Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/966 E. 2023/832 K. 31.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/966
KARAR NO : 2023/832

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/06/2021
NUMARASI : 2019/159 Esas – 2021/450 Karar

DAVACILAR :
VEKİLİ :
DAVALI : …
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 31/05/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 31/05/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacılar vekili ile davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesinde; 19/08/2018 tarihinde … plakalı aracın tek taraflı yaptığı kaza sonucunda araçta yolcu konumunda olan müvekkillerinin kızı …’ın vefat ettiğini, kazanın meydana gelmesinde davalı … şirketinin sigortaladığı araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğunu, davalı … tarafından davacı … için yapılan ödemenin yetersiz olduğunu, diğer davacı için hiç ödeme yapılmadığını belirterek, belirsiz alacak olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla meydana gelen zararları için müvekkilleri … ve … için ayrı ayrı 100,00’er TL (toplam 200,00 TL) destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, talep artırım dilekçesi ile … için talep etmiş olduğu destekten yoksun kalma tazminatının 65.048,79 TL artırarak 65.148,79 TL’ye, … için talep etmiş olduğu destekten yoksun kalma tazminatını 130.314,93 TL artırarak 130.414,93 TL’ye artırmış, karar verilecek tazminatın tamamına temerrüt tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, bu tazminat ile faizinin, tüm yargılama giderlerinin ve vekâlet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkil sigorta şirketi tarafından davacı …’a 28/11/2018 tarihinde 43.663,89 TL ödendiğini, sorumluluklarının kalmadığını, sigorta şirketine usulüne uygun başvuru yapılmadığını, zamanaşımı itirazlarının bulunduğunu, uzlaşma varsa davanın reddi gerektiğini belirterek, usul ve esas yönünden davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davalı … şirketine sigortalı bulunan araç sürücüsünün %80, araç işleteninin %20 oranında kusurlu olduğu kaza nedeniyle davacıların öz ve üvey kızlarının vefat ettiği, ölenin kusurunun bulunmadığı, alınan rapora göre davacı … … yönünden bakiye 65.148,79-TL, davacı … … yönünden 130.414,93 TL destekten yoksun kalma tazminatı hesaplandığı, davalı … şirketinin davacıların belirlenen bu zararını karşılamakla sorumlu olduğu, davacı tarafından davalıya yapılan müracaatın 17/10/2018 tarihinde tebliğ edilmiş olduğu, bu tarihe 8 iş günü ilave edilmesi neticesinde 28/11/2018 tarihi itibariyle davalının temerrüde düşmüş sayıldığı, kazaya neden olan aracın ticari nitelikte olduğu anlaşılmakla, temerrüt faizinin avans faiz olarak belirlenmesi gerektiği anlaşıldığından yapılan ıslah da nazara alınarak davanın kabulü ile 65.148,79 TL destekten yoksun kalma tazminatının 28/11/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalıdan alınarak davacı …’a verilmesine, 130.414,93 TL destekten yoksun kalma tazminatının 28/11/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalıdan alınarak davacı …’a verilmesine karar verilmiş, hükme karşı davacılar vekili ile davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; hesap raporunun TRH 2010 yaşam tablosu ve güncel asgari ücret esas alınarak düzenlenmesi gerektiğini belirterek istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davalı şirket tarafından davacı …’a ödeme yapıldığını, ancak bilirkişi tarafından ödeme tarihi itibarıyla yapılan ödemenin yeterli olup olmadığı konusunda bir rapor düzenlenmediğini, bu durumun usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı …’in üvey anne olup, desteklik durumunun ispatlanması gerektiğini, tazminatlara avans faiz işletilmesinin de doğru olmadığını belirterek, istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davacılar vekili ile davalı vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle destekten yoksunluk tazminatı istemine ilişkindir.
Yerel Mahkeme tarafından davanın kabulüne dair verilen karar, davacılar vekili ile davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Davadan önce yapılmış ödeme bulunması halinde, Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarına göre; ödeme tarihi itibariyle gerçekleştirilen ödemelerin yeterli olup olmadığının belirlenmesi gerekmektedir. Bunun için, ödeme tarihi verileri dikkate alınarak yapılacak hesaplama sonucu bulunacak tutar ile ödenen miktarın karşılaştırılması ve ödemenin yeterli olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir. Ödemenin yetersiz olduğu anlaşılırsa, bu kez karar tarihine en yakın veriler dikkate alınarak tazminat hesaplanmalı ve zarar ile yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince, yapılan ödemeye, hesaplama yapıldığı tarihe kadar geçen süre için yasal faiz uygulanarak (güncelleme) hesaplanan tutardan mahsup edilmelidir. Ancak ödemenin dava açıldıktan sonra yargılama devam ederken yapılması halinde bu kısım yönünden dava konusuz kalacağından, davacılar için hesaplanan destek tazminatından ödemenin asıl alacağa ilişkin kısmının (güncelleme yapılmaksızın) mahsubu gerekmektedir. Yine bu durumda ZMMS poliçesi limitinden davacı tarafa ödenen tazminatın varsa feriler hariç asıl alacak kısmının mahsubu ile kalan poliçe teminat limitinin belirlenmesi gerekmektedir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun “İşletenin Hukuki Sorumluluğu” başlıklı 85. maddesinde işletenin sorumlu olduğu zararlar belirlenmiş, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” denilmiş, aynı Kanun’un 91. maddesinde ise “İşletenlerin, bu Kanun’un 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” şeklinde belirtilmiştir.
ZMMS tarafından zarar görene yapılan ödemeler, sigortalı işletenin de ödeme kadar sorumluluğunu kaldırır.
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden; istinaf eden davalı … tarafından davacılardan …’a poliçe limiti kapsamında, 28/11/2018 tarihinde 43.663,89TL ödendiği sabit olup, hükme esas alınan aktüerya raporunda da bu miktarın ödeme tarihinden rapor tarihine kadar yasal faize göre güncellemesi sonucu bulunan miktarın hesaplanan sürekli işgöremezlik tazminatından mahsup edildiği anlaşılmıştır. Ancak hükme esas alınan raporda ödeme tarihi verileri dikkate alınarak yapılacak hesaplama sonucu bulunacak tutar ile ödenen miktarın karşılaştırılması ve ödemenin yeterli olup olmadığının değerlendirilmesinin yapılmadığı anlaşılmış olup, bu haliyle raporun karar vermeye elverişli olmadığı açıktır.
O halde, mahkemece aktüerya bilirkişisinden ek rapor veya başka bir bilirkişiden yeni rapor alınarak yukarıda belirtilen ilkeler kapsamında rapor alınarak ve usuli kazanılmış haklar gözetilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davalı … vekilinin istinaf isteminin HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına belirtilen eksiklikler giderilerek ve usuli kazanılmış haklar gözetilerek yeniden karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, kaldırma nedenine göre davacıların tüm, davalının sair istinaf istemlerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 16/06/2021 tarihli 2019/159 Esas – 2021/450 Karar sayılı kararın, HMK’nın 353/1-a-6. maddeleri gereğince KALDIRILMASINA,
Kaldırma nedenine göre davacıların tüm, davalının sair istinaf istemlerinin şimdilik İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf eden davacılar ve davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde istinaf edenlere iadesine,
4-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
5-İİK’nın 36. maddesi gereğince Ankara 9. İcra Dairesinin 2021/9209 Esas sayılı dosyasına yatırılan 365.000,00 TL tutarlı teminat mektubunun yatırana iadesine,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirilmesi, bakiye harç tahsili ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 31/05/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.



Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.