Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/764 E. 2023/317 K. 08.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/764
KARAR NO : 2023/317

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : …. (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/02/2021
NUMARASI : 2020/455 Esas 2021/148 Karar

DAVACI : …
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : TAZMİNAT
KARAR TARİHİ : 08/03/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 08/03/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı …Ş. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkiline ait …’ın sürücüsü olduğu … plakalı 2015 model, … marka otomobilinde, davalı …’nin işleteni ve sürücüsü olduğu… plakalı otomobili ile çarpması sonucu maddi hasar meydana geldiğini, kaza tespit tutanağında davalı …’nin tam kusurlu olduğunun belirtildiğini, müvekkilinin ise kusurunun bulunmadığını, kaza sonrasında müvekkilinin aracında oluşan hasarın tamiri için … … Ltd. Şti.’ye başvurduğunu, servis tarafından davaya konu kazaya istinaden … nolu 04/10/2016 tarihli ekspertiz raporu aldırıldığını ve raporda araçtaki hasar miktarının KDV hariç 1.300,50 TL olarak belirlendiğini, dava konusu kazaya kadar müvekkilinin aracının değişen herhangi bir parçasının olmadığı gibi kaporta ve boyasında da herhangi bir kusur ve çiziğin söz konusu olmadığını, davalının sigortacısı olan diğer davalı … Sigortaya müracaat ettiklerini, … nolu hasar dosyası açıldığını ancak değer kaybı zararının halen giderilmediğini iddia ederek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan (sigorta şirketi yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 28/04/2017 tarihli ıslah dilekçesi ile, 1.000 TL olan talebini 15.000 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı … vekili süresi içinde verilmeyen cevap dilekçesinde; … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde 28/02/2016/2017 vadeli ve … numaralı Trafik Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu ve teminatın 31.000 TL ile sınırlı olduğunu, 27/09/2016 tarihinde hasar dosyası açıldığını, hasarın nedeni ve miktarının tespiti için eksper raporu alındığını, kaza tarihi ve poliçe vadesi itibariyle değer kaybına ilişkin tek bilimsel değerlendirmenin Hazine Müsteşarlığı’nca yayınlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları olup anılan şartların 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe girdiğini, iş bu sebeple değer kaybı hesaplaması yapılacaksa dahi anılan yasaya göre işlem yapılması gerektiğini, kaldı ki 02/08/2016 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanan Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasında yapılan değişikliğe göre değer kaybı hesaplamasında kaza tarihinin ve genel şartların dikkate alınacağının kesinlik kazandığını, hasar tarihinin 27/09/2016 olup anılan tarihte Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları değer kaybı hesaplamasının geçerli olduğunu, Genel Şartlar kriterlerine göre hesaplama yapıldığını ve araçta meydana gelen değer kaybının 7.989 TL olduğunun tespit edildiğini, bu tutarın davacıya teklif edildiğini ancak davacı tarafından kabul edilmediğini, bu nedenle temerrütlerinin olmadığını, davacı aracında bu tutarın üzerinde değer kaybının bulunmadığını savunarak öncelikle maddi hasar ödendiğinden bu talebe ilişkin davanın reddine, değer kaybı ile ilgili olarak 7.989 TL tutarı için uzlaşmaya hazır olduklarından üzeri taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalılar … ve …, davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, 07/04/2017 tarihli bilirkişi raporu belirlenen ilkelere göre düzenlenmiş olup, gerekçeleri ve sonucu itibariyle karar vermeye elverişli bulunmakla, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 05/04/2010 tarih ve 2009/9892 Esas, 2010/3124 Karar sayılı kararı gereği değer kaybı sigorta teminatı kapsamında bulunmakla; davanın kabulü ile 15,000,00 TL’nin davalı sigortadan 13/11/2016 tarihinden itibaren davalılar …’ten 27/09/2016 kaza tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … AŞ. vekili istinaf dilekçesinde; yapılan ekspertiz incelemesi neticesi davacı yanın aracında meydana gelen değer kaybı miktarı; Hazine Müsteşarlığınca getirilen yasal düzenlemeler uyarınca hesaplandığını, araç üzerinde 7.989TL hasar tespit edildiğini, eksper raporunun somut duruma ve hukuka uygun olduğunu, mini onarım ile giderilebilen basit kaporta, plastik tampon/ parça onarımları, cam, radyo/ teyp, lastik, hava yastığı, jant, mekanik, elektrik, elektronik ve döşeme aksamı hasarları, ana iskelet ve şasede hasar olmaksızın, vidalı parçalarda yapılan onarım/ değişim ile giderilebilen hasarlar, aracın kaza anındaki rayiç değerinin, %25’ini aşan değer kaybı talepleri, kaza tarihi ile ihbar tarihi arasında araç üzerinde mülkiyet değişikliği olan araçlar ile ilgili talepler, çekme belgeli ve hurda belgeli işlemi görmüş araçlar, kısa süreli kiralık araçlar, taksi, dolmuş, uzun süreli kiralık araçlarda eksper tarafından hesaplanan değer kaybı tutarının %50’sini aşan talepler, test aracı, koleksiyon ve antika sayılan araçlardaki hasar sebebi ile yapılan değer kaybı taleplerinin poliçe teminatı dışında olduğunu, düzeltilen basit kaporta aksamı, plastik tampon/parça onarımları teminat dışı kısımlardan olmasına rağmen değer kaybı hesabına dahil edildiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf eden vekilinin istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazası nedeniyle araçta oluşan değer kaybının tazmini istemine yöneliktir.
Anayasa Mahkemesi’nin 09/10/2020 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 17/07/2020 tarihli, 2019/40 Esas – 2019/40 Karar sayılı iptal kararı ile 2918 sayılı KTK’nın 90. maddesinin 1. cümlesinde yer alan “… ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan Genel Şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlede yeralan “… ve Genel Şartlarda…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğundan bahisle iptaline karar verilmiş, bu iptal kararı 09/10/2020 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir.
Anayasanın 153. maddesinde “İptal kararları geriye yürümez” hükmü, iptal kararlarının kesinleşen işlemlere etki etmeyeceği anlamında olup, elde bulunan uyuşmazlığın devam ettiği davalarda “geriye yürümeme kuralı” uygulanamaz. Diğer bir anlatımla bir davada uygulanması gereken Kanun maddesi başka bir dava vesilesi ile iptal edilmiş ise bu madde artık eldeki davada da uygulanamaz. Zira davanın yasal dayanağı kalkmıştır ve Anayasa’ya aykırı olduğu tespit edilmiştir. Davacının iptal edilen maddeden dolayı sağlayacağı hukuki yararı da kalmamış olur (Hukuk Genel Kurulu’nun 17.05.1989 tarihli ve 1989/10-250 E. – 1989/361 K. sayılı kararı, Hukuk Genel Kurulu’nun 25.02.2020 Tarih 2017/8-1863 E. 2020/206 K sayılı kararı). Bu itibarla Anayasanın 153. maddesi gereğince bu iptal kararı bağlayıcı olup derdest davalara ve kesinleşmemiş hükümlere de etki edecektir. Bu durumda usuli kazanılmış haktan bahsetmek mümkün değildir.
2918 Sayılı Yasa’nın 90. maddesinin Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonraki son hali “Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun’da öngörülen usul ve esaslara tabidir… Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun’da düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” şeklindedir. Anayasa Mahkemesi İptal kararından sonra genel şartlar ile ekindeki formüllere göre yapılan tazminat hesabının yasal dayanağı kalmamıştır.
Bu durumda, her ne kadar karar Ankara Bölge Adliye Mahkemesinin 19/2/2020 tarih ve 2018/169 Esas – 2020/220 Karar sayılı ilamıyla ilk derece mahkemesi kararı Trafik Sigortası Genel Şartları’nın uygulanması gerektiğinden bahisle kaldırılmış ise de, Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nin Yerleşik İçtihatları dikkate alınarak kaza tarihindeki serbest piyasa koşullarına göre vasıtanın kazadan önceki rayici ile onarım sonrası değeri arasındaki farkın araç değer kaybı olarak belirlenmesi gerekmekte olup, bu yöndeki Mahkeme kabulü isabetlidir.
Buna göre; dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, göre; davalı …Ş. vekilinin tüm istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden, istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı …Ş. vekilinin yerel mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurma harcı peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1024,65 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan toplam 256,16 TL harcın mahsubu ile bakiye 768,49 TL harcın davalı … AŞ’den tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf eden davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 08/03/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.



Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.