Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/902 E. 2023/781 K. 24.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/902 – 2023/781
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/902
KARAR NO : 2023/781

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/11/2020
NUMARASI : 2016/181 Esas 2020/531 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Tazminat ( Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Maddi ve Manevi Tazminat)

KARAR TARİHİ : 24/05/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 19/06/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … vekili ve katılma yolu ile davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde;13/06/2015 tarihinde müvekkilinin sevk ve idaresindeki araç ile davalı …’ın sevk ve idaresindeki, davalı …’in işleteni olduğu, davalı sigorta şirketi nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı olan araç ile çarpışması sonucu yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin yaralandığını, müvekkilinin zararından davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını, davalının alkollü olduğunun sonradan tespit edildiğini, kazada tamamen karşı tarafın kusurlu olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla geçici iş göremezlik tazminatı olarak 500,00 TL, sürekli iş göremezlik tazminatı olarak 500,00 TL olmak üzere toplam 1.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, 15.000,00 TL manevi tazminatın ise davalı araç sürücüsü … ile davalı araç sahibi …’den müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili 12/10/2020 tarihli dilekçesi ile; 500,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı talebini 7.771,30 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; kazaya karışan aracın müvekkili şirket nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, sorumluluklarının sigorta limiti kusur ve zarar ile sınırlı olduğunu, davacının davasını kanıtlaması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin sahibi olduğu, diğer davalı … sevk ve idaresindeki araçla, davacı … sevk ve idaresindeki motorsikletin çarpışması neticesinde maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini; davacının, kontrolsüz ve hız limitlerine aykırı davranıp gerekli önlem ve tedbirleri almadan dönel kavşağa girerek müvekkiline ait araca çarparak kazaya sebebiyet verdiğini, müvekkilinin aracın sadece ruhsat sahibi olduğunu ve kaza ile ilgili herhangi bir ilgisi bulunmadığını, manevi tazminat taleplerinin reddi gerektiğini, ayrıca talep edilen manevi tazminatın da fahiş olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı …; dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğine rağmen davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davanın, meydana gelen trafik kazası nedeniyle davacının yaralanmasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olduğu, meydana gelen kazaya ilişkin kusur bilirkişisinden alınan raporda; davalı araç sürücüsü …’ın kazanın oluşumunda %75 oranında kusurlu olduğu, araç maliki ve işleteni olarak davalı …’in sürücünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu olduğu, davacı araç sürücüsünün %25 tali kusurlu olduğu görüşünün bildirildiği; davacının maluliyetine yönelik olarak Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı’ndan ve İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulundan raporlar alındığı, alınan raporlar arasında çelişki olması nedeniyle İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. Üst Kurulu’ndan alınan 13/02/2020 tarih ve 295 sayılı raporda, davacı …’ın 13/06/2015 tarihinde maruz kaldığı trafik kazasına bağlı yaralanması nedeniyle, 30/03/2013 tarih, 28603 Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik çerçevesinde tüm vücut fonksiyon kaybı oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu, kişinin dava konusu yaralanma nedeniyle iyileşme (geçici iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9(dokuz) aya kadar uzayabileceği görüşü bildirildiği; aktüer bilirkişiden alınan raporda ise; davacının 7.271,30 TL geçici iş göremezlik tazminatı hesaplandığı, bilirkişi raporunun dosya kapsamı ve delil durumuna uygun olup, hükme esas alındığı, davacının bilirkişi tarafından hesaplanan tazminatı talep etmekte haklı olduğu; her ne kadar davalı sigorta şirketi tarafından davacının müterafik kusuru bulunduğundan hüküm altına alınacak tazminattan indirim yapılması istenmiş ise de; dosya kapsamında davacının müterafik kusuru tespit edilemediğinden hükmedilen tazminattan herhangi bir indirim yapılmadığı; manevi tazminat istemi yönünden ise; davaya konu trafik kazasında davalı sürücünün %75 oranında kusurlu olması, davacının olay nedeniyle 9 ay süreyle geçiçi iş göremez duruma düşmesi, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, olayın meydana geliş şekli ile günün ekonomik koşulları ve hakkaniyet ilkesi nazara alınarak, davacının manevi tazminat isteminin 2.500,00 TL üzerinden kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile; “Davacının geçici iş göremezlik tazminatı talebinin kabulü ile 7.271,30-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan (davalı sigorta şirketi yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacının kalıcı iş göremezlik tazminatı isteminin reddine,
Davacının manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 2.500,00 TL manevi tazminatın 13/06/2015 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’den alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin reddine,” karar verilmiş hüküm davalı Hakan vekili ve katılma yolu ile davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde; müvekkilinin kazada kusuru olmadığını, sadece ruhsat sahibi olduğunu, bilirkişi raporunda ise hesaplamanın asli kusurlu olduğu kabul edilerek yapıldığını, kusur oranının gerçeklikten uzak olduğunu, davacının fasılalı ışığa rağmen kavşağa hızını düşürmeden girdiğini, gece yolculuğu yapmasına rağmen görünürlüğünü artırmadığını, güvenlik önlemleri almadan yola çıkarak kazaya kendi kusuru ile neden olduğunu, davacının maluliyeti bulunmadığını, buna göre manevi tazminat takdirinin hatalı olduğunu; bilirkişi raporlarının da eksik ve hatalı olduğunu, itirazlarının nazara alınmadığını, davacının koruyucu tertibat kullanmadığını, raporun karar vermeye elverişli olmadığını, iyileşeme süresinin 9 aya kadar uzayabileceği raporda belirtilmiş ise de bu sürenin azami süre olduğu, bu nedenle 9 ay üzerinden afaki hesaplama yapılmasının hatalı olduğunu, davacının 9 ay raporlu olduğuna dair dosyada delil de bulunmadığını, SGK kayıtlarının celbi gerektiğini, SGK tarafından ödeme var ise bununda araştırılması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davacı vekili katılma yolu ile istinaf başvuru dilekçesinde; manevi tazminat bakımından mahkemece takdir edilen manevi tazminatın yetersiz olduğunu belirterek kararın manevi tazminata ilişkin olarak müvekkili lehine kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemidir. Mahkemece, davalı araç sürücünün kavşak içerisinde kendisine yanan fasılalı kırmızı ışığa rağmen, davalının sevk ve idaresindeki araca ilk geçiş hakkını vermeyerek, kazaya asli kusuru ile neden olduğu kabul edilerek, kaza neticesinde davacının yaralanması ve geçici olarak iş göremezliğe maruz kalması nedeniyle alınan raporlara ve dosya kapsamına göre maddi ve manevi tazminata yönelik tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı … vekili vekili ve katılma yolu ile davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, kaza nedeniyle davacının sol femur kemiğinde kırık oluşturacak şekilde yaralanmış olduğundan, bedensel zarara uğraması nedeniyle davacının oluşan maddi ve manevi zararlarını talep etme hakkı bulunmasına, kaza nedeniyle davacıya yapılan ödeme olup olmadığı hususunun SGK’dan sorularak değerlendirilmiş olmasına, kavşak noktasında davalı araç sürücüsünün kendi yönüne fasılalı kırmızı ışık yandığı halde davacıya ilk geçiş hakkı tanımadığı tespit edildiğinden, takdir edilen kusur oranında isabetsizlik bulunmamasına, işleten olan davalı Hakan’ın da KTK’nın 85/son maddesi gereğince sürücünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu olduğundan istinaf eden davalının da sorumluluğuna karar verilmiş olmasının kanuna uygun olmasına, davacının yaralandığı vücut bölgesine göre kask ve koruyucu malzeme kullanmamasının zararın artmasına neden olmamasına ve bu hususun ilk derece mahkemesi tarafından da değerlendirilmiş olmasına, davacının iş göremezlik süresinin Adli Tıp Kurumu Üst Kurulu tarafından, raporlar arasındaki çelişkiler de değerlendirilmek suretiyle takdir edilmiş olmasına ve yaralanmasına göre tespit edilen iş göremezlik süresinin makul bulunmasına, takdir edilen manevi tazminatın hakkaniyet ve nesafet ilkelerine uygun takdir edilmiş olmasına, göre; davalı … vekilinin ve davacı vekilinin tüm istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden, istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı vekilinin ve davalı … vekilinin yerel mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacıdan alınması gereken 179,90 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf eden davalıdan alınması gereken 667,48 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 161,87 TL harcın mahsubu ile bakiye 505,61 TL harcın davalı …’den tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf edenler tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5- Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 24/05/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.