Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/832 E. 2023/567 K. 12.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/832 – 2023/567
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2022/832
KARAR NO : 2023/567

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/01/2021
NUMARASI : 2019/310 Esas 2021/71 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 12/04/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 11/05/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde;19/10/2018 tarihinde, davalı tarafından ZMMS ile sigortalı aracın taşıt yolundan karşıya geçmekte olan müvekkili …’a çarpması sonucu yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, her ne kadar kaza tespit tutanağında sigortalı araç sürücüsüne kusur atfedilmemiş olsa da, mahkeme tarafından yaptırılacak bilirkişi incelemesi sonucunda da görüleceği üzere, araç sürücüsünün 2918 sayılı KTK’nın hükümlerini ihlal ettiğinden kusurlu olacağının belirleneceğini, zararlarından davalının sorumlu olduğunu, davalıya yazılı başvuruda bulunulduğunu, ancak sigorta şirketi tarafından herhangi bir olumlu dönüş yapılmadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davacıya ödenmesi gereken işgücü kaybından doğan 4.500,00-TL daimi maluliyet tazminatının davalı sigorta şirketine başvuru tarihi olan 18/02/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili 20/11/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini artırarak 11.589,92-TL olduğunu belirtmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafından yapılan başvuru üzerine açılan hasar dosyasında, medikal inceleme yapılması için dosyanın alanında uzman doktorlara sevk edildiğini, hazırlanan medikal inceleme raporunda da Uzman Doktor tarafından tespit yapıldığı üzere, başvurucunun kaza tarihinde yürürlükte olan “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” ve “Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik” hükümlerine göre herhangi bir fonksiyon kaybının oluşmadığının tespit edilmesi üzerine başvurunun reddedildiğini, kusur oranının tespiti bakımından dosyanın Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesine sevk edilmesini, maluliyetinin tespiti halinde ise kusurun ve zararının kanıtlaması gerektiğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davanın, 19/10/2018 tarihinde gerçekleşen kaza sonucunda davalıdan ZMMS poliçesi kapsamında sürekli iş göremezlik tazminatı istemine ilişkin olduğu, soruşturma dosyası kapsamında alınan 14/05/2019 tarihli bilirkişi raporunda; dava konusu kaza nedeniyle sürücü …’ nın % 30, yaya …’ ın %70 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği, Ankara ATK Trafik İhtisas Daire Başkanlığından alınan raporda da; Sürücü …’nın %30 (Yüzde Otuz) oranında kusurlu olduğu, davacı yaya …’ın %70 (Yüzde Yetmiş) oranında kusurlu olduğunun bildirildiği, davacının maluliyetine ilişkin alınan raporda ise; …’ın 19/10/2018 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası sonucu yaralanması nedeniyle, bedensel engellilik oranının %7 olduğu, tıbbi iyileşme süresinin 6 aya kadar uzayabileceği ve tedavi süresinde ortaya çıkan bakıcı ihtiyaç süresinin 1 ay olduğunun belirtildiği, aktüer bilirkişi tarafından alternatifli tanzim edilen hesap raporunda; hem eski genel şartlara göre PMF 1931 yaşam tablosu kullanılarak, hem de iptal edilen Yeni Genel Şartlara göre TRH-2010 yaşam tablosu ve 1,8 teknik faiz kullanılarak 2 farklı hesaplama yapıldığı, dava konusu olayda, 01/06/2015 tarihli Genel Şartlara göre, TRH 2010 Yaşam Tablosu ve %1,8 Teknik faiz kullanılarak hesaplama yapılması gerektiğinin kabulü halinde; davacı lehine, 12.014,79-TL sürekli iş göremezlik tazminatı hesaplandığı; dava konusu olayda, 01/06/2015 tarihli Genel Şartlardan önce uygulanmakta olan Yargıtay İçtihatlarına göre ve PMF 1931 yaşam tablosu kullanılarak hesaplama yapılması gerektiğinin kabulü halinde ise; davacı lehine, 11.589,92 TL sürekli iş göremezlik tazminatı hesaplandığı, raporların karar vermeye elverişli olduğunu, davacının AYM iptal kararı sırasında PMF1931 Yaşam Tablosuna göre zararının tazminini talep edebileceği gerekçesi ile; “1-Davanın Kabulü ile 11.589,22 TL’nin 02/03/2019 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,” karar verilmiş hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; hesaplamaya esas alınan maluliyet raporunun karar vermeye elverişli olmadığını, medikal eksper tarafından yapılan değerlendirmeye göre davacının maluliyetinin bulunmadığını, bu konuda rapora itiraz edildiği halde itirazlarının değerlendirilmeksizin karar verilmesi nedeniyle kararın hatalı olduğunu; ayrıca Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirilmesi için ATK’dan rapor alınması gerektiğini, raporlar arasındaki çelişki giderilmeden karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle sürekli iş göremezlik tazminatı istemidir. Mahkemece, Hacettepe Üni. Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından alınan maluliyet raporunda davacının %7 oranında maluliyetinin meydana geldiğinin tespit edilmesi üzerine alınan kusur ve aktüer hesap raporuna göre davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından, maluliyet raporuna itiraz etmelerine rağmen yetersiz maluliyet raporuna göre karar verildiğinden bahisle istinaf edilmiştir.
Haksız fiilden kaynaklanan cismani zarar nedeniyle iş göremezlik zararlarına dayalı maddi tazminat davasında, maluliyet durumunun doğru şekilde tespit edilmiş olması önemlidir. Zarar görenin maluliyet durumunun tespitinde; mahkemece alınan rapora somut bir itiraz bulunması halinde, rapora yönelik itiraz değerlendirilmeden karar verilemez. Mahkemece alınan rapora itirazın somut mahiyette olması, mahkemece alınan rapor ile tedavi evrakları arasındaki çelişkiyi ortaya koyması durumunda, bu yönde itirazlar gözetilmeden karar verilmesi HMK’nın 27. maddesi gereğince hukuki dinlenilme hakkına (ispat hakkı) aykırılık oluşturur.
Somut olayda, Hacettepe Üni. Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından alınan raporda; davacının bacak kaslarında atrofiye (baldırda incelme nedeniyle) bağlı olarak %7 oranında engelinin olduğu tespit edilmiş, rapora davalı vekili itiraz etmiş, itiraz dilekçesi ekinde Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı ile Adli Tıp Uzmanından oluşan heyetten alınan uzman görüşünü de dosyaya sunmuştur. Uzman görüşünde davacının tedavi evraklarındaki yaralanması ve Hacettepe Üni. Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından alınan rapordaki tespit değerlendirilerek mahkemece alınan raporda kayıtlı bulunan sağ cruis atrofi sekeli ile bahse konu kaza arasında nedensellik bağı bulunmadığı, buna göre kazaya bağlı maluliyet/özür olmadığı hususunda görüş bildirildiği görülmüştür.
Ayrıca davacı tarafından Eskişehir Osmangazi Üni. Sağlık Uygulamaları ve Araştırma Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından alınan 22/04/2019 tarihli raporda da “Femur ve pelvis kırığı ile kalça antroplastisine bağlı özürlülük, sakroilliak eklem kırığı nedeniyle %4 oranında engelinin olacağının değerlendirildiği, kazaya bağlı atrofi sekelinden bahsedilmediği anlaşılmaktadır.
Davalı tarafından uzman görüşüne dayalı olarak hükme esas alınan rapora itiraz edilmiş olmasına, yine Eskişehir Osmangazi Üni. Sağlık Uygulamaları ve Araştırma Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından alınan 22/04/2019 tarihli davacının engeline ilişkin raporda “atrofi sekelinden” bahsedilmemiş olmasına göre davalının somut itirazının değerlendirildiği, yine Eskişehir Osmangazi Üni. Sağlık Uygulamaları ve Araştırma Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından alınan rapor ile Hacettepe Üni. Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından alınan raporlar arasındaki çelişkiyi giderecek, yine davacının mevcut bir engeli bulunması halinde kaza ile illiyetinin değerlendirdiği, kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan yönetmelik hükümlerine göre rapor alınarak sonucuna göre olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, davalının itiraz ettiği rapora göre karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, uyuşmazlığın çözümünde etkili deliller toplanılmadan ve değerlendirilmeden karar verildiğinden, kararın HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince kaldırılmasına, davanın yeniden görülerek yukarıda açıklanan şekilde, öncelikle davacının maluliyet/özür durumunun tespitine yönelik raporlar arasındaki çelişkiyi giderecek, davacının mevcut maluliyeti/engeli var ise kaza ile illiyetinin değerlendirildiği Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas kurulundan, kaza tarihinde yürürlükte bulunan yönetmelik hükümlerine göre rapor alınarak, kararın davalı lehine kaldırılmış olması nedeniyle davalının usulü kazanılmış hakları gözetilerek davanın esası hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM ; Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 26/01/2021 tarihli 2019/310 Esas 2021/71 Karar sayılı kararın, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
Kararın kaldırılma sebebine göre, davalı vekilinin sair istinaf taleplerinin İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf eden davalı tarafından yatırılan “istinaf karar harcının” istek halinde istinaf eden davalıya iadesine,
4-İİK’nın 36. maddesi gereğince Ankara 31. İcra Dairesine depo edilen 28.000,00 TL bedelli teminat mektubunun yatırana iadesine,
5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
6-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 12/04/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.