Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/80 E. 2022/55 K. 21.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/80 – 2022/55
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/80
KARAR NO : 2022/55

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/10/2019
NUMARASI : 2018/491 Esas 2019/677 Karar

DAVACILAR :
VEKİLİ :

DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 21/09/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 22/09/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacılar vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesinde, müvekkilleri …’ın… plakalı araçta seyahat halinde iken 09.11.2017 tarihinde aracının devrilmesi sonucu vefat ettiğini, kaza tespit tutanağında… plakalı aracın sürücüsü …’in kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu olduğunun tespit edildiğini, … plakalı aracın …Tic. A.Ş.’ye ait olup davalı sigorta şirketi tarafından … poliçe nolu ekstra trafik sigorta poliçesi ile ayrıca … poliçe numarası ile birleşik kasko sigorta poliçesi ile sigortalandığını, davalı sigorta şirketinin destekten yoksun kalma tazminatı ödemesine dayanak aktüerya hesabında anne baba için destekten yoksun kalma tazminat hesabı yaptığını, oğlu İbrahim’in üniversitede okuması nedeniyle 25 yaşına kadar babasından destek göreceğini dikkate aldığını ve eş için de destekten yoksun kalma hesabı yaparak 27.04.2018 tarihinde toplam 503.273,00-TL ödeme yaptığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik destekten yoksun kalma tazminatının sigorta poliçe limitleri ile sınırlı olarak davacı … için 100,00-TL, oğlu … için 100,00-TL, annesi … için 100,00-TL, babası … için 100,00-TL maddi ile anne … için 75.000,00-TL, baba … için 75.000,00-TL, kardeşleri … için 40.000,00-TL, … için 40.000,00-TL, oğlu … için 150.000,00-TL, eş … için 200.000,00-TL manevi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılar vekili 01.08.2019 tarihli ıslah dilekçesi ile, anne … yönünden 118.013,20-TL, baba … yönünden 108.420,50-TL maddi zarar tutarlarının poliçe limiti ile sınırlı olarak ve sigorta şirketine yapılan başvuru tarihi dikkate alınarak sigorta şirketinin temerrüt tarihinden itibaren yasal faizleri ile birlikte davalıdan tahsilini, eşi … için 200.000,00-TL, oğlu … için 150.000,00-TL, anne … için 75.000,00-TL, baba … için 75.000,00-TL, kardeşleri … için 40.000,00-TL, … için 40.000,00-TL manevi tazminatın sigorta şirketi yönünden poliçe limitleri ile sınırlı olarak sigorta şirketine yapılan başvuru tarihi dikkate alınarak belirlenecek temerrüt tarihlerinden itibaren yasal faizleri ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; … plakalı aracın müvekkili şirket tarafından 05.05.2017-2018 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … nolu ZMMS poliçesi ve 28.04.2017-2018 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … nolu birleşik kasko poliçesi ile sigortalandığını, davacı vekiline 27.04.2018 tarihinde 503.273,29-TL ödendiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunu yerine getirdiğinden davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davacılar… ve …’ın oğulları, davacı …’ın eşi, … ve …’ın abisi, küçük …’ın babası…’ın 09.11.2017 tarihinde… plakalı aracın davalı sigorta şirketince ekstra trafik sigortası ve birleşik kasko sigorta poliçesi yapılan ve …’in kullandığı servis aracının devrilmesi sonucu yolcu olan desteğin vefat ettiği, olayın oluşumunda araç sürücüsünün tam kusurlu bulunduğu, desteğin herhangi bir kusurunun olmadığı, müteveffanın sağlığında davacı anne ve babası ile yine eşi ve oğluna eylemli olarak destek sağladığı, bu nedenle davacıların desteklerini yitirmelerinden dolayı aktüer bilirkişinin ek raporunda ayrıntılı belirtildiği üzere davacı eş ve çocuğun tüm zararlarının fazlasıyla dava açılmadan önce davalı sigorta şirketi ile dava dışı SGK’ca karşılandığı, bunların karşılanmayan herhangi bir maddi zararlarının olmadığı, ancak davacı anne …’ın 118.013,20-TL davacı baba …’ın ise 108.420,50-TL destekten yoksunluk tazminatına hak kazandıkları ve bu bedellerin de davalı sigorta şirketinin poliçe kapsamında kaldığı anlaşıldığından, davacı anne ve babanın maddi tazminat istemlerinin kabulüne, diğer davacıların karşılanmayan maddi zararları olmadığından bunların maddi zararlarının reddine karar vermek gerektiği, manevi tazminat yönünden yapılan değerlendirmede ise, olay tarihi, olayın oluş biçimi, davalı ZMSS ve artan mali mesuliyet sigortacısının sigortaladığı araç sürücüsünün tam kusurlu olması, davacıların sosyal ve ekonomik durumu dikkate alınarak hakkaniyet ilkeleri de gözetilerek davacıların davaya konu kazadan dolayı duyduğu manevi elem ve acının kısmen de olsa karşılanması bakımından davacı eş … için 100.000,00-TL, davacı oğul … için 75.000,00-TL, davacı anne … için 50.000,00-TL, davacı baba … için 50.000,00-TL, davacı kardeş … için 20.000,00-TL, davacı kardeş … için 20.000,00-TL manevi tazminatların temerrüt tarihi olan 04.01.2018 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan alınıp davacılara belirtilen miktarlarda verilmesine karar vermek gerektiği gerekçesiyle dava ve ıslah dilekçesinin kısmen kabulü ile; davacı anne … için 118.013,20-TL, davacı baba … için ise 108.420,50-TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 04.01.2018 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline,
Davacı eş … için 100.000,00-TL, davacı oğul … için 75.000,00-TL, davacı anne … için 50.000,00-TL, davacı baba … için 50.000,00-TL, davacı kardeş … için 20.000,00-TL, davacı kardeş … için 20.000,00-TL manevi tazminatların temerrüt tarihi olan 04.01.2018 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan alınıp davacılara belirtilen miktarlarda verilmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde, hükmedilen manevi tazminat miktarlarının düşük olduğunu, yaşanılan üzüntünün karşılığı olmadığını, kazada tamamen kusursuz olan müteveffa için hükmedilen manevi tazminat tutarından (hakimin takdirine bağlı olan manevi tazminat davalarında) redde bağlı olarak nisbi oranda davalı lehine 21.850,00 TL avukatlık ücretine hükmedilmesinin ayrıca bir mağduriyet yarattığını, maddi tazminat miktarına ilişkin olarak ise bilirkişi raporuna yaptıkları itirazı yinelediklerini belirterek kararın kaldırılmasını istemişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda;
Dava trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Tarafların bilirkişi raporunda kullanılan yaşam tablosuna ve tatbik edilen esaslara açık itirazları olmasa dahi; TBK 51. maddesi uyarınca tazminatın kapsamının hakim tarafından belirlenmesi zaruridir. Gerçek zarar hesabı, özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Hak sahiplerinin bakiye ömürleri önceki yıllarda Fransa’dan alınan 1931 tarihli “PMF” cetvellerine göre saptanmakta iken, Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi’nin çalışmaları ile “TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” hazırlanmış olup, Sosyal Güvenlik Kurumunca da ilk peşin sermaye değerinin hesaplanmasında anılan tabloların uygulanmasına geçilmiştir. Gerek diğer kurumlar ile Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve gerekse bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içerdiği de göz önüne alınarak, ülkemizce de tazminat hesaplamalarında TRH 2010 Tablosu’na göre bakiye ömür sürelerinin belirlenmesinin, güncel verilere ve ülkemiz gerçeklerine daha uygun olacağına Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nce de karar verilmekle görüş değişikliğine gidilmiştir. (Yargıtay 17.HD 22/12/2020 tarih, 2019/5206 E. – 2020/8874 K. sayılı ilamı, 14/01/2021 tarih 2020/2598 E. – 2021/34 K. sayılı ilamı)
Bu itibarla, hükme esas alınan aktüer bilirkişinin tazminat hesaplamasında TRH 2010 Tablosu’nun kullanılmasında bir isabetsizlik görülmemiş ise de; Anayasa Mahkemesi’nin 17/07/2020 tarih 2019/40-2020/40 sayılı kararı ile; KTK’nın 90. maddesindeki “bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir” bölümündeki “bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmekle; zarar hesaplanmasında ZMMS Genel Şartları ekindeki cetvellerin kullanılması mümkün olmadığından ve %1,8 teknik faiz bu cetvellerle getirildiğinden, artık uygulanması mümkün değildir. Bu itibarla, tazminat hesaplanmasında TRH 2010 Yaşam Tablosu ve progresif rant yöntemi kullanılarak (taraflar lehine oluşan usulü kazanılmış haklar da gözetilerek) hak sahiplerinin bakiye muhtemel yaşam süresinin belirlenmesi ve buna göre tazminat hesabı yapılması gerekirken, TRH 2010 yaşam tablosu kullanılmış ise de, progresif rant yöntemi yerine 1.8 teknik faiz yöntemine göre tazminat hesabı yapılması doğru görülmemiştir.
Bu gerekçeler ile davacılar vekilinin istinaf isteminin kabulüne, yukarıda belirtilen şekilde deliller toplandıktan sonra bir karar verilmesi bakımından, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince kararın kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, kararın kaldırılma sebebine göre davacılar vekilinin sair istinaf sebeplerinin incelenmesine bu aşamada yer olmadığına karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesinin 02/10/2019 tarih, 2018/491 Esas – 2019/677 Karar sayılı kararının, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
Kaldırma sebebine göre davacılar vekilinin sair istinaf sebeplerinin incelenmesine bu aşamada YER OLMADIĞINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında istinaf peşin harcı olarak alınan karar harcının istek halinde davacı tarafa iadesine,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından davacı taraf lehine vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
6-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 21/09/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.