Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/751 E. 2023/527 K. 05.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi Esas-Karar No: 2022/751 – 2023/527
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/751
KARAR NO : 2023/527

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/01/2021
NUMARASI : 2016/387 Esas – 2021/10 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR
VEKİLİ

DAVANIN KONUSU : SİGORTA
KARAR TARİHİ : 05/04/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 05/04/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı …Şti. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili, dava dilekçesinde, 04.10.2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalı sigorta şirketine sigortalı, davalı …. Şti.’nin maliki, dava dışı …’in de sürücüsü olduğu … plakalı aracın, davacıya ait Sincan – Ankara hattında çalışan … plakalı otobüse arkadan çarparak davacıya ait otobüsün ekspertiz raporuyla da belirlendiği üzere toplam 26.000,00 TL hasara ve dolayısıyla da değer kaybına uğramasına sebep olduğu, davacıya ait aracın 04.10.2015 tarihinde … tamir servisine giriş yapıp 26 gün sonra 30.10.2015 tarihinde servisten çıktığını, aracın çalıştığı hatta en az 6 seferin yapılmakta olduğu ve buna göre araç başı brüt 800 – 900 TL arası hasılatın elde edildiğini belirtilerek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla; değer kaybı için davalılardan müştereken ve müteselsllen sigorta şirketi için dava tarihinden, diğer davalılar için olay tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte şimdilik kaydıyla 5.000,00 TL’nin araç maliki davalı …. Şti.’den olay tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte şimdilik araç mahrumiyet zararı olarak 3.000,00 TL olmak üzere toplamda 8.000,00 TL’nin tahsili talep edilmiştir.
Davalı …Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde, dava konusu kazaya karışan … plakalı aracın davalı sigorta şirketine 26.01.2015 / 2016 vadeli … nolu ZMM(Trafik) Sigorta poliçesiyle sigortalı olduğunu, dava konusu aracın teknik özellikleri dikkate alındığında araçta değer kaybının meydana gelmeyecek olduğu gibi değer kaybının dolaylı zararlardan olmakla davalı sigorta şirketi sorumluluğunun da olmadığını, davacıya ait araçta meydana gelen tamir süresi araç yoksunluk kaybından da davalı sigorta şirketi sorumluluğunun bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı …. Şti. vekili cevap dilekçesinde, dava konusu kazaya karışan … plakalı aracın maliki olduklarını, davacı iddialarının aksine kazanın meydana gelmesinde maliki oldukları araç sürücüsünün tamamen kusurlu olmadığını, zira davacıya ait otobüs sürücüsünün henüz otobüs durağına yaklaşmadan ani yavaşlama ve şerit ihlali yapmış olduğunu, dava konusu otobüsün markası, modeli, hasar miktarı ve önceki hasarları da dikkate alındığında dava konusu araçta değer kaybının meydana gelmediğini, eksper raporunda belirtildiği üzere onarım süresinin 20 gün olduğunu, zira araç tamiratının 04.10.2015 tarihinde başladığını ve eksper taleplerinin 05.10.2015 tarihinde yapıldığını, eksper tarafından yapılan incelemeler ve onarım kararının dahi süre aldığını , hangi tarihte onarıma başlanıldığı ve onarımın bitirildiğinin kesin ve net şekilde ortaya konulmadığını, hakkaniyet gereği davalıdan yalnızca normal onarım süresince mahrumiyet zararının talep edilmesi gerektiğini, davacı tarafın araç için belirlediği günlük sefer ve hasılat miktarının da kabul edilir olmadığını, zira yakıt parasının ortalama 370-400 TL, şoför ücretinin 110,00 TL civarı ve muavin ücretinin 70,00 TL civarı gibi giderleri de içinde barındırmakta ve net kazancı ortaya koymadığını, maliki oldukları aracın … A.Ş.’ye 24210225 nolu 26.01.2015 / 2016 vadeli Genişletilmiş Kasko Paket Poliçesiyle sigortalı olduğu ve dolayısıyla davanın … A.Ş.’ye de ihbar edilmesi gerektiğini, aleyhlerine karar verilmesi halinde rucu haklarını kullanmaları açısından dava konusu edilen değer kaybı ve mahrumiyet zararından müşterek ve müteselsil sorumlu olan davalı şirketin araç sürücüsü olan …’e de iş bu davanın ihbar edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre davacıya ait araca davalının maliki olduğu dava dışı gerçek kişinin sürücüsü olduğu ve davalı sigorta şirketine sigortalı aracın çarpması sonucu meydana gelen kazada davacı aracının hasarlandığı, emsallerine göre değerinden reel piyasa koşularına göre 5.000,00 TL kaybettiğinin belirlenmiş olduğu, Anayasa Mahkemesi 17/7/2020 tarihinde E.2019/40 numaralı dosyada, Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiği bu nedenle sigorta genel şartlarına göre yapılan hesaplamaya itibar edilmeyerek gerçek zararın belirlenmesinde Yargıtay içtihatları da dikkate alınarak reel piyasa şartlarına göre yapılan hesaplama yöntemi ile zarar hesabının dosyaya uygun görüldüğü, ayrıca aracın tamir süresinin bulunduğu, bu süre içinde davacının aracından mahrum kaldığı ve bunun kazanç kaybı şeklinde zarara uğramasına sebep olduğu, kazada dava dışı sürücünün %100 oranında kusurlu olduğunun belirlendiği davacı yana ait … plaka nolu aracın 04.10.2015-30.10.2015 dönemlerini kapsayan süre içerisinden 20.638,80 TL hasılat kaybının oluştuğu, davacı yanın mevcut hasılatı elde edebilmesi için 8.150,32 TL lik zorunlu giderlere katlanması gerektiği, zorunlu giderler düşüldükten sonra ise davacı yanın 12.488.48 TL kazanç kaybının olduğunun bilirkişi raporuyla belirlendiği gerekçesiyle 5.000,00 TL değer kaybı tazminatının davalı sigorta şirketi yönünden 3.000,00 TL teminat limiti ile sınırlı olmak üzere 25/04/2016 tarihinden, davalı …. Ltd. Şti. yönünden 04/10/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 12.488,48 TL araç mahrumiyet bedeli tazminatının 04/10/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı …. Ltd.Şti’den alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı…. Şti. vekili istinaf dilekçesinde, bilirkişinin Sincan-Ankara servis güzergahını 32 km olarak tespit ettiğini, böylece her servis gidiş-dönüşten ibaret olacağından 64 km üzerinden hesaplama yapılması gerekirken; 6 servis yalnızca gidiş mesafesi ile çarpılarak sonuca varıldığını, bu yanlış hesaplamanın sonuca fahiş şekilde etki ettiğini, kabul etmemekle birlikte en aleyhe yorumda dahi günlük 32*2*6= 384 km mesafe edeceğini, ayrıca Ekim 2015 yılında motorinin litre fiyatı 3,96 TL olduğunu, itirazlar doğrultusunda akaryakıt gideri hesaplandığında 7.116,59 TL sonucuna varıldığını, doğru olan tespitin de bu olduğunu, EGO Genel Müdürlüğü’nden gelen 14.09.2018 tarihli yazı cevabında davacıya ait … plakalı aracın 01.08.2018-31.08.2018 tarihlerindeki günlük kazancının 660,00 TL olarak belirtilmesine karşılık, 3 yıl öncesi için 793,80 TL kazanç belirlemesi yapılmış olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, cevabi yazı somut delil niteliği taşıyorken bilirkişinin afaki olarak servis başına 70 yolcu üzerinden ve bunların % 80’inin tam biletli olduğunun varsayımıyla hareket ederek, bilet kesilmeyen yolcuların da olduğu kişisel yorumlamasıyla sonuca varmasının isabetli olmadığını, ayrıca ekspertiz tarafından düzenlenmiş Değer Kaybı Ekspertiz raporuna göre araçta değer kaybının olmadığının belirtildiğini, dosya bilirkişisi tarafından sigorta genel şartlarına göre yapılan değerlendirmede de araçta değer kaybının olmadığının açıkça tespit edildiğini, somut delillere rağmen yerel mahkemece değer kaybına hükmedilmesinin hukuka ve yasalara aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan araç hasarı nedeniyle, araçta oluşan değer kaybının ve araç mahrumiyetine ilişkin zararın tazmini istemidir.
Değer kaybı; aracın trafik kazası sonucu hasarlanıp, onarılmasından sonraki değeri ile hiç hasarlanmamış haldeki değeri arasındaki farka ilişkin olup, araçtaki değer kaybı belirlenirken, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi yerleşik içtihatlarına göre, aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları dikkate alınarak aracın kaza tarihinden önceki 2. el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonra ikinci el satış değerinin tespiti ve arasındaki fark göz önüne alınmalıdır. Bu açından aracın kaza tarihindeki onarıldıktan sonraki değeri kadar, hasarlanmadan önceki değeri de önemli olduğundan, kaza yapan aracın dava tarihinden önceki kazaları ve bu kazaların aracın kaza tarihindeki değerine etkisi titizlikle irdelenmeli ve değerlendirilmelidir.
Mahkemece değer kaybına yönelik belirlenmenin Yargıtay tarafından benimsenen ilkeler çerçevesinde belirlenmiş olmasına göre, davalının değer kaybına yönelik olarak tazminat hesap raporuna yönelik istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
Araç mahrumiyetine ilişkin olarak ise, kazanç kaybının belirlenmesi için, aracın modeli, özellikleri, güzergahı ve günlük sefer sayısı ile bir seferde ya da bir günde elde edilen net kazancının tespit edilmesi net kazançtan araç için yapılması zorunlu yakıt bakım, amortisman gideri gibi giderlerin mahsup edilmesi ve bakiye kısmın davalı taraftan tazmini cihetine gidilmesi gerekmekte olup, hükme esas bilirkişi raporunda bu ilkelere göre belirleme yapıldığı, itirazların giderildiği ve hükme esas alınmasında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, davalı … Ltd. Şti. vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı … Ltd. Şti. vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalıdan alınması gereken 1.194,64 TL istinaf karar harcından peşin alınan 298 TL’nin mahsubu ile bakiye 896,64 TL harcın istinaf eden davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurma harcı peşin yatırıldığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davalı tarafından yatırılan istinaf gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,
5-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 05/04/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye

Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.