Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/821 E. 2023/564 K. 12.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/821
KARAR NO : 2023/564

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/03/2021
NUMARASI : 2020/325 Esas 2021/128 Karar

DAVACI : … – TCK:…
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 12/04/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 11/05/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkiline ait aracın, davalı tarafından ZMMS ile sigortalı araç ile çarpışması neticesinde maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, kaza neticesinde müvekkilinin aracını … Hizmetleri A.Ş’ye götürdüğünü, yapılan incelemede aracın perte çıkabileceği bilgisinin verildiğini, perte çıkmaması durumunda tamirat yaptırmak istemesi halinde 96.000,00 TL masraf çıkacağının müvekkiline iletildiğini, bu durumda müvekkilinin haklı olarak aracın perte çıkmasını, aksi takdirde onarılmasını aracın sigorta şirketi olan davalı şirketten talep ettiğini, davalıdan onarım ücretini talep eden müvekkiline 18.000,00 TL teklif edildiğini, bu miktarın müvekkili tarafından kabul edilmediğini ve pert ücreti ödenmesinin istendiğini, yapılan görüşmeler neticesinde davalının 60.000,00 TL teklif ettiğini, bu teklifin aracın internet piyasasındaki ortalama fiyatlarının çok altında kaldığını, müvekkilinin teklifin artırılmasını istemesine rağmen davalı tarafından müvekkiline ibraname gönderildiğini, Karayolları Trafik Kanunu Sigorta kısmının 111. maddesinde “Tazminat miktarlarına ilişkin olup da, yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten başlayarak iki yıl içinde iptal edilebilir.” şeklinde olduğunu, Kanun maddesinde de görüleceği gibi gönderilen ibranamenin geçerliliğinin bulunmadığını beyan ederek, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00 TL alacağın hakkın doğum tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 01/02/2021 havale tarihli dilekçe ile davasını ıslah etmiş ve maddi tazminat talebini 20.625,00 TL’ye artırmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu kazaya karışan aracın müvekkili sigorta şirketine ZMM(Trafik) Sigorta Poliçesiyle sigortalı olduğunu ve sorumluluklarının da sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında 39.000,00 TL poliçe limitiyle sınırlı olduğunu, dava konusu kaza nedeniyle davacıya ait araç için toplamda 55.475,00 TL brüt ve 41.900,00 TL sovtaj bedeli çıkartıldıktan sonra 13.575,00 TL net hasar tazminatı ödemesinin yapılmış olduğunu ve müvekkili şirketin tüm sorumluluğunu yerine getirdiğini, her ne kadar davacı tarafından kazalı aracın tam hasara uğradığı, (PER-Total) edildiği beyan edilmişse de kendilerine gönderilen evrakta “trafikten çekilmiştir.” ibareli bir araç ruhsatının bulunmadığının müşahade edildiğini, davacı tarafça çekme belgesi ibraz edilmediğinden dolayı, müvekkili şirketin ödeme borcunun doğmadığını, dolayısıyla da temerrüdünün de söz konusu olmadığını, yine davacı tarafından kasko sigortasından bedel alınıp alınmadığının da bilinmediği beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini isemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davanın trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkin olduğu, davacının maliki ve sürücüsü olduğu araç ile davalı tarafından ZMMS ile sigortalı araç arasında 15/09/2019 tarihinde meydana gelen kaza neticesinde alınan bilirkişi raporuna göre davalı … şirketine sigortalı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda, 2918 sayılı KTK’nun 47/c, 52/a., 57/a. ve 84/h. maddeleri kural ihlallerini işlemiş olmakla %75 oranında kusurlu olduğu, davacı …’ın meydana gelen kazanın oluşumunda, 2918 sayılı KTK’nun 52/a-b. maddeleri kural ihlalini işlemiş olmakla %25 oranında kusurlu olduğu, davacıya ait aracın pert-total durumunda ve hasar tutarının da 45.600,00 TL olduğu, davalı … şirketi sorumluluğunun ise sigortalısı araç sürücüsü …’ın %75 kusuru oranında olmakla 34.200,00 TL olacağı, davalı … şirketi sigorta poliçe limiti araç başına 39.000,00 TL olmakla, davalı … şirketinin meydana gelen 34.200,00 TL hasarın tamamından sorumlu olacağı, ancak davalı … şirketi tarafından 11/11/2019 tarihinde davacı tarafa 13.575,00 TL hasar tazminatı ödemesinin yapılmış olunduğu anlaşılmakla davalı … şirketinin bakiye sorumluluğunun 20.625,00 TL olacağının rapor edildiği, alınan raporun karar vermeye elverişli olduğu; dosya kapsamına göre meydana gelen kaza neticesinde davacıya ait aracın hasar gördüğü, aracın onarımının makul olmadığı, bu sebeple pert total kabul edildiği tüm dosya kapsamından sabit olduğu, bilirkişi raporu ve dosya arasında bulunan ödeme belgesine göre davalının bakiye sorumluluğunun davacının davalı … şirketine başvurusu neticesinde davalı … şirketi tarafından 11/11/2019 tarihinde 13.575,00TL ödeme yapıldığından davacının talep edebileceği bakiye tutarının 20.625,00 TL olduğu kanaatine varıldığı, dosya kapsamına ibraname sunulduğu halde gerek dava tarihi itibariyle ibranamenin düzenlendiği tarihten itibaren 2 yıllık hak düşürücü sürenin dolmamış olması gerekse de davacının ibranamede ihtirazı kaydının bulunması ve tespit edilen bedele göre ödemenin yetersiz olması karşısında, ibranamenin geçersiz olduğunun kabulü gerektiği; buna göre tespit edilen 20.625,00TL’nin kısmi ödeme tarihi olan 11/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalının sorumluluğunda olduğu, gerekçesi ile; “1-Davanın kabulü ile ; 20.625,00 TL nin ödeme tarihi olan 11/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalının sorumluluğunun poliçe limitleriyle sınırlı tutulmasına,” karar verilmiş hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; kararın hatalı olduğunu, istinafa konu aracın pert total kaydına göre karşılıklı mutabakat ile müvekkili şirket ile 60.000,00 TL rayiç değer üzerinden 41.900,00 TL sovtaj bedelinin tenzili ve %25 kusur indirimi ile 13.575,00 TL’nin ödenmesi hususunda tarafların anlaştıklarını ve müvekklinin borcunu tamamen ödediğini, davacı tarafından ibra edildiğini, TBK’nın 132. maddesi gereğince müvekkilinin sorumluluğuna karar verilmeyeceğini, kaldı ki KTK’nın 111 maddesi gereğince iptal durumunda dahi ödemenin fahiş ve yetersiz olduğunun kanıtlanması gerektiğini, mahkemece bu hususta hiçbir değerlendirme yapılmadan karar verildiğini, ayrıca tespit edilen rayiç değerin de denetime ve karar vermeye elverişli olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan araç hasarı nedeniyle davalı … şirketinden bakiye tazminat istemidir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, her ne kadar davacı ile davalı arasında tazminat bedeline ilişkin mutabakat imzalanmış ise de davacı tarafından teklif edilen bedelin uygun olmadığının davalıya iletildiği ve ödemenin de ihtirazi kayıt ileri sürelerek kabul edilmiş olmasına göre davacının ödemenin yetersiz olması nedeniyle zamanaşımı süresi içerisinde dava açarak bakiye alacağını talep etme hakkına sahip olması karşısında talep hakkının hak düşümüne uğradığına yönelik istinaf sebeplerinin yerinde olmamasına; hasar ve tazminat bedeline yönelik alınan bilirkişi raporunun da Yargıtay tarafından benimsenen yöntem ve ilkelere uygun hazırlanmış ve denetime elverişli olmasına, bilirkişi raporuna göre davacının bakiye tazminat alacağının tespit edilmiş olmasına ve davacının bakiye tazminatı talep etmekte haklı olmasına göre; davalı vekilinin tüm istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden, istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı vekilinin yerel mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalıdan alınması gereken 1.408,89 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 352,22 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.056,67 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
5-HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 12/04/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.



Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.