Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/96 E. 2022/146 K. 05.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/96 – 2022/146
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/96
KARAR NO : 2022/146

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/09/2019
NUMARASI : 2018/290 Esas 2019/617 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :

DAVALI :
VEKİLLERİ :

İHBAR OLUNAN :
VEKİLİ :

İHBAR OLUNAN :

DAVANIN KONUSU : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)

KARAR TARİHİ : 05/10/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 05/10/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı … vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı tarafından işletilen ve … adresinde faaliyet gösteren … tabelasına davalıya ait … plâka sayılı kamyonun 26/08/2016 tarihinde park edilmek istenirken kontrolden çıkarak kaldırıma çıkarak davacı kurumun tabelasına çarparak zarar görmesine neden olduğunu, tabeladaki hasar tutarının, değer kaybının, tabelanın ne kadar sürede eski hâline getirileceğinin yokluk giderinin ne kadar olacağının bilirkişi marifetiyle tespiti gerektiğini belirterek şimdilik kaydıyla 100,00 Türk Lirasının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında davasını 23.600,00TL’ye ıslah etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalıya usûlüne uygun dava dilekçesi ekli duruşma gün ve saatini bildirir ihtaratlı davetiye tebliğ edilmiş, taraf teşkili sağlanmış, davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacının müvekkiline ait tabelaya hasar verdiği iddia olunan … plâka sayılı aracın müvekkili şirkete ait olmadığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davacı vekili tarafından dosyaya ibraz edilen fotoğraflar, tanık beyanları ve bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı dikkate alındığında; davacı tarafından işletilen ve … adresinde faaliyet gösteren… Anaokulu tabelasına davalıya ait … plâka sayılı kamyonun 26/08/2016 tarihinde park edilmek istenirken kontrolden çıkarak kaldırıma çıkarak totemde meydana gelen zarardan kaynaklı olarak dava konusu olayda hasarlanan totemin fotoğraflarda görülen hasarın onarımının mümkün olduğu ve dolayısıyla totemin değiştirilmesine gerek olmadığı, yaya kaldırımına 1.5 metre gibi taşmış olan totemin yenilenerek okul bahçesi sınırları içerisinde kalacak şekilde monte edildiği, dava konusu olaydan dolayı davacı totem hasarının yapılan piyasa araştırması sonucu 550,00 Türk Lirası’na giderileceğinin anlaşıldığı, davacı kurumun hatalı totem montajı ile Ankara Büyükşehir Belediyesinden Ticari Tanıtım Tabela Yönetmeliğinin 16. maddesinde, kaldırım ve yol üstlerine veya dükkan önlerinde, bahçelerde her ne amaçla olursa olsun direkli ticari tanıtım ve reklam amaçlı tabela ve bez afiş konulamayacağına dair düzenlemeye aykırı hareket ettiği ve hasarın meydana gelmesinde %50 oranında kusurlu olduğu anlaşıldığından davanın kısmen kabulü ile 275,00 Türk Lirası’nın 26/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar karar verilmiş; hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; sundukları fatura değerlendirilmeden karar verilmesinin doğru olmadığını, tabelanın bulunduğu yerin doğu olduğunu, yönetmeliğe aykırılık olmadığını ve kusurlarının bulunmadığını, zarar gören tabelanın değiştirilmesi gerektiği için değiştirildiğini, mahkemece kusur incelemesi yapılmasının doğru olmadığını, davalı şirkete adam çalıştıran olarak dava açıldığını, kusursuz sorumluluğunun bulunduğunu, mahkemece hatalı değerlendirme ve eksik inceleme ile karar verildiğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın ıslah doğrultusunda tam kabulüne karar verilmesini talep etmiştir
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davacı vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan tabela hasarının tazmini istemine ilişkindir.
Yerel Mahkeme tarafından davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
6098 sayılı TBK’nın 49. maddesinde; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” düzenlemesi yer almaktadır. Bir başka anlatımla haksız bir eylemin tazminat borcu doğurabilmesi için kusurlu ve hukuka aykırı bir fiil sonucunda zarar doğması, zarar ile fiil arasında da illiyet bağı bulunması gereklidir. Hukukumuzda gerçek zarar ilkesi geçerlidir. Zarar verici haksız fiile maruz kalan şahsın mal varlığında haksız fiil sonucu meydana gelen durum ile bu eylemden önce mevcut olan durum arasındaki fark davacının zararını oluşturacaktır. Zarara uğrayan kişinin iradesi dışında, haksız fiil neticesinde, mal varlığının aktifinde azalma ya da mal varlığının pasifinde çoğalma meydana getiren zararlar gerçek zararlardır. Burada zarar verici olay neticesinde kişinin mal varlığının mevcut miktarı ve değeri fiili olarak azalmış olmalıdır. Kaynağına, sebebine, zarar veren ile zarar gören arasındaki hukuki ilişkiye ve her somut olayda farklı şekillerde gündeme gelebilecek benzeri ölçütlere göre, zararın niteliği, kapsamı ve miktarı, her olayın kendine özgü yapısı içerisinde, değişen bir özellik gösterecektir. Açıktır ki, hükmedilecek tazminat, hiçbir şekilde zarar miktarından fazla olamaz. Zarar miktarı tazminatın azami sınırını teşkil eder (Turgut Uyar, Açıklamalı-İçtihatlı Borçlar Kanunu Genel Hükümler, Birinci Cilt, 1990 bası, s.549). Bir başka ifadeyle, tazminat miktarı hiçbir zaman gerçek zararı aşamayacağından tazminat miktarının belirlenmesinde, zarar görenin gerçek zararının esas alınması zorunlu olup; burada ilke, zarar doğurucu eylem, zarar görenin mal varlığında gerçekten ne miktarda bir azalmaya neden olmuş ise, zarar verenin tazminat borcu da, o miktarda olmalıdır.
Dosya kapsamından; usulüne uygun ve denetime elverişli bilirkişi raporlarından, davalı şirketin çalıştırdığı kargo kamyonu sürücüsünün aracı parketmeye çalıştığı sırada direksiyon hakimiyetini kaybetmesi ile, Büyükşehir belediyesi tabela yönetmeliğindeki kritere uygun monte edilmeyen davacı şirkete ait okul tabelasının yuvarlak bölümüne sürtünerek zarar verdiği, meydana gelen olayda her iki tarafın da eşit kusurlu olduğu, davalının işleten sıfatıyla sürücünün kusuru oranında zarardan sorumlu olduğu, tarafların kusurunun usulüne uygun tespit edildiği, tabelanın tamamen değiştirilmesine gerek olmadığı, tamirinin mümkün olup gerçek zarar kapsamında davalının kusuruna isabet eden tamir masrafının da mahkemece usulüne uygun belirlenerek buna göre karar verildiği anlaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle; usul ve yasaya uygun olarak verilen ilk derece mahkemesi kararına karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından peşin olarak alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Gider avansından artan kısım varsa karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Karar tebliği, kesinleştirme, harç tahsil ve gider avansı iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 05/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.