Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/874 E. 2023/477 K. 29.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/874 – 2023/477
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/874
KARAR NO : 2023/477

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/03/2021
NUMARASI : 2017/616 Esas – 2021/208 Karar

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 29/03/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 25/04/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … Sigorta A.Ş. vekili ve davalı … vekili tarafından süresi içinde ayrı ayrı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 08.11.2016 tarihinde sürücü …’in yönetimindeki araçla seyri sırasında, bu araca davalı …’ya ait aracın çarptığını, kaza neticesinde sürücü … yönetimindeki araçta yolcu olan davacının yaralandığını, davalı …’nın maliki olduğu araç sürücüsünün olay sırasında kendisine kırmızı ışık yanmakta iken kuralları ihlal ettiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, açıklama dilekçesi ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla tedavi giderleri kalemi için taleplerinin 300 TL olduğunu, kazanç kaybı taleplerinin 300 TL olduğunu, çalışma gücü kaybı taleplerinin 4.700 TL olduğunu, ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplara ilişkin taleplerinin 4.700 TL olduğunu belirtmiş, ıslah dilekçesi ile dava değerini 14.054,20 TL olarak artırmıştır.
Davalı … Sigorta vekili cevap dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne,13.754,20 TL’nin davalı sigorta şirketi yönünden 03/08/2017 tarihinden, davalı … yönünden 08/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlı yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hükme karşı davalı … sigorta A.Ş. vekili ve davalı … vekili tarafından süresi içinde ayrı ayrı istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde; davacının tedavi giderleri kapsamında sayılan geçici iş görmezliğe ilişkin tazminat talebi ile sair tedavi giderleri ve bakıcı gideri taleplerinden sigorta şirketinin sorumlu olmadığını, kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün kusuru bulunmadığını, hükme esas alınan hesap raporlarının da denetime elverişli olmadığını, bilirkişi tarafından verilen ek raporda davacının kemik kırığı olduğu bu nedenle protein ihtiyacı için özel diyet uygulanması gerektiği 2016-2017 yılında böyle bir beslenmenin günlük 45 TL olduğu, bu nedenle taksi ücreti ile birlikte 5.000 TL tedavi gideri olduğunun hesaplandığını, bu tespitin gerekçesiz olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde; kazanın meydana gelmesinde, davalı …’ın kusuru bulunmadığını, Ankara 18.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2017/907 Esas sayılı ceza dava dosyasında alınan bilirkişi raporlarında, davalı sanık …’ın kazanın meydana gelmesinde kusursuz olduğunun belirlenmesiyle davalı sanığın üzerine atılı taksirle yaralama suçundan beraatine karar verildiğini, davacının maddi tazminat taleplerinin reddi gerektiğini, belgeye veya faturaya dayanmayan (tedavi gideri, ulaşım, refakatçi, özel diyet) hususlarında yapılan hesaplamaları kabul etmediklerini, davacı yan tarafından sunulan dava dilekçesinde, tedavi gideri, ulaşım, refakatçi, özel diyet talepleri bulunmamasına rağmen, davacının taleplerini aşıcı mahiyette hesaplama yapılmasının yerinde olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan taraf vekillerinin istinaf sebepleri doğrultusunda, kamu düzenine aykırılıklar resen gözetilerek, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda; kaza tespit tutanağı uyarınca, 08.11.2016 tarihinde sürücü …’in idaresindeki aracıyla seyri sırasında kavşakta kendisine yeşil ışık yandığı esnada solundan kırmızı ışıkta geçen … plakalı aracın, kendi aracına çarparak olay yerinden ayrıldığını beyan ettiğinin belirtildiği, mahkemece alınan kusur raporu uyarınca kazanın meydana gelmesinde davalı sürücü …’nın kavşağa kırmızı ışıkta girmiş olması nedeniyle tam kusurlu olduğunun belirlendiği, Ankara 18. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2017/907 esas sayılı dosyasında 30/11/2020 tarihinde verilen kararda, hangi aracın kırmızı ışıkta geçtiği tespit edilemediğinden ve bu durumu aydınlatacak tarafsız tanık beyanı veya kamera kaydı bulunmadığından şüpheden sanık yararlanır ilkesi uyarınca davalı sanık …’nın beraatine karar verildiği, anılan dosyada Ankara ATK Başkanlığınca düzenlenip hükme esas alınan rapor uyarınca hangi tarafın kırmızı ışıkta geçtiğinin belirlenmeyeceği, kırmızı ışıkta geçenin tam kusurlu sayılacağının belirlendiği, eldeki dosyada mahkemece yapılan değerlendirmede davacı …’in dava dışı sürücü …’in eşi olması, olayın oluşuna ilişkin başkaca tanık beyanı bulunmaması, ceza mahkemesinde yapılan yargılama, alınan ifadeler sonrasında kırmızı ışıkta geçen sürücünün belirlenememesi hep birlikte değerlendirildiğinde hangi aracın kavşağa kırmızı ışıkta girdiğinin mevcut deliller ile tespit edilemeyeceği kabul edilmiş ve alınan bilirkişi raporundaki kusur değerlendirmesine bu nedenle itibar edilmediği, yerleşik yargıtay içtihatları göz önünde bulundurulmak suretiyle iki araç sürücüsünün de %50 oranında kusuru olduğu sonucuna varıldığı, sürücü … idaresinde olan aracın kaza tarihini kapsar şekilde ZMM Sigorta poliçesinin davalı sigorta şirketi tarafından tanzim edilmiş olduğu, mahkemece Ankara Üniversitesi ATK’dan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Yönetmeliği’ne göre ve Özürlülük Ölçütü Yönetmeliği’ne göre ayrı ayrı alınan 22/10/2018 tarihli ve 25/09/2019 tarihli raporlar uyarınca kaza neticesi davacının kalıcı maluliyeti olmadığı, 3 ay süre ile iş göremez halde kaldığı ve bu süre boyunca bakıma muhtaç olduğunun belirlendiği, aktüer bilirkişi raporu uyarınca, davacının geçici iş göremezlik nedeni ile 3.774,50 TL, bakıcı masrafı nedeniyle 5.279,70 TL tazminata hak kazandığı, adli tıp uzmanı doktor bilirkişiden alınan rapor uyarınca, davacının SGK tarafından ödenmeyen toplam masraf tutarının 5.000,00 TL olduğunun belirlendiği, mahkemece anılan raporların hükme esas alınmasıyla yazılı şekilde karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamında, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, hangi sürücünün kırmızı ışıkta geçtiğinin belirlenememesi nedeniyle mahkemece hükme esas alınan %50’şer oranındaki kusur belirlemesinin olayın oluşu, ceza yargılamasında hükme esas alınan kusur raporu ile uyumlu bulunmasına, hükme esas alınan maluliyet ve hesap raporlarının hüküm kurmaya ve denetime elverişli bulunmasına, davalı sigorta şirketinin tedavi giderleri kapsamında sayılan geçici iş görmezliğe ilişkin tazminat talebi ile sair tedavi giderleri ve bakıcı gideri taleplerinden sorumlu bulunmasına, dava dilekçesi içeriğinde ve açıklama dilekçesinde davacının tedavi gideri, ulaşım, refakatçi, özel diyet talepleri bulunması gözetildiğinde kararda talep aşımı bulunmadığının anlaşılmasına göre, davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin ve davalı … vekilinin tüm istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden, istinaf başvurularının ayrı ayrı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin ve davalı … vekilinin yerel mahkeme kararına yönelik istinaf başvurularının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı … tarafından istinaf karar harcı peşin yatırıldığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davalı … Sigorta A.Ş. tarafından yatırılması gereken 939,54 TL istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 234,89 TL’nin mahsubu ile bakiye 704,65 TL’nin bu davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-İstinaf eden taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf eden taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
6-Karar tebliği, harç mahsup ve tahsil, gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 29/03/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.