Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/907 E. 2023/695 K. 10.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/907 – 2023/695
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/907
KARAR NO : 2023/695

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/04/2021
NUMARASI : 2017/740 Esas – 2021/252 Karar

DAVACI :
VEKİLLERİ
DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 10/05/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 30/05/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla, başvuru şartların yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 18/08/2016 tarihinde dava dışı sürücü …’in idaresinde olup, davalıya ZMMS poliçesiyle sigortalı olan kamyonet ile dava dışı sürücü …’ın idaresindeki tescilsiz ve plakasız motorsikletin çarpışmasıyla motorsiklette yolcu olarak bulunan davacının yaralandığını belirterek şimdilik 200,00 TL geçici ve sürekli işgöremezlik tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan deliller neticesinde; meydana gelen kazada İstanbul ATK 2. İhtisas Kurulu raporları kapsamına göre 2001 doğumlu davacının %0 oranında sürekli iş göremezlik, 9 ay süre ile geçici iş göremezlik halinde kaldığı, kaza tarihinde davacının 18 yaşından küçük olması nedeniyle yerleşmiş Yargıtay içtihatları kapsamında geçici iş göremezlikten kaynaklanan tazminat alacaklarının bulunmadığı, sürekli iş göremezlik tazminatı gerektirir maluliyetinin de olmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davacının, söz konusu trafik kazası meydana geldiğinde 18 yaşından küçük olup, Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenmesi gereken raporların Çocuklar İçin Özel Gereksinim Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik Hükümleri dikkate alınarak hazırlanması gerektiğini, ancak yerel mahkeme dosyası kapsamında hazırlanan 07/10/2020 tarihli raporda;·30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik Hükümleri kapsamında maluliyet belirlemesi yapıldığını, bununla birlikte, Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan 08/02/2021 tarihli raporda ise;·11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği Hükümleri kapsamında;·davacının %3,3 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, geçici iş göremezlik süresinin kaza tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceğinin belirlendiğini, raporlar arasındaki çelişki giderilmediği gibi raporlarda davacının yaşının dikkate alınmadığını, mahkemece herhangi bir aktüer bilirkişiden rapor alınmadığını ileri sürerek yerel mahkeme kararının istinaf yoluyla kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, trafik kazası nedeniyle meydana gelen cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı kalmak kaydı ile yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
Somut olayda; kaza tespit tutanağı uyarınca, 18.08.2016 tarihinde sürücü … yönetimindeki araçla tescilsiz motorsiklet sürücüsü …’ın sevk ve idaresindeki motorsikletin çarpışması neticesi meydana gelen kazada her iki sürücünün kural ihlali olduğunun belirlendiği, Eskişehir 3.ASCM’de görülen dava dosyasında İstanbul Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan 03.08.2017 tarihli rapor uyarınca kazanın meydana gelmesinde sanık sürücü … ile müteveffa sürücü …’ın eşit kusurlu olduğunun belirlendiği, mahkemece Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu’ndan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği Hükümleri kapsamında alınan 08/02/2021 tarihli rapor uyarınca; davacının %3,3 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, geçici iş göremezlik süresinin kaza tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceğinin belirlendiği, mahkemece İstanbul ATK 2. İhtisas Kurulu’ndan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik Hükümleri kapsamında alınan 05/11/2020 tarihli rapor uyarınca, davacının meydana gelen trafik kazası sebebiyle bedensel özür oranının %0 olduğunun, tıbbi iyileşme süresinin 9 aya kadar uzayabileceğinin belirlendiği, mahkemece İstanbul ATK 2. İhtisas Kurulu’ndan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik Hükümleri kapsamında alınan 05/11/2020 tarihli raporun hükme esas alınmasıyla yazılı şekilde karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamında; kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, mahkemece hükme esas alınan kusur raporunun olayın oluşu ve ceza mahkemesinde maddi vakıa olarak belirlenen kusur durumu ile uyumlu bulunmasına, hükme esas alınan maluliyet raporunun, kaza tarihinde yürürlükte bulunan “Özürlülük Ölçütü Yönetmeliği” hükümlerine uygun, hüküm vermeye ve denetime elverişli bulunmasına, anılan rapor uyarınca davacı küçüğün yaralanmasına bağlı kalıcı maluliyetinin bulunmadığının belirlenmesine, kaza tarihinde 15 yaşında olan davacı lehine mahkemece geçici işgöremezlik tazminatına hükmedilmemiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamasına, dosyada yer alan maluliyet raporları arasındaki farklılığın da yönetmelik farklılığından kaynaklanması nedeniyle çelişki olarak addedilmesinin mümkün olmamasına göre, davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden, istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı vekilinin yerel mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
4-İstinaf eden tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-HMK’nın 359/4. maddesi gereğince kararın taraflara tebliğine,
HMK’nın 361/1.maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi veya buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere 10/05/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.