Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/873 E. 2023/476 K. 29.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/873 – 2023/476
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/873
KARAR NO : 2023/476

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/02/2021
NUMARASI : 2018/337 Esas – 2021/197 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 29/03/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 25/04/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili, davalı … Sigorta A.Ş. vekili ve davalı … vekili tarafından süresi içinde ayrı ayrı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 31.01.2018 tarihinde davalı …’ın sevk ve idaresindeki araç ile seyir halinde olduğu esnada, U dönüşü yapmak istediği sırada, yolun sol şeridinden gelen davacının yönetimindeki motosiklete çarpması sonucu meydana gelen kazada, davacının ağır şekilde yaralandığını, geçici ve kalıcı işgöremezliği meydana geldiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL maddi tazminatın … Sigorta A.Ş’den kaza tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte sigorta limiti ile sınırlı olmak üzere, …’dan kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, 20.000,00 TL manevi tazminatın ise …’dan kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile dava değerini 77.373,15-TL olarak artırmıştır.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, 5.367,84-TL geçici işgöremezlik tazminatı ile 72.005,31-TL sürekli işgöremezlik tazminatının davalı … Sigorta A.Ş’den 27/04/2018 tarihinden itibaren, …’dan 31/01/2018 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsilde tekerrür olmamak üzere müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 5.000,00-TL manevi tazminatın davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili, davalı … Sigorta A.Ş. vekili, davalı … vekili tarafından süresi içinde ayrı ayrı istinaf kanun yoluna istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; yaralanmanın mahiyeti ve kusur durumu nazara alındığında hükmedilen manevi tazminat miktarının yetersiz olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde; hükme esas alınan maluliyet raporunu kabul etmediklerini, geçici iş göremezlik tazminatından davalı sigorta şirketinin sorumluluğu olmadığını, hesaplamalarda TRH 2010 tablosunun esas alınması gerektiğini, dava konusu olay bir haksız fiil olan trafik kazasından kaynaklandığından olayın ticari iş olarak değerlendirilemeyeceğini, bu nedenle mahkemece yasal faiz üzerinden hüküm kurulması gerekirken avans faizi üzerinden hüküm kurulmasının yerinde olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde; kazada kusurlu olanın davacı olduğunu, maluliyet raporunu kabul etmediklerini, mahkemece hükmedilen manevi tazminatın fahiş olduğunu, tazminatın diğer davalı sigorta şirketinden tahsil edilmesi gerekirken mahkemece müşterek müteselsil sorumluluk yoluna gidilmesinin yerinde olmadığını, hükmedilen faizi kabul etmediklerini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden istinaf eden tarafların sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Somut olayda; kaza tespit tutanağı uyarınca, 31.01.2018 tarihinde, sürücü …’ın sevk ve idaresinde olan aracıyla seyri sırasında sürücü …’ın sevk ve idaresindeki araçla çarpışması sonucu meydana gelen kazada sürücü …’ın kural ihlali olduğu, sürücü …’ın kural ihlali olmadığının belirlendiği, mahkemece alınan kusur raporu uyarınca, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün %100 oranında kusurlu olduğunun belirlendiği, sürücü …’ın sevk ve idaresindeki aracın kaza tarihini kapsar şekilde davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalanmış olduğu, Hacettepe Üniversitesi Adli Tıp ABD tarafından düzenlenen 12.06.2020 tarihli rapor uyarınca, kaza neticesi davacının %5 oranında sürekli malul olduğu, 3 ay geçici iş göremezliği bulunduğu ve 1 aylık süreyle bakıcıya ihtiyacı olduğunun belirlendiği, aktüer bilirkişi raporu uyarınca davacının 5.367,84 TL geçici işgücü kaybı tazminatı, 72.005,31 TL sürekli işgücü kaybı tazminatı ve 2.029,50 TL bakıcı gideri tazminatına hak kazandığının belirlendiği, mahkemece anılan raporun hükme esas alınmasıyla yazılı şekilde karar verildiği anlaşılmıştır.
1-Ceza mahkemesi kararı hukuk hâkimi için bağlayıcı değilse de ceza mahkemesinde maddi vaka olarak kesinleşen durum hukuk mahkemesi yönünden kesin delil teşkil edeceğinden hukuk mahkemesi tarafından da değerlendirilmesi ile kusur durumu hakkında neticeye varılması gerekmektedir.
Kazaya ilişkin Ankara CBS’nin 2018/45176 Esas nolu dosyasında yürütülen soruşturma neticesi ceza mahkemesinde dava açıldığı dosya kapsamından anlaşılmakla birlikte mahkemece anılan ceza dosyasının akıbeti araştırılmadığı gibi anılan ceza dosyasında hüküm verilmiş ise hükme esas alınan kusur raporundaki belirlemelerin de bu suretle değerlendirilmediği, var ise kusur raporları arasındaki çelişkiyi giderici mahiyette rapor alınmadan hüküm verildiği anlaşılmaktadır. Eksik inceleme ile karar verilemez.
2-Yine, davalı sürücü tarafından sevk ve idare edilen aracın ruhsat bilgileri incelendiğinde aracın vasfının “yük nakli-hususi” olarak belirtilmiş ve bu gerekçeyle mahkemece hükmedilen tazminata avans faizi işletilmesine karar verilmiş olduğu anlaşılmakta ise de, soruşturma aşamasında alınan ifadeler incelendiğinde kaza günü aracın ticari bir iş için trafikte seyir halinde olduğuna ilişkin somut verilerin yer almadığı anlaşılmış olup, hususi mahiyetli bir aracın kaza tarihindeki kullanım amacı araştırılmaksızın mahkemece hükmedilen tazminata avans faizi işletilmesine karar verilmesi yerinde görülmemiştir.
Bu durumda, mahkemece davalı sürücünün sevk ve idaresinde olan aracın kaza esnasındaki kullanım amacı araştırılmak suretiyle, özel kullanımda olduğunun tespiti halinde tazminata yasal faiz işletilmesi gerektiği hususu da gözetilerek, yine davalıların kusur raporuna itirazlarını da karşılar şekilde, olaya ilişkin Ankara CBS’nin 2018/45176 Esas nolu dosyasında yürütülen soruşturma neticesi açılan ceza dosyası (ve özellikle bu dosyada hükme esas alınan kusur raporu) da dosya içerisine kazandırılarak, kusur raporları arasında çelişki olması halinde Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nden yahut Trafik Fen Heyeti veya İTÜ gibi Üniversitelerden seçilecek öğretim üyelerinden oluşacak heyetten, çelişkileri giderici mahiyette rapor alınarak, kazanın oluş şekline göre kusur durumu tespit edilerek, gerektiğinde aktüer bilirkişiden ek rapor alınması ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinden davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin ve davalı … vekilinin istinaf taleplerinin ayrı ayrı kabulüne, uyuşmazlığın çözümüne ilişkin deliller toplanılmadan ve değerlendirilmeden verilen kararın, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince kaldırılmasına, davanın yeniden görülerek belirtilen eksikliklerin giderilmesiyle sonucuna göre karar verilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, kaldırma sebebine göre davacı vekilinin tüm, davalılar vekillerinin sair istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin ve davalı … vekilinin istinaf başvurularının ayrı ayrı KABULÜ ile, Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 25/02/2021 tarihli, 2018/337 Esas – 2021/197 Karar sayılı kararın, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
Kararın kaldırılma sebebine göre; davacı vekilinin tüm, davalı … Sigorta A.Ş. vekili ve davalı … vekilinin sair istinaf taleplerinin İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf eden taraflarca yatırılan istinaf karar harcının talep halinde istinaf eden tarafa iadesine,
4-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
5-İstinaf eden taraflarca yatırılan istinaf gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
6-İİK’nın 36. maddesi gereğince Ankara 24. İcra Dairesinin 2021/4659 Esas sayılı dosyasına yatırılan 137.000,00 TL tutarlı teminat mektubunun yatırana iadesine,
7-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 29/03/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.