebin eksik değerlendirildiğini, manevi tazminata hükmedilecekse tüm davalılar hakkında hükmedilmesi gerektiğini, diğer davalı … Sigorta A.Ş’nin poliçe kapsamında manevi tazminattan ve ferilerinden sorumlu olduğunu, tedavi giderlerinden sorumlu tutulamayacaklarını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı kalmak kaydı ile yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
Dava, trafik kazası neticesinde cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı dava dilekçesinde, 30.000 TL manevi tazminatın davalılardan tahsilini talep etmiştir. Ayrıca, ilk celsede talebini; “ Dilekçelerimizi tekrar ederiz, 30.000-TL manevi tazminat talebimiz kasko poliçesi kapsamında sigorta şirketinden olmakla birlikte kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili” olarak açıklamıştır. Mahkemece manevi tazminatın davalı…’dan tahsiline karar verilmiş olup, sigorta şirketinden tahsil edilip edilmeyeceği hakkında olumlu olumsuz bir hüküm kurulmamıştır. Her ne kadar davacı vekilinin bu yönde bir istinaf talebi bulunmasa dahi, müştereken sorumluluk esasına göre sorumlu tutulup tutulmayacağı yönünden davalı…’ın kararı istinaf etmekle hukuki yararı bulunduğu anlaşılmakla, bu yöndeki istinaf isteminin kabulü gerekmiştir.
Mahkemece, ihtiyari mali mesuliyet sigortası da incelenerek talep hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerekmektedir.
Müterafik kusur konusunda ise,
Müterafik kusur; aynı şartlar altındaki makul, dürüst ve ortalama bir kişinin, kendi menfaati icabı, zarara uğramamak için kaçınacağı veya kaçınması gereken bir davranış tarzını ifade etmektedir. (EREN, Fikret. Borçlar Hukuku Genel Hükümler. Y. 2015. S. 582) Zararın doğumu ya da artmasına yol açan fiil, zarar görenin davranışlarından ileri gelmişse müterafik (ortak) kusurdan söz edilir. (KILIÇOĞLU, Ahmet, Borçlar Hukuku Genel Hükümler. Y. 2012, s.418) Buna göre, müterafik kusur indirimi için zarar görenin, zararı önleyici ya da azaltıcı tedbirleri almamasında kusurlu olması aranmaktadır.
Somut olayda, davacının yaralanmasının niteliği ve emniyet kemeri takıp takmadığı araştırılarak bu konuda mahkemece bir değerlendirme yapılması gereklidir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı… vekilinin istinaf talebinin kabulüne, kararın uyuşmazlığın çözümünde etkili deliller toplanılmadan ve değerlendirilmeden karar verilmiş olması nedeniyle HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince kaldırılmasına, davanın yeniden görülerek, yukarıda açıklanan hususlardaki değerlendirmeler yapılarak, davanın esası hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, kaldırma sebebine göre davalı vekilinin sair, davacı vekilinin tüm istinaf sebeplerinin incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı… vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Ankara 11. Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 26/01/2021 tarihli 2017/156 Esas – 2021/65 Karar sayılı kararın, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
Kararın kaldırılma sebebine göre, davacı vekilinin tüm, davalı… vekilinin sair istinaf taleplerinin İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf edenler tarafından yatırılan istinaf karar harcının istekleri halinde yatıran taraflara iadesine,
4-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
5-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 03/05/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.