Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/862 E. 2023/610 K. 17.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/862 – 2023/610
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/862
KARAR NO : 2023/610

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/03/2021
NUMARASI : 2015/597 Esas 2021/214 Karar

ASIL DAVA DOSYASINDA;
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 17/04/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 17/04/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili asıl davadaki dilekçesinde; 25.12.2010 tarihinde meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin sakatlanarak kısmi iş göremez hale geldiğini, kazanın oluşumunda sigortalı … plaka sayılı araç sürücüsünün kusurlu ve sorumlu olduğunu, kaza nedeni ile daimi maluliyet tazminatı için Ankara l. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/649 Esas, 2015/411 Karar sayılı dosyasının açıldığını, müvekkilinin kaza nedeni ile sakat kaldığını, Ankara Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı tarafından verilen rapora göre müvekkilinin %40 oranında daimi maluliyetinin ve 6 ay süre ile iş göremez halinde kaldığının saptandığını, davalı sigorta şirketi tacir olması nedeni ile avans faizi talep edildiğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin geçici iş göremezlik, bakım ve iyileştirme giderlerinden şimdilik 10,00-TL alacağının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davacı vekili Birleşen 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/572 E. – 2017/669 K. sayılı dosyasındaki dava dilekçesinde; 25/12/2010 tarihinde, davalının sigortacısı olduğu aracın yaya olan müvekkiline çarptığını, müvekkilinin yaralanması nedeniyle tedavi gideri zararı oluştuğunu belirterek, dosyanın geçici işgöremezlik ve bakıcı gideri zararının tahsili istemiyle açılan ve derdest olan Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/597 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, şimdilik 6.150,00 TL tedavi gideri zararının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili Birleşen 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/279 E. -2018/306 K. sayılı dosyasındaki dava dilekçesinde; 25.12.2010 tarihinde davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı … plaka sayılı araç sürücüsünün kusuru ile meydana gelen trafik kazası nedeniyle, davacının sürekli maluliyetine yönelik olarak Ankara 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/613 Esasına kayden açılan davada dosyaya sunulan 06/10/2017 tarihli bilirkişi raporunda 26.678,01-TL tazminat hesaplanmasına rağmen, bu mahkemenin 2018/244 Karar sayılı ilamı ile daha önceki ıslah ile bağlı kalınarak 19.216,81-TL maddi tazminata hükmedilmesi nedeniyle aradaki fark olan 7.461,20-TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep temiştir.
Davalı vekili cevap ve ek cevap dilekçelerinde;… plaka sayılı aracın müvekkili sigorta şirketi nezdinde sigortalı olduğunu, sorumluluklarının sigortalının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, sağlık hizmet bedelleri,geçici iş görmezlik zararı SGK tarafından karşılanacak olup, müvekkili sigorta şirketinin bir sorumluluğunun bulunmadığını, maluliyet tespitinin Adli Tıp Kurumunca yapılması gerektiğini, müvekkili şirketin temerrüde düşmediğini belirterek davaların reddine karar verilmesini talep edilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, dava dışı …’ın sevk ve idaresindeki davalı sigorta şirketine ZMMS sigortası ile sigortalı … plakalı araçla 25.12.2010 tarihinde yolun sağında park halinde olan … plakalı aracın arkasından karşıdan karşıya geçmeye çalışan davacıya çarpması sonucu davacının yaralanıp malul kaldığı, meydana gelen trafik kazasında davalı sigorta şirketine sigortalı … plakalı aracın dava dışı sürücüsü …’ın % 60 oranında, davacı …’nın ise % 40 oranında kusurlu olduğu, olay nedeniyle davacının vücut genel çalışma gücünü % 40 oranında kaybettiği, 6 ay süre ile iş görmez, 6 ay süre ile başkasının bakımına muhtaç kalacak derece de malul kaldığı, Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/613 Esas, 2018/244 Karar sayılı dosyasına sunulan 06/10/2017 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda davacı lehine 26.678,01-TL daimi iş göremezlik tazminatı hesap edilip ilam ile 19.216,81-TL daimi iş göremezlik tazminatına hükmedildiği, davacının bakiye 7.461,16-TL daimi iş göremezlik tazminatına ve 2.289,35-TL geçici iş göremezlik tazminatına, 2.894,94-TL bakıcı gideri tazminatına hak kazandığı, Bursa 5.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/12 E. – 2018/385 K. dosyası ile davacı tarafça açılan SGK’ca karşılanmayan tedavi giderlerine yönelik dava bulunduğu, Yargıtay ilamı uyarınca davanın husumetten reddine karar verilip dosyanın henüz kesinleşmediği, birleşen davanın aynı konuda derdest dava mevcut iken açıldığı dava dilekçeleri, Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/649 E. – 2015/411 K. sayılı (bozma sonrası 2016/613 Esas – 2018/244 Karar sayılı) dosyası bu dosya içerisinde mevcut mahkemece itibar edilen kusur raporu, maluliyet raporu, mahkemece alınan maluliyet raporu, Bursa 5.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/12 E. – 2018/385 K. ilamı, mahkemece alınan aktüerya raporu ve tüm dosya içeriği ile anlaşılmakla davacının asıl davadaki geçici iş göremezlik tazminatı ve bakıcı gideri tazminatına yönelik davalarının, birleşen Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/279 Esas – 2018/306 Karar sayılı (bozma sonrası 2016/613 Esas, 2018/244 Karar sayılı) dosyasındaki bakiye daimi maluliyet tazminatına yönelik davasının kabulüne, SGK’ ca karşılanmayan tedavi giderinin tazminine yönelik Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/572 Esas – 2017/669 Karar sayılı birleşen dosyasındaki davasının derdest dosya bulunması nedeniyle HMK 114/1-ı, 115/1, 115/2 maddeleri uyarınca derdestlik nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle; “Davacının asıl davasının kabulüne, 2.289,35-TL geçici iş göremezlik tazminatı, 2.894,94-TL bakıcı gideri tazminatı olmak üzere 5.184,29-TL’sinin temerrüt tarihi olan 14/12/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davacının Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/572 esas, 2017/669 karar sayılı dosyası ile dosyamız ile birleşen tedavi giderlerine yönelik davasının reddine, Davacının Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/279 esas, 2018/306 karar sayılı ilamı ile dosyamız ile birleşen bakiye daimi, maluliyet tazminatına yönelik davasının kabulüne, 7.461,16 -TL daimi iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihi olan 14/12/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; aşamalarda yazılı ve sözlü olarak talep edilmesine rağmen 2021 verilerini esas alan yeni bir rapor alınmadığını, Yargıtay’ın Yerleşik İçtihatları gereği karar tarihine en yakın verilerle hesaplama yapılması gerektiğini, sürekli iş göremezlik tazminatına ilişkin bilirkişi raporunun 01.05.2020 tarihli olduğunu, hak kaybına uğradıklarını, yerel mahkemenin tedavi giderlerini derdestlik iddiası sebebi ile reddettiğini, Bursa 5. AHM 15/12 E., 18/385 K. sayılı dosyasının Yargıtay 17. HD 13/4287 E. – 14/3656 K. sayılı 17.03.2014 tarihli ilamı ile bozulduğunu, kararın kesinleşmesinin beklenmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, yerel mahkemenin tedavi giderleri yönünden ret kararının usul, yasa ve Yargıtayın Yerleşik İçtihatlarına aykırı olduğunu, tedavi gideri hesaplamasının konusunda uzman doktor tarafından yapılması gerektiğini, SGK tarafından karşılanmayan giderlerin istenebileceğini, bakıcı giderinden hakkaniyet indirimi yapılmasının yasaya aykırı olduğunu, haksız fiiller bakımından davaya konu olaya ticari temerrüt faizi uygulanması gerektiğini, davalı sigorta şirketinin tacir olduğunu, bu nedenle avans faizi uygulanmamasının isabetsiz olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda;
Asıl ve birleşen davalar, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemidir.
Birleşen Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/279 Esas sayılı dava dosyasına ilişkin olarak, davacı tarafından bakiye sürekli iş göremezlik tazminatı talep edilmiş olup, Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/613 Esas – 2018/244 Karar sayılı dosyasında görülen davada 26.678,01-TL daimi maluliyet tazminatı hesaplandığını, 19.216,81-TL olarak ıslah yapıldığından ıslah haklarının tükenmesi nedeniyle fark olan kısım için ek dava açıldığı anlaşılmaktadır.
Kısmi dava sonunda verilen ve kesinleşen kararda hükme esas alınan bilirkişi raporunda belirlenen zarar miktar yönünden kesinleşmiştir ve bu miktar, sonradan açılan bu dava için bağlayıcıdır. (Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 13/10/2016 tarih ve 2016/7170 Esas, 2016/10016 Karar sayılı ilamı)
Bu nedenle, bakiye tazminat miktarı yönünden ikinci bir tazminat davası açılabilir ise de, ilk davada zarar belirlenmiş olup, yeniden TRH 2010 prograsif rant yöntemi uygulanarak zararın belirlenmesi mümkün değildir. Bu nedenle, davacı vekilinin tazminat hesap yöntemine ilişkin istinaf sebeplerine ve gerçek gelirin belirlenmesi gerektiğine yönelik istinaf sebeplerine itibar edilememiştir. (Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 24/02/2022 tarih ve 2021/14891 Esas – 2022/3393 Karar sayılı ilamı)
Bakıcı giderine ilişkin olarak ise, yerleşik Yargıtay İçtihatlarına göre, aile bireylerine böyle bir yükümlülük yüklenemeyeceği gibi, dışarıdan bir bakıcı tutulmuş olsa idi ne kadar zararın olduğu gözetilerek hüküm verilmesi gerekmekte olup, aile içi bakım düşüncesi ile bakıcı giderinden hakkaniyet indirimi yapılamayacaktır. Nitekim, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.04.2021 tarih ve 2018/(21)10-927 Esas – 2021/531 Karar sayılı ilamında da; “…bedensel zararlarda 55. madde ile açık biçimde hakkaniyet düşüncesiyle indirime gidilemeyeceği açıkça düzenlendiği dikkate alındığında zarar görenin aile bireylerinin zarar veren lehine sorumluluğu ve yükümlülüğü olmayacağı gibi zarar verenin sorumluluğunu haksız fiil failine hizmet eder şekilde aile bireylerine yüklemek de doğru değildir. Her ne kadar toplum aile içi bakım dayanışmasını ahlaki ödev olarak görse de, bu durumun zarar sorumlusu lehine yorumlanması mümkün değildir. Bu nedenlerle Özel Dairenin aile içi bakım ve dayanışma nedeniyle bakıcı giderinden hakkaniyet indirimi yapılmasını belirten kararına karşı verilen direnme kararı yerindedir.” denilmiştir.
Somut olayda ise, hükme esas bilirkişi raporunda davacının 6 ay süreyle bakıcı ihtiyacı olduğu tespit edildiğinden bu süre üzerinden hesaplama yapıldığı ve hakkaniyet indirimi yapılmadığı da anlaşılmakla, bu yöndeki istinaf sebepleri de yerinde değildir.
Birleşen Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/572 Esas sayılı dava dosyasına ilişkin olarak ise, anılan dosyanın Bursa 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/12 Esas, 2018/385 esas sayılı dosya ile taraflarının ve konususun aynı olduğundan bahisle derdestlik nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114’üncü maddesinin (ı) bendi uyarınca “aynı davanın daha önceden açılmış ve halen görülmekte olmaması” bir başka deyişle derdest olmaması dava şartları arasında düzenlenmiş olup, aynı Kanunun 115’inci maddesi gereği bu durum kamu düzeni ile ilgilidir ve davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılır.
Anılan madde metninde belirtildiği üzere derdestlik; açılan bir davanın daha önce aynı veya başka bir mahkemede açılmış olup da görülmeye devam ediyor olmasıdır. Derdestlik açısından aynı dava olma koşulları aslında maddi anlamda kesin hüküm koşulları ile paralellik gösterir. Bu bağlamda derdestliğin söz konusu olabilmesi için tarafları, sebepleri ve konusu aynı olan davanın iki defa ayrı ayrı açılmış olması gerekir.
Birinci ve ikinci davanın aynı dava sayılabilmesi için gerekli ilk şart her iki davanın taraflarının aynı kişiler olmasıdır. Tarafların aynı sayılması, tarafların her iki davada da aynı sıfatla, yani davacı ve davalı sıfatıyla, hareket etmiş olmaları gerekmez. Birinci davada davacı olan taraf, ikinci davada davalı olabileceği gibi tam tersi de söz konusu olabilir.
Davaların aynı dava sayılabilmesinin bir diğer şartı her iki davanın sebebinin aynı olmasıdır. Dava sebebinin aynı olmasından kasıt hukuki sebepler değil, davacının davasını dayandırdığı vakıalardır. Son şart ise; davaların konularının (müddeabihlerinin) aynı olmasıdır.
Müddeabihlerin aynı olup olmadığını tespit edebilmek için davaların ilkinde verilebilecek kararın, ikinci davada verilebilecek kararı gereksiz hale getirip getirmeyeceği ya da ikinci davada verilebilecek kararla aynı sonuçların sağlanıp sağlanamayacağına bakılmalıdır.
Bursa 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/12 Esas, 2018/385 esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacının 25/10/2010 tarihinde geçirdiği kazaya ilişkin tedavi giderlerinin talep edildiği, Yargıtay bozma ilamı sonrasında davacının zararlarının SGK tarafından karşılanması gerektiğinden davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verildiği, tedavi giderlerinin özel hastanede yapılan tedavi giderleri ve refakatçi giderine ilişkin olduğu, kararın Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2019/5467 Esas, 2020/8043 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmiş, davacı vekili süresinde karar karar düzeltme talebinde bulunduğu , Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2021/2693 Esas, 2021/2678 Karar sayılı ilamı ile karar düzeltme talebinin reddine karar verildiği ve 12/03/2021 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Birleşen Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/572 Esas sayılı dosyasına gelince,
Dava dilekçesinde, Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/597 Esas sayılı dosyasında 6.150,00 TL tedavi gideri hesaplandığı belirtilerek talepte bulunulduğu, Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin dosyasında alınan bilirkişi raporunda ise, 5.700,00 TL refakatçi gideri, 600,00 TL, 750,00 TL ve 3.200,00 TL ulaşım gideri hesaplandığı anlaşılmaktadır.
Faturalandırılamayan tedavi giderine ilişkin olarak, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin yerleşmiş içtihatlarında belirtildiği üzere olayın niteliği gereği bütün giderlerin belgelendirilmesi hayatın olağan akışına aykırıdır. Ulaşım gideri konusunda belge bulunmasa da, davacının yaralanmasına göre tedavisi tamamlanıncaya kadar hastaneye gidip gelmesi hayatın olağan akışına uygundur. Bu durumda mahkemece doktor bilirkişiden davacının tedaviye gitmesi gerektiği tarihler konusunda rapor alınarak, davacının ikamet adresi ile hastanelerin mesafesi, o tarihlerdeki ticari taksi ücretleri v.s. gözönünde bulundurularak makul bir ulaşım giderine hükmedilmesi gerekmektedir. Yine yaralanmaya bağlı olarak yapılması olanaklı bulunan fatura edilemeyen tedavi giderleri yönünden davacının tüm tedavi evrakları incelenerek yaralanma derecesi ve iyileşme süreci de gözetilerek uzman doktor bilirkişiden alınacak rapor sonucuna göre fatura edilmeyen tedavi giderleri hakkında bir karar verilmesi gerekmektedir. (Yargıtay 17. H.D’nin 11.06.2020 tarih 2019/2585 Esas- 2020/3385 Karar, 28.02.2019 tarih 2016/4476 Esas- 2019/2293 Karar, 27.09.2017 tarih 2015/1535 Esas- 2017/8273 Karar, 09.04.2015 tarih 2015/1134 Esas – 2015/5600 Karar ve 12.11.2012 tarih 2012/32523 Esas-2012/12417Karar).
Somut olayda, refakatçi gideri yönünden daha önce Yargıtay ilamı ile kesinleşen kararla bu miktarın SGK’nın sorumluluğunda olduğu belirlendiğinden, bakiye ulaşım gideri yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken davanın derdestlik nedeniyle reddine karar verilmesi isabetsiz bulunmuştur.
Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve tazminat miktarının düzeltilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
A-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 10/03/2021 tarihli 2015/597 Esas – 2021/214 Karar sayılı kararın, KALDIRILMASINA,
HMK’nın 353/1-b-2.maddesi uyarınca esas hakkında yeniden karar verilmesine, buna göre;
Davacının asıl davasının kabulüne, 2.289,35-TL geçici iş göremezlik tazminatı, 2.894,94-TL bakıcı gideri tazminatı olmak üzere 5.184,29-TL’sinin temerrüt tarihi olan 14/12/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Birleşen Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/572 Esas – 2017/669 Karar sayılı dosyasında davacının tedavi giderlerine yönelik davasının kısmen kabulü ile 2.275,00 TL yol giderinin temerrüt tarihi olan 14/12/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Birleşen Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/279 Esas – 2018/306 Karar sayılı dosyasında davacının bakiye daimi, maluliyet tazminatına yönelik davasının kabulüne, 7.461,16-TL daimi iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihi olan 14/12/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Kabul edilen dava değerleri üzerinden alınması gereken 1.019,21 TL harçtan asıl dosya ve birleşen Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesince alınan peşin ve ıslah harcının mahsubu ile bakiye 874,20 TL nispi harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, davacının birleşen Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/572 Esas – 2017/669 Karar sayılı dosyası yönünden bakiye 124,00 TL maktu harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Asıl ve birleşen Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/572 Esas, 2017/669 Karar sayılı dosyası yönünden davacı tarafça yapılan (harç, tebligat, bilirkişi ücreti, adli tıp gideri) 1.879,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, birleşen Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/572 Esas – 2017/669 Karar sayılı dosyası yönünden yapılan 67,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Asıl ve birleşen 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/572 Esas – 2017/669 Karar sayılı dosyası yönünden ayrı ayrı 4.080,00’er TL’den 8.160,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya, birleşen Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/572 Esas – 2017/669 Karar sayılı dosyası yönünden 2.275,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
İSTİNAF HARÇ VE YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN;
1-Davacı vekili tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
2-Davacı tarafça yapılan 137,50 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Gider avansından artan kısım varsa karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirilmesi, bakiye harç tahsili ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 17/04/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.