Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/727 E. 2023/378 K. 15.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/727 – 2023/378
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/727
KARAR NO : 2023/378

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/09/2020
NUMARASI : 2014/337 Esas – 2020/442 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 15/03/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 05/04/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesiyle; 19/01/2014 tarihinde davalı sürücü …’in, sevk ve idaresinde olan araçla seyri sırasında yolun karşısına geçmekte olan davacı yayaya çarpması sonucu davacının yaralandığını, ayrıca manevi olarak yıprandığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 3.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte tüm davalılardan, 10.000,00 TL manevi tazminatın ise kaza tarihiden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalı …’den tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta vekili cevap dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 09/03/2020 tarihli dilekçesiyle; davalı … Sigorta şirketi ile maddi tazminat yönünde sulh olduklarını, sulh protokolü ve ibraname düzenlendiğini belirterek maddi tazminat yönünden … Sigorta A.Ş. aleyhindeki davadan feragat ettiklerini, ancak davalı … yönünden manevi tazminat davalarının devam ettiğini bildirdiği, 18/09/2020 tarihli duruşmada her iki davalı yönünden maddi tazminat davasından feragat ettiklerini, manevi tazminat yönünden ise davalı Yurdan aleyhindeki davanın devam ettiğini bildirmiştir.
Davalı … vekilinin 18/09/2020 tarihli celsede söz alarak davacının maddi tazminat yönündeki davasından sigorta şirketi ile sulh olunup ödeme yapıldığından dolayı feragat etmesi nedeniyle bu alacak kalemine yönelik yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri bulunmadığını, ancak manevi tazminata ilişkin davanın reddine karar verilmesi gerektiğini beyan etmiştir.
Davalı … Sigorta vekili mahkemeye sunduğu 26/03/2020 tarihli dilekçesi ile; davacı taraf ile sulh olduklarını, bu nedenle karşı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediklerini belirterek, davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; maddi tazminat davasının, her iki davalı yönünden feragat nedeniyle reddine, taraflar leyh ve aleyhlerine yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, davacının davalı … yönünden talep ettiği manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile; 2.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazla isteminin reddine karar verilmiş, karar davalı … vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde; maddi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine bağlı olarak davalı … lehine ret vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiğini, hükmedilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davalı … vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda; kaza tespit tutanağı uyarınca, 19.01.2014 tarihinde sürücü …’in, sevk ve idaresindeki araçla seyir halinde olduğu sırada aracın seyir istikametine göre sağ taraftan karşıdan karşıya geçmek isteyen yaya …’e çarpması sonucu meydana gelen kazada sürücü ve yayanın kural ihlali olduğunun belirlendiği, mahkemece Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı’ndan alınan 28/01/2016 tarihli rapor uyarınca, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücü …’in %25 oranında, davacının ise %75 oranında kusurlu olduğunun belirlendiği, Ankara 27. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2014/770 Esas nolu dosyasında yapılan yargılama sonucu sanık …’in taksirle yaralanmaya neden olmak suçundan mahkumiyetine karar verildiği, kararın kesinleştiği, anılan dosyada hükme esas alınan kusur raporu uyarınca kazanın meydana gelmesinde asli kusurun yaya …’e ait olduğu, sanık sürücü …’in ise tali kusurlu olduğunun belirlendiği, mahkemece maluliyete ilişkin alınan 17/10/2014 tarihli raporda; söz konusu yaralanma nedeniyle davacının sol kaşta hematom ve L2-3-4 vertebra sol transvers proçeslerinde fraktüre bağlı olarak kalıcı iş gücü kaybının olmadığı ancak 3 ay süreyle iş görmez halde kaldığının belirlendiği, rapora itiraz edilmesi üzerine İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu’ndan alınan 23/10/2019 tarihli rapor uyarınca, kaza neticesi davacının %14 oranında malul kaldığı, iyileşme süresinin 4 ay kadar olduğunun belirlendiği, yargılamanın devamı sırasında davacının 14/04/2018 tarihinde geçirdiği trafik kazasında ağır şekilde yaralandığı ve yatılı bakıma muhtaç olduğundan bahisle kısıtlandığı, Ankara 7.Sulh Hukuk Mahkemesinin 19/10/2018 tarih ve 2018/974 Esas – 2018/1024 Karar sayılı ilamı ile kendisine kardeşi …’in vasi olarak atandığı, dosyaya husumete izin kararının ibraz edildiği, davalı … vekilinin, davacının dava konusu kazadan sonra 10/04/2018 tarihinde yeni bir kaza geçirdiğini bu kazaya ilişkin tedavi evraklarının da celp edilerek, ilk kazadaki yaralanmaya ilişkin olarak İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan yeniden rapor alınması gerektiğini belirtmesi üzerine mahkemece ilgili ceza soruşturma evrakları ve tıbbi belgeler toplanarak İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu’ndan alınan 23/06/2020 tarihli raporda, davacının kaza neticesi %14 oranında malul kaldığı, iyileşme süresinin 4 ay kadar süreceğinin belirlendiği, mahkemece tüm delillerin değerlendirilmesi ile yazılı şekilde karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, kazanın gerçekleşmesinde davacı yayanın % 75, davalı sürücünün % 25 oranında kusurlu bulunmasına, davacının kaza sonucu sol kaşta hematom ve L2-3-4 vertebra sol transvers proçeslerinde fraktüre bağlı olarak %14 oranında malul kaldığı, iyileşme süresinin 4 ay kadar süreceğinin belirlendiğinin anlaşılmasına, istinaf eden davalı … vekilinin 18/09/2020 tarihli celsede söz alarak davacının maddi tazminat yönündeki davasından sigorta şirketi ile sulh olunup ödeme yapıldığından dolayı feragat etmesi nedeniyle bu alacak kalemine yönelik yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri bulunmadığını belirtmiş olması karşısında feragat nedeniyle reddedilen maddi tazminat talebine ilişkin bu davalı lehine ret vekalet ücretine hükmedilmemiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamasına, kazanın oluş şekli, davacının kaza tarihindeki yaşı, yaralanma durumu, sürekli maluliyet oranı, geçici işgöremezlik süresi, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, manevi tazminatın amacı, ülkenin ekonomik koşulları, paranın satın alma gücü, davacının bu şekilde yaralanması sebebiyle maruz kaldığı acı, ağrı, üzüntü, elem, ıstırap, keder, sıkıntı, manevi çöküntü, manevi tazminatın amacı, zenginleştirme ve fakirleştirme amacı taşımaması, caydırıcı olması, özendirici olmaması ve 22.06.1966 tarih, 1966/ 7 Esas – 7 Karar sayılı YİBK kararındaki kriterler gözetildiğinde davacı için yerel mahkemece takdir edilen manevi tazminat miktarının hakkaniyete uygun bulunmasına ve mahkemenin gerekçesine göre, yerel mahkeme kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile bağlı kalınarak yapılan inceleme sonunda davalı … vekilinin yerinde görülmeyen tüm istinaf taleplerinin HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı …’dan alınması gereken 136,62-TL istinaf karar harcından, peşin alınan 60,30-TL nispi harcın mahsubu ile bakiye 383,33-TL harcın adı geçen davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf talebinde bulunan davalı … tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf başvuru harcı peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-İstinaf eden tarafça yatırılan istinaf gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
6-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 15.03.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan

Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.