Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/795 E. 2023/457 K. 29.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/795 – 2023/457
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/795
KARAR NO : 2023/457

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/01/2021
NUMARASI : 2015/204 Esas 2021/32 Karar

DAVACILAR :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ

DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 29/03/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 05/04/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … … Anonim Şirketi vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesinde; davalı sigorta şirketi tarafından sigortalı bulunan, davalı … … Anonim Şirketine ait, davalı … yönetiminde bulunan … plaka sayılı araç ile davacıların da içerisinde bulunduğu dava dışı … yönetiminde bulunan … plaka sayılı aracın karıştığı trafik kazasında davacıların yaralandığını, başvuruları üzerine kısmi ödeme yapıldığını, zararlarının karşılanmadığını belirterek her bir davacı için ayrı ayrı 3.000,00 TL maddi tazminat ile her davacı için ayrı ayrı 5.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … … Anonim Şirketi vekili cevap dilekçesinde; tazminat taleplerinin zaman aşımına uğradığını, sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin zarardan düşülmesi gerektiğini, araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığını, talep edilen manevi tazminatın yüksek olduğunu, kusur ve davacıların iş göremezlik durumunun tespit edilmesinin gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; tazminat taleplerinin zaman aşımına uğradığını, kaza tespit tutanağı içeriğinde her iki araç sürücüsüne de kural ihlali verildiğini, asıl kusurlu tarafın diğer araç sürücüsü olduğunu, kusur ve davacıların iş göremezlik durumunun tespitinin gerektiğini belirterek davanın reddine, karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; dava öncesinde yapılan başvuru sonucunda davacılara tazminat ödemesi yapıldığını, kusur oranında sorumluluklarının bulunduğunu, kusur ve davacıların iş göremezlik durumunun tespiti ile, yapılan ödemenin tespit edilecek tazminattan düşülmesinin gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; 30/07/2009 tarihinde meydana gelen kaza sonucunda davacıların yaralandığı, meydana gelen kazada davalı …’nun % 100 oranında kusurlu olduğu, davacıların sürekli iş göremez kalmalarını gerektirir bir yaralanmalarının olmadığı, ancak kaza nedeniyle davacı …’ün 6 ay süreyle, davacı …’nun ise 9 ay süreyle geçici iş göremez kaldığı, davacıların meydana gelen kazada yaralanmaları nedeniyle duydukları acının dindirilebilmesi için tarafların ekonomik ve sosyal durumları, kaza tarihi itibari ile paranın satın alma gücü, olayın meydana geliş şekli, davacıların yaşı, olay anında yolcu olarak bulunmaları ile kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusurlarının olmaması gibi hususlar göz önünde bulundurulmak suretiyle manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne, kabul edilen miktar dikkate alınarak her bir davacı yönünden ayrı ayrı kabul vekalet ücreti ile reddedilen miktar dikkate alınarak her bir davacı yönünden ayrı ayrı ret vekalet ücretine hükmedilmesine (Ankara BAM 26. HD. 20/12/2018 tarih, 2017/2214 esas, 2018/1908 karar), davacılar vekilinin maddi tazminata ilişkin taleplerinden feragat etmesi nedeniyle HMK’nın 309/4. maddesine uygun feragat beyanı doğrultusunda maddi tazminat yönünden açılan davanın reddine, davalılar yargılamada kendilerini vekil ile temsil ettirdikleri halde, maddi tazminat yönünden davacılar tarafından yapılan feragatin gerçek anlamda bir feragat olmadığı, ayrıca feragatin tüm davalılar yönünden aynı sonucu doğurmasının gerektiği, davaya devam edilmesi halinde hükmedilebilecek maddi tazminat miktarının talep edilenden fazla olabileceği ile maddi tazminata ilişkin dava değeri dikkate alındığında maddi tazminat yönünden davanın gerçek manada reddedilen kısmının olmadığı, ayrıca davalı … Sigorta Anonim Şirketi vekili tarafından yargılama gideri talep edilmediği anlaşıldığından davalılar için maddi tazminat yönünden vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığı (Ankara BAM 26. HD. 18/01/2019 tarih, 2019/63 esas, 2019/68 karar) sonucuna varıldığından; davanın kısmen kabulü ile, maddi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine, manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile, davacı … lehine 2.000,00 TL, davacı … lehine 3.500,00 TL manevi tazminatın, kaza tarihi olan 30/07/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … … Anonim Şirketi ve …’ndan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara ödenmesine karar verilmiş; hükme karşı davalı … … Anonim Şirketi vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … … Anonim Şirketi vekili istinaf dilekçesinde; davalı sürücüye verilen kusur oranını kabul etmediklerini, manevi tazminat miktarlarının fahiş olduğunu, davacı …’in maluliyetinin bulunmadığını, kesin maluliyet tespit edilmeden karar verilmesinin doğru olmadığını, ayrıca feragat eden davacının karar ve ilam harcının 2/3’ünü ödemesi gerekirken müvekkili aleyhine harca hükmedilmesinin doğru olmadığını, müvekkili lehine feragat edilen maddi tazminat için vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiğini, yargılama giderlerinin tamamı manevi tazminat için yapılmış gibi kabul edilerek karar verilmesinin de doğru olmadığını belirterek, istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davalı … … Anonim Şirketi vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, HMK’nın 355. maddesi kapsamında, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Yerel mahkeme tarafından maddi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine, manevi tazminat davasının kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı … … Anonim Şirketi vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden; 30/07/2009 tarihinde davalı …’nun % 100 oranında kusurlu olarak, davacıların içinde yolcu olarak bulunduğu araca çarptığı, olay nedeniyle, davacıların sürekli iş göremezlik gerektirir bir yaralanmalarının olmadığı, ancak kaza nedeniyle davacı …’ün 6 ay süre ile, davacı …’nun ise 9 ay süre ile geçici iş göremez halde kalacak şekilde yaralandıkları, hükme esas alınan Ankara ATK kusur raporunun dosyadaki tüm kusur raporları ile hazırlık aşamasındaki beyanlar nazara alınarak ve çelişkileri giderecek mahiyette olup hükme esas alınmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, hükme esas alınan maluliyet raporlarının da istinaf eden taraf nazara alındığında dosya kapsamına uygun olduğu anlaşıldığından davalı …..A.Ş.’nin kusura ve maluliyete ilişkin istinafına itibar edilmemiştir.
Davadan feragat borcu sona erdiren bir irade beyanı olup, kural olarak feragat edilen borçlu yönünden hüküm ifade etmekle birlikte, borçluların müteselsil sorumluluğunun bulunduğu hallerde, TBK’nın 166/2 ve 168/2 maddesi gereğince müteselsil borçlular ancak durumun ve borcun niteliği elverdiği ölçüde veya feragat ile borçlulardan birinin durumunu diğerlerinin zararına iyileştirmiş ise feragatten istifade edebilirler. Aksi takdirde, feragat ancak yapılan kişi lehine sonuç doğurur.
Somut olayda, davacılar vekili tarafından sigorta şirketi ile ödeme nedeniyle düzenlenen “ibraname feragatname ve makbuz” başlıklı belge sunularak maddi tazminat davasından feragat edildiği, davalı sigorta şirketi vekili tarafından da “davacıyla sulh olduk bu nedenle feragat nedeniyle yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmedikleri” yönünde dilekçe sunulduğu, bu durumda ödeme nedeniyle feragat yapılmış olup, dava tarihindeki davacının haklılık durumuna göre davalılar lehine vekalet ücretine karar verilmemesinde bir isabetsizlik görülmemiş, yine yargılama giderlerinin maddi ve manevi tazminat davasının sonuçlandırılması için yapılması gerekli araştırmalar için yapıldığı gözetildiğinde yargılama giderine kabul-ret oranına göre hükmedilmesinde ve AAÜT’ye uygun olarak manevi tazminat talebi yönünden vekalet ücretine karar verilmesinde de bir isabetsizlik görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, usul ve yasaya uygun olarak verilen ilk derece mahkemesi kararına karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı … … Anonim Şirketi vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 375,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 162,10 TL’nin mahsubu ile bakiye 213,60 TL’nin istinaf eden davalı … … Anonim Şirketi ‘den alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davalı … … Anonim Şirketi tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
4-Gider avansından artan kısım varsa karar kesinleştiğinde yatıran taraflara iadesine,
5-Karar tebliği, kesinleştirme, harç tahsil ve gider avansı iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 29/03/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.