Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/820 E. 2023/561 K. 12.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/820 – 2023/561
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/820
KARAR NO : 2023/561

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/02/2021
NUMARASI : 2017/841 Esas 2021/83 Karar

DAVACI :
VEKİLİ
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 12/04/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 19/04/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı …. Şti. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin üçüncü kişi …’ın sevk ve idaresinde bulunan …. Şti. adına tescilli bulunan … plaka sayılı araçta şoför mahalli yanında seyir halinde iken …plaka sayılı araç ile meydana gelen yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasında yaralandığını, kazaya karışan …plaka sayılı aracın davalı …’ün sevk ve idaresinde, ruhsat sahibinin diğer davalı …. Şti., davalılardan … Sigorta Şirketi tarafından Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalı olduğunu, müvekkilinin içerisinde bulunduğu … plaka sayılı aracın ise diğer davalı … Sigorta A.Ş. tarafından Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalandığını, kaza sonucu müvekkilinin ciddi bir şekilde yaralandığını, yaşadığı olaydan çok etkilendiğini araç kullanmaktan ve araca binmekten dahi imtina ettiğini belirterek yapılacak bilirkişi incelemesi neticesinde arttırılmak ve fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile iş göremezlik nedeni ile şimdilik 500,00 TL tazminatın (sigorta şirketleri yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydı ile) olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile beraber tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkiline ödenmesine, müvekkilinin yaşadığı manevi acıyı bir nebze olsun dindirebilmek için 20.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile beraber davalılar … ve …. Şti.’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde; davacının dayanak yaptığı Ankara 37. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/250 Esas sayılı dosyasının celp edildiğinde görüleceği üzere davacının aleyhine dava açmadığı … plaka sayılı araç sürücüsü …’ın yanında oturan kesinlikle emniyet kemeri takılmamış ve müvekkilinin iddiasına göre had safhada alkol almış şahıs olduğunu, gerek ceza dosyasındaki belgeler ve Ankara Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesinden, Ankara Atatürk Eğitim Hastanesinden gelecek hasta tabela ve kayıtlarıyla davacı yan tarafından iddia edilen 45 günlük rapor tanzim iddialarının geçerli olmadığını, davaya dahil edilmeyen …’ın bir araç ile yarıştığı müvekkili tarafından iddia edilmesi nedeniyle olay günü meydana gelen trafik kazasının tam anlamıyla değerlendirilebilmesi için çevredeki güvenlik kameraları ile kara yolunu tam anlamıyla görüp kayda geçen mobese kayıtlarının celbini talep ettiklerini, bu bağlamda trafik kaza raporuyla kusur oranı değerlendirilmesini kabul etmediklerini, uğradığı iddia edilen elem ve üzüntü ve yine bu konuda öğrenci olan davacının hayali kuvvetle muhtemel hak kayıplarını da kabul etmediklerini belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; dava dilekçesinde davacının sürekli sakatlık tazminatı talep edip etmediği hususunun açıkça anlaşılmadığını, talep edilen zarar kalemlerinin davacı vekili tarafından açıklanması talebiyle ve beyanda bulunma haklarını saklı tuttuklarını, hiç bir surette davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla, zorunlu trafik sigortası sorumluluk sigortası olduğunu, bu nedenle bu sigorta ile sigorta ettiren kişinin işleteni olduğu motorlu araçların üçüncü kişilere verdikleri zararların karşılanması amaçlandığını, sigortacının ise KTK ve Genel Şartlar mucibince poliçede tanımlanan motorlu aracın işletmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceğini, hiç bir şekilde kabul anlamına gelmemek kaydıyla geçici iş göremezlik tazminatı bakımından sigorta şirketlerinin herhangi bir tazmin sorumluluğu kalmadığını, faize ilişkin itirazları olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı …. Şti. vekili cevap dilekçesinde; müvekkiline atfedilecek kusur olmadığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; 03/01/2016 tarihinde davacının içinde yolcu olarak bulunduğu araç ile davalılardan … idaresindeki ……. Ltd. Şti. adına kayıtlı ve … Sigorta’ya ZMMS ile sigortalı aracın çarpışması sonucunda davacının omurilik kemiği kırılacak şekilde yaralandığı, Ankara 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2017/303 esas sayılı dosyasında sürücü …’ün asli kusurlu olduğu kabul edilerek verilen kararın kesinleştiği, … Sigorta ile davacının anlaşması nedeniyle maddi tazminat davasından feragat edildiği, davacının kaza sırasında üniversite öğrencisi olduğu, kazada kusurunun bulunmadığı, belindeki kırıklar nedeniyle uzun bir süre hastanede ve evde yattığı nazara alınarak manevi tazminata karar verilmesi gerektiği anlaşıldığından; davanın kısmen kabulü ile maddi tazminat yönünden davanın feragat nedeniyle reddine, manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 15.000,00 TL’nin … ve … …. Ltd. Şti. ‘den 03/01/2016 tarihinden itibaren yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hükme karşı davalı … …. Şti. vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı ……. Ltd. Şti. vekili istinaf dilekçesinde; Müvekkilinin kaza açısından her hangi bir kusur ve sorumluluğu bulunmadığını, dosya kapsamında kusur raporu alınmadan karar verilmesinin hatalı olup, hükmedilen manevi tazminatının da fahiş olduğunu belirterek, istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davalı …… Ltd. Şti. vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, kamu düzenine aykırılıklar resen gözetilerek, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Yerel Mahkeme tarafından maddi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine, manevi tazminat davasının kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı …… Ltd. Şti. vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden; 03/01/2016 günü meydana gelen kaza ile ilgili düzenlenen kaza tutanağında, sürücü … sevk ve idaresindeki aracın Ankara … kavşağında sola manevra ile dönüş yaptığında yakın sol yan gerisinden seyreden davacının içinde bulunduğu araç ile çarpışması sonucu meydana gelen yaralamalı maddi hasarlı kazada …’ün asli kural ihlalinin bulunduğu, davacının içinde yolcu olarak bulunduğu araç sürücüsü …’ın ise tali kusurlu olduğunun belirtildiği görülmüştür. Dosya arasında kesin olarak verilen Ankara 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2017/303 esas sayılı dosyasında, İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesinden alınan 20/06/2017 tarihli kusur raporunda ise ceza dosyası kapsamındaki kaza tutanağı Cumhuriyet Savcılığı’nın aldığı bilirkişi raporu, CD, korikiler ve ifade içerikleri değerlendirilerek sürücü …’ün yönetimindeki çöp kamyonu ile olay mahalli kavşağa geldiğinde aynalar yardımıyla sol gerisini yeterince kontrol edip yeterli mesafeden yolun sol şeridine yanaşarak sola dönüşünü kontrollü şekilde yapmadığından sürücü …’ün tam kusurlu olduğu, sürücü … ile yolcu …’in kusursuz olduğu yönünde rapor düzenlendiği görülmüştür.
Davanın ve istinafın konusu olan manevi tazminat istemi, 6098 sayılı TBK’nın 56.maddesinde düzenlenmiştir. Anılan hükme göre hakim, özel halleri göz önünde tutarak manevi tazminat adı ile hak sahibine bir miktar paranın ödenmesine karar vermektedir.
Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Somut olayda, davacı vekili tarafından, meydana gelen trafik kazasında davacının yaralandığından bahisle maddi ve manevi tazminat talep edilmiş, davalı ……Ltd. Şti. vekili ise takdir edilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu savunmuştur. Mahkemece ceza soruşturması sırasında alınan adli raporlar çerçevesinde manevi tazminat değerlendirilmiştir. Davacının kaza neticesinde meydana gelen yaralanması ve maluliyet durumu da manevi tazminat miktarının tespitinde önemli olduğundan, yaralanma neticesinde maluliyetin meydana gelip gelmediği, maluliyet meydana gelmiş ise maluliyet oranının da tespit edilmesi gerekir. Mahkemece, tüm tedavi evrakları dosyaya kazandırılarak davacının maluliyet durumunun Adli Tıp Kurumu veya Üniversitelerin Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından, kaza tarihinde yürürlükte bulunan yönetmelik hükümleri çerçevesinde tespit edilerek, bu şekilde meydana gelen yaralanmaların boyutu değerlendirilerek, yine kaza tutanağı ile ceza mahkemesinde alınan kusur raporu arasındaki çelişkiyi giderecek şekilde kusur raporu alınarak hakkaniyete uygun bir manevi tazminat belirlenmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması da isabetli görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davalı ….. Ltd. Şti. vekilinin istinaf talebinin kabulüne, kararın uyuşmazlığın çözümünde etkili deliller toplanılmadan ve değerlendirilmeden verilmiş olması nedeniyle HMK’nın 353/1-a-6. maddesi kapsamında kaldırılmasına, davanın yeniden görülerek, öncelikle kazaya ilişkin ceza dosyasının tamamı dosya içerisine kazandırılarak, kaza tutanağı ile ceza mahkemesi dosyasındaki kusur oranları arasındaki çelişki giderilerek tarafların kusur durumu belirlenerek, yine davacının maluliyet durumu değerlendirilerek buna göre tespit edilecek yaralanmanın boyutu nazara alınarak, tazminat talepleri konusunda kararın sadece davalı … şirketi tarafından istinaf edilmiş olması nedeniyle usuli kazanılmış haklar da gözetilerek, olumlu olumsuz bir karar verilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, kaldırma sebebine göre davalı ……Ltd. Şti. vekilinin sair istinaf sebeplerinin incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı ……Ltd. Şti. vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 10/02/2021 tarihli 2017/841 Esas – 2021/83 Karar sayılı kararının, HMK’nın 353/1-a-6.maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Davalının sair istinaflarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
4-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde davalı tarafa iadesine,
5- İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
6-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 12/04/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.