Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/711 E. 2023/357 K. 15.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/711
KARAR NO : 2023/357

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/07/2020
NUMARASI : 2017/164 Esas – 2020/346 Karar

DAVACI : … – TCK:…
VEKİLİ :
DAVALI : …
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 15/03/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 15/03/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … Sigorta AŞ vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 23/11/2016 tarihinde davalı … şirketine kaza tarihi itibariyle ZMMS poliçesi ile sigortalı olan …plakalı aracın müvekkilinin sevk ve idaresindeki bisiklete çarpması nedeni ile müvekkilinin malul kaldığını, kaza nedeni ile Çorum C.Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturmanın halen derdest olduğunu belirterek, beyanla HMK’nın 107/1.m. gereğince belirli alacağa ilişkin değer artırım hakları saklı kalmak kaydıyla 3.200,00-TL geçiçi ve sürekli işgöremezlik tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı yan tarafından eksik belge sunulduğundan, 2918 sayılı KTK 97.m. gereğince davacının müvekkiline usulüne uygun olarak yaptığı bir başvurusunun bulunmadığını, dava konusu trafik kazası nedeni ile zorunlu trafik sigortacısı olan müvekkili Şirketin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve zarar oranında olduğunu, dava konusu geçici iş göremezlik zararından müvekkilinin hukuken sorumlu tutulamayacağını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, ZMMS poliçesinin incelenmesinde; dava konusu trafik kazasına karışan …plakalı aracın kazanın gerçekleştiği tarihi kapsar şekilde 13/05/2016-13/05/2017 dönemine ilişkin olarak ZMMS poliçesi ile davalı … şirketine sigortalı olduğu, “Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümleri gereğince alınan ek raporda özetle; kazazede davacının kaza sonrasında sağ el bileğindeki kısıtlılık nedeni ile üst ekstremite özürlülük oranı dikkate alındığında; bedensel özür oranının % 1 olduğu, iyileşme süresinin 6 aya kadar uzayabileceğinin mütalaa edildiği, ATK Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı kusur bilirkişi raporunda ise; dava konusu trafik kazasının oluşumunda davalı … şirketine sigortalı aracın dava dışı sürücüsü …’nın aracının kapısının dikkatsiz ve kontrolsüz şekilde açması nedeni ile %100 oranında kusurlu olduğu, davacı bisiklet sürücüsünün ise, kusursuz olduğunun belirtildiği, aktüer hesap bilirkişi ek raporunda ise özetle; kaza tarihi itibariyle TRH-2010 yaşam tablosu ve %1,8 teknik faiz oranı esas alınarak yapılan hesaplama sonucunda davacının davalıdan 8.293,24-TL geçiçi ve 4.473,75-TL sürekli işgöremezlik tazminatı olmak üzere toplam 12.766,99-TL tazminat talebinde bulunabileceğinin belirtildiği, dosyaya celp edilen Çorum CBS’nin dava konusu trafik kazası ile ilgili olarak başlatılan 2016/13179 sor. sayılı dosyasında vâki davacının uzlaşma ve şikayetten vazgeçme beyanı düzenlenen 15.03.2017 tarihli uzlaştırma tutanağında şüphelinin kendisinden özür dilemesi halinde uzlaşabileceğini belirttiği, şüpheli sürücünün özür dilediği belirtilerek uzlaşma tutanağı düzenlendiği, Çorum Cumhuriyet Başsavcılığı dosyasında yer alan uzlaşma tutanağında davacıya ödenmek üzere herhangi bir tazminat bedelinin kararlaştırılmadığı, özür dilenmesi karşılığı uzlaşma sağlandığı, davaya konu kaza nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, uzlaşma tutanağında tarafların açıkça maddi ve manevi tazminat miktarları konusunda uzlaşıp-uzlaşmadıkları belirtilmediği gibi maddi ve manevi tazminat alacağına mahsuben yapılmış olduğu iddia edilen bir ödemenin de bulunmadığından, davalı vekilinin uzlaşma konusundaki beyanlarına itibar edilmediği gerekçesiyle; davanın değer artırım dilekçesi gözetilerek KABULÜ İLE; dava konusu 4.473,75-TL sürekli ve 8.293,24-TL geçici işgöremezlik olmak üzere toplam 12.766,99-TL işgöremezlik tazminatının temerrüt tarihi olan 11/01/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … Sigorta AŞ vekili istinaf dilekçesinde, davacı ile sigortalı arasında savcılık dosyasında uzlaşma sağlandığından tazminat davası açılamayacağını, başvuru koşulunun yerine getirilmediğini, dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddi gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatından sorumlu olmadıklarını, dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilebileceğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Dava, yaralanma ile sonuçlanan trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Çorum Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2016/13179 soruşturma nolu dosyasında CMK’nın 253. maddesi gereğince uzlaştırma nedeniyle 29/3/2017 tarihinde KYO karar verildiği, uzlaşma teklif formunda CMK’nın 253. maddesinde düzenlenen uzlaşmaya ilişkin hükümlerinin yazılı olduğu, davacı …’ın uzlaşmanın mahiyeti, uzlaşmayı kabul veya reddetmenin hukuki sonuçlarını anladığı, formun bir örneğini aldığına dair tutanakta imzasının bulunduğu, imza inkarında bulunulmadığı anlaşılmaktadır.
CMK’nın 253/19. maddesinde yer alan; “Uzlaşma sonucunda şüphelinin edimini def’aten yerine getirmesi halinde, hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilir. Edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arz etmesi halinde, 171’inci maddedeki şartlar aranmaksızın, şüpheli hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilir. Erteleme süresince zamanaşımı işlemez. Kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararından sonra, uzlaşmanın gereklerinin yerine getirilmemesi halinde, 171’inci maddenin dördüncü fıkrasındaki şart aranmaksızın, kamu davası açılır. Uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz; açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır. Şüphelinin, edimini yerine getirmemesi halinde uzlaşma raporu veya belgesi, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 38. maddesinde yazılı ilam mahiyetini haiz belgelerden sayılır.” şeklindeki düzenleme; 26594 sayılı Resmi Gazetede 26/07/2007 tarihinde yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Ceza Muhakemesi Kanununa Göre Uzlaştırmanın Uygulanmasına ilişkin Yönetmeliğin “Edimin Konusu” yan başlıklı 20/d maddesinde (05.08.2017 tarih 30145 numaralı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Ceza Muhakemesinde Uzlaştırma Yönetmeliğinin 33/e maddesinde), şüpheli tarafından yerine getirilebilecek edimlerin konusu belirtilmiş, mağdurdan veya suçtan zarar görenden özür dilenmesinin edimler arasında sayılması, tarafların uzlaşması için mutlaka maddi karşılık ödenmesi şartının dahi ön görülmemesi, bu anlamda uzlaştırma tutanağının geçerli ve bağlayıcı olması, ceza soruşturması kapsamındaki uzlaştırma faaliyetlerinde, davacının özgür iradesi ile uzlaşma tutanağını imzalaması, kaza tarihi ile uzlaşma tutanağının düzenlendiği tarih arasında geçen süre ve soruşturma kapsamında davacının durum hakkında bilgi sahibi olduğu anlaşılmıştır.
Özgür iradesi ile davacının imzaladığı uzlaşma tutanağının CMK’nın 253/19. maddesi gereği ilam niteliğinde olması, araç sürücüsü, işleteni ve trafik sigortası şirketi arasında kanundan kaynaklanan müteselsil borçluluk ilişkisi bulunması, kendi aralarındaki iç ilişki de (rücu) şartları varsa zararın en son haksız fiil faili olan araç sürücüsü üzerinde kalması (TBK’nın 162,163.vd mad.), TBK’nın 166. maddesi gereğince borçlulardan birinin ifa veya takasla borcun tamamını veya bir kısmını sona erdirmesi halinde, bu oranda diğer borçluların da borçtan kurtulması, aynı Kanun’un 168/2 fıkrası gereğince alacaklının diğerlerinin zararına olarak borçlulardan birinin durumunu iyileştirmesi halinde bunun sonuçlarına kendisinin katlanması gerekmektedir. Davalı şirket kazaya neden olan aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olup sorumluluğu 2918 sayılı KTK.nın 85 ve 91. maddeleri gereğince araç işleteninin üçüncü kişilere olan hukuki sorumluluğunu, sigortalısının kusuru ve azami poliçe limitine kadar üstleneceğinden, davalıya sigortalı aracın işleteni ve aynı zamanda aracın sürücüsü olan … ile yapılan uzlaşmanın dolayısı ile davalı … şirketine sirayet edeceğinin kabulü gerekmektedir.
Yukarıda belirtilen hukuki ve fiili durumlar ışığında, şüphelinin, edimini yerine getirmemesi halinde uzlaşma raporu veya belgesi, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 38. maddesinde yazılı ilam mahiyetini haiz belgelerden sayılır.” şeklinde düzenlenmesi, CMK gereğince Uzlaştırmanın Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 20. Maddesinde (05.08.2017 tarihli değişiklikle 33. maddesi) şüpheli tarafından yerine getirilebilecek edimlerin konusunun belirtilmesi, aynı maddenin 20/d bendinde mağdurdan veya suçtan zarar görenden özür dilenmesinin de edimler arasında sayılması, tarafların uzlaşması için mutlaka maddi karşılık ödenmesi şartının ön görülmemesi, bu anlamda uzlaştırma tutanağının geçerli ve bağlayıcı olması, ceza soruşturması kapsamındaki uzlaştırma faaliyetlerinde, davacının özgür iradesi ile uzlaşma tutanağını imzalaması, kaza tarihi ile uzlaşma tutanağının düzenlendiği tarih arasında geçen süre ve soruşturma kapsamında davacının durum hakkında bilgi sahibi olduğunun anlaşılması, özgür iradesi ile davacının imzaladığı uzlaşma tutanağının CMK’nın 253/19. maddesi gereği ilam niteliğinde olması nedeniyle davacı … adına açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmediğinden davalı … Sigorta vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, HMK.353/1.b.2. maddesi gereğince davanın CMK.nın 253/19. maddesi gereğince reddine dair yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
I-Davalı … Sigorta AŞ vekilinin İstinaf başvurusunun kabulü ile, Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02/07/2020 gün, 2017/164 Esas, 2020/346 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1.b.2 maddesi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına,
Buna göre;
1-Davacının yaralanması nedeniyle açılan geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı davasının CMK.nın 253/19. maddesi gereğince uzlaşma nedeniyle REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL. karar ve ilam harcından peşin alınan 31,40-TL + 32,70 TL ıslah harcı olmak üzere 64,10 TL’nin mahsubu ile kalan 115,80-TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı yargılamada vekil ile temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/4.maddesi gereğince 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
II-İSTİNAF BAŞVURUSU NEDENİYLE YAPILAN HARÇ VE MASRAFLAR YÖNÜNDEN;
1-Davalı vekili tarafından yatırılan 220,00-TL. istinaf karar ve ilam harcının istek halinde iadesine,
2-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Başvuran tarafça yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısmın HMK.nın 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
4-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 15/03/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.



Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.