Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/888 E. 2022/503 K. 23.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/01/2021
NUMARASI : …

DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 23/11/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 20/12/2022

Mahalli mahkemesinden verilen karara karşı davacılar vekili ve davalı sigorta vekili tarafından süresi içinde ayrı ayrı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesinde; 28/11/2018 tarihinde sürücü …’ın,sevk ve idaresinde olan araç ile seyri sırasında,davacı sürücü …’nun sevk ve idaresinde bulunan araca arkadan çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında davacı…’nun yaralandığını ve davacı …. annesi olan … ile davacı …’nun oğlu, davacılar… kardeşi olan görme engelli …’nun olay yerinde hayatını kaybettiğini,davalı sigorta şirketi tarafından dava dışı …’ın aracının genişletilmiş kasko poliçesi ile sigortalı olduğunu belirterek davacı …’nun yaralanması nedeniyle 20.000,00 TL, … vefatı nedeniyle davacı … için 100.000,00 TL, davacı … için 70.000,00 TL, davacı … için 70.000,00 TL, …. vefatı nedeniyle davacı … için 100.000,00 TL,davacı … için 70.000,00 TL, davacı… için 70.000,00 TL olmak üzere toplamda 500.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Yerel mahkemece; yapılan yargılama ve toplanan deliller neticesi,davanın kısmen kabulüne,davacı…’nun yaralanması nedeni ile 5.000,00-TL, eşinin vefatı nedeni ile 50.000,00-TL, oğlunun vefatı nedeni ile 50.000,00-TL olmak üzere toplam 105.000,00-TL manevi tazminatın 18/11/2019 Tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,davacı …’nun annesinin vefatı nedeni ile 40.000,00-TL, kardeşinin vefatı nedeni ile 30.000,00-TL olmak üzere toplam 70.000,00-TL manevi tazminatın 18/11/2019 Tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,davacı …’nun annesinin vefatı nedeni ile 40.000,00-TL, kardeşinin vefatı nedeni ile 30.000,00-TL olmak üzere toplam 70.000,00-TL manevi tazminatın 18/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hükme karşı davacılar vekili ve davalı vekili tarafından ayrı ayrı istinaf talebinde bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davalı tarafça süresinde cevap dilekçesi sunulmadığını,sunulan dilekçenin cevap dilekçesi olarak değerlendirilemeyeceğini, mahkemece hükmedilen manevi tazminat miktarlarının yetersiz olduğunu, belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İstinaf eden davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; mahkemece hükmedilen manevi tazminat miktarlarının fahiş olduğunu,davacı…’nun olayda müterafık kusuru olup olmadığının araştırılması gerektiğini, yerel mahkeme nezdinde kusur raporu tanzim edilmeden ceza yargılamasında tespit edilen kusur oranlarına göre hüküm kurulmasının hatalı olduğunu,davacılar tarafından davalı şirkete yapılmış usulüne uygun bir başvuru bulunmadığından faiz başlangıç tarihi olarak dava tarihinin alınması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Dava; ölüm ile sonuçlanan trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkin olup, kaza tespit tutanağı uyarınca 28.11.2018 tarihinde sürücü…’nun,aracıyla seyir halinde olduğu sırada …plakalı araç tarafından bu araca arkadan çarpılması sonucu meydana gelen kazada … plakalı araç sürücüsünün kural ihlali olduğu,diğer araç sürücüsü…’nun kural ihlali olmadığının belirlendiği,Ankara 33. Ağır Ceza Mahkemesinin 2019/102 esas sayılı dosyasında yapılan yargılamada alınan bilirkişi raporu uyarınca,kazanın meydana gelmesinde sürücü …’ın %100 kusurlu olduğunun tespit edildiği,anılan ceza dosyasında yapılan yargılama neticesi sanık …’ın iki kişinin ölümüne bir kişinin yaralanmasına neden olma suçundan 7 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği ,kazaya sebebiyet veren …. plakalı aracın kaza tarihini kapsar şekilde genişletilmiş kasko poliçesi ile sigortalandığı, manevi tazminat klozunda ihtiyari mali sorumluluk sigorta genel şartlarında ek sözleşme ile teminat kapsamında manevi tazminat taleplerinin 500.000,00 TL limit ile teminat altına alındığı,… Hastanesi’nin… hakkında tanzim ettiği raporda, araç içi trafik kazası nedeniyle sternum üzerinde hafif hassasiyet mevcut olduğu, toraks … de hemopnömotoraks, sternum ve kot fraktürü izlenmediğinin belirtildiği ,mahkemece tüm delillerin değerlendirilmesi ile yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
6098 TBK’nun 56/1 maddesi “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini gözönünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verilebilir” hükmü ve 56/2. maddesi hükmüne göre “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” hükmü ile aynı Yasanın 51. maddesinde de “Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler.” hükmüne göre, somut olayda olay tarihi, olayın oluş şekli, Ankara 33. Ağır Ceza Mahkemesinin 2019/102 esas sayılı dosyasında yapılan yargılamada alınan kusur raporu uyarınca kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsü …’ın % 100 kusurlu olduğu,davacı sürücü…’nun kusurusuz olduğunun belirlenmesi,kaza tespit tutanağı ve olayın oluşu ile hükme esas alınan kusur raporunun birbiri ile uyumlu hüküm kurmaya ve denetime elverişli olması,kazanın meydana gelmesinde davacı sürücü…’nun müterafık kusuru bulunmadığının tüm dosya kapsamından anlaşılması,davadan önce davalı sigorta şirketine başvuru yapılmış olması nedeniyle davalının temerrüdü olgusunun gerçekleşmiş olması,davalı sigorta şirketinin ihtiyari mali sorumluluk sigorta genel şartlarında ek sözleşme ile teminat kapsamında manevi tazminat taleplerinin 500.000,00 TL limit ile teminat altına alınmış olması nedeniyle meydana gelen zarardan sorumlu bulunması,kazada davacı…’nun BTM ile giderilebilir ölçüde yaralanması,yine davacıların kazada eş, anne, baba ve kardeş sıfatı taşıdıkları anlaşılan … ve …’nu kaybetmeleri nedeniyle çektikleri acı ve duymuş oldukları üzüntünün boyutu, ödenecek tazminat miktarları, hakkaniyet ve manevi tazminat miktarının bir taraf için zenginleşme aracı, diğer taraf için de yıkım olmaması ilkesi ve davacıların uğradığı manevi zarar göz önüne alındığında hükmedilen manevi tazminat miktarlarının usul ve yasaya uygun bulunduğunun anlaşılmasına göre davacılar vekilinin ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1- Davacılar vekilinin ve davalı vekilinin yerel mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf eden davacılardan alınması gereken 80,70 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf eden davalıdan alınması gereken 16.735,95 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 4.184,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 12.551,95 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf eden tarafca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine ,
5-İstinaf eden tarafca yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Kararın taraflara HMK’nın 359/4 maddesi gereğince usulüne uygun şekilde tebliğine,
Dair, duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 361/1 maddesi uyarınca kararın usulen tebliğinden itibaren İKİ HAFTA İÇERİSİNDE TEMYİZ YOLU açık olmak üzere 23/11/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.