Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/77 E. 2022/386 K. 09.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/77
KARAR NO : 2022/386

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/12/2019
NUMARASI : 2017/285 Esas 2019/1184 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 09/11/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 07/12/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde ayrı ayrı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 07/05/2016 tarihinde davalı … şirketine ZMSS poliçesi ile sigortalı aracın, davacının kullandığı araca çarpması sonucu gerçekleşen trafik kazasında davacının yaralanarak malul kaldığını, zararın karşılanması için sigorta şirketine başvuru yapıldığını, bir kısım ödeme alındığını ancak zararlarının tamamen karşılanmadığını belirterek ve fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik; geçici işgücü kaybı için 30,00 TL, kalıcı işgücü kaybı için 30,00 TL, tedavi gideri 20,00 TL ve bakım-bakıcı gideri için 20,00 TL olmak üzere toplam 100,00 TL’nin kaza tarihinden, aksi halde davalı yanın kısmi ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile geçici işgöremezlik tazminatı talebini 33.147,80-TL, daimi işgöremezlik tazminatı talebini 62.633,30-TL geçici bakıcı gideri tazminatı talebini 3.705,75-TL, SGK tarafından karşılanmayan tedavi gideri talebini ise 9.216,82-TL olarak arttırmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; kazaya karışan aracın davalı şirket nezdinde kaza tarihini kapsar şekilde sigortalı olduğunu, sorumluluklarının sigortalının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, maluliyet ve kusur tespitinin Adli Tıp Kurumunca yapılması gerektiğini, davalı şirketin davacıya 23/03/2017 tarihinde 25.532,15 TL ödeme yaptığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile; 4.601,51 TL tedavi gideri, 3.705,75 TL bakıcı gideri, 18.622,35 TL geçici iş gücü kaybı zararı ve 26.994,69 TL kalıcı işgücü kaybı zararı olmak üzere toplam 53.924,03 TL’nin temerrüt tarihi olan 23/03/2017 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından ayrı ayrı istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davacının gelirinin resmi belgelerle ispatlanmasıyla gelirin asgari ücretin 1.78 katı olduğu kabul edilerek hesaplama yapılmasına karşın mahkemece herhangi bir gerekçe gösterilmeden davacının gelirinin asgari ücret olarak esas alınmasıyla yapılan hesaplamanın esas alındığını, kararın en güncel veriler esas alınarak verilmesi gerektiğini, geçici işgöremezlik ve bakıcı giderine ilişkin hesaplama yapılırken kusur indirimi uygulanamayacağını, hesaplamada TRH 2010 yaşam tablosu kullanılması gerektiğini, yine raporda davacının yaşının çok düşük tutulduğunu, emeklilik yaşının 75 olarak alınması gerektiğini, davacıda meydana gelen araz dikkate alındığında tedavi gördüğü hastanelerden ikametgahına taksi ile gidip gelmesinin zorunlu olduğunu, geçici işgöremezlik süresi içindeki bakıcı giderinden hakkaniyet indirimi yapılamayacağını, davacının maluliyetinin çok düşük hesaplandığını, raporda Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Yönetmeliği’nin esas alınması gerektiğini, davacının olayın meydana gelmesinde kusursuz olduğunu, davanın açılmasından önce sigorta şirketleri tarafından yapılan ödemelerin güncellenerek düşülmesinin davacının hak kaybına sebep olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı … AŞ. vekili istinaf başvuru dilekçesinde; yapılan ödeme nedeniyle sorumluluklarının sona erdiğini, davacıya yapılan ödemenin denetlenmesinde; ödeme tarihi olan 23.03.2017 tarihindeki verilerin dikkate alınması gerektiğini, geçici iş göremezlik zararı, tedavi gideri ve geçici bakıcı giderinin teminat kapsamında olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan yaralanma nedeniyle cismani zarara bağlı maddi tazminat istemidir.
Somut olayda kaza tespit tutanağı uyarınca, 07.05.2016 tarihinde sürücü …’nin, sevk ve idaresindeki tır ile seyri sırasında kavşağa geldiğinde U dönüşü yapmak isterken seyir halinde olan …’ın sevk ve idaresinde olan araçla çarpışması neticesi meydana gelen kazada her iki sürücünün kural ihlali olduğunun belirlendiği, Babaeski Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2018/571 sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesi sanık … hakkında taksirle yaralanmaya neden olmak suçundan mahkumiyet kararı verildiği ve kararın kesinleştiği,ancak anılan karar örneği ve karara esas alınan kusur raporunun dosya kapsamında yer almadığı, Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesinden alınan rapor uyarınca, söz konusu kazanın meydana gelmesinde davalı … şirketine ZMSS poliçeli çekici sürücüsü …’nin %75 oranında, davacının ise %25 oranında kusurlu olduklarının belirlendiği, Hacettepe Üniversitesi’nden alınan rapor uyarınca davacının söz konusu yaralanmadan dolayı alnında kesi, çenesinde kesi, sağ göğsünde kot kırığı, sağ dirsekte parçalı kırığa bağlı olarak %12 oranında kalıcı iş göremezliğinin bulunduğu, 18 ay kadar geçici olarak iş ve gücünden geri kaldığı, 3 ay kadar tedavi sürecinde bir başkasının yardımına ihtiyaç duyacağının belirlendiği, aktüer bilirkişiden alınan rapor uyarınca, davacının gelirinin asgari ücret ve asgari ücretin 1.78 katı olarak terditli olarak belirlendiği, mahkemece asgari ücrete göre yapılan hesaplamanın hükme esas alınmasıyla yazılı şekilde karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin istinaf sebeplerinin incelenmesinde; mahkemece davacının sosyoekonomik durumunun tespiti için kolluğa yazılan yazı cevabında, davacının beyaz et satışı yapan işyerinin olduğu, aylık kazancının 2.000-3.000 TL arasında olduğunun belirlendiği, davacının gelirinin tespiti açısından kaza tarihinden öncesine ilişkin beş yıllık gelir vergisine ilişkin beyannamelerinin getirtildiği, aktüer bilirkişi tarafından yapılan tazminat hesabında davacının son beş yıllık vergi kayıtlarına göre zarar değil kar ettiği, 2013 yılında yıllık 7.356,24-TL (aylık 613,02-TL); 2014 yılında 13.500,86-TL (aylık 1.125,07-TL); 2015 yılında 7.877,76-TL (aylık 656,48-TL); 2016 yılında 13.849,42-TL (aylık 1.154,11-TL) kar ettiği, 2013,2015,2016 yıllarındaki aylık gelirinin asgari ücretin altında, 2014 yılı gelirinin ise asgari ücretin üzerinde olduğunun belirlenmesiyle, davacının gelirinin asgari ücretin 1.78 katı olarak alınması ve asgari ücret olarak alınması yoluyla her iki ihtimale göre terditli hesaplama yapıldığı, mahkemece davacının gelirinin asgari ücret düzeyinde olduğu kabul edilerek yapılan hesaplamanın esas alınmasıyla yazılı şekilde karar verildiği anlaşılmıştır.
Haksız fiil sonucu yaralanma sebebiyle maddi tazminat talep edilmesi halinde, zararın kapsamının ve tazminatın miktarının doğru biçimde belirlenmesi açısından, zarar görenin kaza anındaki gerçek gelir durumunun doğru biçimde saptanması büyük önem taşımaktadır.
Kaza tarihinde, davacının kazanç getiren bir faaliyetinin bulunması halinde kural olarak talep edebileceği gelir emsal ücrete göre değil, fiilen elde ettiği veya belirli bir işletmesi var ise bu işletmedeki bedeni çalışması ile elde edebileceği gelire göre belirlenmelidir. Davacının işletmesinde elde ettiği gelirin hayatın olağan akışına uygun olmaması desteğin meslek sahibi olması ve gelirinin asgari ücret seviyesinin üzerinde olması gerektiği durumlarda, gelirin tam olarak ispatlanamaması halinde emsal ücretlerde nazara alınarak hakkaniyet ölçüsünde gelir belirlenmelidir.
Somut olayda; mahkemece anılan ilkeler gözetilmeksizin davacının geliri konusunda eksik tespit ve belirleme ile karar verilmesi hakkaniyete uygun görülmemiştir.
Yine, dava konusu kazaya ilişkin Babaeski Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2018/571 sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesi sanık … hakkında taksirle yaralanmaya neden olmak suçundan mahkumiyet kararı verildiği ve kararın kesinleştiği dosya kapsamından anlaşılmakla birlikte,ceza mahkemesince verilen karar içeriği dosya kapsamında yer almadığından kazanın meydana gelmesinde maddi vaka olarak kabul gören kusur durumunun belirlenememesi ve taraflarca kusur oranına itiraz edilmiş olması gözetilerek mahkemece ceza mahkemesi dosyası fiziken getirtilerek maddi vaka olarak kesinleşen kusur durumunun belirlenmesi, mahkemece alınan kusur raporu ile ceza yargılamasında hükme esas alınan kusur raporu arasında çelişki bulunması halinde denetime ve karar vermeye elverişli Karayolları Fen Heyeti’nde görevli bilirkişilerden veya Üniversite’lerin trafik kürsüsünden oluşturulacak bilirkişi heyetinden kusur raporu alınması ile kusur durumunun belirlenmesi gerekirken bu eksiklik giderilmeden karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
Bu durumda mahkemece, öncelikle Babaeski Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2018/571 sayılı dosyası fiziken getirtilerek maddi vaka olarak kesinleşen kusur durumunun belirlenmesi, mahkemece alınan kusur raporu ile ceza yargılamasında hükme esas alınan kusur raporu arasında çelişki bulunması halinde denetime ve karar vermeye elverişli Karayolları Fen Heyetinde görevli bilirkişilerden veya üniversitelerin trafik kürsüsünden oluşturulacak bilirkişi heyetinden kusur raporu alınması, akabinde ilgili esnaf odalarından, davacının kaza tarihi olan 2016 yılında ve hesap tarihinde ustalığına ve mesleki tecrübesine, işyerinin iş hacmine göre elde edebileceği aylık net gelirin ne kadar olacağı sorularak, gelen yazı cevabı ile kendisine ait işyerinde elde edebileceği gelir de değerlendirilerek; elde edebileceği gelir, asgari ücret üzerinde olacak şekilde, ancak hakkaniyet ölçüsünde tespit edilerek, ayrıca mahkemece karar verildikten sonra Yargıtay 4. Hukuk Dairesi tarafından tazminat hesaplanmasında davacının bakiye ömür süresinin TRH 2010 Yaşam Tablosu’na göre belirlenmesi ve işleyecek (bilinmeyen) devre hesaplamasında her yıl için gelirin %10 artırılıp %10 iskonto edilmesi esasına dayanan progresif rant yönteminin kullanılması gerektiği kabul edildiğinden, öncelikle sigorta şirketi tarafından ödeme yapıldığı tarihteki verilere göre yapılacak hesaplama ile yapılan ödemenin yeterli olup olmadığının tespit edildiği, ödemenin yetersiz olması halinde ise hükme esas alınan rapor tarihindeki verilerine göre tazminat hesabının yapıldığı rapor alınarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Buna göre; davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının, uyuşmazlığın çözümünde etkili deliller toplanılmadan ve değerlendirilmeden karar verilmiş olması nedeniyle HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince kaldırılmasına, davanın yeniden görülerek, yukarıda açıklanan hususlardaki eksiklikler giderildikten, sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, kaldırma sebebine göre davalı …. vekilinin tüm, davacı vekilinin sair istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 30/12/2019 tarihli 2017/285 Esas – 2019/1184 Karar sayılı kararının, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, kararın kaldırılma sebebine göre, davalı … vekilinin tüm, davacı vekilinin sair istinaf taleplerinin İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf eden taraflarca yatırılan istinaf karar harcının istek halinde istinaf eden ilgilisine iadesine,
4-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
5-İİK’nın 36.maddesi gereğince Ankara 28. İcra Dairesinin 2020/692 esas sayılı dosyasına yatırılan 106.000,00 TL teminat mektubunun yatıran tarafa iadesine,
6-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 09/11/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.