Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/793 E. 2023/455 K. 29.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/793 – 2023/455
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/793
KARAR NO : 2023/455

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/03/2021
NUMARASI : 2020/128 Esas – 2021/146 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 29/03/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 29/03/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı sigorta şirketi tarafından sigortalı bulunan dava dışı 3. kişiye ait … plaka sayılı araçta yolcu olarak bulunan davacının aracın tek taraflı yapmış olduğu trafik kazasında yaralandığını, davacının kusurunun bulunmadığını, sigortaya başvurularına rağmen zararlarının karşılanmadığını belirterek, 6.000,00 TL sürekli iş göremezlik zararı, 100,00 TL geçici iş göremezlik zararı ile 100,00 TL bakıcı gideri zararının avans faizi ile birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile bilirkişi raporundaki aleyhe hususları kabul etmediklerini belirterek, sürekli işgöremezlik zararı talebini 158.941,92-TL’ye, bakıcı gideri talebini 1.647,00-TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava şartının yerine getirilmediğini, talep yönünden zamanaşımı süresinin dolduğunu, geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri zararlarının poliçe teminatı kapsamında olmadığını, kazada davacının müterafik kusurunun bulunduğunu, faiz talebinin yerinde olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; 15/02/2016 tarihinde dava dışı sürücü … yönetiminde bulunan ve davalı sigorta şirketi tarafından zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalandığı anlaşılan … plaka sayılı aracın tek taraflı olarak yapmış olduğu kaza neticesinde, araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralandığı, kazada davalı sigorta şirketi sigortalısı araç sürücüsünün % 100 oranında kusurlu olduğu, kazanın meydana geldiği araçta yolcu olarak bulunmakta olan davacıda meydana gelen yaralanmaların niteliği (sağ dizinde kırık meydana gelmesi) dikkate alındığında kaza sırasında emniyet kemerini takmamasının davacıda meydana gelen zararı artırıcı nitelikte olduğu, emniyet kemerini takmış olması halinde kırıkların meydana gelmeme ihtimalinin olduğu ve meydana gelen kazadaki yaralanmada davacının müterafik kusurunun bulunduğu, Anayasa Mahkemesi’nin 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun genel şartlara yapmış olduğu atfa yönelik iptal kararı nedeniyle iş göremezlik durumuna yönelik olarak Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri uyarınca yapılan tespitlerin dikkate alınmasının gerektiği, bu hali ile kaza nedeniyle davacının sürekli iş göremezlik oranının % 10,3, geçici iş göremezlik süresinin 4 ay, bakıcı ihtiyaç süresinin ise 1 ay olduğu, zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarında tedavi giderlerinin poliçe teminatı kapsamında olduğu, dava dışı Sosyal Güvenlik Kurumunun dava konusu talepler yönünden sorumluluğunun bulunmadığı, sigorta poliçesi düzenlenmesi sırasında davalı tarafından risklere karşı prim alındığı, trafik kazası sonucunda oluşacak geçici iş göremezlik zararı, geçici ve sürekli bakıcı gideri zararı ile sağlık uygulama tebliği kapsamında kalmayan zararlardan sigorta poliçesini düzenleyen ve bu zararları poliçe kapsamında teminat altına alan davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun bulunduğu, davalı sigorta şirketi tarafından davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığı, davacının kaza tarihi itibariyle 18 yaşından küçük olduğu ve gelir getiren bir işinin bulunduğu hususunun öne sürülmediği gibi dosya kapsamında da ispatlanamadığı anlaşıldığından, geçici iş göremezlik zararı yönünden davanın reddine, sürekli iş göremezlik zararı ve bakıcı ihtiyacı zararı yönünden müterafik kusur indirimi de yapılmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği anlaşıldığından yapılan ıslah da dikkate alınarak, geçici iş göremezlik tazminatı yönünden açılan davanın reddine, sürekli iş göremezlik tazminatı ile bakıcı ihtiyacı tazminatı taleplerinin kısmen kabulü ile 127.153,54 TL sürekli iş göremezlik zararı tazminatı ile 1.317,60 TL bakıcı gideri zararı tazminatının poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydı ile temerrüt tarihi olan 15/10/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; geçici isgöremezlik tazminatının reddine karar verilmesinin ve müterafik kusur indirimi yapılmasının doğru olmadığını, kaza tutanağında emniyet kemeri takılmadığı yönünde bir tespit bulunmadığını, kaldı ki emniyet kemeri takmamakla zararın artması konusunda illiyet bağı bulunup bulunmadığının ATK raporuyla tespiti gerektiğini, dosyada böyle bir rapor alınmadığını belirterek, istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davacı vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, HMK’nın 355. maddesi kapsamında, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Yerel Mahkeme tarafından davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatları ile 18 yaşından küçük olup, gelir getiren bir işte çalışmayan kişilerin bu müddet boyunca mahrum kaldığı herhangi bir kazancı olmadığından geçici işgöremezlik zararı bulunmadığı kabul edilmektedir. (Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 2022/5241 E – 2022/11673 K.; 2021/10562 E.- 2022/8129 K.; 2021/11347 E. – 2022/4665 K. sayılı emsal içtihatları) Buna göre; kaza tarihinde davacı 17 yaşında olup düzenli gelir getiren bir işte çalıştığı da iddia edilmeyen davacının geçici iş göremezlik tazminatı talebinin reddine yönelik karar Yargıtay 4. Hukuk Daire’sinin emsal içtihatlarına uygun olup davacı vekilinin buna ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
Müterafik kusur indirimi konusunda ise, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun “Tazminatın Belirlenmesi” başlıklı 51. maddesinde; hakimin, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğine ve özellikle kusurun ağırlığına göre belirleyeceği belirtilmiş; “Tazminatın İndirilmesi” başlıklı 52. maddesinde ise; zarar gören taraf, zararı doğuran fiile razı olduğu veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olduğu yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırdığı takdirde hakimin, tazminatı indirebileceği veya tamamen kaldırabileceği açıklanmıştır.
Somut olayda; kaza tespit tutanağında bulunan mevcut tabloda koruyucu tertibat kısmında (7) olarak (tespit edilemedi) belirlemenin olduğu ve davacının kaza sırasında emniyet kemeri takmadığının da ispatlanamadığı gibi meydana gelen yaralanmasının da emniyet kemeri takmamanın neden olabileceği mahiyette olduğu kanıtlanamadığından, mahkemece müterafik kusur indirimi yapılması doğru görülmemiş, davacının buna yönelik istinafının kabulü gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve düzeltilerek yeniden esas hakkında aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin 02/03/2021 gün 2020/128 Esas – 2021/146 Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
Buna göre HMK’nın 353/1-b-2.maddesi uyarınca yeniden esas hakkında düzelterek karar verilmesi gerektiğinden;
1) (a) Geçici iş göremezlik tazminatı yönünden açılan davanın REDDİNE,
(b) Sürekli iş göremezlik tazminatı ile bakıcı ihtiyacı tazminatı taleplerinin KABULÜ ile 158.941,92TL sürekli iş göremezlik zararı tazminatı ile 1.647,00 TL bakıcı gideri zararı tazminatının poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydı ile temerrüt tarihi olan 15/10/2019 tarihinden itibaren işleyecek AVANS FAİZİ ile birlikte DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
2) Dava açılışında alınan 54,40 TL peşin harç ile yargılama sırasında yatırılan 528,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 582,40 TL harcın, 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 10.969,83 TL harçtan düşülmesi ile eksik alındığı anlaşılan 10.387,43TL harcın DAVALIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
3) 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13. maddesi uyarınca alınması gereken 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin DAVALIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,

4) Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 54,40 TL başvurma harcı, 87,50 TL tebligat ücreti, 550,00 TL bilirkişi ücreti, 38,25 TL posta gideri, 1.271,00 TL iş göremezlik rapor gideri toplamı 2.001,15 TL’nin davanın kabul-ret oranı dikkate alınarak hesaplanan 1.998,90 TL ile dava açılışında alınan 54,40 TL peşin harç ve yargılama sırasında yatırılan 528,00 TL ıslah harcı toplamından oluşan 2.581,30 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5) Davacının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 25.103,34 TL vekâlet ücretinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
6) Davalının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 100,00 TL vekâlet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE,
7) Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nın 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak YATIRANLARA İADESİNE,
İSTİNAF HARÇ VE YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN
1-Davacıdan peşin alınan istinaf karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
2-Davacı tarafından yapılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 62,00 TL tebligat ve posta giderleri olmak üzere toplam 224,10 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
3-Kararın tebliği, kesinleştirilmesi ve harç iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 29/03/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.