Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/879 E. 2023/645 K. 03.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/879 – 2023/645
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/879
KARAR NO : 2023/645

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/03/2021
NUMARASI : 2014/1151 Esas – 2021/255 Karar

DAVACI :
VEKİLİ
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 03/05/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 05/05/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı Sigorta vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 24.04.2014 günü … plakalı araç ile … plakalı aracın çarpışması sonucunda meydana gelen kaza ile araçta yolcu konumunda müvekkili…’nın ağır yaralandığını, anılan kazadan dolayı müvekkilinin aylarca tedavi gördüğünü ve sakat kaldığını belirterek müvekkilinin uğramış olduğu maddi zararlardan dolayı şimdilik 3.000,00-TL maddi zararın kaza tarihinden itibaren avans faizi işletilerek davalılardan, 15.000 TL manevi zararın kaza tarihinden işleyecek avans faizi ile davalı …’den tahsiline karar verilmesini talep etmiş, açıklama dilekçesi ile bu talebin yarı yarıya geçici ve sürekli işgöremezlik tazminatı olduğunu belirtip, ıslah dilekçesi ile taleplerini 7.996,64 TL geçici, 295,672,06 TL sürekli işgöremezlik tazminatı olmak üzere toplam 303.638,70 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçedeki teminat limiti ve kusur oranı ile sınırlı olduğunu, olayda hatır taşımasının mevcut olduğunu, dosyaya tüm dayanak ve delillerin sunulmadığını, davacıya SGK tarafından ödeme yapılıp yapılmadığının tespit edilmesi gerektiğini, davanın hukuki niteliğinin haksız fiil olması sebebiyle uygulanması gereken faizin yasal faiz olması gerektiğini belirterek haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davacının içinde yolcu olarak bulunduğu araç ile davalı tarafa ait aracın çarpışması neticesinde, davacının %30.2 malul kalacak ve 9 ay süreyle işgöremez halde olacak şekilde yaralandığı, kazada davalı sürücünün %100 oranında kusurlu olduğunun ceza dosyası ile sabit olduğu, davalıların süresinde hatır taşıması ve müterafik kusur indirimi itirazında bulunmadıkları, alınan bilirkişi raporuna göre; davacının geçici ve sürekli işgöremezlik zararının bulunduğu bu miktara ıslah yapıldığı, yaralanması nedeniyle manevi tazminat takdiri gerektiği anlaşıldığından yapılan ıslah da dikkate alınarak maddi tazminat yönünden davanın kabulü ile 303.638,70-TL maddi tazminatın davalı … yönünden 24/04/2014 kaza tarihinden, davalı sigorta yönünden (268.000,00-TL poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle alınarak davacıya verilmesine, manevi tazminat yönünden davanın kısmen kabulü ile 5.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalı …’den alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiş; hükme karşı davalı … Sigorta AŞ. vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … Sigorta AŞ. vekili istinaf dilekçesinde; mahkemece hükme esas alınan maluliyet raporundaki oranın çok yüksek olduğunu, maluliyete esas olan post-travmatik stres bozukluğu için gerekli araştırmaların yeterince yapılmadığını, geçici işgöremezlik tazminatından sigortanın sorumlu olmadığını, mahkeme tarafından hatır taşıması ve müterafik kusur indirimi itirazları konusunda bir değerlendirme yapılmadan karar verilmesinin doğru olmadığını, davacının olay günü araç sürücüsü …’nın kullandığı aracın ön koltuğunda alkollü olarak ve emniyet kemeri takılı olmadan oturduğunu, hatır ve müterafik kusur indirimi koşullarının oluştuğunu belirterek, istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davalı … Sigorta AŞ. vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, kamu düzenine aykırılıklar resen gözetilerek, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, meydana gelen trafik kazası nedeni ile davacının uğradığı cismani zarardan dolayı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Yerel Mahkeme tarafından davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı … Sigorta AŞ. vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Haksız fiilden kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik zararlarına dayalı maddi tazminat davasında, maluliyet durumunun doğru şekilde tespit edilmiş olması önemlidir. Zarar görenin maluliyet durumunun tespitinde; maluliyet durumunun tespiti yanı sıra, kaza sonrası tedavi evraklarının da değerlendirilmesi ile maluliyetin kaza ile illiyetinin doğru bir şekilde ortaya konulması, kazadan kaynaklanan maluliyeti olması durumunda dahi zarar görenin maluliyetinin artmasına neden olduğuna yönelik somut iddiaların ve itirazların olması durumunda değerlendirilmesi gerekir.
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden, olay tarihinde davacının içinde yolcu olarak bulunduğu araç ile davalı tarafın sigortacısı ve işleteni olduğu aracın çarpışması sonucu davacının yaralandığı, kaza tutanağına ve olayla ilgili Ankara 18. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2014/666 E. – 2015/1159 K. sayılı ve Ankara BAM 12 CD. tarafından 2019/12903 E. – 2021/6841 K. sayılı düzelterek onama kararı ile kesinleşen dosyası kapsamından, davacının içinde yolcu olarak bulunduğu araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığının kabul edildiği anlaşılmıştır.
Davacının maluliyet oranının belirlenmesi için Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp ABD tarafından 02/01/2020 tarihinde düzenlenen rapor içeriğinde; davacının, “posttravamatik stres bozukluğu” da esas alınarak ve alt ve üst ekstremite sorunları nedeniyle “Çalışma gücü…. Yönetmeliği”ne göre “vücut genel çalışma gücünden kayıp oranının %30,2 olarak hesaplandığı ve 9 ay iş göremezlik halinde kaldığı” yönünde rapor düzenlendiği görülmüştür. Davacının maluliyet oranına dahil edilen posttravamatik stres bozukluğu rahatsızlığının kaza ile illiyetinin bulunup bulunmadığı, sürekli olup olmadığı değerlendirilmediği gibi, davacı TBK’nın 54. maddesi gereğince çalışma gücünün kaybı veya azalması kapsamında zararlarını talep edebileceğinden, kazaya bağlı bir rahatsızlığı bulunması halinde bu rahatsızlığın, çalışma gücünün kaybına yahut yitirilmesine engel olacak boyutta olup olmadığı da değerlendirilmemiştir.
Bu nedenle alınan maluliyet/özürlülük raporu karar vermeye elverişli olmadığından, Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas kurulundan, kaza tarihinde yürürlükte bulunan, TBK’nın 54. maddesi çerçevesinde çalışma gücünün azalmasının yahut yitirilmesinin tespitine elverişli yönetmelik hükümleri çerçevesinde geçici iş göremezliği ve sürekli iş görmezliği meydana gelmiş ise süresinin ve maluliyet oranının değerlendirildiği, davacıda post travmatik stres bozukluğu rahatsızlığı olup olmadığı, tespit edilen rahatsızlığın kaza ile illiyetinin bulunup bulunmadığı, kazadan kaynaklanan bir rahatsızlık mevcut ise, sürekli mahiyette olup olmadığı, rahatsızlığın mevcut olması hainde tespit edilen maluliyet/engel durumunun çalışma gücünün kaybına ve azalmasına etkisi olup olmayacağı, olacaksa hangi oranda olacağı hususlarında, karar vermeye ve denetime elverişli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, uyuşmazlığın çözümünde etkili deliller toplanılmadan ve değerlendirilmeden karar veriliğinden, kararın HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince kaldırılmasına, davanın yeniden görülerek yukarıda açıklanan hususlardaki eksiklikler giderilerek, davanın esası hakkında usuli kazanılmış haklar da korunarak karar verilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, kaldırma sebeplerine göre davalı vekilinin sair istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 17/03/2021 tarihli 2014/1151 Esas – 2021/255 Karar sayılı kararın, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
Kararın kaldırılma sebebine göre, davalının sair istinaf taleplerinin İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf eden tarafça yatırılan istinaf karar harcının istek halinde istinaf eden taraflara iadesine,
4-İİK’nın 36. maddesi gereğince Araç İcra Dairesinin 2021/1162 Esas sayılı dosyasına yatırılan 548.000,00 TL teminat mektubunun yatıran tarafa iadesine,
5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
6-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 03/05/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.