Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/941 E. 2023/703 K. 10.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi Esas-Karar No: 2022/941 – 2023/703
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/941
KARAR NO : 2023/703

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/02/2021
NUMARASI : 2016/460 Esas 2021/180 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Tazminat ( Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Maddi Ve Manevi Tazminat)
KARAR TARİHİ : 10/05/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 30/05/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalılardan …’in sevk ve idaresindeki, davalı …’in işleteni olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS ile sigortalı araç ile yaya kaldırımında bulunan müvekkiline çarparak yaralanmasına sebebiyet verdiğini, Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tedavi gören müvekkilinin tedavi süreci boyunca bakıma muhtaç kaldığı, kaza nedeniyle davacının iş göremezliğinin söz konusu olduğunu, zararlarından davalıların sorumlu olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 325.00-TL maddi tazminat, 25.000,00-TL manevi tazminatın olayın olduğu 07/11/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili 31/01/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebine ilişkin olarak dava değerini 55.362,65-TL olarak belirlemiş, akabinde verdiği dilekçe ile maddi tazminat talebine ilişkin olarak davalı … Sigorta A.Ş. ile sulh olduklarını, tazminat alacağının ödendiğini belirterek maddi tazminat talebinden feragat etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde: kusur durumunu kabul etmediğini, davacının belirtilen şekilde yaraladığını kanıtlaması gerektiğini, talep edilen maddi ve manevi tazminatın fahiş olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili; davacı ile sulh olduklarından, davacının feragati nedeniyle davanın reddine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmadığını beyan etmiştir.
Davalı …; davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davanın, 07/11/2015 tarihinde gerçekleşen trafik kazası nedeniyle davalılardan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olduğu; Hacettepe Üniversitesi’nden alınan maluliyet raporunda …’ın 07/11/2015 tarihinde gerçekleşen trafik kazasına bağlı sol tibia ve fibula distalde, 7 ve 8. kaburgalarda fraktür, dikkate alındığında; çalışma ve meslekte kazanma gücü kaybı oranının % 5 olduğunun, kaza nedeniyle mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı ihtiyaç süresinin 1 (bir) ay olduğunun, tıbbi iyileşme süresinin 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceğinin, belirtildiği, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden alınan raporun yeterli görüldüğü, yargılama devam ederken, davacı vekilinin 07/12/2020 tarihli dilekçe ile maddi tazminata ilişkin davadan feragat ettiği, manevi tazminat yönünden davaya devam edildiği, mevcut bilirkişi raporları, davacının gerçekleşen kazada kusurunun bulunmaması, yaralananın kaza neticesinde uğramış olduğu zarar, kazanın meydana geliş şekli, manevi tazminatın zenginleşme aracı olmayışı, kazanın davacının vücudunda bıraktığı hasar neticesinde duyduğu üzüntü, tarafların kaza tarihindeki yaşı, sosyal ve mali durumuna göre, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmesinin hakkaniyete uygun olduğu gerekçesi ile; “Maddi tazminat istemine yönelik davanın feragat nedeniyle reddine, ……..Davalı Sigorta vekilinin vekalet ücreti talebi olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına; Maddi tazminat yönünden Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 4.080TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’e verilmesine,
Manevi tazminat istemine yönelik davanın kısmen kabulü ile ; 8.000,00 TL manevi tazminatın 07/11/2015 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,” karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davadan feragatlarının, sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme nedeniyle olduğundan davalı lehine vekalet ücreti takdirinin hatalı olduğunu, manevi tazminata ilişkin olarak ise; kaza neticesinde müvekkilinin ciddi şekilde yaralandığını, tedavi süresince bakıma muhtaç kaldığını ve %5 oranında maluliyetinin meydana geldiğini, buna göre takdir edilen manevi tazminatın yetersiz olduğunu, belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde;
Dava, trafik kazasıdan kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemidir. Davacı, davadan sonra davalı sigorta şirketi ile sulh olması sonrasından yapılan ödeme nedeniyle maddi tazminat talebinden feragat etmiş, mahkemece maddi tazminat talebinin feragat nedeniyle reddine, manevi tazminat talebinin ise kısmen kabulüne karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından, reddedilen maddi tazminat nedeniyle … lehine takdir edilen vekalet ücreti ile manevi tazminatın miktarına yönelik olarak istinaf edilmiştir.
1-Davacı vekilinin, maddi tazminat nedeniyle davalı … lehine takdir edilen vekalet ücretine yönelik istinaf sebeplerinin incelenmesinde; dava konusu edilen uyuşmazlık nedeniyle dava açıldıktan sonra, davacının hakkın özünden vazgeçmeksizin, müteselsil borçlulardan birisi ile sulh olması ve zararının karşılanmış olması nedeniyle davasından feragat etmesi durumunda, dava esasen konusuz kaldığından, sulh sözleşmesinin tarafı olmayan diğer müteselsil borçlu davalılar yönünden, davalılar lehine vekalet ücreti takdir edilip edilmeyeceği, dava tarihindeki haklılık durumuna göre değerlendirilmelidir. (Yargıtay 17. (kapatılan) Hukuk Dairesi 2020/481 E. 2021/89 K. “…… davacı tarafa dava tarihinden sonra yargılama devam ederken davalı sigorta şirketi tarafından ödeme yapılması nedeniyle davacı vekili maddi tazminat talebinden feragat etmiş ve müşterek ve müteselsil sorumluluk gereği feragat diğer davalılar açısından da sonuç doğurmuştur. Burada hakkın özünden feragat söz konusu olmayıp; davacı alacağına yargılama sırasında kavuştuğu için feragat etmiş, esasen dava konusuz kalmıştır. Davalılar kendilerine karşı dava açılmasına yine kendileri sebebiyet vermişlerdir. Bu nedenle, feragat sebebiyle reddedilen maddi tazminat yönünden davalılar lehine davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.”)
Somut olayda; davacı haksız fiil nedeniyle müteselsilen zararlarından sorumlu sürücü, işleten ve sigorta şirketinden maddi zararını talep etmiş, yargılama sırasında maddi tazminat talebine yönelik olarak davacının, davalı sigorta şirketi ile anlaşması ve tazminat alacağının karşılanmış olması nedeniyle davasından feragat ettiği, hakkın özünden vazgeçmediği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Bu durumda, davaya davalıların sebebiyet verdiği gözetilerek, davalılar lehine vekalet ücreti takdir edilmemesi gerektiği halde, davalı … yararına maddi tazminat talebine yönelik olarak davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmesi doğru görülmemiştir.
2-Davacı vekilinin manevi tazminat miktarına yönelik istinaf sebeplerinin incelenmesinde; Olay tarihinde, davacının yaya kaldırımında bulunduğu sırada direksiyon hakimiyetinin kaybeden davalı araç sürücüsünün, davacıya çarparak yaralanmasına neden olduğu, kazanın meydana gelmesinde araç sürücüsünün tam kusurlu, davacının ise kusursuz olduğu, kaza neticesinde davacının sürekli maluliyetinin meydana geldiği, dosya kapsamından anlaşılmış olup, davacı bedensel yaralanması nedeniyle manevi olarak zarar görmüştür. Bu nedenle haksız fiil sorumlularından manevi zararının karşılanmasını talep edebilir.
6098 TBK’nın 56/1 maddesi; “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini gözönünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir” hükmü ile aynı Yasanın 51. maddesinde yer alan; “Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler.” hükmüne göre, somut olayda kazanın meydana gelmesindeki davalı araç sürücüsünün kusurunun ağırlığı, kazanın oluş şekli, davacının ağır bedensel zarar oluşacak şekilde yaralanmış olması, kaza tarihi, kaza tarihindeki paranın satın alma gücü, tarafların sosyal ekonomik durumları, davacının kaza nedeniyle çektiği acı ve duymuş olduğu üzüntünün boyutu, manevi tazminat miktarının bir taraf için zenginleşme aracı, diğer taraf için de yıkım olmaması ilkesi ve davacının uğradığı manevi zarar göz önüne alındığında takdir edilen manevi tazminatın hakkaniyete uygun belirlenmediği, manevi tazminatın bir miktar az olduğu 15.000,00 TL manevi tazminatın hakkaniyete uygun olacağı kanaatine varıldığından, manevi tazminatın miktarına yönelik davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne, karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, yerel mahkemece yapılan yargılamada eksiklik bulunmamasına, yapılan hata nedeniyle yeninden yargılamaya ihtiyaç duyulmamasına göre, kararın davacı lehine HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince kaldırılmasına, ilk derece mahkemesi kararında, davalı … yararına reddedilen maddi tazminat nedeniyle takdir edilen vekalet ücretinin hüküm fıkrasından çıkartılarak, yine davacının manevi tazminata yönelik talebi yönünden davanın kısmen kabulü ile 15.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’den tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, ilk derece mahkemesi kararında kesinleşen yönler korunarak aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
I-Davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile; Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 23/02/2021 tarihli, 2016/460 Esas 2021/180 Karar sayılı kararın KALDIRILMASINA,
HMK’nın 353/1-b-2.maddesi uyarınca esas hakkında yeniden karar verilmesine, buna göre;
1-Maddi tazminat istemine yönelik davanın feragat nedeniyle reddine,
Maddi tazminat harç ve yargılama giderleri;
-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30-TL maktu karar ve ilam harcının dava dosyasında peşin alınan 86,50 alınan harçtan mahsubu ile artan 27,2-TL’nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
-Davalı Sigorta vekilinin vekalet ücreti talebi olmadığından, bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
-Davacı, davasından sigorta şirketi tarafından maddi zararının karşılanmış olması nedeniyle feragat ettiğinden, davalılar davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden kendisini vekil ile temsil ettiren davalı … yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
2-Manevi tazminat istemine yönelik davanın kısmen kabulü ile ; 15.000,00 TL manevi tazminatın 07/11/2015 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
Manevi tazminat harç ve yargılama giderleri ;
-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1024,65- TL nispi karar ve ilam harcından dava dosyasında peşin alınan 276,50 TL harcın mahsubu ile kalan748,15-TL harcın davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
-Davacı tarafından yapılan 276,50- TL harç giderinin davalılar davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
-Davacı tarafından yapılan; 1.200,00-TL Bilirkişi ücreti, 769,65-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 1.969,65-TL yargılama giderinin kabul ret oranı dikkate alınarak 369,14-TL’lik kısmının davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye yargılama giderinin ise Davacı üzerinde bırakılmasına,
Manevi tazminat yönünden davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T’ye göre hesaplanan 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davalılardan … ve …’ den müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
-Manevi tazminat yönünden Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T’ye göre hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’e verilmesine,
3-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
İSTİNAF HARÇ VE YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN:
II-Davacı tarafça yatırılan “istinaf karar harcının” talep halinde davacıya iadesine,
lll-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan 162,10 TL İstinaf Başvuru Harcı ve 62,10 -TL tebligat ve posta giderleri olmak üzere toplam 224,60 TL’nin davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
lV-HMK’nun 333.maddesi gereğince kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
V-Kararın tebliği ve harç iadesi işlemlerinin ilk derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 10/05/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.