Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/918 E. 2023/633 K. 03.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi Esas-Karar No: 2022/918 – 2023/633
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/918
KARAR NO : 2023/633

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/11/2020
NUMARASI : 2017/313 Esas 2020/671 Karar

DAVACI
VEKİLİ :
DAVALI
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 03/05/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 16/05/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla, başvuru şartların yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde, 02/01/2016 tarihinde davacının karşıdan karşıya geçmeye hazırlandığı sırada plakası tespit edilemeyen araçtan kopup gelen bir demir parçasının davacının gözüne saplanması ile gözünden yaralandığını, kazanın meydana gelmesinde davacının bir kusurunun bulunmadığını, meydana gelen kaza sonucunda davacının beden gücü kaybı nedeniyle maddi zarara uğradığını,davalıya yapılan başvuru neticesinde 8.126,00-TL ödeme alındığını, yapılan ödemenin yetersiz olduğunu belirterek,fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00-TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 2.000,00-TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 3.000,00-TL tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş,ıslah dilekçesi ile dava değerini geçici iş göremezlik tazminatı için 3,902,97 TL,sürekli iş görememezlik tazminatı için 52.031,41 TL olarak artırmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacı tarafça yapılan tazminat başvurusu üzerine davacının tespit olunan maluliyet oranı ile tespit edilemeyen araç sürücünün %75 kusur oranı ile yapılan tazminat hesabı neticesinde davacı tarafa 21/11/2016 tarihinde 8.126,00-TL tazminat ödemesinde bulunulduğunu, yapılan ödeme ile davalının ibra edildiğini,bu sebeple başkaca bir sorumlulukları kalmadığını, talebi kabul anlamına gelmemek kaydıyla 01/06/2015 tarihli ZMMS Genel Şartları kapsamında hesaplama yapılması gerektiğini, mahkeme tarafından ödeme tarihindeki verilere göre yaptırılacak bilirkişi incelemesi neticesinde ödenen tutarda açık bir nispetsizlik yok ise davanın reddi gerekeceğini,aksi halde davalı şirket tarafından ödenen tazminatın yasal faizi oranında güncellenmek suretiyle tazminattan düşülmesi gerektiğini, hesaplanan tazminattan müterafik kusur ve hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini, davacı tarafın temerrüt tarihinden itibaren faiz talebinin haksız olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davanın kabulüne, 3.902,97-TL geçici iş göremezlik,52.031,41-TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 55.934,38-TL’nin 24/04/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; karara karşı davalı … vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde, hükme esas alınan maluliyet raporunun Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Yönetmeliği’ne uygun olmadığını, maluliyet raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi gerektiğini, davalı kurumun geçici iş göremezlik tazminatına ilişkin sorumluluğu bulunmadığını, davalının, davacıya ibraname mukabilinde ödemede bulunarak kazadan kaynaklanan tüm sorumluluğunu yerine getirdiğini,kazanın plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün kusuru ile meydana geldiğinin ispat edilemediğini,davacının soyut beyanları ile plakası tespit edilemeyen araç sürücüsüne %100 kusur atfedilmesinin hatalı olduğunu, trafik kazası ile davacının maluliyeti arasında illiyet bağı olup olmadığının araştırılması gerektiğini, kusur raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi gerektiğini, davacının ceza davasında şikayetçi olmaması nedeniyle hukuk davasında yapılan yargılamanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek yerel mahkeme kararının istinaf yoluyla kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Dava, trafik kazası nedeniyle meydana gelen cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı kalmak kaydı ile yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
Somut olayda; 02/01/2016 tarihinde davacının karşıdan karşıya geçmeye hazırlandığı anda plakası tespit edilemeyen araçtan kopup gelen bir demir parçasının gözüne saplanması ile gözünden yaralandığı, mahkemece alınan 16/04/2018 tarihli bilirkişi raporu uyarınca, karayolu üzerine atılması yasak olan 10-15 cm’lik inşaat demirini yola düşüren/atan kişi veya aracın olayın meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu olduğu, ışıklı trafik lambalarının ve yaya geçidinin mevcut olduğu yol üzerinde, karşıdan karşıya geçmekte iken yaralanan davacı yayanın kazanın oluşumunda herhangi bir kusuru bulunmadığının belirlendiği, mahkemece Gazi Üniversitesi ATK’dan alınan 26/01/2018 tarihli raporda kaza neticesi gözünden yaralanan davacının; Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Yönetmeliği uyarınca, vücut genel çalışma gücünden %27 oranında kaybettiği, 30 gün süre ile iş göremezlik halinde kaldığının belirlendiği, dosyada mevcut Gazi Üniversitesi Sağlık Araştırma ve Uygulama Merkezi tarafından düzenlenen 30.10.2018 tarihli raporda,Özürlülük Ölçütü Yönetmeliği’ne göre davacının kaza neticesi % 3 oranında maluliyetinin meydana geldiğinin belirlendiği(sigorta şirketi tarafından davadan önce yapılan ödemede bu raporun esas alındığı),mahkemece çelişkinin giderilmesi için İstanbul ATK 2. İhtisas Dairesi’nden alınan ve Özürlülük Ölçütü Yönetmeliği uyarınca düzenlenen 27/12/2019 tarihli rapor uyarınca davacının tüm vücut engellilik oranının %10 olduğu, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 3 aya kadar uzayabileceğinin belirlendiği, mahkemece bu raporun hükme esas alındığı,aktüer bilirkişiden alınan rapor uyarınca, teminat limiti kapsamında davalı tarafça davacıya 21/11/2016 tarihinde (kazaya neden olan araç sürücüsünün % 75 kusuruna ve davacının % 3 maluliyet oranına dayalı olarak) 8.126,00-TL tazminat ödemesinde bulunulduğu, ödeme tarihindeki verilere göre yapılan hesaplamada, davacının geçici/sürekli iş göremezlik zararının davalı … tarafından yapılan ödeme ile karşılanmadığı, rapor tarihindeki verilere göre yapılan hesaplamada; geçici iş göremezlik nedeni ile oluşan maddi zararının 3.902,97-TL, sürekli iş göremezlik nedeni ile oluşan maddi zararının 62.870,38-TL olduğu, davalı tarafça yapılan ödemenin davacı açısından hesaplanan sürekli iş göremezlik tazminatı tutarından tenzil edilmesiyle, bakiye geçici iş göremezlik zararı yönünden 3.902,97-TL, sürekli iş göremezlik zararı yönünden 52.031,41-TL karşılanmayan maddi zararının bulunduğunun belirlendiği,mahkemece anılan raporun hükme esas alınmasıyla yazılı şekilde karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamında; kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına,mahkemece hükme esas alınan kusur raporunun olayın oluşu ile uyumlu bulunmasına, görgü tanığı …’nun kollukta verdiği ifadesinde “02.01.2016 günü iş arkadaşlarım … ve soyismini bilmediğim Vedat isimli şahısla birlikte Konya yolundan yürüyorduk. … AVM önünde ışıklardan karşıya geçtik. Biz yolun karşısına geçtiğimizde köprü altından dikmen istikametine doğru giden sadece beyaz tavan kısmını görebildiğim bir araç hızlıca geçtikten sonra … yere düştü baktığımızda sol göz kısmının kanadığını gördük. Ne olduğunu sorduğumuzda gözüme bişey geldi dedi, … yerde oturur vaziyetteyken önünde 10-15 cm uzunluğunda inşaat demiri parçası gördük kalınlığı yaklaşık işaret parmağım kadar vardı. 112 yi aradık ve gelen ambulans ile …’ı tedavisi için götürdük. Tahminimce beyaz araç geçerken lastiğinden fırlayan demir parçası …’ın gözüne geldi, ancak ben aracın lastiğinin demiri fırlatıp fırlatmadığını görmedim. Aracın tam olarak markasını modelini göremedim sadece üst tavan kısmını farkettim ve otomobil olduğunu anladım. Plakasını hiç görmedim. …’ı götürürken gözüne çarpan demir parcasını almadık.” Şeklinde beyanda bulunması ve tüm dosya kapsamındaki delillerin değerlendirilmesinde olayın meydana gelme şeklinin şüpheye yer vermeyecek şekilde ispatlanmış olduğunun ve inşaat demirini yola düşüren/atan kişi veya aracın olayın meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu, davacının kusursuz olduğunun belirlenmesine,hükme esas alınan maluliyet raporunun kaza tarihinde yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü yönetmeliği hükümlerine göre düzenlenmiş olmasına,anılan raporda kaza ile maluliyet arasında illiyet bağı bulunduğunun belirlenmiş olmasına,davalı … tarafından davadan önce davacıya yapılan ödemeye esas alınan maluliyet raporunda belirlenen % 3 oranındaki maluliyet durumunun davacının yaralanma şekli ile uyumlu bulunmamasına ve mahkemece raporlar arasındaki çelişkinin hükme esas alınan maluliyet raporu ile giderilmiş bulunmasına, hükme esas alınan kusur ve maluliyet raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli bulunmasına, davalı tarafça davadan önce davacıya yapılan ödemenin yetersiz olduğunun belirlenmesi ile hükme esas alınan ve hüküm vermeye elverişli bulunan aktüer bilirkişi raporunda anılan ödemenin güncellenerek hesaplanan tazminattan düşülmesinde bir isabetsizlik bulunmadığının anlaşılmasına,ceza davasında müştekinin şikayetçi olmamasının hukuk davası ile davacının tazminat isteme hakkını ortadan kaldırmamasına,davalının geçici işgöremezlik zararından sorumlu bulunmasına göre, davalı … vekilinin tüm istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden, istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı … vekilinin yerel mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 3.820,87 TL istinaf karar harcından davalıdan peşin alınan 955,22 TL ‘nin mahsubu ile bakiye 2.865,65TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
4-İstinaf eden tarafca yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirilmesi, bakiye harç tahsili ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 03/05/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.