Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/82 E. 2022/243 K. 19.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/82 – 2022/243

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/82
KARAR NO : 2022/243

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/11/2019
NUMARASI : 2017/466 Esas 2019/938 Karar

DAVACILAR :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
İHBAR OLUNAN :

DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 19/10/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 14/11/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacılar vekili ile davalı …vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesinde; 18.11.2016 tarihinde, davalı … adına trafikte kayıtlı olup davalı sigorta şirketi tarafından Zorunlu Trafik Sigorta Poliçesi düzenlenen ve olay sırasında aynı kişinin kullandığı aracın, yaya olan davacı … ve onunla birlikte yolun karşısına geçmeye çalışan eşi …’e çarpması neticesi davacı …’nın yaralanması ve …’ın ölümüyle sonuçlanan kazanın meydana geldiğini belirterek müteveffa …’ın ölümü nedeni ile ölenin eşi olan … için 10.000,00 TL destekten yoksun kalma zararı ile davacı …’nın kendisinin yaralanması dolayısı ile bakıcı ve tedavi gideri olarak 3.500,00 TL tazminatın tüm davalılardan alınıp davacı …’ya ödenmesine,ölenin eşi olan … için 6.000,00 TL ve yine ölenin çocukları olan diğer davacıların her biri için ayrı ayrı 3.000,00’er TL olmak üzere toplam 15.000,00-TL manevi tazminatın davalı gerçek kişiden alınıp davacılara ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı sigorta vekili cevap dilekçesinde; sigortalı araç sürücüsünün olayda kusurunun bulunmadığını, kusur dağılım oranları ile ilgili raporunun ATK dan ve hesap raporunun aktüer siciline kayıtlı bilirkişiden alınması, destekten yoksun kalma tazminatının sigorta genel şartları dikkate alınarak hesaplanması, ölenin elde ettiği gelirin ispat edilmesi gerektiğini, davanın haksız fiilden kaynaklanması nedeni ile ancak yasal faiz talep edilebileceğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı …vekili cevap dilekçesinde; kazanın meydana gelmesinde müteveffa ile davacı …’nın kusurlu olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davacı … …’in eşinin ölümü nedeniyle destekten yoksun kaldığı için 9.543,20 TL tazminatın her iki davalıdan müteselsilen alınıp davacı … …’e ödenmesine, davacı alacağına sigorta şirketi yönünden 19/06/2017 temerrüt tarihinden itibaren, davalı … yönünden 18/11/2016 ölüm tarihinden itibaren değişen oranlı yasal faizi uygulanmasına, fazla istemin reddine, davacı …’nın kendi yaralanması nedeniyle; 325,25 TL bakıcı giderinin her iki davalıdan müteselsilen alınıp davacıya ödenmesine, davacı alacağına sigorta şirketi yönünden 19/06/2017 temerrüt tarihinden itibaren, davalı … yönünden 18/11/2016 ölüm tarihinden itibaren değişen oranlı yasal faizi uygulanmasına, ulaşım ve tedavi giderlerine ilişkin harcamalar yönünden 07/10/2019 tarihli duruşmada bu taleplerden feragat edildiği için söz konusu taleplerin reddine, davacı … için 4.000,00 TL, davacı … için 2.000,00 TL, davacı … için 2.000,00 TL, davacı … için 2.000,00 TL olmak üzere toplam 10.000,00 TL manevi tazminatın 18/11/2016 kaza tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlı yasal faiziyle birlikte davalı …’den alınıp adı geçen davacılara ayrı ayrı ödenmesine, fazla istemin reddine karar verilmiş, karar davacılar vekili ile davalı … vekili tarafından ayrı ayrı istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde; kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün asli kusurlu olduğunu, hesap raporunun hatalı olduğunu, hükmedilen manevi tazminat miktarının yetersiz olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı …vekili istinaf başvuru dilekçesinde; dava konusu olayda davalıya yüklenebilecek herhangi bir kusur bulunmadığını, ceza mahkemesinde İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi Genişletilmiş Uzmanlar Komisyonundan rapor alınmasına karar verildiğini, anılan dosyanın bekletici mesele yapılması gerektiğini, mahkemece hükmedilen destekten yoksun kalma tazminatının kabulünün mümkün olmadığını, müteveffanın olay tarihinde 86 yaşında olduğunu, mahkemece hükmedilen manevi tazminatın da fahiş olduğunu, dosyada davacı …’nın dava konusu kaza nedeniyle bakıcı giderlerine katlandığını gösteren herhangi bir belge bulunmadığı halde, yerel mahkemece 325,25 TL tutarında bakıcı giderlerine 18.11.2016 kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile hükmedilmiş olmasının hukuka aykırı olduğunu belirterek kararı istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm ve cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemidir.
Mahkemece, davanın toplam 9.868,45 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminat yönünden kabulüne ilişkin verilen karara karşı davacılar vekili ve davalı …vekili tarafından ayrı ayrı istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosyanın istinaf incelemesi için Dairemiz esasına kaydından sonra davacılar vekili 04/10/2022 günlü dilekçesi ile, istinaf aşamasında davalı sigorta ile sulh olunduğunu, başkaca alacakları kalmadığını, bu nedenle davadan sigorta şirketi yönünden feragat ettiklerini beyan etmiş, davalı sigorta vekili 11/01/2022 kayıt tarihli dilekçesi ile davacının davadan sulh nedeniyle feragat ettiğini, davanın feragat sebebiyle reddine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri bulunmadığını bildirmiştir.
Feragat, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 307. ve devamı maddeleri uyarınca davayı sonuçlandıran usulü bir işlem olup, 311. maddenin ilk cümlesinde de feragatin kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurduğu belirtilmiştir.
HMK’nın 310.maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden önceki herhangi bir aşamada davadan feragat edilebilir. İstinaf edilen karar usul hukuku çerçevesinde kesinleşmiş olmadığından bu aşamada davadan feragat mümkündür.
Somut olayda, davacılar vekili davalı sigorta şirketi yönünden davadan feragat ettiğini açıkça ve koşulsuz olarak bildirdiğinden vekaletnamesinde de davadan feragate yetkili olduğu anlaşıldığından bu beyan çerçevesinde işlem yapılması zorunludur.Bununla birlikte;
1-Trafik kazası neticesinde meydana gelen zararlardan; zarara sebebiyet veren sürücüler, işleten ve işletenin sorumluluğunu ZMMS ile üstlenen sigorta şirketi KTK’nın 85, 91 ve 88. maddeleri gereğince müteselsilen sorumludur. Müteselsil sorumlulukta, kural olarak borçlulardan her biri TBK’nın 162/2 ve 163. maddelerine göre borcun tamamından sorumludur.Müteselsil borçlularda borcun sona ermesini düzenleyen TBK’nın 166. maddesinde; “(1)Borçlulardan biri, ifa veya takasla borcun tamamını veya bir kısmını sona erdirmişse, bu oranda diğer borçluları da borçtan kurtarmış olur. (2)Borçlulardan biri, alacaklıya ifada bulunmaksızın borçtan kurtulmuşsa, diğer borçlular bundan, ancak durumun veya borcun niteliğinin elverdiği ölçüde yararlanabilirler. (3)Alacaklının borçlulardan biriyle yaptığı ibra sözleşmesi, diğer borçluları da ibra edilen borçlunun iç ilişkideki borca katılma payı oranında borçtan kurtarır.” düzenlemesine yer verilmiş, bu doğrultuda müteselsil borç nedeniyle alacaklıya halef olmayı düzenleyen TBK’nın 168/2 maddesinde de; “Alacaklı diğerlerinin zararına olarak borçlulardan birinin durumunu iyileştirirse, bunun sonuçlarına katlanır.” denilerek, bir borçlu lehine yapılacak olan iyileştirmenin, diğer borçluların aleyhine olması halinde, iyileştirmenin aleyhine olduğu, diğer borçluların da bundan istifade edeceği kabul edilmiştir.
Davadan feragat borcu sona erdiren bir irade beyanı olup, kural olarak feragat edilen borçlu yönünden hüküm ifade etmekle birlikte, borçluların müteselsil sorumluluğunun bulunduğu hallerde, müteselsil borçlular ancak durumun ve borcun niteliği elverdiği ölçüde veya feragat ile borçlulardan birinin durumunu diğerlerinin zararına iyileştirmiş ise feragatten istifade edebilirler. Aksi takdirde, feragat ancak yapılan kişi lehine sonuç doğurur.
Somut olayda, davacılar vekilinin 04.10.2022 tarihli dilekçesi ile sigorta şirketine yönelik talebinden feragat ettiği anlaşılmaktadır. Kaza tarihinde sigorta şirketinin ZMMS kapsamında kişi başı sorumluluğu, 310.000,00 TL olup, davacı yan sigorta şirketi hakkındaki davasından feragat ettiğinden, TBK’nın 166/2 ve 168/2 maddesi gereğince, diğer borçlular da, durumun veya borcun niteliğinin elverdiği ölçüde bundan yararlanabileceğinden,mahkemece hükmedilen toplam maddi tazminat miktarı poliçe limiti altında kaldığından davacının sigorta şirketi yönünden davadan feragat etmesi diğer davalı olan araç maliki sürücü yönünden de feragat edilmesi sonucunu doğurmaktadır. Açıklanan nedenlerle maddi tazminata yönelik davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
2-İstinaf eden davalı …vekilinin ve davacılar vekilinin manevi tazminata yönelik istinaf taleplerinin incelenmesinde ise, dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına,hükme esas alınan, İTÜ Öğretim üyelerinden oluşan bilirkişi heyetinden alınan ve ceza yargılamasında hükme esas alınan kusur raporu ile aynı doğrultuda görüş bildiren 25.05 2019 tarihli rapor uyarınca, kazanın oluşumunda müteveffa … ve davacı …’nın %75, sürücü davalının %25 oranında kusurlu olduklarının anlaşılmasına, kaza neticesi davacı …’nın desteği …’ın vefat ettiği ve davacı …’nın ATK raporu uyarınca sol ve sağ kot fraktüerlerine bağlı olarak % 28 oranında vücut genel çalışma gücünden kayıp ve 3 ay geçici işgöremezlik meydana geldiğinin anlaşılmasına, mahkemece hükme esas alınan kusur raporunun olayın oluş şekline ve dosya kapsamına uygun bulunmasına, hükme esas alınan maluliyet raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli bulunmasına, 6098 TBK’nın 56/1. maddesi hükmüne göre; “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.”, 56/2. maddesi hükmüne göre; “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” hükmü ile aynı Yasanın 51.maddesinde de; “Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler.” hükmüne göre, somut olayda olay tarihi, olayın oluş şekli, kazada müteveffa … ve davacı …’nın %75 oranında, davalı sürücünün % 25 oranında kusurlu olması ve davacı …’nın kaza neticesi % 28 oranında maluliyetinin oluşması vücudunda kırıklar meydana gelmesi, davacılar murisi …’ın vefat etmesi, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, davacı …’nın kazada yaralanması ve tüm davacıların murisleri …’ı kaybetmeleri nedeni ile çektikleri acı ve duymuş oldukları üzüntünün boyutu, hakkaniyet ve manevi tazminat miktarının bir taraf için zenginleşme aracı, diğer taraf için de yıkım olmaması ilkesi ve davacıların uğradığı manevi zarar göz önüne alındığında ,hükmedilen manevi tazminat miktarının usul ve yasaya uygun bulunmasına göre davacılar vekili ve davalı … vekilinin bu yöne ilişkin istinaf taleplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Bununla birlikte yukarıda 1 nolu bentte belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacılar vekilinin, kararın istinaf edilmesinden sonra sigorta şirketi yönünden davadan feragat etmiş olması ve bu feragatin diğer davalı malik sürücüye de sirayet eder mahiyette olması nedeniyle maddi tazminata yönelik davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerektiğinden karar kaldırılmış ve hükmün kesinleşen yönleri korunarak aşağıdaki şekilde yeniden hüküm kurulması gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle; davalı …vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, istinaf konusu yapılmayan kısımlar baki kalmak üzere, HMK.nın 353/1.b.2. maddesi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
I-Davalı …vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Davacılar vekilinin vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE; Ankara 9.Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 04.11.2019 tarihli, 2017/466 Esas – 2019/938 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
HMK’nın 353/1-b-3. maddesi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurulması gerekmekle; Buna göre;
1-Davacıların maddi tazminata yönelik davasının FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
Maddi tazminat talebi yönünden alınması gereken 53,80 TL maktu ret karar harcının peşin alınan 128,75 TL harçtan mahsubu ile bakiye 74,95 TL harcın davacılara iadesine, davacılar tarafından yatırılan 31,40 TL başvurma harcı, 97,35 TL peşin harç olmak üzere toplam 128,75 TL’ nin her iki davalıdan müteselsilen tahsili ile davacılara VERİLMESİNE,
2-Maddi tazminat talebinden ödeme ve sulhe dayalı olarak feragat edilmiş olmakla tarafların birbirinden vekalet ücreti talebi bulunmadığının (ve bu durumun davalı … …’e de sirayet ettiği nazara alınarak)anlaşılması nedeniyle bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Maddi tazminat talebine yönelik davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4- Tüm davacıların manevi tazminat istekleri ile ilgili olarak; davacı … için 4.000,00-TL, davacı … için 2.000,00 TL, davacı … için 2.000,00 TL, davacı … için 2.000,00 TL olmak üzere toplam 10.000,00 TL manevi tazminatın 18/11/2016 kaza tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlı yasal faiziyle birlikte davalı …’den alınıp adı geçen davacılara ayrı ayrı ödenmesine, Fazla istemin reddine,
Manevi tazminat talebi yönünden alınması gereken 683,10 TL karar ve ilam harcının davalı …’den tahsili ile hazineye ödenmesine,
Kabul edilen manevi tazminatlar için davacılar lehine hüküm tarihindeki AAÜT’si uyarınca hesaplanan; 2.725,00 TL vekalet ücretinin … …’e, 2.000,00 TL vekalet ücretinin … …’a, 2.000,00 TL vekalet ücretinin … …’e, 2.000,00 TL vekalet ücretinin … …’e, verilmek üzere davalı …’den tahsiline,
Ret edilen manevi tazminatlarla ilgili olarak AAÜT’si uyarınca hesaplanan 2.000,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan, 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacı …’den, 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacı …’den,1.000,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınıp davalı …’ye VERİLMESİNE.
Manevi tazminat talebine yönelik yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansı kalması halinde bildirilecek hesap numarası olur ise hesaba, hesap numarası bildirilmez ise gider avansından karşılanmak koşulu ile posta havalesi ile yatıran tarafa İADESİNE,
İSTİNAF HARÇ VE YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN;
1-Davacılar tarafından yatırılan istinaf karar harcının ve istinaf başvuru harcının talep halinde davacılara iadesine,
2-Davalı …tarafından yatırılması gereken 683,10 TL istinaf karar harcından peşin alınan 378,15 TL harcın mahsubu ile bakiye 304,95 TL harcın bu davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davacılar tarafından yapılan 281,60 TL(133,00 TL + 148,60 TL) yargılama giderinin davalılardan alınarak davacılara verilmesine, İstinaf başvurusu nedeniyle davalı …tarafından yapılan 148,60 TL yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Başvuran taraflarca yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısım var ise HMK’nın 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK.nın 362/1.a maddesi gereğince miktar itibariyle KESİN olmak üzere 19.10.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.