Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/801 E. 2023/562 K. 12.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi Esas-Karar No: 2022/801 – 2023/562
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/801
KARAR NO : 2023/562

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/02/2020
NUMARASI : 2017/409 Esas 2020/150 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR
DAVANIN KONUSU : Tazminat ( Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 12/04/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 16/05/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 07/02/2017 günü müvekkilinin yolcu olarak bulunduğu … Sigorta A.Ş. tarafından ZMMS ile sigortalı araç ile davalı… Sigorta Şirketi tarafından ZMMS ile sigortalı aracın karıştığı kazada müvekkilinin yaralandığını ve maluliyetinin meydana geldiğini, kazanın meydana gelmesinde iki araç sürücüsünün de kusurlu olduğunu, kaza ile ilgili Çorum Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2017/1916 sayılı soruşturmasının devam ettiğini, zararlarından davalıların sorumlu olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla geçici ve sürekli iş göremezlik nedeniyle toplam 3.200,00 TL maluliyet zararının temerrüt tarihlerinden itibaren işletilecek avans faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili, yargılama sırasında … Sigorta … Sigorta şirketi ile sulh olduklarını ve ödemenin alındığını belirterek bu davalı yönünden davasından feragat etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; kazaya karıştığı belirtilen davacının yolcu olduğu aracın kaza tarihinde ZMMS poliçesinin müvekkili nezdinde düzenlendiğini, kusur ve maluliyet raporlarının alınması gerektiği, müterafik kusurun ve hatır taşıması indiriminin değerlendirilmesi ve faizin en fazla yasal olarak dava tarihinden itibaren işletilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı… Sigorta Şti. vekili dilekçesinde, kazaya karıştığı iddia edilen aracın kaza tarihinde müvekkili nezdinde sigortalı olduğunu, davacının kusuru, zararı ve maluliyeti kanıtlaması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davanın çift taraflı meydana gelen trafik kazasında araçta yolcu konumunda bulunan davacının maluliyetinden kaynaklı gerçek zararının tespiti ve tahsili isteğine ilişkin olduğu; Çorum Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2017/1916 sayılı soruşturma dosyasının getirtildiği, dosya içerisinde kaza tespit tutanağı ile soruşturma neticesi Çorum Asliye Ceza Mahkemesine şüpheli sürücü …’ın taksirle yaralamadan kamu davasının açılması yönünde iddianame düzenlendiğinin görüldüğü; davacının Hacettepe Üni. Tıp Fakültesi Anabilim Dalı Başkanlığından alınan raporda sürekli maluliyetinin %7,1 olduğu ve iyileşme süresinin 6 aya kadar uzayabileceği ayrıca 45 gün bakıcıya ihtiyacı olduğu hususlarının bildirildiği; kusur ve aktüer hesap yönünden alınan raporda; kusur yönünden özetle davalı… Sigorta Şirketi tarafından sigortalı araç sürücüsünün %60 oranında, … Sigorta tarafından sigortalı araç sürücüsünün %20 oranında, kalan miktarın ise kavşağın işletilmesinden sorumlu belediye başkanlığına ait olduğunun açıklandığı, davalı … Sigorta A.Ş.’nin itirazı üzerine Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden alınan raporda; olayda davacının yolcu olarak bulunduğu davalı … Sigorta A.Ş. tarafından sigortalı araç sürücüsünün tamamen kusursuz bulunduğu, karşı araç sürücüsü …’ın aracı ile seyri sırasında yaptığı hatalardan kaynaklı olayda tam (%100) kusurlu olduğunun açıklandığı; Adli Tıp İhtisas (Trafik) raporunun kaza tespit tutanağıyla uyumlu olup, diğer mahalli raporu da değerlendiren üst rapor olmakla değer verilerek, yeterli görüldüğü; davacı vekilinin … plakalı aracın … Sigorta A.Ş.’ne sigortalı olmasına rağmen, bu sigortaya yönelttiği davasından 21/05/2019 günlü uyap üzerinden gönderdiği dilekçe ile feragat ettiğini bildirdiği görüldüğü, bu nedenle bu davacı yönünden davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiği, davalı … Sigorta A.Ş’ye yönelik davanın ise sigortalı araç sürücüsü …’ın olayda kusursuz bulunduğu ve bu davalıya düzenlenen sigorta poliçesinden kaynaklı ZMSS kapsamında müracaat edilemeyeceği, kusursuzluk nedeniyle bu davalı hakkındaki davanın esastan reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile “ 1-Davacının davalı … Sigorta A.Ş’ne yönelik davasının feragat nedeniyle reddine, 2-Davacının davalı … Sigorta A.Ş’ne yönelik davasının esastan reddine,” karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davanın … Sigorta A.Ş’ye yönelik olarak esastan reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, mahkemece alınan ilk raporda … Sigorta A.Ş’ye kusur izafe edildiği, sonrasında Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden alınan raporda ise kusur verilmediği, raporlar arasında çelişki oluştuğu, raporlar arasındaki çelişki yanı sıra, söz konusu raporun aynı kazada diğer bir kişinin yaralanması nedeniyle Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülen ve davacısı … olan dosyadaki rapor ile de çelişki oluşturduğunu, söz konusu dosyada davalı … Sigorta A.Ş. tarafından sigortalanan aracın %20 oranında, karşı aracın ise %80 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiğini, çelişki giderilmeden karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemidir. Mahkemece davalılar… Sigorta Şirketi ve … Sigorta A.Ş. hakkında açılan davada, davacının… Sigorta Şirketi hakkındaki davadan feragat etmesi sonrasında; hüküm fıkrasında davalı… Sigorta Şirketi, “… … Sigorta Şirketi” olarak yazılarak, bu davalı yönünden feragat nedeniyle davanın reddine, davalı … sigorta A.Ş. yönünden ise kusur yokluğu nedeniyle davanın esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından … Sigorta A.Ş. hakkındaki karara yönelik olarak istinaf edilmiştir.
Trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemli davalarda kusur durumunun doğru şekilde tespit edilmesi önemlidir. HMK’nın 266. maddesi kapsamında kusur raporu alınması halinde bilirkişi, HMK’nın 268. maddesi gereğince oluşturulacak bilirkişi listesinden seçilebileceği gibi, mahkeme görüş bildirmekle yükümlü kılınan kişi veya kuruluşlardan da rapor alabileceğinden, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden de kusur raporu alabilir. Bu şekilde alınan raporlar arasında çelişki olması halinde, Adli Tıp Kurumu rapor tanzimi hususunda nihai merci olmadığından, Adli Tıp Kurumundan alınan raporun, listeden seçilen bilirkişiden alınan rapora göre üstünlüğü bulunmamaktadır. Raporlardan birisi Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından tanzim edilmiş olsa dahi, raporlar arasında çelişki bulunması halinde, bu raporlar arasında çelişki giderilmeden davanın esası hakkında karar verilemez.
Somut olayda; kaza tespit tutanağında; davalı… Sigorta Şirketi tarafından ZMMS ile sigortalı sürücüsü … olan araç ile davalı … Sigorta A.Ş. tarafından sigortalı … idaresindeki aracın konrtolsüz kavşakta karıştıkları kazanın meydana geldiği tespit edilerek, kazanın meydana gelmesinde, …’ın kavşaklarda geçiş önceliğine uymadığından, …’ın ise kavşaklara yaklaşırken hızını yavaşlatmaması ve dikkatsiz davranması nedeniyle kusurlu olduğunun tespit ediliği görülmüştür.
Mahkemece tek bilirkişiden alınan raporda, kazanın kaza tespit tutanağında belirtilen şekilde olduğu kabul edilmekle birlikte, sürücü …’ın %60, sürücü …’ın %20 kusuru yanında, %20 oranında da, kavşaklarda işaretlemeden sorumlu idarenin kusurlu olduğu tespit edilmesi üzerine, mahkemece Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden alınan raporda bu kez kazanın meydana gelmesinde geçiş önceliğine uymayan, davalı… Sigorta Şirketi tarafından sigortalı araç sürücüsü …’ın %100 oranında kusurlu olduğu, diğer araç sürücüsünün kusursuz olduğunun tespit edildiği, mahkemece Adli Tıp Kurumu raporunun kaza tespit raporu ile uyumlu olduğundan ve ayrıca mahalli raporu denetleyen üst rapor olduğundan bahisle yeterli olduğu kabul edilerek, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi raporuna göre karar verildiği karar gerekçesinden anlaşılmaktadır.
Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden alınan rapor ile bilirkişi listesinden seçilen bilirkişiden alınan bilirkişi raporu arasında çelişki olduğu gibi Mahkeme gerekçesinde açıklananın aksine Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden alınan rapor, kusur belirlenmesi yönünden Kaza Tespit Tutanağı ile uyumlu da değildir. Öte yandan davacı vekili tarafından Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesinde aynı kaza nedeniyle dava dışı başka bir yaralanan tarafından açılan davada da davalı … Sigorta A.Ş. tarafından sigortalı araç sürücüsüne kusur verildiği iddia edilmiştir. Bu durumda mahkemece alınan raporlar arasında ve kaza tespit tutanağında kusur tespit edilen kusur durumu arasında çelişki bulunduğundan, öncelikle Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesinde … tarafından açılan davadaki kusur raporu ve delil olarak bildirilen soruşturma dosyası kapsamında ceza davası açılmış ise bu dosyada getirtilerek, raporlar arasındaki çelişkiyi giderecek şekilde İTÜ gibi üniversitelerde görevli Öğretim Üyelerinden veya KGM Fen Heyetinde görev yapmış biirkişlerdn oluşturulan trafik kazalarında kusur tespiti konusunda uzman heyetten rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile eksik inceleme ile karar verilmiş olmadı doğru görülmemiştir.
Ayrıca, … … Sigorta Şirketi hakkında açılan davada, davacının bu davalı yönünden feragatinin değerlendirilmesi sırasında, davada taraf olmayan … … Sigorta Şirketi yönünden bir değerlendirme yapılarak ve gerekçe kısmında davacının feragatine bu kapsamda bir anlam yüklemek suretiyle, dava dışı şirket hakkında bir karar verilmiş olması da usul ve yasaya uygun görülmemiştir.
Buna göre, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne, mahkemece uyuşmazlığın çözümünde etkili deliller toplanılmadan ve değerlendirilmeden karar verilmiş olması nedeniyle, kararın HMK’nın353/1-a-6. maddesi gereğince kaldırılmasına, davanın yeniden görülerek davacı tarafından Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmekte olan davacı … olduğu belirtilen dosyadaki kusur raporları ve delil olarak bildirilen soruşturma dosyasına istinaden açılan ceza davası var ise dosyaya kazandırılmak suretiyle, yukarıda açıklanan şekilde raporlarlar arasındaki çelişkiyi giderecek kusur raporu alınarak, davanın esası hakkında ve davanın taraflarına yönelik olarak olumlu olumsuz bir karar verilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesinde gönderilmesi, karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 28/02/2020 tarihli 2017/409 Esas 2020/150 Karar sayılı kararın, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
Kararın kaldırılma sebebine göre, davacı vekilinin sair istinaf taleplerinin İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf eden davacı tarafından yatırılan “istinaf karar harcının” istek halinde istinaf eden davacıya iadesine,
4-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
5-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,

Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 12/04/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.