Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/829 E. 2023/566 K. 12.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/829 – 2023/566
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/829
KARAR NO : 2023/566

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/12/2020
NUMARASI : 2019/371 Esas 2020/679 Karar

DAVACILAR
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Sebebiyle Açılan Maddi ve Manevi Tazminat)

KARAR TARİHİ : 12/04/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 18/05/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacılar vekili, davalı … vekili ve davalı… Sigorta Şirketi tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesinde; 21/01/2019 tarihinde davalı …’ın sevk ve idaresinde bulunan, davalı … Sigorta A.Ş. tarafından ZMMS ile sigortalı, davalı … Sigorta A.Ş. tarafından Kasko Sigortası ile sigortalı aracın, seyir halinde iken, müvekkilinin eşinin kullandığı ve müvekkilinin de yolcu olduğu, davalı… Sigorta Şirketi tarafından ZMMS ve Kasko poliçesi ile sigortalı araçla çarpışması sonucu meydana gelen kazada, müvekkili…’in yaralandığı, eşi …’in vefat ettiğini, dosya içerisindeki beyanlardan ve dilekçe ekinde sunulu soruşturma dosyasından kazanın davalı şoförün asli kusuru sonucu oluştuğunu, müvekkili…’in eşinin vefatı ile maddi ve manevi yönden birçok zarara uğradığını biri 4 ve diğeri 12 yaşında iki çocuğu ile zor durumda kaldığının, müvekkilleri … ve …’in henüz yaşlarının çok küçük olup ömürleri boyunca vefat eden babalarının maddi ve manevi desteğinden mahrum kalacaklarını, davalı sigorta şirketine müracaat etmesine rağmen zararının karşılanmadığını ileri sürerek ve fazlaya dair talep ve dava haklarını saklı tutarak, …’in vefatı nedeniyle müvekkili… için 100,00-TL, müvekkili … için 100,00-TL, müvekkili … için 100,00-TL olmak üzere toplam 400,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, müvekkilleri… için 180.000,00-TL, … için 120.000,00-TL, … için 120.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalı …’dan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davacılar vekili ıslah dilekçesi ile; davacı… için 135.914,15-TL, davacı … için 38.564,54-TL, davacı … için 13.952,35-TL olmak üzere toplam 188.431,04-TL’nin davalılardan … Sigorta A.Ş. ve davalı …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla diğer davalı … Sigorta A.Ş.’den de sorumlu olduğu miktar kapsamında toplam 163.582,22-TL’nin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili, davalı … Sigorta A.Ş.’ye karşı açılan davadan da feragat ettiğini, 30/06/2020 tarihli duruşmadaki beyanı ve ıslah dilekçesi ile belirttiği anlaşılmıştır.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; söz konusu kazanın oluşumunda müteveffanın destek sigortalı aracın işleteni ve sürücüsü olup kusurlu olduğunu, dolayısıyla davacıların kazaya karışan aracın ZMMS poliçesinden tazminat talep edemeyeceğini, müteveffanın kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu olduğunu, 01/06/2015 tarihinden sonra tanzim edilen poliçelerde sürücünün kendi kusuruna denk gelen tazminat talepleri poliçe teminat dışı olduğunu, müterafik kusur durumunun göz önünde bulundurulması gerektiğini, faizin hatalı talep edildiğini, müvekkili sigorta şirketinin temerrüde düşmediğini savunarak, davanın esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafından destekten yoksun kalma tazminatı istenebilmesi için müteveffanın desteğinin olduğunun ispatlanması gerektiğini, davacıların maddi durumunun ve gelirinin araştırılması gerektiğini, davacıya SGK tarafından ödeme yapılıp yapılmadığının veya aylık bağlanıp bağlanmadığı hususlarının incelenmesi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacı tarafların davaya konu kaza neticesinde hayatını kaybeden murisin ölümü nedeniyle desteğinden yoksun kaldığını kanıtlamaları gerektiğini, ZMMS Poliçesi Genel Şartlarının A.3. maddesi gereği, dolaylı zararlar sebebiyle yöneltilecek tazminat taleplerinin kapsam dışında olduğunu, faiz türünün yasal faiz olması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin kazanın meydana gelmesinde kusuru olmadığından tazmin yükümlülüğünün de bulunmadığını, müvekkilinin aracını zorunlu şekilde durdurduktan sonra gerekli önlemleri almaya çabaladığını, gerçekleşen kazada karşı araç sürücüsü müteveffa …’in kusurlu olduğunu, müvekkilin zorunlu hal kapsamında, aracın lastiğinin patlaması ve direksiyon hakimiyetinin kaybedilmesi sonucu söz konusu yerde durmak zorunda kaldığını, çekici ve dorsesi bulunan bir aracın görülmemesinin olanaksız olduğunu, beklenmeyen bir durum olarak lastik patladığı için aracı durdurmak zorunda kaldığını, manevi tazminat istemlerinin doğrudan reddi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı … … Sigorta A.Ş, cevap dilekçesi vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davanın, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı talebine ilişkin olduğu, somut olayda, davacıların desteğinin trafik kazası neticesinde hayatını kaybetmiş olduğundan davacıların destekten yoksun kalma tazminatı talep ettikleri davacıların, davalılar karşısında zarar gören 3. kişi konumunda olduğu, 21/01/2019 günü davalı … sevk ve idaresindeki çekici ve çekiciye bağlı yarı römork ile TEM Otoyolunda seyir halinde iken çekicinin sol ön lastiğinin patlaması sonucu park edip, gelen araçları eliyle yavaşlatmaya çalıştığı esnada … sevk ve idaresindeki otomobilin sol ön kısımları ile römorkun sağ arka kısımlarına çarpması ve savrulan aracın orta şeritte aynı istikamette seyir halinde olan … sevk ve idaresindeki resmi otobüsün ön kısımlarına çarparak sağındaki bariyerlere sürterek duruşa geçmesi sonucu sürücü …’in ölümü, yanında yolcu konumunda olan eşi…’in yaralanmasıyla sonuçlanan ölümlü yaralanmalı maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği, davalı … Sigorta A.Ş.’ye ZMMS poliçesi ile sigortalı … idaresindeki çekici ve çekiciye bağlı römork sürücüsünün 2918 sayılı KTK’da asli kusurlu sayılan 84/k’da belirtilen yerleşim birimleri dışındaki karayolunun taşıt yolu üzerinde zorunlu haller dışında duraklama ve her durumda gerekli tedbirleri almama başlığı altındaki hüküm ile yönetmeliğin 116. maddesinde belirtilen yerleşim birimleri dışındaki karayolunda taşıt yolu üzerinde teknik arıza meydana geldiği takdirde araç sürücülerinin bütün imkanları elverdiği ölçüde kullanarak araçlarını karayolu dışına, mümkün olmaz ise bankete yada taşıt yolunun en sağına alarak gerekli güvenlik tedbirlerinin derhal alıp uygulamak zorunda oldukları nedenle bu kurallar ihlal edildiği için davalı …’ın olayın meydana gelmesinde %75 oranında kusurlu olduğu, vefat eden otomobil sürücüsü müteveffa … yönünden ise 2918 sayılı KTK 52/b “sürücüler hızlarını kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğiyle görüş, yol ve hava ve trafik durumunun gerektiği şartlara uydurmak zorundadırlar” maddesindeki kuralı ihlal ettiği nedenle olayda %25 oranında kusurlu olduğu, davacı yaralı yolcu… ‘in ise yolcu konumunda olup olayda kusursuz olduğu; hesap bilirkişisi tarafından sunulan raporda; müteveffanın Aralık 2018 dönemine ait maaş bordrosunda aylık net ücretinin 4.000,00-TL olduğu, aynı dönemde yürürlükte bulunan asgari net ücret miktarının 2,4951 katı olduğu, aktif dönem hesabında bu katsayı alındığı, pasif dönem içinde destekten yoksun kalma tazminatı hesaplandığı, bu dönem hesabı fiili çalışma karşılığı olmadığından asgari geçim indirimi hariç asgari ücret esas alındığı, destek payları hesaplandığında; müteveffanın annesi … ve babası …’inde hayatta olacağı ve destek olacağı sürelerin hesaplandığı, davacı… yönünden indirim sebepleri değerlendirildiği, aktif çalışma dönemi ve pasif dönemi davacılar için ayrı ayrı hesaplandığı, kaza tarihi itibariyle ZMSS poliçesinin öngördüğü azami teminat limitleri değerlendirildiği, garame paylaşım yapılarak hesaplamalar elde edildiği ve …’in hayatını kaybetmesi ile eşi…’in 472.251,95-TL, kızı …’in 133.597,67-TL, oğlu …’in 48.479,33-TL destekten yoksun kalma tazminatı olduğu, … Sigorta ve … Sigorta A.Ş.’nin sorumluluğunun kusur oranına göre 354.188,96-TL eşi…, 100.498,25-TL kızı …, 36.359,49-TL oğlu …, 51.118,49-TL anne …, 41.997,62-TL baba … olmak üzere toplam 584.162,81-TL toplam destekten yoksun kalma tazminatı olduğu, hesaplanın toplam tazminatın ZMSS azami teminat limitini aşması sebebiyle proporsiyon hesabı yapıldığını, 218.274,81-TL eşi…, 61.933,71-TL kızı …, 22.047,14-TL oğlu …, 31.502,62-TL anne …, 25.881,73-TL baba … olup 360.000,00-TL toplam destekten yoksun kalma tazminatının davalı … Sigorta A.Ş.’den talep edilebileceği, bakiye tazminat olan 135.914,15-TL eşi…, 38.564,54-TL kızı …, 13.952,35-TL oğlu …, 19.615,87-TL anne …, 16.115,89-TL baba … olup 224.162,81-TL toplam destekten yoksun kalma tazminatının davalı … Sigorta A.Ş.’den talep edilebileceği, … … Sigorta Şirketinin sorumluluğu yönünden ise kusur oranına göre 118.062,98-TL eşi…, 33.399,41-TL kızı …, 12.119,83-TL oğlu …, 17.039,49-TL anne …, 13.999,20-TL baba … olmak üzere 194.620,91-TL toplam destekten yoksun kalma tazminatı olduğu, teminat limitini aşmadığını belirten raporun sunulduğu raporun yeterli olduğu, davacılar vekili 30/06/2020 tarihli duruşmada davalı … Sigorta A.Ş. ile anlaşma sağlandığı ve ödeme yapıldığı, bu davalı yönünden davadan feragat ettiğini beyan ettiği ve ıslah dilekçesinde de belirttiği, davalı … Sigorta A.Ş. vekili 30/06/2020 tarihli dilekçesi ile feragati kabul ettiği ve vekalet ücreti ve yargılama gideri talebi olmadığına ilişkin beyanda bulunmuş olduğunun anlaşıldığı, davacıların meydana gelen kaza nedeniyle eş/babalarını kaybetmiş olması nedeniyle bir miktar manevi tazminat talep etmekte haklı olduğu gerekçesi ile;
“Maddi tazminat talebi yönünden;
Davacı… için 135.914,15-TL
Davacı … için 38.564,54-TL
Davacı … için 13.952,35-TL,
Olmak üzere toplam; 188.431,04-TL destekten yoksun kalma tazminatlarının, Davalı … Sigorta A.Ş. Yönünden 15/02/2019 temerrüt tarihinden, diğer davalı … yönünden ise 21/01/2019 olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte adı geçen davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine,
Tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla;
Davacı… için 118.062,98-TL,
Davacı … için 33.391,41-TL,
Davacı … için 12.119,83-TL ,
Olmak üzere toplam; 163.574,22-TL destekten yoksun kalma tazminatının, davalı… Sigorta Şirketinden 04/07/2019 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacılara ayrı ayrı ödenmesine, Fazlaya ilişkin istemlerin reddine,
Davalı … Sigorta A.Ş. Hakkında açılan davanın feragat nedeniyle reddine,
Manevi tazminat talebi yönünden;
Davacı… yönünden 45.000,00-TL,
Davacı … yönünden 30.000,00-TL,
Davacı … yönünden 30.000,00-TL,
Manevi tazminatın, 21/01/2019 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan tahsili ile davacılara ayrı ayrı ödenmesine, Manevi tazminat talepleri yönünden fazlaya ilişkin istemlerin reddine,” karar verilmiş hüküm davalı … vekili, davalı… Sigorta Şirketi ve davacılar vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde; mahkemece alınan kusur raporunda, müvekkillerinin desteğine kusur izafe edildiğini, kusuru kabul etmediklerini, karşı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğunu, desteğin gelirinin düşük belirlendiğini, mahkemenin kazancın yeterince kanıtlanamadığı düşüncesinde ise gerçek kazancı araştırması, gerektiğinde tanıkları yeniden dinlemesi, meslek kuruluşlarından araştırma yapması gerektiğini, hükme esas alınan raporda müteveffanın aylık gelirinin uygun olmadığını, maaşının her ay farklılık gösterdiğini, bu nedenle son gelirinin nazara alınmasının hatalı olduğunu, vefat edenin genel müdür olması nedeniyle performansa göre gelir elde ettiğini, bu hususların gelirinde nazara alınması gerektiğini, bu nedenle bilirkişi raporunda, aktif çalışma dönemi başlığında hesaplanan miktarlar, teminat limitleri, … Sigorta A.Ş… Sigorta Şirketi’nin ödemesi gereken miktarların düşük çıktığını, mahkemece itirazları değerlendirilmeden karar verildiğini, müvekkilinin 2018 yılındaki aylığının SGK Prime esas Kazançlarından yaptıkları hesaplamaya göre 8.584,00 TL civarında olduğunu, mahkemece kabul edilen 4.000,00 TL gelirin iki katından fazla olduğunu, kaza neticesinde müvekkilinin hem ruhsal hem fiziksel olarak ağır acılar çektiklerini, bu nedenle tazminat miktarlarının hakkaniyete uygun tespit edilmesi için kararının istinaf edildiğini, belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davalı… Sigorta Şirketi vekili istinaf başvuru dilekçesinde; sigortalı araç sürücüsünün kusuru ile meydana gelen kazada vefatı nedeniyle zararların sigorta teminatı kapsamında olmadığını, davanın bu nedenle reddine karar verilmesi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla; davacıların ölenin gelirini belge ile kanıtlayamadığından asgari ücret üzerinden hesaplama yapılması gerektiğini, gerçek zararın varsayım ile hesaplamayacağını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davalı … istinaf dilekçesinde; kararın hatalı olduğunu, kaza öncesinde müvekkilinin aracının ön lastiğinin patladığını, direksiyon hakimiyetini bu nedenle kaybettiğini, buna rağmen daha büyük kazaya sebebiyet vermeden sol şeritte durabildiğini, dörtlü ikaz lambalarını yaktığını ve reflektör yeleğini giyerek aracın arka tarafına geçip diğer sürücüleri uyardığını, otoyol polisi ve çalıştığı kooperatifi aradığını, müvekkilinin her türlü önlemi aldığını, kazaya davacıların desteğinin neden olduğunu, buna rağmen müvekkilinin asli kusurlu kabul edilmesinin hatalı olduğunu, mahkemece deliller toplanılmadan karar verildiğini, olaya ilişkin ceza dosyası ve savcılık soruşturmasının getirilmeden eksik inceleme ile karar verildiğini, Düzce 2. Ağır Ceza Mahkemesi 2019/315 E. Sayılı dosyasında, soruşturma aşamasında alınan raporda müteveffanın arkadan çarpma nedeniyle asli kusurlu olduğunun tespit edildiği, davada alınan ilk raporda ise müvekkilinin asli kusurlu olduğu kabul edilmesi üzerine Adli Tıp Kurumu ve Trafik İhtisas Dairesinden alınan 07/01/2021 tarihli raporda bu sefere her iki araç sürücüsünün de asli kusurlu olduğunun kabul edildiğini, bunun üzerine yeniden Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderiliğini, buna rağmen eldeki dosyada yerel mahkeme tarafından tek bir bilirkişi raporuna göre hüküm tesis edildiğini, raporun eksik ve hatalı olduğunu, manevi tazminat yönünden yeterli inceleme ve araştırma yapılmadan fahiş manevi tazminata hükmediliğini, davacının diğer davalı … Sigorta hakkındaki davasından feragat etmesinin müvekkili hakkında da sonuç doğurduğunu, bu durum nazara alınmadan karar verilmesinin hatalı olduğunu, belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemidir. davacılar vekili dava dilekçesinde; 21/01/2019 tarihinde, müvekkillerinin desteği olan …’in otoyolda sol şerit üzerinde duran araca arkadan çarpması neticesinde meydana gelen kazada vefatı nedeniyle, otoyol üzerinde sol şeritte duran araç sürücüsü, aracın ZMMS poliçesini tanzim eden … Sigorta A.Ş ve İMMS Poliçesi tanzim eden … … Sigorta A.Ş ile desteğin sürücüsü olduğu aracın ZMMS poliçesini tanzim eden… Sigorta Şirketinden tazminat talep etmiş, mahkemece, kazanın meydana gelmesinde desteğin %25 oranında, davalı araç sürücüsünün %75 oranında kusurlu olduğu, kabul edilerek; … Sigorta A.Ş. hakkındaki davanın feragat nedeniyle reddine, diğer davalılar yönünden ise; davacıların kazaya karışan araçlardan kusurları oranında maddi tazminatını talep edebileceği kabul edilerek, desteğe ait araç sigortacısı… Sigorta Şirketinin desteğin kusuruna isabet eden miktarda, karşı araç sürücüsünün ve … Sigortanın, … Sigortanın limitini aşan bakiye miktardaki maddi zarardan sorumlu olacağı, ayrıca davacıların bir miktar manevi tazminat talep edebileceği kabul edilerek davanın esası hakkında karar verilmiş, hüküm davacılar vekili, davalı … vekili ile davalı… Sigorta A.Ş. vekili tarafından istinaf edilmiştir.
1-Davacılar vekilinin ve davalı … vekilinin kusur durumuna yönelik istinaf sebeplerinin incelenmesinde; haksız fiilden kaynaklana tazminat davalarında kusur durumunun doğru şekilde tespit edilmesi önemlidir. CMK’nın 74. maddesi gereğince ceza hakimi tarafından belirlenen kusur hukuk hakimini bağlamaaz ise de, ceza dosyasında kabul edilen ve kesinleşen maddi vakıa hukuk hakimini bağlar. Dolayısı ile ceza dosyasındaki kesinleşen maddi vakıa çerçevesinde, takdir edilecek kusur durumunda, kusurun ceza dosyasında tespit edilen kusur ile farklılaşması söz konusu olabilir ise de alınacak raporda farklılaşmanın çelişki oluşturmayacak şekilde ortaya konulması gerekir.
Somut olayda, kaza tespit tutanağına, ceza dosyasına ve dava dilekçesindeki davacının kabulüne göre; davalı …’un sevk ve idaresindeki çekici ile gündüz vakti seyri sırasında, olay mahalli olan TEM Otoyolu üzerinde aracının lastiğinin patlaması ve parçalanması nedeniyle durakladığı sırada gerisinden gelen davacıların desteğinin sevk ve idaresindeki araç ile çekici arkasındaki römorkun sağ arka kısmına, aracının sol ön kısmına çarpması ve sonrasında savrularak başka bir araca ve bariyerlere çarpması ile kazanın meydana geldiği anlaşılmaktadır.
Kaza tespit tutanağında kazanın gündüz vakti saat:14,30 sıralarında meydana geldiği, yol üzerinde görüşe engel bir cismin olmadığı, davacının duran araca çarptığı belirtilmiş, her iki araç sürücüsünün de kusurlu olduğunun tespit edildiği görülmüştür.
Kazaya ilişkin Düzce Ağır Ceza Mahkemesinde davalı araç sürücüsü hakkında sanık sıfatıyla dava açılmış olup, dosya soruşturma aşamasında iken eldeki dosyada delil olarak taraflarca bildirildiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece hükme esas alınan raporda davalı sürücüsünün yerleşim yeri dışında karayolu üzerinde gerekli tedbirleri almadığı kabul edilerek %75 oranında asli kusurlu, desteğin ise Otoyol üzerinde sol şerit üzerinde ve çevresinde yola gerekli dikkati vermemesi nedeniyle %25 oranda tali kusurlu olduğu kabul edilmiş, rapora taraflarca itiraz edilmesi üzerine mahkemece ek rapor alınarak tespit edilen kusur oranı uygun görülerek davanın esası hakkında karar verilmiştir.
Davacılar tarafından, desteğin kusursuz olduğu ileri sürülmüş, davalı araç sürücüsü tarafından ise gerekli önlemleri alındığı, buna rağmen desteğin aracının, durmakta olan araca sonradan gelerek çarptığından bahisle kusuru olmadığı ileri sürülmüştür.
Bu durumda maddi vakanın oluşuna yönelik taraflar arasında uyuşmazlık bulunduğundan, maddi vak’anın oluş şekline ilişkin olarak Düzce Ağır Ceza Mahkemesinin dosyası da dosya içerisine kazandırılarak, özellikle kazanın gündüz vakti olmasına göre, kaza mahallinin görüşe açık bir yerde olup olmadığı, görüşe açık bir yerde ise davalı tarafından kazanın meydana gelmesini önlemek için yeterli önlemleri alıp almadığı, kazanın duraklama zorunda kalan araca arkadan gelerek çarpma şeklinde meydana gelmiş ise, bu durumun kusura etkisinin değerlendirildiği ve Ağır Ceza Mahkemesi dosyasında alınan raporlar mevcut ise bu raporların da değerlendirildiği, Karayolları Trafik Fen Heyetinden oluşacak bilirkişilerden yahut İTÜ gibi üniversitelerin trafik kazalarında kusur tespiti konusunda uzman Öğretim üyelerinden oluşacak bilirkişi heyetinden kusur raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, maddi vak’ayı ve olayın meydana gelişindeki koşulları tam olarak irdelemeyen rapora göre karar verilmesi doğru görülmemiş, davacı vekilinin ve davalı …’un kusura yönelik istinaf sebepleri yerinde görülmüştür.
2-Davacılar vekilinin ve davalı … vekilinin hesap raporuna yönelik istinaf sebeplerinin incelenmesinde; Haksız fiil nedeniyle tazminat davasında, zarara neden olan gerçek zarardan sorumludur. Bu nedenle desteğin geliri doğru şekilde tespit edilerek tazminat miktarı belirlenmelidir. Davacılar vekili desteğin gelirinin düşük tespit ediliğini, gelirinin mahkemece hükme esas alınan miktardan daha fazla olduğunu ileri sürerek rapora itiraz etmiş, gelirinin vefat etmeden önceki döneme ait ortalama gelire göre belirlenmesi gerektiğini, desteğin gelirinin bilirkişi tarafından kabul edilen 4.000,00 TL’nin üzerinde olduğunu belirterek, SGK prime esas kazançlarına ilişkin hizmet dökümlerini dosyaya ibraz etmiştir. Davacıların, desteğin gelirinin SGK prime esas kazanç ortalamasına göre belirlemesini gerektiğine yönelik itirazı söz konusu miktarların kişinin brüt kazancına ilişkin olması nedeniyle net kazanç kabulü mümkün değil ise de, desteğin kaza tarihinden önce fiilen çalıştığı gelen kayıtlar ile tespit edildiğine göre, desteğin çalıştığı iş yerinden kazadan önceki 6 aylık gelirine esas kayıtlar getirtilerek, bedeni çalışması ile elde ettiği gelir ortalaması belirlenmek suretiyle kaza tarihindeki ve sonrasındaki gelir durumu değerlendirilerek; aktif döneme ilişkin destek tazminatı, belirlenecek gelire göre hesaplanması gerekirken, davacı tarafından kabul edilmeyen gelire göre yapılan hesaplama çerçevesinde davanın esası hakkında karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Davalı … vekili, hesaplamanın fahiş olarak yapıldığına yönelik olarak kararı istinaf etmiştir. Hakkında dava açılan davalı … sürücü ve işleten olup, davalı … Sigorta A.Ş. işletenin sorumluluğunu üstlendiğinden, Sigorta şirketi hakkında davadan feragat edilmesi halinde feragat TBK’nın 166 ve 168. maddeleri gereğince, müteselsil borçlu işletene de sirayet edeceğinden, Sigorta Şirketinin sorumluluktan kurtulduğu ölçüde işleten de sorumluluktan kurtulur. Dolayısı ile kaza tarihinde … Sigorta A.Ş’nin sorumluluğu 360.000,00 TL ile sınırlı olduğundan, sigorta şirketine yönelik feragat halinde işleten de bu miktara kadar (zarar görenlerin bir kısımı tarafından açılan davalarda, bu limit dahilinde davacıların sigorta şirketinden talep edebileceği miktarla sınırlı olarak) borçlardan kurtulur. İşleten hakkındaki davadan feragat edilmemiş ise ancak teminat limitini aşan miktarda (davacılar yönünden sigorta şirketinin sorumlu olacağı miktarı aşan tazminat) tazminat alacağı var ise bu miktar talep edilebilir. Limiti aşan zarar olup olmadığı ise öncelikle ödemeye dayalı bir feragat ise ödeme tarihine, ödeme mevcut değil ise feragat tarihine göre tespit edilmeli, bu tarih itibariyle teminat limiti aşan (sigortanın teminat limitinin tamamına göre davacılara karşı sorumlu olacağı miktarı aşan) tazminat olmaması durumunda, işletenin sorumluluğu yönünden de alacağının kalmadığı kabul edilmelidir.
Bu durumda, yukarıda açıklandığı üzere, öncelikle kusur durumu doğru şekilde tespit edilerek, belirlenecek kusur durumuna göre aktüer hesap bilirkişisinden, … Sigorta tarafından ödeme yapıldığı tarihteki verilere göre de tazminat raporu alınarak, ödeme tarihinde yapılan ödeme ile davacıların davalılardan tazminat alacağının karşılanıp karşılanmadığı değerlendirilerek, karşılanması halinde davacıların feragati gözetilerek, karşılamadığının tespit halinde ise hesap tarihi itibariyle belirlenecek tazminat miktarına göre davalının, İMMS Poliçesi de olduğu gözetilmek suretiyle tahsilde tekerrüre esas olmamak üzere davanın esası hakkında karar verilmesi gerektiğinden davalı …’un tazminat miktarına yönelik istinaf sebepleri de yerinde görülmüştür.
Kabule göre; … … Sigorta A.Ş.’nin istinaf talebi yönünden, davalı sigorta şirketi hakkında dava, ZMMS poliçesi kapsamındaki sorumluluğu nedeniyle açılmıştır. Davalı Sigorta Şirketinin sorumluluğu, KTK’nın 91. maddesi gereğince, işletenin KTK’nın 85/1. maddesi kapsamındaki sorumluluğunda olan ve KTK’nın 92. maddesi gereğince teminat dışında olmayan zararlarla sınırlıdır. KTK’nın 92. maddesi kapsamında teminat dışı olan zararlar sigorta şirketinden talep edilmez. Kaza tarihinde ve poliçe tanzim tarihinde yürürlükte bulunan KTK’nın 92/1-h maddesinde; “İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri” denilerek, teminat kapsamında olmadığı düzenlenmiş; Yine, davalı tarafından tanzim edilen poliçe tanzim tarihinde yürürlükte bulunan ZMMS Genel Şartları A.6. maddesinde de; ” c) İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri, d) Destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan destek tazminatı talepleri ile destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı talepleri,” sigorta teminatı kapsamında olmadığı düzenlenmiştir. KTK’nın 92/1-h maddesinin Anayasaya aykırılığı nedeniyle AYM’ye açılan iptal davasında da “”İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri” şeklindeki hükmün Anayasa aykırı olmadığına yönelik değerlendirmesinde, işletenin sorumlu olmadığı zararların poliçe kapsamında olmayacağına yönelik olduğu kabul edilerek iptali yoluna gidilmemiştir. (AYM 2019/40 Esas – 2020/40 Karar 17/7/2020 Tarihli Kararı …. 54. Kanun’da ilgililerin kimler olduğu belirtilmemiş ise de anılan ibareyle ifade edilenin kazaya uğrayan kişi dışında tazminat talep edebilecek kişiler olduğu anlaşılmaktadır. Kuralda yer alan “…sigortalının sorumluluk riski… ” ibaresinin anlamı da değerlendirilmelidir. Yukarıda da açıklandığı üzere zorunlu mali sorumluluk sigortasının amacı işletenin Kanun’un 85. maddesinde düzenlenen hukuki sorumluluğunu güvence altına almaktır. Dolayısıyla bu hukuki sorumluluğunu sigorta ettirmekle yükümlü olan işletenin sigortalı konumunda olduğu, sigortalının sorumluluk riskinin ise Kanun’un 85. maddesinde düzenlenen hukuki sorumluluk kapsamında gerçekleşmesi olası risklerle sınırlı olduğu anlaşılmaktadır. Bu yönleriyle kuralın belirsiz olduğu söylenemez.
55.Kural uyarınca sigortalının sorumluluk riski kapsamında değerlendirilemeyecek risklerden doğan tazminat taleplerinden dolayı zorunlu mali sorumluluk sigortasına dayanılarak sigorta şirketinden talepte bulunulmayacaktır. Mali sorumluluk sigortasının sigortalının kanundan doğan hukuki sorumluluğunu teminat altına almak amacıyla zorunlu kılındığı dikkate alındığında, sigortalının hukuki sorumluluğu kapsamında olmayan tazminat taleplerinden dolayı sigorta şirketinin de sorumlu tutulamamasının işin niteliği gereği olduğu anlaşılmaktadır.
56.Sigorta şirketinin sorumluluğunun zorunlu mali sorumluluk sigortası ile teminat altına aldığı riskler ile sınırlandırılması suretiyle ilgililerin, işletenin dahi sorumlu olmadığı tazminat taleplerini sigorta şirketine yöneltmelerinin önüne geçilmesinin ve sigorta şirketinin mülkiyet hakkının korunmasının amaçlandığı anlaşılmaktadır. Bu bağlamda esasen sigortalıdan talepte bulunması mümkün olmayan ilgililerin, sigorta şirketinden de talepte bulunamamasının Anayasa’nın 17. ve 35. maddelerinde düzenlenen hakları ihlal ettiği söylenemez. Kuralın ilgililerin menfaatleri ile sigorta şirketinin menfaatleri arasında makul bir denge kurulmasını engelleyen bir yönünün bulunmadığı görülmektedir.)
Somut olayda, ilk derece mahkemesi tarafından, davalı… Sigorta Şirketi, desteğin işleteni olduğu aracın ZMMS Poliçesini tanzim etmiş olmasına rağmen, yasal hükümler değerlendirilmeden, salt zarar görenlerin 3. Şahıs olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacılar vekilinin ve davalı … vekilinin istinaf talebinin kabulüne, uyuşmazlığın çözümünde etkili deliller toplanılmadan ve değerlendirilmeden karar verilmiş olması nedeniyle, kararın HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince kaldırılmasına, davanın yeniden görülerek, yukarıda açıklanan hususlarda eksiklikler giderilerek davanın esası hakkında, kararın sadece davacılar vekili, davalı … ve davalı… Sigorta Şirketi tarafından istinaf edilmiş olması nedeniyle usulü kazanılmış haklar da gözetilerek, olumlu olumsuz bir karar verilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, kaldırma sebebine göre davacılar vekilinin, davalı … vekilinin sair istinaf sebeplerinin, davalı… Sigorta Şirketinin ise tüm istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacılar vekili ve davalı … vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 15/12/2020 tarihli 2019/371 Esas 2020/679 Karar sayılı kararın, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
Kararın kaldırılma sebebine göre, davacılar vekilinin ve davalı … vekilinin sair, davalı… Sigorta Şirketinin tüm istinaf sebeplerinin İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf edenler tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde istinaf eden taraflara iadesine,
4-İİK’nın 36. maddesi gereğince Ankara Batı İcra Dairesi 2021/3303 E. Sayılı dosyasına depo edilen 275.554,32 TL teminat mektubunun yatırana iadesine,
5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
6-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 12/04/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.