Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/758 E. 2023/315 K. 08.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/758
KARAR NO : 2023/315

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/01/2021
NUMARASI : 2019/116 Esas 2021/26 Karar

DAVACI : … – TCK:…
VEKİLİ :
DAVALI : …
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 08/03/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 08/03/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı … nezdinde ZMMS sigorta poliçesi ile kayıtlı bulunan sigortalı araç maliki ve sürücüsü … olan… plaka numaralı aracın, müvekkiline çarptığını ve müvekkilinin bu kaza neticesinde ağır yaralandığını, bu olayla ilgili olarak sigortalı araç sahibi şoför hakkında Ankara 28. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/620 E, sayılı dosyasında kamu davası açıldığını, davalı … şirketine gerekli evrakların ulaştırıldığını, tüm belgelerin temin edildiğini ve tazminat ödemesi için başvuru yapıldığını, başvuru neticesinde sigorta şirketi nezdinde dosya açıldığını, bunun üzerine sigorta şirketi tarafından 25.104- TL tazminat ödemesi yapıldığını, fakat yapılan tazminat ödemesinin çok eksik hesaplandığını, karşı taraf sürücüsünün yüzde yüz kusurlu olduğunu, bu nedenle müvekkili hakkında hiçbir şekilde indirim yapılamayacağını belirterek; maddi tazminat bakımından belirsiz alacak davası olarak açılan davada, davalı … yönünde poliçe limiti dahilinde olmak üzere bakiye sürekli sakatlık tazminatı için 1.000,00 TL, geçici iş göremezlik için 1.000,00 TL, bakıcı gideri tazminatı için 1.000,00 TL olmak üzere toplam 3.000,00-TL’nin temerrüt tarihi olan 27/12/2017 tarihinden itibaren davalıdan avans faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili ıslah dilekçesinde; geçici iş göremezlik için taleplerini 14.401,54 TL’ye bakiye maluliyet (sürekli sakatlık) için taleplerini 1.372,90 TL’ye çıkardıklarını, bakıcı gideri için taleplerinin 1.000,00 TL olduğunu bildirmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, dava konusu trafik kazasının zamanaşımı süreleri geçtikten çok sonra açılmış olduğunu bu nedenle davanın reddi gerektiğini, davacı vekilince müvekkili şirkete dava öncesinde başvuruda bulunulduğunu, müvekkili şirket tarafından gerekli tüm ödemelerin yapıldığını ve sorumluluğun yerine getirildiğini, davacı vekilince müvekkili şirketin eksik ödeme yaptığından bahisle ikame ettiği davanın, dava şartından yoksun olduğunu, 27.12.2017 tarihli trafik kazası sonucu davacı tarafa müvekkili şirket tarafından 28.01.2019 tarihinde 25.104,00-TL tutarında ödeme yapıldığını, müvekkili tarafından tüm sorumluluk yerine getirilmiş olduğundan, davanın esastan reddi gerektiğini, müvekkili şirketin poliçe dahilinde davacının geçici iş göremezlik giderlerinden ve geçici bakıcı giderlerinden sorumlu olmadığını, davacının sürekli bakıcı gideri tazminatına hak kazanabilmesi için ise genel şartlar’da en az %70 oranında maluliyet oluşması gerektiğinin belirtildiğini belirterek; öncelikle müvekkili şirket tarafından işbu davaya ilişkin tüm sorumluluk yerine getirildiğinden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, somut olayda; davalıya sigortalı aracın sürücüsünün, sürücü belgesi olmadığı gibi, ıslak zeminde otomobil kullanmak için yeterli bilgi ve deneyimi olmadığı halde, yönetimindeki araç ile karayoluna çıkmakla, yönetimindeki aracının hızını; aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gereklerine göre ayarlamamakla, ön ilerisine azami dikkatini vermemekle, anlık dikkatsizliği tedbirsizliği sonucu aracını seyir halinde bulunduğu şeritte tutamadığı, yolun sağında kaldırımda bulunan yaya ve park halindeki araçlara çarpmakla sebebiyet verdiği olayda, Ankara ATK ve kusur bilirkişi raporuna göre; davalı … şirketine sigortalı araç sürücüsü …’in %100 kusurlu, davacı yaya …’nin kusursuz olduğu, davalı … nezdinde ZMMS sigorta poliçesi ile kayıtlı bulunan sigortalı araç maliki ve sürücüsü …’in maliki olduğu… sayılı plakalı aracın, davacıya çarpması sonucu trafik kazası meydana geldiği ve davacının bu kaza neticesinde yaralandığı, …’nin 27/12/2017 tarihli yaralanması neticesinde; Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliği’ne göre %5 özür oranı olduğu, Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmeliğe göre %5 engel oranı olduğu, 9 ay süre ile iş göremezlik halinde kaldığı, aktüer bilirkişinin sunduğu rapora göre; davacı için 26.476,90 TL olarak hesaplanan sürekli iş göremezlik zararına karşı davalı tarafından (faizi dahil) 27.022,91 TL ödenmiş olduğu, bu halde, 546,01 TL fazla ödeme yapıldığı, firmanın sürekli iş göremezlik tazminatı anlamında borcu kalmadığı anlaşılmakla davanın bakıcı ve bakiye sürekli iş göremezlik tazminat istemleri bakımından ayrı ayrı reddine; sürekli iş göremezlik tutarından yapılan 546,01 TL fazla ödemenin, geçici iş göremezlik tazminatı olan 14.401,54 TL’den mahsubu ile, davacının (14.401,54-546,01 TL=)13.855,53 TL geçici iş göremezlik tazminatı alacağının bulunduğu anlaşıldığından; maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile, bakıcı gideri yönünden istemin reddine, bakiye sürekli iş göremezlik tazminat isteminin reddine, 13.855,53 TL geçici iş göremezlik tazminatının kabulü ile temerrüt tarihi olan 06/02/2019 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı …Ş vekili istinaf dilekçesinde, davacı tarafa TRH Tablosu esas alınmak suretiyle ve %5 maluliyet oranına göre 25.104,00-TL tutarında ödeme yapıldığını ve şirketin ibra edildiğini, müvekkil şirketin geçici iş göremezlik tazminatına ilişkin olarak herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, kararda, müvekkil şirket aleyhine avans faizine hükmedilmesine karar verildiğini, müvekkil şirketin işbu dava kapsamında herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı sabit olmakla birlikte müvekkil şirket aleyhine hüküm kurulacağı düşünülse dahi yasal faiz üzerinden hüküm kurulması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davalı … vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan geçici ve daimi iş göremezlik ile bakıcı gideri nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davalı vekili müvekkilinin geçici iş göremezlik tazminatından sorumlu olmadığını, sorumluluğun SGK’da olduğunu ileri sürülmüş ise de; Haksız fiil nedeniyle zarar görenin talep edebileceği bedensel zararlar TBK’nın 54. maddesinde düzenlenmiş olup, geçici iş göremezlik ilgili madde kapsamında zarar sorumlusundan talep edebilecek zararlardır. Geçici iş göremezlik zararlarının KTK’nın 98. maddesi kapsamında Sosyal Güvenlik Kurumu’nun sorumluluğu içerisinde bulunan tedavi giderlerinden olmamasına, KTK’nın 92. maddesinde sigorta teminatı dışında tutulmamış olmasına, ayrıca Sigortacılık Kanunu 14. maddesinde Güvence Hesabı’nın sigortalısı tespit edilmeyen araçların verdiği bedensel zararlardan sorumlu olduğu düzenlenirken, bedensel zarar kapsamında olan geçici iş göremezlik zararlarından sorumlu olmayacağına ilişkin istisnai düzenleme bulunmamasına göre davalının geçici iş göremezlik zararlarından sorumlu olmadığına yönelik istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
Diğer taraftan, her ne kadar davalı vekili ibraname nedeniyle davacının talepte bulunamayacağını ileri sürmüş ise de, davacı tarafından fazlaya ilişkin dava açma hakkının saklı tutulduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin hükmedilen faiz türüne yönelik istinaf sebeplerine gelince; Haksız fiil nedeniyle, sorumluluk sigortası hakkında açılan davada, sigorta şirketi zarara neden olanın sorumluluğunu üstlendiğinden, haksız fiilin “ticari iş” olması halinde sigorta şirketi ticari faiz ile sorumlu tutulabilir.
Bu nedenle işletilecek faiz türünün tespitinde, zarara neden olan aracın trafik kaydı ve kaza tarihindeki gerçek kullanım amacının değerlendirilmesi, bu değerlendirme neticesinde aracın kullanım amacının hususi olması durumunda yasal faize, ticari olması ve davacının avans faizi talebi bulunması halinde avans faizine hükmedilmesi gerekmektedir.
Somut olayda; davalı tarafından sigortalanan araç … marka olup aracın ruhsat kaydının aksine “ticari” olarak kullandığına dair delil de sunulmamıştır. Bu durumda hükmedilen tazminatın “yasal” faizi ile tahsiline karar verilmesi gerekirken ticari faize hükmedilmesi doğru görülmemiş, davalı vekilinin faiz türüne ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmüştür.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin sair istinaf sebeplerinin reddi ile faiz türüne yönelik istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yapılan yargılamada eksiklik bulunmamasına ve yapılan hata nedeniyle yeniden yargılamaya ihtiyaç duyulmaması nedeniyle HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince, mahkemece hükmedilen faiz türü “yasal faiz” olarak düzeltilerek, ilk derece mahkemesi kararında kesinleşen yönler korunarak aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
I- Davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile; Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 12/01/2021 tarihli, 2019/116 Esas – 2021/26 Karar sayılı kararın KALDIRILMASINA,
HMK’nın 353/1-b-2.maddesi uyarınca esas hakkında yeniden karar verilmesine,
Buna göre;
1-Maddi Tazminat Davasının Kısmen Kabulü ile
1-Bakıcı Gideri Yönünden istemin Reddine,
2-Bakiye Sürekli İş Göremezlik Tazminat isteminin Reddine,
3-13.855,53 TL geçici iş göremezlik tazminatının kabulü ile temerrüt tarihi olan 06/02/2019 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin istemin Reddine,
4-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3. 13. maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
5-Reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 2.918,91 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 50,80 TL başvuru ve vekalet harcı, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti,174,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 1.224,80 TL yargılama giderinden ret ve kabul oranına göre hesaplanan 1.011,67 TL’nin davalı taraftan alınarak davacı tarafa ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan 101,00 TL yargılama giderinden ret ve kabul oranına göre hesaplanan 17,57 TL’nin davacı taraftan alınarak davalı tarafa ödenmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde YATIRANA İADESİNE,
9-Alınması gerekli 946,47 TL harçtan peşin ve ıslahla alınan 104,40 TL harcın düşümü ile arta kalan 842,07 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
10-Peşin ve ıslahla alınan 104,40 TL harcın davalı taraftan alınarak davacıya ödenmesine,
11-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflar anlaşamadıklarından, Arabuluculuk Yönetmeliği 26/2 maddesi uyarınca Bakanlık bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
İSTİNAF HARÇ VE YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN
II-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
III-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan 81,5-TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
IV-Başvuran tarafça yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısım var ise HMK’nın 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
V-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 08/03/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.



Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.