Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi Esas-Karar No: 2022/971 – 2023/904
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2022/971
KARAR NO : 2023/904
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/11/2020
NUMARASI : 2017/111 Esas 2020/767 Karar
ASIL DAVA
DAVACILAR :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 14/06/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 12/07/2023
Mahalli mahkemesince verilen karara karşı asıl ve birleşen davada davalı … Genel Müdürlüğü vekili, asıl davada davalı … Sigorta A.Ş. vekili, asıl ve birleşen davada davalı … vekili, asıl ve birleşen davada davalı Demce Mühendislik vekili ve asıl davada davalı … vekili tarafından süresi içinde ayrı ayrı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili asıl davada dava dilekçesinde; 26/11/2016 tarihinde davalı sürücü …’ün, sevk ve idaresindeki araçla ters yönde seyir halinde olduğu sırada,kendi şeridinde seyir halinde olan sürücü …’ın sevk ve idaresindeki araç ile çarpışması neticesinde çift taraflı trafik kazası meydana geldiğini, kazada davacıların eşi/babaları/oğlu olan …’ın vefat ettiğini, kaza mevkiinde Karayolları 10. Bölge Müdürlüğünün açtığı ihalede ihale yüklenicisi … İnş. AŞ.’nin nakliye çalışmaları olduğunu, yüklenici …… AŞ.’nin 19/03/2016 tarihli sözleşme ile mekanik malzemenin nakliye işini taşeron olarak davalı … Tic. Ltd. Şti’ye verdiğini, kazaya karışan nakliye kamyonunun taşeron … … Ltd. Şti’ye ait olduğunu, kazanın meydana gelmesinde kamyon sürücüsü …’ün ters yönde seyir halinde olması nedeniyle tam kusurlu olduğunu, …’ın kusursuz olduğunun kaza tespit tutanağı ve 26/11/2016 tarihli olay tutanağında tespit edildiğini, … Genel Müdürlüğü Yol yapım çalışmasındaki asıl işveren, … İnş. San. .. AŞ.. ihale yükleticisi/alt işveren, … Müh. … LTD. Şti taşeron/işveren/işleten (53 K 1140 araç maliki), davalı …’ün ise tam kusurlu olarak ölüme sebebiyet verdiğinden dolayı davacıların uğradıkları maddi ve manevi tüm zararlardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını, tam kusurlu araç sürücüsü … yönetiminde olup davalı … Müh. … Ltd. Şti’ne ait aracın ZMM sigorta poliçesinin davalı … Sigorta tarafından düzenlendiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla her bir davacı için 1.000,00’er TL’den toplam 5.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının müşterek ve müteselsilen davalılardan tahsiline (ZMMS … Sigorta AŞ.’den 310.000,00-TL poliçe teminat limiti ile sınırlı olarak, aşan kısım zararların ise davalı … Sigorta A.Ş.’den 100.000,00-TL poliçe teminat limiti ile sınırlı olarak )hükmedilecek tazminata davalı sigorta şirketleri yönünden 27/01/2017 temerrüt tarihinden, diğer davalılar için dava tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta vekili cevap dilekçesinde, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … İnş. San. Tic. A.ş vekili cevap dilekçesinde, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta AŞ. vekili cevap dilekçesinde, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Genel Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/260 Esas nolu dosyasında; davacı … vekili dava dilekçesinde, 26/11/2016 tarihinde sürücüsü …’ün sevk ve idaresindeki araç ile ters yönde seyir halinde olduğu sırada kendi şeridinde seyir halinde olan sürücü … idaresinde olup, davacı … adına kayıtlı araçla çarpışması neticesi meydana gelen kazada davacıya ait aracın pert olduğunu ve sürücüsü …’ın vefat ettiğini, kaza mevkiinde … 10. Bölge Müdürlüğü’nün davalı … İnş’nin taahhüdü ve sözleşmesi gereği yol yapım calışması olduğunu, davalı yüklenici … İnş. A.Ş.’nin mekanik malzemenin nakliyesi işini alt taşeron olarak davalı … San. Tic. Ltd. Şti’ye aktardığını,kazanın meydana gelmesinde kamyon sürücüsü …’ün ters yönde seyir halinde olduğundan tam kusurlu olduğunu, davalı sigorta şirketi tarafından davacıya 17.650-TL araç bedelinin ödeneceğinin, 3.850,00-TL hurda/sovtaj bedelinin ise yine davalı sigortanın bağlantılı olduğu …Müş. Tic. Ltd. Şti. tarafından davacıya ödeneceğinin bildirdiğini,sonrasında davalı … Sigorta A.Ş.’nin, sigortalı araç sürücüsünün kazada kusurlu olmadığı gerekçesiyle 17.650,00-TL araç bedelini ödeme kararından vazgeçildiğini bildirdiğini belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 17.650,00 TL. araç bedelinin 26.11.2016 kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta vekili cevap dilekçesinde, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … İnş. San. Tic. A.ş vekili cevap dilekçesinde, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Ltd.Şti vekili cevap dilekçesinde, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Genel Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl ve birleşen dosyada davacılar vekili, ıslah dilekçesi ile asıl dava yönünden dava değerini davacı eş … için 193.798,10-TL,… … için 26.903,60-TL,… için 45.821,43-TL, davacı baba … için 30.527,39-TL,davacı anne … için 41.110,38-TL olarak artırarak toplam 338.160,90-TL tazminatın 45.088,12-TL’sinin (%10 kusura isabet eden) … Sigorta AŞ. ve işleten … Müh. İnş. .. Ltd. Şti’nden, kalan 293.072,78-TL (%65 kusura isabet eden)’nin davalılar … genel Müdürlüğü, … İnş… AŞ. ve … Müh… Ltd. Şti’den müştereken ve müteselsilen tahsiline, tazminata davalı sigorta şirketleri yönünden temerrüt tarihinden, diğer davalılar yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile işletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; asıl dava yönünden davanın kısmen kabulüne, davalı … Sigorta yönünden davanın reddine, davacılar … (eş) yönünden 193.798,10-TL, … … (oğul) yönünden 26.903,60-TL, … (kız) yönünden 45,821,43-TL, … (baba) yönünden 30.527,39-TL, … (anne) yönünden 41.110,38-TL olmak üzere toplam 338.160,90-TL’nin 45.088,12-TL’lik kısmının (davalı … yönünden tahsilde tekerrür olmamak ve 5.000,00-TL ile sınırlı olmak kaydıyla) davalı … Sigorta yönünden 30/01/2017 tarihinden diğer davalılar araç maliki … … Ltd. Şti ve …’den dava tarihinden itibaren avans faizi işletilmek suretiyle, davalılar … Sigorta, …… Ltd. Şti ve sürücü …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, kalan 293.072,78-TL’nin davalılar … Genel Müdürlüğü, … İnş. San. Tic. AŞ., … … Ltd. Şti’nden dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılar … Genel Müdürlüğü, … İnş. San. Tic. AŞ. ve … … Ltd. Şti ‘nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, birleşen dava yönünden davanın kısmen kabulüne,13.384,50-TL’nin davalılar … Sigorta yönünden 30/11/2017 tarihinden diğer davalılar … Genel Müdürlüğü, … AŞ. ve …… Ltd. Şti yönünden kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş hüküm asıl ve birleşen davada davalı … Genel Müdürlüğü vekili, asıl davada davalı … Sigorta A.Ş. vekili, asıl ve birleşen davada davalı … vekili, asıl ve birleşen davada davalı … Mühendislik vekili ve asıl davada davalı … vekili tarafından süresi içinde ayrı ayrı istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Asıl ve birleşen davada davalı … Genel Müdürlüğü vekili istinaf başvuru dilekçesinde; dosya kapsamında düzenlenen bilirkişi raporlarına karşı itirazlarını tekrar ettiklerini,davalı idareye atfedilen kusur oranını kabul etmediklerini, … Genel Müdürlüğü 10. Bölge (Trabzon) Müdürlüğü ile yüklenici firma … İnş. San. ve Tic. A.Ş. arasında imzalanan sözleşme gereği, zararın yüklenici firmanın taahhüdünde kalğını,sözleşmenin ilgili maddelerine göre dava konusu zarardan yüklenici firmanın sorumlu olduğunu,davalı idare ile yüklenici firma arasında yapılan “Eser Sözleşmesi” ne dayalı olarak söz konusu iş yapıldığından, davanın davalı idare yönünden husumetten reddi gerektiğini, idarenin kendisine tevdi edilen kamu hizmetlerinin ifası sırasında 3. kişilerin ve hizmetten yararlananların kendi kusurlarından meydana gelen zararlardan sorumlu tutulmasının düşünülemeyeceğini, mahkemece tesis edilen kararda davalı idare aleyhine harca hükmedilmesinin yerinde olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Asıl ve birleşen davada davalı … vekili ve asıl davada davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde, davalı sürücü …’ün kazada herhangi bir kusuru olmadığını,fakat Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin eksik inceleme sonucu düzenlediği 14.10.2019 tarihli raporu ile davalı …’e %10 oranında kusur atfedildiğini,hükme esas teşkil eden ATK raporunda “…olay mahalli yoldaki eksik işaretlemeden ve işaretlemenin denetiminden sorumlu kişi, kişiler kurum veya kuruluş’un %65 oranında kusurlu olduğu..” sonuç ve kanaatine varıldığını, fakat olay mahalindeki eksik işaretleme denetiminin hangi firmanın yaptığının,söz konusu %65 kusurun hangi firmalara ait olduğunun belirtilmediğini, bu şekilde bir belirleme olmamasına rağmen mahkemece %65 oranındaki kusurdan davalı firma olan … Müh… Ltd. Şti.’nin neye dayanarak sorumlu tutulduğunu izah etmediğini, kaldı ki; eksik işaretleme ve işaretlemenin denetimine ilişkin detaylı inceleme yapılan 10.09.2018 tarihli bilirkişi raporu ile; davalı firma … Müh. İnş. Nak. San. Tic. Ltd. Şti.’nin onarımı devam eden yol kesiminde trafik düzeni ile ilgili olarak sorumluluğu bulunmadığı sonuç ve kanaatine varıldığını,anılan raporda işaretleme ve işaretlemenin denetiminden davalı … Genel Müdürlüğü ve davalı … İnş. San. Tic. A.Ş.’nin sorumlu olduğu kanaatine varıldığını, davalı … ile davalı … İnş. San. Tic. A.Ş. arasında 30.09.2014 tarihinde imzalanan sözleşme kapsamında kazanın olduğu yol kesiminde diğer davalılarca yol çalışmasının yapıldığı, davalı firma … Mühendisliğin yalnızca mekanik malzemelerin söz konusu çalışmanın yapıldığı yolda nakliye işini yüklendiğini,sözleşme gereği yüklenici davalı … ile idare-ihale makamı konumunda bulunan davalı …’nın yol üzerindeki gerekli işaretleme ve denetimden sorumlu olduğunu,davalı …’ün sorumlu olduğunu kabul etmemekle beraber davalı şirketin sorumluluğunun yalnızca araç sürücüsü …’ün sorumluluğu kadar olması gerektiğini, bu nedenle %65 oranındaki kusura tekabül eden tazminat için davalı şirketin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını,ıslah dilekçesi ile aktüerya bilirkişi raporuna göre %65 kusura isabet eden kısım olan 293.072,78 TL tazminat için de davalı …’ten müşterek ve müteselsilen tahsili için dava değerinin ıslah edildiğini ve mahkemece 293.072,78 TL tazminatın davalı firmadan alınmasına karar verildiğini,davalılara atfedilen kusur oranı %10 olup (bu kusur oranını kabul etmemekle beraber ), davalılara atfedilmeyen %65 kusura göre dava değerinin arttırılmasının ve bu oran üzerinden hesaplanan 293.072,78 TL tazminattan davalıların müşterek ve müteselsilen sorumlu tutulmasının hukuka aykırı olduğunu,davalı … Ltd.Şti’nin 293.072,78 TL’den sorumlu olmadığı gibi bu değer üzerinden davanın davalılar yönünden reddi gerekirken davanın davalı firma yönünden kabulüne karar verilmesinin yerinde olmadığını, davalı firmanın hem %10 kusura tekabül eden kısımdan, hem de %65 kusura tekabül eden kısımdan sorumlu tutulmasının hukuka aykırı olduğunu, davalılar daha öncesinde temerrüde düşürülmediğinden faiz başlangıç tarihinin dava tarihi olması gerektiğini,davalılar aleyhine hükmedilen tazminata avans faizi işletilmesinin yerinde olmadığını,ıslah edilen kısım için ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiğini, hükümde vekalet ücretlerinin hatalı hesaplandığını belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Asıl ve birleşen davada davalı … A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde, mahkemece hükme esas alınan İstanbul Trafik İhtisas Dairesi tarafından tanzim edilen 14.10.2019 tarihli raporun, hukuken geçerli, makul ve kabul edilebilir herhangi bir gerekçe içermediğini, raporda asli kusurun neden yolun yapımından sorumlu kurum ve kuruluşlara ait olduğuna dair haklı bir neden ve doyurucu bir gerekçe ortaya koyulmadığını, müteveffanın kazanın meydana gelmesindeki asli ve ağır kusurunun raporda nazara alınmadığını, dava konusu olayın, haksız fiile dayanması nedeniyle mahkemece ticari faize hükmedilmesinin yerinde olmadığını, ıslah edilen kısım için ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiğini, hükümde vekalet ücretlerinin hatalı belirlendiğini belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Asıl davada davalı … A.Ş vekili istinaf başvuru dilekçesinde,davacıların ihtiyari dava arkadaşı olması nedeni ile yerel mahkemece davacılar aleyhine reddedilen tutarlar yönünden ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, mahkemece davalı şirket yönünden reddedilen maddi tazminat talebine ilişkin eksik vekalet ücretine hükmedildiğini belirterek, kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Asıl dava trafik kazasında kaynaklanan ölüm sebebiyle maddi tazminat istemi,birleşen dava trafik kazasından kaynaklanan araç hasar bedeli istemine ilişkindir.
1-Öncelikle asıl davada davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin ve asıl davada davalı … vekilinin istinaf taleplerinin incelenmesinde; HMK’nın “İstinaf Yoluna Başvurulabilen Kararlar” başlıklı 341.maddesinin (2) no’lu bendinde, miktar veya değeri 3.000,00 Türk Lirasını geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararların kesin olduğu belirtilmiş, 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 24.11.2016 tarihli 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 41.maddesi ile de, maddede yer alan “Binbeşyüz” ibaresi, “Üçbin” şeklinde değiştirilmek suretiyle, söz konusu kesinlik sınırı üçbin Türk Lirasına çıkarılmış ve her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, bu miktarın Maliye Bakanlığınca her yıl için tespit ve ilan edilecek yeniden değerleme oranında artırılması kabul edilmiştir.
İlk derece mahkemelerinde verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. (HMK 341/1). Karar tarihi itibariyle, miktar ve değeri 5.390,00 TL’yi geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir (HMK’nın 341/2.m.). Alacağın bir kısmının dava edilmiş olması durumunda 5.390,00 TL’lik kesinlik sınırı alacağın tamamına göre belirlenir (HMK’nın 341/3. m.). Alacağın tamamının dava edilmiş olması durumunda, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü 5.390,00-TL’yi geçmeyen taraf, istinaf yoluna başvuramaz (HMK’nın 341/4 m.)
Birden fazla kişinin, yasal zorunluluk olmaksızın birlikte ihtiyari dava arkadaşı olarak açtıkları davalarda, her bir davacının davası diğer davacının davasından bağımsız olduğundan istinaf sınırı da, her bir davacının talebi ve bu talebe istinaden mahkemece verilen karar çerçevesinde ayrı ayrı değerlendirilir.
Bu durumda, ilk derece mahkemesinin karar tarihinde uygulanacak olan 2020 yılı istinaf kesinlik sınırı 5.390,00 TL olduğundan, asıl davada davalı … Sigorta AŞ. ve asıl davada davalı …’den her bir davacı yönünden 1.000’er TL maddi tazminat talep edildiği, asıl davada davanın davalı … Sigorta A.Ş. ve davalı … yönünden ıslah edilmediği, bu suretle asıl dava davalıları … Sigorta ve davalı … yönünden dava değerinin 5.000-TL olduğu, asıl davada davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin ve asıl davada davalı … vekilinin istinaf dilekçelerinin kesin olan karara ilişkin olması nedeniyle HMK’nın 352/1-b maddesi gereği miktar itibariyle reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Asıl ve birleşen davada davalı … vekilinin istinaf sebeplerinin incelenmesinde;
Somut olayda kaza tespit tutanağı uyarınca,26.11.2016 tarihinde sürücü …’ün,sevk ve idaresindeki kamyon ile yol yapım çalışması nedeniyle ters yönden seyri sırasında sürücü … tarafından sevk ve idare edilen araçla çarpışması sonucu kazanın meydana geldiği,kazanın meydana geldiği Güney çevre yolunun giriş kısmı olan … Caddesi hastane kavşağında; merkez istikametine gidiş kuzey yolu girişine 3 adet demir bariyer konulduğu, konulan bariyerlerin trafik işaret ve levhaları ile desteklenmediği ve bu bariyerlerin de bir tanesinin açılmış olduğu, başkaca da yolun güney kısmından çift taraflı gidiş geliş şeklinde çalıştığını gösterir herhangi bir işaretlemenin bulunmadığı, ayrıca yolun diğer giriş kısmı olan … arkasında bulunan kavşakta ise sürücülere yolun çift taraflı olarak kullanıldığını belirtir herhangi bir trafik işaretleme ve yön levhasının yolun yapım ve bakımından sorumlu kuruluş tarafından konulmadığının görülmüş olduğunun ve kazanın meydana gelmesinde gerekli işaretlemeleri yapmayan kurum ve kuruluş ile sürücü …’ün kural ihlali olduğunun belirtildiği,kazaya ilişkin mahkemece İstanbul Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan 14.10.2019 tarihli rapor uyarınca,kazanın meydana gelmesinde sürücü …’ün %10 ,sürücü …’ın %25,olay mahalli yoldaki eksik işaretlemeden ve işaretlemenin denetiminden sorumlu kişi, kişiler, kurum veya kuruluşların %65 oranında kusurlu olduğunun belirlendiği, Rize 3.ASCM’nin 2019/300 Esas nolu dosyada yapılan yargılamada olay mahallinde yapılan keşif, kaza tespit tutanağı ve alınan bilirkişi raporları değerlendirildiğinde, kazanın meydana gelmesinde maktul …’ın meskun mahalde seyrinin mahal şartlarına uygun hızda kontrollü şekilde şeridini takiben müteyakkız sürdürmesi gerekirken bu hususlara riayet etmeyip kontrolsüz şekilde şerit değiştirip karşı yönden gelen sanık …’ün sevk ve idaresindeki araçla çarpışması nedeniyle tali kusurlu olduğunun, sanık …’ün kullandığı araçla yol çalışması bulunan ve istikamet şeridinin kapalı olduğu mahalde çift yönlü yol levhası bulunmayan bölünmüş yolda ters istikamette seyretmekte olduğunu göz önüne alarak dikkatli ve yavaş bir biçimde seyretmesi gerekirken gerekli özeni göstermemekle çift yönlü olarak kullanılan yolda karşı yönden seyir istikametine giden araca uyarıcı ikazda bulunmaması nedeniyle tali kusurlu olduğunun, kazanın meydana geldiği yoldaki çalışma ve eksik işaretlemeden ve işaretlemenin denetiminden sorumlu yüklenici firma … İnşaat San. Tic. A.Ş’nin şantiye şefi olan sanık …’nın trafik düzenlemesi kapsamında yapılacak uyarı ve işaretlemelerin düzenli bir şekilde yapılmasını sağlayacak etkin bir planlamanın yapılmaması, trafik teknik elemanı görevlendirmelerin resmi prosödürleri aşmak amacıyla evrak üzerinde yapılması ve fiiliyata bu görevlendirmelerin yansıtılmaması, eksik işaretleme durumuna karşı düzeltici faaliyet çalışmalarının yapılmamış olması, trafik düzenlemelerine ilişkin eksikliklerin anlık tespiti ve giderilmesine yönelik etkin bir kontrol mekanizması kurulmaması nedeniyle asli kusurlu olduğunun, … Genel Müdürlüğü 10. Bölge Müdürlüğünde söz konusu ihalede yol yapım kontrol şefi olan sanık …’ın yüklenicinin yol çalışmaları esnasında gerekli trafik düzenlemelerine ilişkin mevcut yükümlülüklerini yerine getirip getirmediğine dair etkin bir şekilde kontrol yapmaması ve mevcut eksiklikleri zamanında tespit ederek idari yaptırımlarla bunların düzeltilmesini sağlamaması nedeniyle tali kusurluğu olduğunun değerlendirildiği, bu suretle sanıkların kusurlu davranışlarıyla maktulün ölümüne neden olarak üzerlerine atılı taksirle bir kişinin ölümüne neden olma suçunu işledikleri anlaşılmakla cezalandırılmalarına karar verildiği, yapı denetim elemanı sanık İlker ve şantiye şefi sanık …’in olayın meydana gelmesindeki kusur durumları nazara alınarak haklarında alt sınırdan uzaklaşılmak suretiyle ceza tayin edildiği,bu itibarla sanık …’ün üzerine atılı taksirle ölüme neden olma suçundan cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına,sanık …’nın üzerine atılı taksirle ölüme neden olma suçundan cezalandırılmasına karar verildiği,kararın kesinleştiği,mahkemece aktüer ve makine mühendisi bilirkişi heyetinden alınan rapor uyarınca, davacılar lehine, kusur indirimi öncesinde toplam 450.881,20-TL maddi zarar hesaplandığı, dava konusu kazanın meydana gelmesinde müteveffa …’ın %25 oranında kusurlu olması nedeniyle davacılar lehine hesaplanan maddi zarardan TBK’nın 52. maddesi gereği %25 oranında indirim yapılması neticesinde 338.160,90-TL destekten yoksun kalma tazminatı hesaplandığı, …’ın vefatı nedeniyle davacılar eş … için 193.798,10-TL, oğlu … … için 26.903,61-TL, kızı … için 45.821,43-TL, baba … için 30.527,39-TL, anne … için 41.110,38-TL olmak üzere toplam 338.160,90-TL destekten yoksun kalma tazminatı hesaplandığı, hesaplanan maddi zarardan davalı … Sigorta Şirketi’nin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün %10 oranında kusuruna göre, 45.088,12-TL, olay mahalli yoldaki eksik işaretlemeden ve işaretlemenin denetiminden sorumlu kişi, kişiler kurum veya kuruluşların sorumluğunun toplam %65 kusuruna göre 293.072,78-TL olduğu, 30/01/2017 tarihinde her iki davalı sigorta şirketinin temerrüde düştüğü, kazaya karışan aracın kamyonet/ticari olması nedeniyle avans faizi işletilmesi gerektiği, yapılan incelemeler neticesinde, aracın değerinin 21.696,00-TL olarak belirlendiği, aracın sovtaj değerinin 3.850,00-TL davacıya ödenmiş olduğundan davacının araç zararının 17.846,00-TL olduğu, araç zararının dosyadaki ATK raporundaki kusur oranlarına göre dağılımının ise sürücü …’den 1.784,60-TL, sürücü … için 4.461,50-TL, olay mahalli yoldaki eksik işaretlemeden ve işaretlemenin denetiminden sorumlu kişi, kişiler kurum veya kuruluşlar açısından 11.599,90-TL olduğunun belirlendiği, 29/06/2020 tarihli ek rapor uyarınca,asıl dava konusu yönünden, davacılar lehine hesaplanan maddi zarardan %25 oranında kusur indirimi yapılarak toplam 338.160,90-TL destekten yoksun kalma tazminatı hesaplandığı, …’ın vefatı nedeniyle eş … için 193.798,10-TL, oğlu … … için 26.903,61-TL, kızı … için 45.821,43-TL, baba … 30.527,39-TL, anne … için 41.110,38-TL olmak üzere toplam 338,160,90-TL destekten yoksun kalma tazminatı hesaplandığı, hesaplanan maddi zarardan davalı … Sigorta Şirketinin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün %10 oranında kusuruna göre, 45.088,12-TL, olay mahalli yoldaki eksik işaretlemeden ve işaretlemenin denetiminden sorumlu kişi, kişiler kurum ve kuruluşların sorumluluğunun toplam %65 kusuruna göre 293.072,78-TL olduğu, birleşen dava konusu yönünden, aracın değerinin 21.696,00-TL olarak belirlendiği, aracın sovtaj değeri olan 3.850-TL davacıya ödenmiş olduğundan davacının araç zararının 17.846,00-TL olduğu, 17.846,00-TL’nin ATK raporundaki kusur oranlarına göre dağılımının ise sürücü … için 1.784,60-TL, sürücü … için 4.461,50-TL; olay mahalli yoldaki eksik işaretlemeden ve işaretlemenin denetiminden sorumlu kişi, kişiler kurum ve kuruluşlar açısından ise 11.599,90-TL olduğunun belirlendiği, mahkemece anılan raporun hükme esas alınmasıyla yazılı şekilde karar verildiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, kaza tespit tutanağı ve kaza yeri krokileri ve ekli kaza özeti tutanağı, tüm ifadeler ve bilirkişi raporları incelendiğinde, 26/11/2016 tarihinde kazanın meydana geldiği yerde yol yapımı çalışması olduğu, bu işi … Genel Müdürlüğü ilgili Bölge Müdürlüğü’nden ihale ile … İnşaat San. ve Tic. A.Ş’nin aldığı, bu firmanın da nakliye işini yani gerekli malzemeleri taşıması için … İnş. Nak. Tic. Ltd. Şti.’ye verdiği, bu şirkette çalışan … yönetimindeki kamyon ile ölen …’ın kullandığı aracın çarpışması neticesinde trafik kazasının meydana geldiği, davalı … ile davalı … İnş. San. Tic. A.Ş. arasında 30.09.2014 tarihinde imzalanan sözleşme kapsamında kazanın olduğu yol kesiminde diğer davalılarca yol çalışmasının yapıldığı, davalı firma … Ltd. Şti’nin yalnızca mekanik malzemelerin söz konusu çalışmanın yapıldığı yola nakliye işini üstlendiği, davalı …’ün davalı işleten … İnşaat Nakliyat Ltd. Şti. bünyesinde şöför olduğu, mahkemece İstanbul Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan 14.10.2019 tarihli rapor uyarınca, kazanın meydana gelmesinde sürücü …’ün %10, sürücü …’ın %25,olay mahalli yoldaki eksik işaretlemeden ve işaretlemenin denetiminden sorumlu kişi, kişiler, kurum veya kuruluşların %65 oranında kusurlu olduğunun belirlendiği raporun hükme esas alınmasıyla davalı … Ltd. Şti.’nin olay mahalli yoldaki eksik işaretlemeden ve işaretlemenin denetiminden sorumlu kişi, kişiler, kurum veya kuruluşlardan olduğu kanaatiyle bu davalının % 65 kusurlu kabul edilmesiyle yazılı şekilde karar verildiği anlaşılmaktadır.
Dosya kapsamında davalı … Genel Müdürlüğü ile davalı … İnş. San. Tic. A.Ş. arasında 30.09.2014 tarihinde imzalanan yol yapım sözleşmesi suretinin yer aldığı, ancak davalı … A.Ş. ile davalı … Ltd. Şti. arasında var ise yapılan sözleşmenin yer almadığı,bu suretle davalı … Ltd. Şti’nin davalı … A.Ş. ile gerçekleştirdiği sözleşme kapsamında, davalı … Ltd. Şti’nin yoldaki eksik işaretlemeden ve işaretlemenin denetiminden sorumlu kişi, kişiler, kurum veya kuruluşlardan olup olmadığının ve dolayısıyla eksik işaretleme yapan kurum ya da kuruluşa atfedilen %65’lik kusur oranından sorumlu tutulup tutulamayacağının mahkemece netlikle belirlenmemiş olmasına karşın eksik inceleme ile yazılı şekilde davalı … Ltd. Şti yönünden de % 65 kusur oranının esas alınmasıyla karar verilmiş olması yerinde görülmemiştir.
Kabule göre de, kamu kurumu niteliğinde olan davalı … Genel Müdürlüğü harçtan muaf olmasına karşın hükümde bu davalıdan da harç tahsiline karar verilmiş olması yerinde görülmemiştir.
Buna göre; asıl davada davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin ve asıl davada davalı … vekilinin istinaf taleplerinin (dilekçelerinin) kesin karara ilişkin olması nedeniyle istinaf incelemesi yapılamayacağından miktar itibarıyla reddine,asıl ve birleşen davada davalı … vekilinin istinaf talebinin yukarıda 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle kabulüne, uyuşmazlığın çözümünde etkili deliller toplanılmadan ve değerlendirilmeden karar verilmiş olmasına göre kararın HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince kaldırılmasına, davanın yeniden görülerek yukarıda açıkladığı üzere mahkemece davalı … A.Ş. ile davalı … Ltd. Şti. arasında yapılan sözleşmenin dosyaya getirtilmesi,anılan sözleşmenin incelenip değerlendirilmesi ile davalı … Ltd.Şti’nin yoldaki eksik işaretlemeden ve işaretlemenin denetiminden sorumlu kişi, kişiler, kurum veya kuruluşlardan olup olmadığının değerlendirilmesi, davalı … Ltd.Şti.nin sözleşme gereğince işaretlemeden sorumlu olduğunun kabulü halinde % 65 oranındaki kusurla sorumlu tutulabileceği,ancak sözleşme gereği davalı … Ltd. Şti.’nin salt nakliye işi ile yükümlü olduğunun anlaşılması halinde ise, salt işleteni olduğu araç sürücüsü …’e atfedilen % 10 oranındaki kusurdan sorumlu tutulabileceği gözönüne alınarak, kabule göre de kamu kurumu niteliğinde olan davalı … Genel Müdürlüğü’nün harçtan muaf olduğu hususunun da nazara alınmasıyla oluşacak sonuca göre karar verilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, kaldırma sebebine göre davalılar vekillerinin sair istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Asıl davada davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin ve asıl davada davalı … vekilinin istinaf taleplerinin (dilekçelerinin) kesin karara ilişkin olması nedeniyle istinaf taleplerinin (dilekçelerinin) HMK’nın 341/2 ve 352/1-b maddeleri gereğince miktar itibariyle AYRI AYRI REDDİNE,
2-Asıl ve birleşen davada davalı … … Ltd. Şti. vekilinin istinaf talebinin yukarıda 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle kabulüne, Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 30/11/2020 tarihli 2017/111 Esas 2020/767 Karar sayılı kararın, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, Kararın kaldırılma sebebine göre, asıl ve birleşen dava davalısı … … Ltd. Şti. vekilinin sair istinaf taleplerinin, asıl ve birleşen davada davalı … Genel Müdürlüğü vekilinin, asıl ve birleşen davada davalı … Mühendislik vekilinin tüm istinaf taleplerinin İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
3-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf eden taraflarca yatırılan istinaf karar ve başvuru harcının istek halinde istinaf eden tarafa iadesine,
5-İstinaf eden taraflarca yatırılan istinaf gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
6-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
7-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 14/06/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Başkan
Üye
Üye
Katip
* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.