Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/808 E. 2023/506 K. 05.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi Esas-Karar No: 2022/808 – 2023/506
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/808
KARAR NO : 2023/506

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/02/2021
NUMARASI : 2016/798 Esas 2021/122 Karar

DAVACILAR :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 05/04/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 11/04/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalılar … Sigorta vekili ile davalılar … vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesinde, 05/09/2015 tarihinde … plakalı davalı…’in sevk ve idaresinde bulunan ve annesi diğer davalı …’e ait olan araç ile müteveffa…’nin içinde bulunduğu davalı …’nun kullandığı … plaka sayılı aracın kazaya karıştığını, söz konusu trafik kazası sonucunda …’nin vefat ettiğini, davacı …’nın eşinin hayatını kaybettiğini ve bundan dolayı ağır elem, maddi ve manevi olarak telafisi mümkün olmayan kayıp yaşadığını, küçüklerin ise babalarının desteklerini ömür boyu yitirdiklerini, yapılan ceza soruşturması sonrasında Çanakkale 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/149 esas 2016/119 karar sayılı dosyasında verilen kararla … hakkında mahkumiyet kararı verildiğini belirterek ölümlü trafik kazasından vefat eden …’nin vefatından kaynaklı olarak her bir davacı için fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL olmak üzere toplam 5.000,00 TL maddi tazminat ile manevi tazminat olarak eş … için 100.000,00 TL, küçük … için 50.000,00 TL, küçük … için 50.000,00 TL, anne … için 25.000,00 TL baba … için 25.000,00 TL olmak üzere toplam 250.000,00 TL’nin olay tarihi olan 05/05/2015 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile davacı … için 109.381,97 TL, … için 138.118,53 TL, …için 25.786,24 TL, … için 122.054,72 TL, … için 399.424,07 TL maddi tazminatın davalılar…, … ve … sigortadan sigortanın poliçe limitleri nazara alınarak sigorta yönünden 14/03/2016 temerrüt tarihi, diğer davalılar yönünden 05/09/2015 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile: … için 109.381,97 TL (sigorta şirketi poliçe limitinin 33.001,53 TL’sinden sorumlu olmak üzere), … için 25.786,24 TL (sigorta şirketi poliçe limitinin 14.944,58 TL’sinden sorumlu olmak üzere), … için 138.118,53 TL (sigorta şirketi poliçe limitinin 41.671,61- TL’sinden sorumlu olmak üzere), … için 122.054,72 TL (sigorta şirketi poliçe limitinin 46.705,34- TL’sinden sorumlu olmak üzere), … için 399.424,07 TL (sigorta şirketi poliçe limitinin 153.676,94- TL’sinden sorumlu olmak üzere) davalılar…, … ve … Sigorta AŞ.’den(yeni ünvanı …Sigorta) müştereken ve müteselsilen tahsili talep etmiştir.
Davalılar …ve… vekili cevap dilekçesinde, davanın yetkisiz yerde açılmış olduğunu, yetkili mahkemelerin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, anılan nedenle yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, dava konusu trafik kazasında müvekkili…’in tek başına aslen ve tamamen kusurlu olduğu iddiasının gerçeğe aykırı olduğunu, davacı yanca da belirtilen ceza yargılamasında müvekkilinin ceza almadığını, söz konusu kararın kesinleşmediğini, dosyanın halen Yargıtay’da olduğunu, ceza dosyasının bekletici mesele yapılarak sonucunun beklenmesini, davacı yanın murisinin içinde bulunduğu aracın üzerine çıkan aracın dava dışı …’nun kullandığı araç olduğunu, her ne kadar davacı yan müvekkilinin kusurlu olduğunu iddia etse de işbu olayda esasen kazaya sebep olan ve dolayısıyla davacılar murisinin ölümüne de neden olanın … olduğunu, murisin ölümünde yol kusuru da bulunmakta olduğunu belirterek davanın müvekkilleri bakımından reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde, davanın usulden reddi gerektiğini, zarar görenin dava yoluna başvurmadan önce sigorta şirketine başvuruda bulunduğunu, müvekkili şirketin 15 gün içinde başvuruya yazılı olarak cevap verdiğini, cevabi yazıda başvurunun sonuçlanması için gerekli olan belgelerin talep edildiğini, ancak davacı yanca bu belgelerin sunulmadığını, bu sebeple söz konusu hasar dosyasının neticelendirilemediğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili şirketin maddi tazminat talebinden sorumlu olduğu düşünülse bile sorumluluğun kusur oranına ve poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta AŞ. (eski ünvanı:… Sigorta A.Ş.) vekili cevap dilekçesinde, söz konusu kaza ile ilgili müvekkili şirkete gönderilen dava dilekçesi ekinde zarara ilişkin belgelerin yer almadığını, bahsi geçen … plakalı aracın müvekkili şirkete 13/09/2014-13/09/2015 tarihleri arasında ZMSS poliçesi ile sigortalı olduğunu, bu poliçeden dolayı sorumluluklarının sigortalılarının kusuru oranında olmak üzere ölüm – sakatlık halinde azami 190.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, davacıların müvekkili şirketten manevi tazminat talep etmesinin haksız olduğunu, manevi tazminat taleplerinin tüm davalılara karşı yöneltildiğini, müvekkili şirketin trafik sigorta poliçesi kapsamında manevi tazminattan herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkili şirketi sorumluluğunun sigortalının kusurlu olması halinde söz konusu olabileceğini, davaya ilişkin ceza dosyasının sonucunun beklenilmesi gerektiğini belirterek haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, manevi tazminat talebi trafik poliçesi kapsamında olmadığından dolayı manevi tazminat talebinin müvekkili şirket yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; 05/09/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasında, davacıların desteği olan…’nin yolcu konumunda bulunduğu … plakalı araç ile davalı sürücü…’in sevk ve idaresindeki … plakalı aracın karıştığı kaza neticesinde vefat ettiği, mahkemece aldırılan ve denetime elverişli olmakla benimsenerek hükme esas alınan kusur bilirkişi raporunda; gerçekleşen kazada davacılar desteğinin kusursuz, davalı sürücü…’in %100 oranında kusurlu, diğer davalı …’nun kusursuz olduğu, dosya arasına alınan Çanakkale 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2015/149 esas sayılı dosyasında hükme esas alınan ATK kusur raporunun da aynı yönde olduğu, aktüer bilirkişi tarafından kusur oranları göz önünde bulundurulmak suretiyle yapılan hesaplama neticesinde, davacı oğlu … için 49.533,09 TL, babası … için 109.381,97 TL, annesi … için 138.118.53 TL, kızı … için 154.802.60 TL, eşi … için 509.354.79 TL destekten yoksun kalma tazminatı hesaplandığı, kazanın gerçekleştiği 2015 yılı itibariyle, belirlenen bu tutarın teminat limitini aştığı görüldüğünden davalı … sigortanın limit dahilinde sorumlu olduğu, belirlenen tazminat miktarından davalı sigorta şirketinin ZMMS sigortacısı sıfatıyla, diğer davalının ise araç maliki sıfatıyla sorumlu olduğunun anlaşıldığı, davalı … yönünden davacı yan davayı takip etmediğinden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği, davalı … yönünden sigortalı … plakalı araç sürücüsü kazada kusursuz olduğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiği, davacı tarafça, dava tarihinden önce davalı sigorta şirketine 07.03.2016 tarihli başvuru dilekçesi ile müracaat edilerek ödeme yapılmasının talep edilmiş olduğu, bu tarihe yasal 8 iş günü süresinin ilave edilmesi neticesinde, davalı sigorta şirketinin 25/03/2016 tarihinde temerrüde düştüğü, maddi tazminatlar yönünden sigorta hakkında bu tarihten faize karar verilmesi gerektiği, davacılar ve davalıların sosyal ve ekonomik durumları, kazanın meydana gelmesinde müteveffanın kusursuz olması, tarafların sosyo-ekonomik durumları dikkate alınarak; manevi tazminat takdiri gerektiği anlaşıldığından, maddi tazminat yönünden yapılan ıslah da nazara alınarak, “davanın kısmen kabulü ile;
1-Davalı … aleyhine açılan davanın açılmamış sayılmasına,
2-Davalı … …Sigorta A.Ş. yönünden davanın reddine,
3-Diğer davalılar yönünden maddi tazminat talebinin kabulüne;
-Davacı … … için 109.381,97 TL tazminatın, (sigorta şirketi poliçe limitinin 33.001,53 TL’sinden sorumlu olmak üzere), -Davacı …… için 25.786,24 TL tazminatın (sigorta şirketi poliçe limitinin 14.944,58 TL’sinden sorumlu olmak üzere), -Davacı … … için 138.118,53 TL tazminatın, (sigorta şirketi poliçe limitinin 41.671,61- TL’sinden sorumlu olmak üzere), -Davacı … … için 122.054,72 TL tazminatın (sigorta şirketi poliçe limitinin 46.705,34- TL’sinden sorumlu olmak üzere),-Davacı … … için 399.424,07 TL tazminatın (sigorta şirketi poliçe limitinin 153.676,94- TL’sinden sorumlu olmak üzere) davalı… ve …’den 05.09.2015 tarihinden, davalı … Sigorta A.Ş.’den 25.03.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan tahsiline;
4- Manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile;
-Davacı … … için 15.000,00 TL -Davacı … … için 15.000,00 TL -Davacı … … için 25.000,00 -Davacı … … için 50.000,00 TL -Davacı … … için 25.000,00 TL manevi tazminatın 05/09/2015 kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalılar… ve …’den tahsili ile davacılara verilmesine,
-Fazlaya ilişkin istemin reddine,” karar verilmiş hükme karşı davalılar … Sigorta AŞ. vekili ile … vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalılar … vekili istinaf dilekçesinde; işbu dava konusu aynı olaya ilişkin İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/456 Esas sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda diğer sürücü … da %25 kusur verildiğini, kazanın sadece davalı …’ın kusuru ile meydana gelmediğini, ceza yargılamasında da savcılık tarafından kusur değerlendirmesine katılınmayarak temyiz yoluna başvurulduğunu, ceza dosyasının bekletici mesele yapılmadan ve mahkemece herhangi bir kusur incelemesi yapılmadan ceza yargılamasında alınan kusur raporuna göre karar verilmesinin doğru olmadığını, soruşturmanın başında alınan adli tıp kurumunun kusur raporu esas alınarak karar verilmesinin doğru olmadığını, hesap raporunda murisin gelirinin yüksek esas alındığını, 2 çocuklu bir kişinin ülkemiz koşullarında anne ve babasına destek olmasının mümkün olmadığını, … tarafından ve sigortacılar tarafından yapılan ödemelerin düşülmesi gerektiği, kasko sigortacısı tarafından ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılması gerektiğini, mahkemece hükmolunan manevi tazminatların fahiş olduğunu, ıslah edilen miktara ıslah tarihinden faiz verilmesi gerektiğini, davalılar lehine hükmedilen vekalet ücretlerinin eksik karşı vekalet ücretlerinin fazla ve manevi tazminat için hükmedilen vekalet ücretinin de bu talebin muhatabı olmayan … sigorta ile paylaştırılmasının da doğru olmadığını hüküm fıkrasında hangi miktarın hangi davalılar yönünden hükmedildiğinin açık olmadığını, manevi tazminat yönünden kısmen kabul kararı verilmesine rağmen, tüm harçların bu davalılar aleyhine hükmedilmesinin doğru olmadığını belirterek, istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta AŞ. (… Sigorta AŞ.) vekili istinaf dilekçesinde; … tarafından Gelibolu Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/21 Esas sayılı dosyasında davalı … Sigorta ile sigortalı araç sürücüsü aleyhine davacılara bağlanan gelirin rücuu için dava açıldığını mahkemece bu husus nazara alınmadan karar verilmesinin doğru olmadığını, toplam 333.298,26 TL ödemenin kendilerinden tahsilinin talep edildiğini, ayrıca müteveffanın gelirine ilişkin hesaplamanın hatalı olduğunu, müteveffanın brüt ücretinin asgari ücrete oranlanıp devamında bu kat sayının 2020 net asgari ücreti ile çarpılarak hesap yapılmasının doğru olmadığını, savcılık aşamasında alınan kusur raporunda davalıya sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olduğunun tespit edildiğini, mahkemece hükme esas alınan kusur raporunu kabul etmediklerini, kaza sırasında müteveffanın emniyet kemerinin takılı olmadığının sabit olduğunu, hesaplanan tazminatlarda müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, çünkü müteveffanın kaza sonucunda araçtan fırladığını, sigorta şirketinin davadan önce usulüne uygun temerrüde düşmediğini, kendilerine gerekli belgelerin iletilmediğini, faizin dava tarihinden başlatılması gerektiğini belirterek, istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
08/11/2022 tarihli ek istinaf beyan dilekçesi ile; dava dışı … tarafından iş bu dosyadaki davacılara bağlanan gelirin rücuu için Gelibolu Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/21 E. 2022/320 K. sayılı dosyasında müvekilli sigorta şirketi ile sigortalı hakkında toplam 166.649,13TL peşin sermaye değeri ve 449TL cenaze giderinin müştereken ödetilmesine karar verildiğini, bu karar gözetildiğinde sigortanın bakiye teminat limitinin 122.901,87TL olduğunu, bu kararla verilen miktarın mahsup edilerek gerçek zararın belirlenmesi gerektiğini belirtmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davalı …sigorta ve davalılar … vekillerinin istinaf sebepleri doğrultusunda, kamu düzenine aykırılıklar resen gözetilerek, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle destekten yoksunluk tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Yerel Mahkeme tarafından davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı …sigorta ve davalılar … vekilleri tarafından istinaf edilmiştir.
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden; davalı…’in sevk ve idaresindeki otomobil ile gündüz meskun mahal dışındaki bölünmüş iki şeritli, her iki tarafında banket bulunan, 9,7 metre platform genişliği bulunan yolun sağ şeridinden seyri sırasında önünde seyretmekte olan tırı sollamak üzere arkasındaki trafiği kontrol etmeden kontrolsüzce sola manevra yaptığı sırada sol şerit üzerinden seyir halinde bulunan davalı … idaresindeki aracın sağ ön yan kısmına kendi aracının sol arka çamurluk ve jant kısmından çarpması sonucu meydana gelen kazada, davalı Kemal’in aracında yolcu olarak bulunan davacılar desteğinin de dahil olduğu iki kişinin öldüğü, olayla ilgili Çanakkale 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/145 Esas (bozma sonrası 2021/195 E. – 2021/1564 K.) sayılı ve Yargıtay 12. CD tarafından işbu karar tarihinden sonra 2022/2484 E. 2022/7409 K. sayılı ilamla onanan dosya kapsamından davalı sürücü …’ın tam kusurlu olduğunun kabul edildiği, mahkemece ceza mahkemesinde alınan kusur raporuna göre karar verildiği görülmüştür.
Davacılar murisi … … olay tarihinde Sınav Dersanelerinde çalışması nedeniyle … tarafından düzenlenen iş kazası teftiş raporunda olayla ilgili yapılan analizde “… …’nin emniyet kemerinin takılı olmadığı” yönünde tespit yapılmıştır.
Davalılar … ve… vekili tarafından aynı kazada bir başka araç içinde ölen … mirasçıları tarafından davalılar … ve… İle … (…) Sigorta hakkında açılan İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/456 Esas sayılı dosyasına aralarında İTÜ öğretim üyesinin de bulunduğu üç kişilik heyet tarafından 20/01/2020 tarihli düzenlenen kusur raporu sunularak kusura itiraz edildiği, bu raporda sürücü … da %25 kusur verildiği anlaşılmıştır.
O halde mahkemece, dosya kapsamında bulunan … iş kazası teftiş raporu ile İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/456 Esas sayılı dosyasında alınan kusur raporu ve ceza dosyası kapsamı değerlendirilerek yeniden kusur raporu alınarak ve ölenin müterafık kusuru bulunup bulunmadığı netleştirilerek, ayrıca … tarafından açılan rücu davasının kesinleşip kesinleşmediği araştırılarak, kesinleşmişse karardaki miktarın sigortanın limitinden mahsubu gerekip gerekmediği de tartışılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle; davalı Sigorta vekili ve davalılar … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 363/1-a-6 maddesi gereğince kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, mahkemece yukarıda belirtilen eksik deliller toplanıp değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalılar …Sigorta AŞ. ve davalılar … vekillerinin istinaf başvurusunun ayrı ayrı KABULÜ ile Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 11/02/2021 tarihli 2016/798 Esas – 2021/122 Karar sayılı kararın, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
Kararın kaldırılma sebebine göre, istinaf eden davalılar vekillerinin sair istinaf taleplerinin İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf eden davalılardan alınan istinaf karar harcının istek halinde istinaf eden taraflara iadesine,
4-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
5-İİK’nın 36. maddesi gereğince Ankara 16. İcra Dairesinin 2021/3837 Esas sayılı dosyasına yatırılan 530.000-TL tutarlı teminat mektubunun yatırana iadesine,
6- Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 05/04/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.