Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/776 E. 2023/453 K. 29.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/776 – 2023/453
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/776
KARAR NO : 2023/453

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/01/2021
NUMARASI : 2018/547 Esas – 2021/33 Karar

DAVACILAR
VEKİLİ
DAVALI
VEKİLİ

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 29/03/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 29/03/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacılar vekili ile davalılar vekilleri tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesinde; davacıların murisi olan ve yolcu taşıyan otobüs şoförünün olay tarihinde ölümü ile sonlanan çok taraflı trafik kazası nedeniyle 18.01.2017 tarihinde Ankara 44. İş Mahkemesinin 2017/42 Esas nolu dosyasında destekten yoksun kalma, defin masrafları vs. maddi ve manevi tazminat davası ile işleten ve sürücülere karşı dava açıldığını, aynı olay nedeni ile davalı sigorta şirketlerinin de tazmini ve hukuki sorumlulukları nedeniyle iş bu davanın açıldığını, öncelikle her iki davanın birleştirilmesi gerektiğini belirterek, müteveffa …’ın, davacılardan …’ın eşi, gayrı reşit küçük çocuklar …’ın babası olduğunu, olay tarihi olan 26.08.2016 tarihinde davacıların desteği müteveffa …’ın …. A.Ş.’nin işleten ve işvereni olduğu İzmir-Trabzon seferini yapan … plakalı uzunyol otobüs şoförlüğünü yaparken bölünmüş ve gidiş istikameti iki şeritten ibaret karayolunun gidişine göre sol şeridinde normal hızla seyir halinde iken, aynı yolun ilerisinde ve kısmen yolun sağ şeridinde ve kısmen de yolun sağından da dışına, bankete taşacak şekilde birbirleri ile kural dışı seyir halinde olan ve davalı sigorta şirketlerinin ZMMS ve Genişletilmiş Kasko/İMMS ile sigortacısı olduğu … (Yarı Romörk), … plakalı Çekici Kamyon ile ve trafik sigortası bulunmayan bu nedenle davalılardan … ZMMS (Trafik Sigortası) sigorta sorumluluğunda bulunan … plakalı otomobilin, trafik kaza tespit tutanağında ilk çarpışma noktası olarak belirlenen yol dışı bankette birbirleri ile çarpışmalarını müteakip, aniden manevra ve şerit değiştirme kurallarını ihlalle sağ şeride ve oradan da sol şeride kırarak ve geçerek nizami halde sol şeritte gitmekte olan müteveffa …’ın kullanmakta olduğu … plakalı otobüsün önüne geçerek, Mamak/Lalahan çıkışı mevkiinde otobüsün kamyon ile çarpışmak durumunda kalması ve diğer aracın da kamyonun önünden orta şarampole düşmesi ile son bulan ikinci çarpışma noktasının oluştuğu kazada feci şekilde vefat ettiğini, olayda davacıların desteğine atfı kabil bir kusur bulunmadığını, müteveffa …’ın geriye ev hanımı eşi davacı …’ı, diğer davacılar olan 2008 ve 2015 doğumlu kız çocuklarını bıraktığını, davacıların tarifi ve telafisi kabil olmayan büyük elem ve ızdırap yaşamalarının ve sürekli yaşayacak olmalarının yanı sıra desteksiz de kaldıklarını, ekonomik ve manevi çöküş yaşamakta olduklarını, davacıların baba ve dedelerinin yanına sığınmış birisi engelli olan 6-7 kişilik hane halkı tek emekli maaşı ile yaşamaya çalıştıklarını beyanla davacılardan … için 170.000 TL, … için 130.000 TL, … için 130.000 TL olmak üzere 430.000 TL manevi tazminatın davalı … Sigorta şirketinden, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik davacılardan … için 2.000 TL, … için 3.000 TL, … için 3.000 TL olmak üzere 8.000 TL maddi tazminatın davalılar … ve … 28/06/2016 kaza tarihi itibariyle işleyecek ticari faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, her davacının kanuni miras hissesi oranında olmak üzere 3.000,00 TL cenaze ve defin giderinin 28.06.2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiş, ıslah dilekçesi ile davacı … için 330.856,35-TL, … için 109.947,51-TL, … için 67.801,74-TL destekten yoksunluk tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; birleştirme talebinin dosyaların aynı düzey ve sıfattaki mahkemeler arasında açılmış davalar olmaması sebebiyle reddini, davanın araç sürücüsüne ihbarını, esas yönünden de haksız davanın reddini savunmuştur.
Davalı … Sigorta vekili cevap dilekçesinde; birleştirme talebinin kabulünü, davacının başvuru şartını eksiksiz olarak yerine getirmeden dava açması sebebiyle davanın usulden reddini, esas yönünden de kabul anlamına gelmemek kaydı ile yapılan ödemelerin gözönünde bulundurulması gerektiğini, kusur oranının adli tıp trafik ihtisas dairesince yapılması gerektiğini, sigortalının kusuru ve kusur ile zarar arasındaki illiyet bağının ispat edilmesi gerektiğini, yine kabul anlamına gelmemek kaydı ile tazminat hesaplamasının zorunlu trafik sigortası genel şartlarına uygun olarak yapılması gerektiğini, müteveffanın gelirinin resmi belgelerle kanıtlanması gerektiğini, aksi taktirde asgari ücret olarak alınması gerektiğini, davacıların kaza sebebiyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubu gerektiğini, usulüne uygun bir başvuru bulunmadığından faiz başlangıcının dava tarihi ve faizin yasal faiz olması gerektiğini beyanla davanın usulden ve esastan reddini savunmuştur.
Davalı … Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde; … plakalı aracın müvekkili tarafından Birleşik Kasko Sigorta Poliçesi “Genişletilmiş Kasko” ile sigortalandığını, manevi tazminatın tespiti bakımından davacı tarafın sosyal ve ekonomik durumunun araştırılmasını, fahiş miktardaki manevi tazminat taleplerinin her halde reddini, kusur durumu ve zararın tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasını, kaza tarihinden faiz taleplerinin reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davacılar desteğinin olayda kusurunun bulunmadığı, ceza mahkemesinde alınan kusur raporuna göre sigortası bulunmayan … plakalı araç sürücüsünün %40, … Sigortaya ZMMS ile sigortalı … plakalı araç sürücüsünün %60 oranında kusurlu olduğu davacılar murisinin sürücüsü olduğu … plakalı araç sürücüsünün ise kusursuz olduğunun tespit edildiği, ceza dosyasındaki başka kusur raporları arasındaki çelişki nedeniyle çelişkinin giderilmesi için İTÜ Karayoları Fen Heyetinden oluşturulan bilirkişi heyetinden alınan raporda … plakalı araç sürücüsünün %50, … plakalı araç sürücüsünün %50 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği, Mahkemece de bu son raporun hükme esas alındığı, bu durumda davalı sigorta şirketlerinin zarardan müteselsilen sorumlu oldukları, kusur durumunun kendi iç ilişkilerinde gündeme geleceği, davalı … Sigorta A.Ş.’nin ihtiyari mali sorumluluk sigorta sözleşmesi limiti aşan kısımdan sorumlu olduğu düşünülse de diğer davalıların sorumlu oldukları toplam limit zararı karşıladığından işbu davalı yönünden davanın reddi gerektiği, alınan son aktüer bilirkişi ek raporunda davacı eş …’ın bakiye tazminat tutarının 380.751,56 TL olduğu, davacı çocuk …’ın bakiye tazminat tutarının 96.329,67 TL olduğu, davacı çocuk …’ın bakiye tazminat tutarının 49.147,89 TL olduğu belirlendiğinden davacının ıslah talebindeki talep sonuçları dikkate maddi tazminat davasının kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği yine, davacılar yakınlarının ölümü nedeniyle manevi zararlarının tazminini istemekte olup, 6098 Sayılı TBK’nın manevi tazminat başlıklı 56/2 .maddesinde “…ölüm halinde zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verebilir.” hükmü mevcut olup, buradaki haksız fiil sorumlusunun eylemi … Sigorta Şirketi tarafından düzenlenen kasko sigorta poliçesi ile teminat altına alındığından davalı … Sigorta Şirketinin manevi zararlardan sorumlu olduğu, manevi tazminatın takdirinde tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kusur oranı, kaza tarihine göre paranın alım gücünün değerlendirilmesi gerektiği anlaşıldığından; “Davanın kısmen kabulü ile; 2-Davacı …’ın davalılar … ve … A.Ş.’ne yönelik açtığı maddi tazminat davasının kabulü ile 330.856,35 TL’nin ( Davalı … A.Ş. 274.065,73 TL bakiye teminat limiti, davalı … 330.000,00 TL teminat limiti ile sınırlı sorumlu olmak ve Ankara 44. İş Mahkemesi’nin 2017/42 Esas sayılı dosyası ile tahsilde tekerrür olmamak üzere) davalı … A.Ş. yönünden 13.10.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile, davalı … yönünden 23.07.2018 tarihinden itibaren işlenecek yasal faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 3-Davacı …’ın davalılar … ve … A.Ş.’ne yönelik maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile 96.329,67 TL’nin ( Davalı … A.Ş. 274.065,73 TL bakiye teminat limiti, davalı … 330.000,00 TL teminat limiti ile sınırlı sorumlu olmak ve Ankara 44. İş Mahkemesi’nin 2017/42 Esas sayılı dosyası ile tahsilde tekerrür olmamak üzere) davalı … A.Ş. yönünden 13.10.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile, davalı … yönünden 23.07.2018 tarihinden itibaren işlenecek yasal faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine fazlaya ilişkin isteminin reddine, 4-Davacı …’ın davalılar … ve … A.Ş.’ne yönelik maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile 49.147,89 TL’nin ( Davalı … A.Ş. 274.065,73 TL bakiye teminat limiti, davalı … 330.000,00 TL teminat limiti ile sınırlı sorumlu olmak ve Ankara 44. İş Mahkemesi’nin 2017/42 Esas sayılı dosyası ile tahsilde tekerrür olmamak üzere) davalı … A.Ş. yönünden 13.10.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile, davalı … yönünden 23.07.2018 tarihinden itibaren işlenecek yasal faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine fazlaya ilişkin isteminin reddine, 5-3.000,00 TL cenaze ve defin gideri şeklinde maddi tazminatın 750,00 TL’sinin davacı …’a, 1.075,00 TL’sinin davacı …’a, 1.075 TL’sinin davacı …’a verilmek üzere davalılar ( Davalı … A.Ş. 274.065,73 TL bakiye teminat limiti, davalı … 330.000,00 TL teminat limiti ile sınırlı sorumlu olmak ve Ankara 44. İş Mahkemesi’nin 2017/42 Esas sayılı dosyası ile tahsilde tekerrür olmamak üzere) davalı … A.Ş. yönünden 13.10.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile, davalı … yönünden 23.07.2018 tarihinden itibaren işlenecek yasal faizi ile birlikte davalılar … A.Ş. ve … müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, 6-Davalı … Sigorta A.Ş.’ne yönelik açılan manevi tazminat davalarının kısmen kabulü ile,
a)40.000,00 TL manevi tazminatın 20.03.2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı … …’a verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
b)30.000,00 TL manevi tazminatın 20.03.2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı … …’a verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
c)30.000,00 TL manevi tazminatın 20.03.2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı … …’a verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,” karar verilmiş, hükme karşı davacılar vekili ile davalılar vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; eksik destekten yoksun kalma tazminatı ve çok cüzi manevi tazminata karar verilmiş olması nedeniyle kararı istinaf ettiklerini, uzun yol şoförü olan desteğin olayda kusursuz olmasına ve ölenin nitelikli bir meslek icra etmesine rağmen 1,5 ve 7 yaşlarında kız çocuklarını ve genç yaşta eşini kaybeden davacılar için hükmedilen manevi tazminatların çok az ve yetersiz olduğunu, aynı olay nedeniyle Ankara 44. İş Mahkemesinde aynı taleplerle işverene karşı açılan 2017/42 Esas -2019/419 Karar sayılı kararda sağ kalan eş/davacı için 110.000-TL, diğer davacı küçük çocuklar 100.000’er TL manevi tazminata karar verilmesine ve bu kararın Ankara BAM 5. Hukuk Dairesince manevi tazminatların uygun bulunmasına ancak diğer hususlardan kaldırılmasına kesin olarak karar verilmesine rağmen iş bu davada manevi tazminatların çok az olarak hükmedilmesinin doğru olmadığını, yine aynı iş mahkemesinin kesin kararında destekten yoksunluk tazminatına iş bu mahkemenin kararında daha fazla hükmedildiğini, … bakımından 03/11/2016 tarihli cevabı yazısında başvurunun usulüne uygun yapıldığı anlaşılmasına rağmen mahkemece faiz başlangıcını dava tarihi olarak kabul edilmesinin doğru olmadığını, bu kapsamda yargılama masraflarının ve vekâlet ücretinin eksik hesaplandığını, davalılardan İMMS sigortacısı … Sigorta yönünden maddi tazminat yönünden vekâlet ücretine karar verilmesinin doğru olmadığını çünkü hesaplama yapılmadan trafik sigortalarının sorumluluğunu aşan destek ve maddi zarar olup olmadığını, yargılama kesinleşinceye kadar mümkün olmadığını, bu nedenle cüzi bir tazminatı mecburen talep eden davacılar bakımından aleyhe ret vekâlet ücretine Anayasa’nın 36., AİHS 6/1maddeleri ve iyi niyet kurallarına aykırı olduğunu belirterek, istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde; başvuru şartının yerine getirilmediğini, tüm evrakların eksiksiz olarak sigorta şirketine ulaştırılmasından itibaren başvurunun değerlendirilebileceğini, bu nedenle dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddi gerektiğini, müteveffanın anne ve babası için … tarafından yapılan ödemenin tazminat hesaplanmasında ve teminat limitinin belirlenmesinde dikkate alınmamasının doğru olmadığını, yine mütevaffa için tazminat hesaplanırken öncelikle tüm destek olunan kişilerin payları belirlenerek sonra tazminat hesabı yapılması ve ödemelerin de hesaplanan tazminattan düşülmesi gerektiğini, … kaza tarihi olan geçerli teminat limitinin 310.000-TL olup, bu limitin poliçesi bulunmayan aracın kusur oranıyla sınırlı olduğunu ve müteveffanın tüm destek olduğu kişiler için tek olduğunu, bu husus nazara alınmadan karar verilmesinin doğru olmadığını, kusur oranları arasındaki çelişkinin giderilmediğini, kabul anlamına gelmemek üzere tazminat hesabının TRH 2010 tablosu ve 1,8 teknik faize göre yapılması gerektiğini, mahkemece PMF yaşama tablosunun esas alınmasının doğru olmadığını, mahkemece manevi tazminatın “davalılardan” tahsiline karar verildiğini, hangi davalılar aleyhine hükmedildiğinin açıklanması gerektiğini, davacı tarafın geliri belgelendirilmediği halde asgari ücretin çok üzerinde bir ücret esas alınarak hesaplama yapılmasının doğru olmadığını belirterek, istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta AŞ. (Eski unvan … Sigorta AŞ.) vekili istinaf dilekçesinde; müteveffanın gelirine ilişkin hiçbir belge sunulmadığı halde asgari ücretin çok üzerinde bir ücret üzerinden hesap yapılmasının doğru olmadığını, yine TRH 2010 ve 1,8 teknik faiz esas alınarak hesap yapılması gerekirken mahkemece PMF tablosu ve prograsifrant yöntemi kullanılarak yapılan hesaba göre karar verilmesinin doğru olmadığını, Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararının bu uyuşmazlıkta uygulanmasının mümkün olmadığını, iptal kararlarının geriye yürümeyeceğini, bu nedenle mevzuata aykırı olarak yapılan hesaplamayı kabul etmediklerini, cenaze ve defin masraflarının dolaylı zarar olması nedeniyle sigorta teminatı kapsamında olmadığını, kaldı ki bu masraflarının yapıldığının da davacılar tarafından ispatlanmadığını, kabul anlamına gelmemek üzere davalı sigorta tarafından tahkim sonucu müteveffanın anne ve babasına bir kısım ödeme yapıldığını, dolayısıyla teminat limitinin azaldığına bu limitin davacılar arasında garameten paylaştırılması ve yargılama giderleri bakımından da bu doğrultuda hüküm kurulması gerektiğini, yine destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanmasında tüm destek hakkı sahipleri gözetilerek her birine pay ayrılarak hesaplama yapılması ve toplam tazminatın limiti aşması halinde hak sahipleri arasında limit tutarına göre garameten paylaştırılma yapılması gerektiğini, bu hususların değerlendirilmediğini ve bakiye limit tutarının çok üzerinde vekâlet ücretinden sorumlu tutulmalarının doğru olmadığını, yine davacı tarafça aynı taleplerle sigortalı işveren aleyhine açılan iş mahkemesindeki dava sonucunda verilen kararın ilamlı takibe konu edilmiş olmasına rağmen işveren tarafından davacılara herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığı tespit edilmeden karar verilmesinin doğru olmadığını çünkü müteselsil borçlulardan biri tarafından yapılan ödemenin diğeri için de borcu sona erdireceğini belirterek, istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta Şirketi vekili istinaf dilekçesinde; davacı tarafın sigortalı ve sürücüye karşı maddi ve manevi tazminat talepli olarak Ankara 44. İş Mahkemesinin 2017/42 Esas – 2019/459 Karar sayılı dosyasında davalı … Sigortanın ihbar olunan sıfatına sahip olduğunu, mahkemece o dosyada davacılar lehine manevi tazminata karar verildiğini, dosyanın istinaf incelemesinde olduğunu, tahsilde tekerrür ve hükümler çelişki olmaması için iş mahkemesi dosyasının kesinleşmesinin bekletici mesele yapılması gerektiğini, kaldı ki söz konusu hüküm kurulurken maddi tazminat yönünden tahsilde tekerrür olmamak üzere karar verildiği halde manevi tazminat yönünden bu husus dikkate alınmadan hüküm kurulmasının doğru olmadığını, huzurdaki davanın tek dava dilekçesiyle aynı sebebe dayalı ve bir kişinin vefatına ilişkin olarak açıldığını, tüm davacıların davaya tek vekille takip ettiğini, tek dilekçe ve tek vesayet harcanarak dava takip edilmesine rağmen her davacı yönünden ayrı ayrı vekâlet ve aleyhlerine de ret vekâlet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığını belirterek, istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davacılar vekili ile davalılar vekillerinin istinaf sebepleri doğrultusunda, kamu düzenine aykırılıklar resen gözetilerek, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle destekten yoksunluk tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Yerel Mahkeme tarafından davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davacılar vekili ile davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmiştir.
Olayla ilgili Ankara 7. Ağır ceza Mahkemesinin 2017/535 Esas – 2019/300 Karar sayılı dosyasında maktul …’ın taksirle ölümüne, iki kişinin de taksirle yaralanmasına neden olmak suçundan sanık … hakkında açılan ceza davasında yapılan yargılama sonucunda tır şoförü sanık …’in asli kusurlu, sanık …’ın tali kusurlu olarak kullandıkları araçlarla müteveffa sürücü …’ın sevk ve idaresindeki otobüs ile çarpışmalarında müteveffanın kusurunun olmadığı kabul edilerek sanıkların ayrı ayrı adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın Ankara BAM 12 CD’nin 01/11/2022 gün ve 2022/112 E. 2022/2448 K. sayılı ilamıyla “…Olay günü sanık …’ın sevk ve idaresindeki otomobil ile banket çizgisi üzerinde kurallara aykırı vaziyette seyredip aynı istikamette seyreden ve kendisini geçmek isteyen sanık … sevk ve idaresindeki çekici’yi dikkate alıp uzak konumda seyretmesi gerekirken yakın konumda seyrini sürdürdüğü, dikiz aynasından yeterli kontrolü yapmayarak banket ile sağ şeridi ayıran yol işaretleme çizgisi üzerinde aracını konumlandırdığı, sanık … ise sevk ve idaresindeki çekici ve çekiciye bağlı yarı römork ile seyri sırasında aynı istikamette banket çizgisi üzerinde seyreden … sevk ve idaresindeki otomobil’i dikkate alarak kontrollü şekilde ve aracın uzağından seyrini sürdürmesi gerekirken bu hususlara riayet etmeyip kendi aracının sağ ön kısmı ile …’nin aracının sol arka çamurluğuna sürtmesi neticesi …’nin aracın kontrolünü kaybederek yolun sol orta refüj kısmına savrulduğu, çekici ve yarı römorkun hızını azaltıp sağ şeritten sola yönelmesi ile ölen …’ın sevk ve idaresindeki otobüsün …’nin aracına çarpması sonucu, otobüs şoförü …’ın hayatını kaybettiği, otobüste bulunan katılan …’ın basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde, …’ın ise kemik kırığına neden olacak ve kemik kırığının hayati fonksiyonlarını 4 (DÖRT) AĞIR derecede etkiyecek şekilde yaralandıkları, oluş ve dosya kapsamına uygun İstanbul ATK 1.Duruma ilişkin görüşü ve Dairemizce alınan rapor içeriklerine göre sanık …’in olayda asli, diğer sanığın tali kusurlu oldukları kabul edilmiştir. …Buna göre; olayda, suçun işleniş şekli, kusur durumu ile hak ve nesafet kuralları da gözetilmek sureti ile sanıklar hakkında TCK’nın 85/2.maddesinde yer … temel cezadan uzaklaşılması, cezanın sanıkların geleceği üzerindeki olası etkileri gözetilerek TCK’nın 62.maddesinin tatbiki, sanık … hakkındaki hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi gerektiği vicdani kanaatına varılarak usul ve yasaya aykırı görülen ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak her iki sanık hakkında da aşağıdaki şekilde yeni bir hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle hükmün ceza miktarları yönünden düzeltilmesine, temyiz yolu açık olarak karar verilmiş, ancak dosyada kesinleşme bilgisine rastlanmamıştır.
Ankara 44. İş Mahkemesinin 2017/42 Esas sayılı dosyasının tamamı dosya arasında yer almadığı halde, UYAP ortamında yapılan araştırma sonucunda, eldeki dosya davacıları tarafından destek/murisin işvereni olan otobüs firması ile kazaya karışan tırın sürücüsü ve işletenine ve kazaya karışan otomobilin sürücüsüne karşı, aynı olay nedeniyle destekten yoksunluk tazminatı ve manevi tazminat davasının açıldığı, dosyada Ankara BAM 5 HD’nin kaldırma kararları bulunduğu, en son 2022/46 E. 2022/111 Karar sayılı ilamla verilen kararın yine Ankara BAM 5 HD’nin 2022/2786 E. 2022/2961 K. sayılı ilamı ile “davanın sigorta şirketine ihbarı talebine rağmen ihbar sağlanmadan ve ihbar olunan tarafından yapılan ödeme varsa dikkate alınmadan” karar verilmesi doğru olmadığından kararın HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkemece hükme esas alınan hesap raporunda PMF yaşam tablosu ve prograsif rant yöntemi esas alınarak davacı eş …’in yaşı küçük 2 çocuğu olması nedeniyle evlenme ihtimali olmadığı kabul edilerek, dava dışı olup destek ihtiyaçlısı konumunda bulunan anne … ve baba …’ın payları dikkate alınarak ve desteğin geliri Ankara 44. İş Mahkemesinin 2017/42 Esas sayılı dosyasındaki verilere göre asgari ücretin 1,46 katı olduğu kabulü ile bilinen dönem için bu miktar üzerinden, bilinmeyen dönem için asgari ücret üzerinden, hesapta … Sigorta tarafından dava dışı anne ve babaya tahkim kararı gereğince yapılan toplam 35.934,27TL ödeme düşülerek bulunan bakiye limit esas alınarak hesap yapıldığı, belirlenen bu miktarlara yapılan ıslah doğrultusunda ve maddi tazminatlar yönünden Ankara 44. İş mahkemesinin 2017/42 Esas sayılı dosyası ile tahsilde tekerrür olmamak üzere karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacıların istinafı yönünden;
TBK’nın 51. maddesi uyarınca tazminatın kapsamının hâkim tarafından belirlenmesi zaruridir. Gerçek zarar hesabı, özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Yargıtay 4 Hukuk Dairesi (Kapanan 17. Hukuk Dairesi) tarafından tazminat hesaplanmasında esas alınacak yaşam tablosu ile ilgili görüş değişikliğine gidilmiş, (Yargıtay 17.HD 22/12/2020 tarih, 2019/5206 Esas – 2020/8874 Karar sayılı ilamı, 14/01/2021 tarih 2020/2598 Esas – 2021/34 Karar sayılı ilamı) destek ve hak sahiplerinin bakiye ömürleri önceki yıllarda 1931 tarihli “PMF” yaşam tablosuna göre belirlenmekte iken Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi’nin çalışmaları ile “TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” hazırlanmış olup, Sosyal Güvenlik Kurumunca da ilk peşin sermaye değerinin hesaplanmasında anılan tabloların uygulanmasına geçilmiştir. Gerek diğer kurumlar ile Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve gerekse bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içerdiği de göz önüne alınarak, ülkemizce de tazminat hesaplamalarında TRH 2010 Tablosuna göre bakiye ömür sürelerinin belirlenmesinin, güncel verilere ve ülkemiz gerçeklerine daha uygun olacağına karar verilmiştir. Bu itibarla, tazminat hesaplanmasında TRH 2010 Yaşam Tablosu ve prograsif rant yönteminin esas alınması gerekir.
Bu nedenle mahkemece PMF yaşam tablosu ve prograsif rant yöntemi esas alınarak hesap yapan bilirkişi raporu esas alınarak karar verilmesi doğru görülmemiş, davacıların buna yönelik istinafının kabulü gerekmiştir.
Davalılar … Sigorta A.Ş. ve … istinafı yönünden;
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararı (2017/38799 E. 2017/47154 K.) ile, davacılar desteğinin dava dışı anne ve babasına toplam 71.868,54TL tazminatın 35.934,27 TL’sinin davalı …, 35.934,27 TL’sinin davalı … Sigortadan alınarak ödenmesine karar verildiği görülmüştür.
Yine iş mahkemesi tarafından verilen kesinleşmiş karar bulunmadığı da anlaşılmıştır.
Destek tazminatının miktarının sigorta teminatını aşıp aşmadığının belirlenmesinde, her iki davalının tahkim kararı ile ödenmesine karar verilen miktarlar her davalı yönünden teminat limitinden indirilerek kalan bakiye limit, tazminat alacağı olan alacaklılar arasında garame hesabına göre paylaştırılır.

Somut olayda; kaza tarihinde (27/08/2016) davalıların ZMMS ve … teminat limitlerinin ayrı ayrı 330.000,00 TL olduğu, bilirkişi raporunda ise sadece … Sigorta yönünden Tahkim kararı gereğince yapılan ödeme esas alınarak bakiye limitin belirlendiği, davalı … da ödeme yaptığını iddia etmesi karşısında mahkemece bu yönde bir araştırma yapılmadığı anlaşılmıştır.
Bu durumda mahkemece, davalı … da Sigorta Hakem kararına göre ödeme yapıp yapmadığı belirlenerek buna göre davalılar … ve … Sigortanın bakiye teminat limitleri tespit edilerek tazminat miktarının bakiye teminat limitini aşması halinde, garame hesabı yapılarak her bir davacı yönünden Sigorta Şirketi ve … sorumlu olacağı miktarlar, infazda tereddüt oluşturmayacak şekilde tespit edilerek, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiş, davalılar … Sigorta ve … buna yönelik istinaflarının da kabulü gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle davacılar vekili ile davalılar … Sigorta ve … vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, iş mahkemesi dosyası da değerlendirilerek, TRH 2010 Yaşam Tablosu ve prograsif rant yöntemi esas alınarak, Sigorta Hakem kararı gereğince yapılan ödemeler belirlenerek davalılar … Sigorta ve … yönünden bakiye teminat limitleri belirlenip gerekirse garame hesabı yaptırılarak alınacak ek rapor ya da yeni aktüer bilirkişi raporuna göre davacıların destek tazminatı alacakları belirlenerek sonucuna göre karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, kaldırma nedenine göre … Sigortanın tüm, diğer tarafların sair istinaflarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacılar vekili ile davalılar … Sigorta A.Ş. ve … vekillerinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 27/01/2021 tarihli, 2018/547 Esas – 2021/33 Karar sayılı kararın, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
Kararın kaldırılma sebebine göre, davalı … Sigorta Şirketi’nin tüm, davacılar vekilinin ve davalılar … Sigorta A.Ş ile … vekillerinin sair istinaf taleplerinin İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf eden tüm taraflarca yatırılan istinaf karar harcının istek halinde istinaf edene iadesine,
4-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
5-İİK’nın 36. maddesi gereğince Ankara 28. İcra Dairesinin 2021/4234 Esas sayılı dosyasına yatırılan 907.000,00 TL tutarlı teminat mektubunun yatırana iadesine,
6-İİK’nın 36. maddesi gereğince Ankara 28. İcra Dairesinin 2021/4234 Esas sayılı dosyasına yatırılan 850.000,00 TL tutarlı teminat mektubunun yatırana iadesine,
7-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 29/03/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.