Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/736 E. 2023/324 K. 08.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/736 – 2023/324
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/736
KARAR NO : 2023/324

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/12/2020
NUMARASI : 2020/19 Esas – 2020/879 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 08/03/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 20/03/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 01.02.2014 tarihinde sürücü …’ın, sevk ve idaresindeki aracıyla seyri sırasında, kavşağın kendisine göre sol tarafından kontrollü şekilde karşıya geçmekte olan davacı ve çocuklarına çarpması sonucu çok taraflı, yaralanmalı, trafik kazası meydana geldiğini, davacı ve çocuklarının ivedi şekilde hastaneye götürülmeleri nedeniyle olaydan hemen sonra düzenlenen bir kaza tespit tutanağı olmadığını, davacının kaza neticesi yaralandığını belirterek 5.400,00-TL daimi maluliyet (sakatlık) tazminatının davalı sigorta şirketine başvuru tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2014/11228 soruşturma nolu dosyasında mevcut 19.02.2014 tarihli uzlaştırma raporu ile davacı ve sigortalı araç sürücüsü …’ın uzlaştığını, anılan tutanakta şüphelinin …’a 4.000,00-TL ödemesi kaydı ile başkaca herhangi bir maddi ve manevi edim talebi olmaksızın taraflar arasında uzlaşma sağlandığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, tarafların Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2014/11228 soruşturma sayılı dosyasında uzlaşma sağladıkları, Ceza Muhakemesi Kanunun 253/19. maddesi kapsamında uzlaşma sağlandığından tazminat davası açılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; ceza hukukunda uzlaşmanın amacının mağdurun maddi-manevi zararını ortadan kaldırmak değil, ceza yargılamasını erken sonuçlandırabilmek olduğunu, uzlaşma aşamasında alınan ödemenin davacının zararını tamamen gidermediğini, uzlaşma aşamasında alınan ödemenin ancak sigorta şirketi tarafından yapılacak ödemeden mahsup edilebileceğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Davacı vekilinin istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasında yaralanmadan kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Olaya ilişkin Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2014/11228 sayılı soruşturma dosyasında, müşteki şüphelinin …, mağdur şüphelilerin …, mağdurun … olduğu, Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun 253. maddesi kapsamında, uzlaştırma faaliyetlerinde bulunulduğu, uzlaşma teklif formunda CMK’nın 253. maddesinde düzenlenen uzlaşmaya ilişkin hükümlerin yazılı olduğu, uzlaşmanın mahiyeti, uzlaşmayı kabul veya reddetmenin hukuki sonuçlarının anlatıldığı, davacının tutanakta imzasının bulunduğu, imza inkârında bulunulmadığı, davacıya 4.000 TL ödenmesi mukabilinde 11.07.2014 tarihinde uzlaşma tutanağının düzenlendiği, taraflarca raporun imzaladığı, uzlaşma nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği görülmüştür.
CMK’nın 253/19 maddesi; “Uzlaşma sonucunda şüphelinin edimini def’aten yerine getirmesi halinde, hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilir. Edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arz etmesi halinde, 171 inci maddedeki şartlar aranmaksızın, şüpheli hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilir. Erteleme süresince zamanaşımı işlemez. Kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararından sonra, uzlaşmanın gereklerinin yerine getirilmemesi halinde, 171 inci maddenin dördüncü fıkrasındaki şart aranmaksızın, kamu davası açılır. Uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz; açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır. Şüphelinin, edimini yerine getirmemesi halinde uzlaşma raporu veya belgesi, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 38 inci maddesinde yazılı ilam mahiyetini haiz belgelerden sayılır.” şeklinde düzenlenmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Yasası’nın 88. maddesinde zarar verenlerin birden fazla olması halinde “Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur.” düzenlemesi yapılmış, yine TBK’nın 61. maddesinde, “Dış ilişkide, birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.” denilmiş, 62. madde de ise, “Tazminatın aynı zarardan sorumlu müteselsil borçlular arasında paylaştırılmasında, bütün durum ve koşullar, özellikle onlardan her birine yüklenebilecek kusurun ağırlığı ve yarattıkları tehlikenin yoğunluğu göz önünde tutulur. Tazminatın kendi payına düşeninden fazlasını ödeyen kişi, bu fazla ödemesi için, diğer müteselsil sorumlulara karşı rücu hakkına sahip ve zarar görenin haklarına halef olur.” düzenlemesi ile birden çok kişinin aynı zarardan aynı sebeple ya da çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu olabileceği vurgulanmıştır. Türk Borçlar Kanunu’nun müteselsil borçluluk ve dış ilişkide borçluların sorumluluğu başlıklı 163. maddesinde; “Alacaklı, borcun tamamının veya bir kısmının ifasını, dilerse borçluların hepsinden, dilerse yalnız birinden isteyebilir. Borçluların sorumluluğu, borcun tamamı ödeninceye kadar devam eder” denilerek zarar verenlerin zarar görenlere karşı sorumluluğunun kapsamını düzenlemiştir.
TBK’nın 166. maddesi gereğince, borçlulardan birinin ifa veya takasla borcun tamamını veya bir kısmını sona erdirmesi halinde, bu oranda diğer borçluları da borçtan kurtarmış olur. Aynı Kanun’un 168/2 maddesi gereğince, alacaklının diğerlerinin zararına olarak borçlulardan birinin durumunu iyileştirmesi halinde bunun sonuçlarına kendisinin katlanması gerekir.
Davalı sigorta şirketi kazaya neden olan aracın Zorunlu Mali Sorumluluk sigortacısı olup, sorumluluğu 2918 sayılı KTK’nın 85 ve 91. maddeleri gereğince araç işleteninin üçüncü kişilere olan hukuki sorumluluğunu, sigortalısının kusuru ve azami poliçe limitine kadar üstleneceğinden ve nihai sorumlu olan haksız fiil faili araç sürücüsü ile yapılan uzlaşmanın dolayısı ile davalı sigorta şirketine sirayet edeceğinin kabulü gerekir.
Açıklanan nedenlerle, dava açılmadan önce soruşturma aşamasında davacı tarafından karşı araç sürücüsü ile uzlaşma sağlandığı, CMK’nın 253/19. maddesine göre artık davacının maddi tazminat davası açma hakkı bulunmadığı gibi açılmış davadan da feragat edilmiş sayılacağı düzenlemesi gereğince bu feragatin müteselsil sorumlu olan davalı sigorta şirketine de sirayet edeceğinin kabulü gerektiğinden dosya kapsamı, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1.b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacıdan alınması gerekli 179,90 TL istinaf karar harcından peşin alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile bakiye 120,60 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Kararın taraflara HMK’nın 359/4 maddesi gereğince usulüne uygun şekilde tebliğine,
Dair, duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 361/1 maddesi uyarınca kararın usulen tebliğinden itibaren 2 HAFTA İÇERİSİNDE TEMYİZ YOLU açık olmak üzere 08/03/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.