Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/856 E. 2023/44 K. 18.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/856 – 2023/44
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/856
KARAR NO : 2023/44

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 31/03/2021
NUMARASI : 2018/794 Esas – 2021/255 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 18/01/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 18/01/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 13/08/2018 tarihinde yaya müvekkili …’ın karşıdan karşıya geçmek isterken kırmızı renkli … marka sigortasız bir aracın tam kusurlu olarak çarpması neticesinde müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını, geçici ve sürekli iş göremezlik zararının oluştuğunu ve bakıma muhtaç hale geldiğini, kazaya sebebiyet veren … plaka sayılı araca ait sigorta bulunmadığından davalı … Yönetmeliğinin 9-b maddesi uyarınca davalı … sorumlu olduğunu, davalı … başvuru yapıldığını ancak ödeme yapılmadığını belirterek belirsiz alacak olarak, talep artırım hakları saklı kalmak kaydıyla 2.500 TL geçici ve 2.500 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı olarak şimdilik toplam 5.000 TL maddi tazminatın ve tedavi süresince bakım ihtiyacı doğduğundan şimdilik 100 TL bakıcı gideri tazminatının kaza tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalı … (teminat limiti ile sorumlu olmak üzere) tahsili ile müvekkiline ödenmesini talep etmiş, talep artırım dilekçesi ile sürekli iş göremezlik tazminatı talebini 33.063,95 TL, geçici iş göremezlik tazminatı talebini 9.246,16 TL, bakıcı gideri tazminatı talebini 2.029,50 TL olarak arttırmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafın başvuru şartını yerine getirmediğini, müvekkili şirketin geçici iş göremezlik tazminatından sorumlu olmadığını, davacının maluliyet ile ilgili tazminat talebinde bulunabilmesi için davacının öncelikle maluliyet oranını ve malul kaldığını hastane raporu ile belgelendirmesi gerektiğini, davacının talep ettiği bakıcı gideri yönünden müvekkili kurumun herhangi bir sorumluluğunun olmaması nedeniyle bu talepler yönünden de davının reddedilmesi gerektiğini, müvekkili kurumun sorumluluğunun bilinebilmesi için kusur incelemesi yapılması gerektiğini, davacıya SGK tarafından yapılan bir ödeme varsa bunun tazminattan düşülmesi gerektiğini, müvekkili kurumun sorumluluğunun teminat limiti ve kusur oranı ile sınırlı olduğunu müvekkili kurumun temerrüde düşmediğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; ZMMS sigortası bulunmayan araç sürücüsünün %100 kusuruyla gerçekleşen trafik kazasında davacının %13 oranında malul kalacak, 6 ay iyileşme süresi ve 1 ay bakıcı ihtiyacı olacak şekilde yaralanması nedeniyle davacının geçici ve sürekli işgöremezlik zararı ile bakıcı gideri zararının oluştuğu bu zarar miktarlarının bilirkişi raporuyla belirlendiği anlaşıldığından yapılan ıslah da dikkate alınarak, davanın KABULÜ ile, 33.063,95.-TL sürekli iş görmezlik tazminatı, 9.246,16.TL geçici iş göremezlik zararı tazminatı ile 2.029,50.TL bakıcı gideri tazminatı olmak üzere TOPLAM 44.339,61.TL tazminatın, kaza tarihinde geçerli olan tarifedeki poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydı ile temerrüt tarihi olan 06/11/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hükme karşı davalı … vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde; davacının “özürlülük ölçütü… yönetmeliğine” göre düzenlenmiş maluliyet raporu olmadan hesaba başvurduğunu, dava şartı olan başvuru koşulunun gerçekleşmediğini, geçici işgöremezlik zararından ve bakıcı giderinden sorumlu olmadıklarını, kaldı ki davacının olay tarihinde 68 yaşında olduğunu, geçici işgöremezlik talep edebilmesi için fiilen çalıştığını ispatlaması gerektiğini, bu durumun ispatlanmadığını, yine fiilen bakıcı tutulduğunun da ispatlanamadığını, ayrıca hükme esas alınan maluliyet raporunun “özürlülük ölçütü… yönetmeliğine” göre düzenlenmemesi nedeniyle usulsüz olduğunu, Adli Tıp Kurumundan sürekli sakatlığı bulunup bulunmadığı konusunda güncel mevzuata göre rapor alınması gerektiğini, hesap raporunun da usulsüz olduğunu, 2015 yılında yürürlüğe giren Sigorta Genel Şartlarına göre TRH 2010 yaşam tablosu ve 1,8 teknik faize göre zarar hesabının yapılması gerektiğini, temerrüt tarihinin hatalı belirlendiğini, kabul anlamına gelmemek üzere faizin dava tarihinden başlatılması gerektiğini belirterek, istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davalı … vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, HMK’nın 355 maddesi kapsamında, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici ve sürekli işgöremezlik tazminatı ile bakıcı gideri istemine ilişkindir.
Yerel Mahkeme tarafından davanın kabulüne dair verilen karar, davalı … vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Dava şartına yönelik istinaf yönünden;
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. maddesi ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasından faydalanmak isteyen hak sahiplerinin dava yoluna gitmeden önce sigortacıya yazılı başvuru yapması gerektiği düzenlenmiş olmakla birlikte, bu başvuru yapılmadan dava yoluna gidilmesi halinin dahi HMK’nın 115/2.maddesi gereği tamamlanabilir dava şartı olduğu Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin yerleşik uygulamaları ile kabul edilmektedir. (Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2021/5514 E. 2021/7833 K., 2021/3045 E. -2021/2666 K, 2021/2461 E. – 2021/3316 K. sayılı emsal kararları). Diğer yandan KTK’nın 97. maddesinde zarar görenin sigorta şirketine yazılı başvurusu yeterli görülmüştür. Davacı tarafından, meydana gelen kaza nedeniyle zararının karşılanması hususunda davalıya müracaat edilmiş olmasına göre davalı vekilinin başvuru dava şartının yerine getirilmediğine yönelik istinaf sebeplerine itibar edilmemiştir.
Maluliyet raporuna yönelik istinaf yönünden;
Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarına göre; haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybına uğranıldığı iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi için Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp ABD tarafından, dosya arasında bulunan tüm tedavi evrakları incelenerek ve Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nce de benimsenen davaya esas kaza tarihi olan 13/08/2018 tarihinde “özürlülük ölçütü… yönetmeliğinin” yürürlükte olması nedeniyle bu yönetmelik esas alınarak, oluşa, usul ve yasaya uygun olarak düzenlenen rapor doğrultusunda karar verilmiş olmasında bir usulsüzlük görülmemiştir
Geçici iş göremezlik ve bakıcı giderinden sorumluluğa yönelik istinaf yönünden;
Geçici iş göremezlik tazminatı ve geçici bakıcı gideri, TBK’nın 54. maddesi kapsamında zarar verenden talep edilebilecek zarar kalemlerindedir. Haksız fiilin trafik kazasından meydana gelmiş olması halinde Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası kapsamında, sigorta şirketi de, kanunda aksi düzenlenmedikçe bu zararlardan da sorumludur. Buna göre 2918 sayılı Yasa’nın 92. maddesinde, geçici iş göremezlik tazminatı ve geçici bakıcı giderinden kaynaklanan zararların sigorta teminat dışında tutulmamış olmasına, 2918 sayılı Yasa’nın 98. maddesinde SGK’nın tedavi giderlerinden sorumluluğunun, kanun ile belirlenen tedavi giderleri ile sınırlı olmasına, bakıcı gideri ve geçici iş göremezlik tazminatı talebinin bu kapsamda olmamasına, Kanun ile sınırları belirlenen SGK’nın sorumluluğunun Genel Şartlar ile genişletilebilmesinin yasal olarak mümkün olmamasına göre davalı vekilinin geçici iş göremezlik tazminatı ve geçici bakıcı giderine yönelik istinaf sebepleri de yerinde görülmemiştir.
Hesap raporuna yönelik istinaf yönünden;
Anayasa Mahkemesi’nin 17.7.2020 tarihinde 2019/40 Esas – 2020/40 Karar sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiş olması nedeniyle davacının zararının ve zararın kapsamının 2918 sayılı KTK’nın ve 6098 sayılı TBK’nın haksız fiile ilişkin hükümlerine ve Yargıtay uygulamalarına göre belirlenmesi gerekir.
Genel Şartlara atıf yapan kanuni düzenleme Anayasa Mahkemesince iptal edilmesi nedeniyle, davalının zarar hesabının genel şartlara göre yapılmasına yönelik istinafının yerinde olmadığı, Yargıtay İÇTİHAT DEĞİŞİKLİĞİ nedeniyle artık yerleşik Yargıtay uygulaması gereğince zararın belirlenmesinde hesap yöntemi olarak TRH 2010 yaşam tablosu ve progresif rant yöntemi esas alınarak hesap yapılması gerekirken mahkemece hükme esas alınan raporda PMF 1931 yaşam tablosu ve progresif rant yöntemi esas alınarak zarar hesaplanması doğru değilse de, PMF yaşam tablosunda yaşam sürelerinin daha kısa olması ve bu durumun da davalı … lehine olması nedeniyle, mahkemece hükme esas alınan hesap raporuna yönelik istinafa itibar edilmemiştir.
Davalının faiz başlangıç tarihine yönelik istinafı yönünden;
26/04/2016 tarihinde 2918 Sayılı Yasanın 99. maddesinde yapılan değişiklik ile getirilen “Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası Genel Şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.” düzenlemesi gereğince, sigortanın temerrüdü için Genel Şartlarda belirtilen belgeler ile sigorta şirketine müracaat zorunludur. Davacının eksik evrak ile müracaat etmesi halinde davalının temerrüdü gerçekleşmeyeceğinden davacı ancak dava tarihinden itibaren temerrüt faizi talep edebilir.
Somut olayda; davacının yaralanması nedeniyle, maluliyet raporu eklenmeksizin eksik evrak ile davalı … müracaat ettiği anlaşıldığından davadan önce davalının temerrüdü gerçekleşmemiştir. Bu durumda davalının temerrüdü açılan dava ile gerçekleştiğinden, davacı lehine hükmedilen iş göremezlik tazminatına dava tarihinden (19/11/2018) itibaren yasal faiz yürütülmesine karar verilmesi gerekirken, 06/11/2018 tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru olmadığından, davalının faiz başlangıcına yönelik istinaf sebepleri yerinde görülmüştür.
Açıklanan nedenlerle, davalı sigorta vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve faiz başlangıç tarihi yönünden düzeltilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
A-Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile Ankara14. Asliye Ticaret Mahkemesinin 31/03/2021 gün ve 2018/794 Esas-2021/255 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Buna göre HMK’nın 353/1-b-2.maddesi uyarınca yeniden esas hakkında düzelterek karar verilmesi gerektiğinden;
1) Davanın KABULÜ ile, 33.063,95 TL sürekli iş görmezlik tazminatı, 9.246,16 TL geçici iş göremezlik zararı tazminatı ile 2.029,50 TL bakıcı gideri tazminatı olmak üzere TOPLAM 44.339,61 TL tazminatın, kaza tarihinde geçerli olan tarifedeki poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydı ile dava tarihi olan 19/11/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2) Dava açılışında davacıdan alınan 35,90 TL peşin harç ile yargılama sırasında yatırılan 135,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 170,90 TL harcın alınması gereken 3.028,84.TL harçtan düşülmesi ile eksik alındığı anlaşılan 2.857,94 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
3) Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 35,90 TL peşin harç, 135,00 TL ıslah harcı, 35,90 TL başvurma harcı, 192,35 TL tebligat ücreti, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti, olmak üzere toplam 1.399,15 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4) Davacının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan AAÜT’si uyarınca hesaplanan 6.564,15 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5) Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nın 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak yatıranlara iadesine,
İSTİNAF YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN
1-Davalı … tarafından yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine,
2-Davalı … tarafından yapılan istinaf kanun yoluna başvurma harcı 162,10 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak, davalı sigorta şirketine verilmesine,
3-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirilmesi, bakiye harç tahsili ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 18/01/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.