Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/700 E. 2023/449 K. 29.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/700 – 2023/449
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/700
KARAR NO : 2023/449

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/12/2020
NUMARASI : 2015/154 Esas – 2020/881 Karar

DAVACI :
VEKİLİ
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : TAZMİNAT
KARAR TARİHİ : 29/03/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 03/04/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 08.09.2014 tarihinde müvekkilinin yolcu olarak bulunduğu … plakalı araç ile … plakalı aracın çarpışması sonucunda maddi hasarlı ve yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, kazanın meydana gelişinde müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, müvekkilinin kaza tarihinde … Endüstri Meslek Lisesinde öğrenci olduğunu mezun olduğunda bilgisayar teknikeri – programcısı olarak iş bulabileceği gibi sınavsız geçiş hakkı mevcut olduğundan üniversitelerin bilgisayar mühendislikleri bölümüne girme hakkı olduğunu bu nedenle tazminat hesabının bilgisayar mühendisi olarak çalışabilecek bir kişinin geliri üzerinden hesaplanmasını, kazaya karışan … plakalı aracın … Sigorta AŞ. tarafından sigortalandığını ve sigorta şirketine yapılan başvurunun 17.10.2014 tarihinde tebliğ edildiğini, 8 iş günlük süre içinde ödeme yapılmadığından sigorta şirketinin temerrüde düştüğünü, … plakalı aracın davalı Türkiye Motorlu Araçlar Bürosu nezdinde Yeşil Kart sigortalısı olduğunu ve yapılan başvurunun 17.10.2014 tarihinde tebliğ edildiğini, 8 iş günlük süre içinde ödeme yapılmadığından davalı Motorlu Araçlar Bürosu’nun da temerrüde düştüğünü bildirerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik geçici ve kalıcı iş görmezlik tazminatı, bakıcı gideri ve SGK tarafından karşılanmayan tedavi gideri olmak üzere toplam 100,00TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile bu talepleri kabul görmez ise temerrüt tarihi olan 27.10.2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesini talep etmiş, 01.03.2016 tarihli dilekçesi ile talebini açıklayarak iş görmezlik zararları için 50,00TL, bakıcı gideri için 25,00TL, tedavi giderleri için 25,00TL talep ettiklerini bildirmiş, 06.10.2020 tarihli dilekçesi ile dava değerini arttırarak 93.754,23TL sürekli iş görmezlik tazminatı, 10,00TL geçici iş görmezlik tazminatı, 1.814,40TL bakıcı gideri, 3.175,00TL tedavi giderinin dava tarihinden bu talepleri kabul görmez ise temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi, yargılama giderleri ve her bir alacak kalemi için ayrı ayrı hesap edilecek vekalet ücreti ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta AŞ. vekili cevap dilekçesinde; dava açılmadan önce müvekkili şirkete başvuru yapılmadığını, kazaya karışan … plakalı aracın müvekkili şirket tarafından Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalı olduğunu, sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe limiti ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru ile sınırlı olduğunu, bu nedenle kabul anlamına gelmemekle birlikte olayda öncelikle kusur durumunun ve davacının maluliyet oranlarının tespit edilmesi gerektiğini, meydana gelen kaza nedeniyle davacı tarafından yapılmış olan masraflardan (tedavi gideri, geçici sürekli iş görmezlik sakatlık tazminatı) müvekkili şirketin sorumlu olmadığını, davacının sigortalı araçta yolcu ve bu nedenle hatır taşıması indirimi yapılması, hükmedilecek faizin yasal faiz olması gerektiğini belirterek haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Türkiye Motorlu Taşıtlar Bürosu vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin geçerli bir yeşil kartın bulunması koşuluyla yabancı plakalı motorlu araçların işletenleri bakımından üçüncü şahıs sorumluluk sigortası görevini üstlendiğini, … plakalı aracın sigortalı şirketinin merkezi Fransa’da bulunan … şirketi olduğunu, kazanın meydana gelişinde araç sürücüsü… ‘in kusurunun bulunmadığını, davacı … Endüstri Meslek Lisesinde öğrenci olduğundan ve mezun olduğundan bilgisayar teknikeri olarak çalışabileceğinden hesaplamanın buna göre yapılması gerektiğini, ileride bilgisayar mühendisi olup olmayacağı belli olmayan davacının bilgisayar mühendisi olabilir düşüncesi ile tazminat hesabının buna göre yapılmasının gerçek zararın tespiti ile gerçek zararın ödenmesi ilkesine aykırı olduğunu, avans faizi talep edilemeyeceğini, ancak yasal faiz talep edilebileceğini, Türkiye Motorlu Taşıtlar Bürosu’nun sorumluluğunun kaza tarihindeki poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu belirterek haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; dava konusu trafik kazasının meydana geldiği 08.09.2014 tarihinde;”Maluliyet Tespit İşleri Yönetmeliğinin” yürürlükte olduğu, bu yönetmelik gereğince %60’ın üzerindeki maluliyet oranları tespit edilebilir olduğundan %60’ın altındaki maluliyet oranlarının tespitinde Çalışma Güçü Ve Meslekte Kazanma Güçü Kaybı Oranı Tespit İşleri Yönetmeliği’nin esas alındığı ve buna göre maluliyet oranlarınını tespitinin gerektiği, İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesinin 19.04.2019 tarihli raporunda 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik” gereğince davacının maluliyet oranlarının tespit edildiği, ancak kaza tarihi olan 08.09.2014’de trafik kazaları yönünden bu yönetmeliğin uygulanamayacağı, ayrıca Anayasa Mahkemesi’nin 17.07.2002 tarih, 2019/40-2020/40 sayılı iptal kararı ile de Karayolları Trafik Kanunu’nun ZMMS Genel Şartlar’ına yaptığı atıflar iptal edilmiş olduğundan davacının maluliyet oranlarının tespitine ilişkin İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesinin 19.04.2019 tarihli raporunun esas alınamayacağı, dosyada mevcut Ankara Üniversitesi Tıp Fakultesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığının 24.02.2016 tarihli ve İstanbul Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesinin 19.07.2017 tarihli raporlarının Çalışma Gücü ve Meslekte Kazana Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği esas alınarak düzenlendiği ve her iki raporda da davacının vücut genel çalışma gücünü kaybetmediğinin bildirildiği, bu nedenle davacının maluliyet oranlarının tespiti hususunda bu raporların, davacının bakıcıya muhtaç olduğu süre (iki ay) yönünden İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesinin 19.04.2019 tarihli raporunun esas alınarak ve davacının kaza tarihinde 17 yaşında olduğu, bu nedenle geçici iş görememezlik zararı talep edemeyeceği, davacının hazırlık soruşturması sırasında alınan ifadesinde de …’nin arkadaşı olduğunu ve arkadaşıyla gezmek ve vakit geçirmek için araca bindiklerini bildirmiş olduğundan hatır taşımasının bulunduğu anlaşıldığından davanın kısmen kabulü ile 1.814,40TL bakıcı gideri tazminatı ile 3.175,00TL tedavi giderinin davalı … Sigorta yönünden temerrüt tarihi olan 30.10.2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalı Türkiye Motorlu Taşıtlar Bürosu yönünden temerrüt tarihi olan 31.10.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davanın kalıcı iş görmezlik tazminatı ile geçici iş görmezlik tazminatına ilişkin taleplerinin reddine karar verilmiş; hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; mahkemece işgöremezlik taleplerinin reddine karar verilmesinin doğru olmadığını, raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi gerektiğini, raporlarda davacının meslek kodunun da yanlış alındığını, maluliyet raporları arasındaki çelişki giderilerek yeniden hesap raporu alınması gerektiğini, hesap raporunda gelirin düşük esas alınmasını kabul etmediklerini belirterek, istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İstinaf aşamasında sunduğu beyan dilekçesi ile AYM’nin iptal kararı gereğince dosyadaki raporlara itirazlarının yeniden değerlendirilmesini ve istinaf başvurularının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davacı vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, kamu düzenine aykırılıklar resen gözetilerek, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Yerel Mahkeme tarafından davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, kaza tarihinde 17 yaşında olan davacının o tarihte düzenli gelir getiren bir işte çalıştığının ispatlanmamasına göre geçici iş göremezlik tazminatı talep etme koşullarının oluşmadığı, mahkemece hükme esas alınan maluliyet raporunun usulüne uygun yönetmelik hükümleri esas alınarak düzenlendiği, davacının sürekli işgöremezlik gerektirir maluliyetinin bulunmadığı ve bu raporun hükme esas alınmasında bir isabetsizlik görülmediği, yine davacının daha yüksek gelir elde edeceğinin de ispatlanamadığı anlaşıldığından, davacı vekilinin tüm istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden, istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı vekilinin yerel mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacıdan alınması gerekli 179,90TL istinaf karar harcından peşin alınan 59,30TL’nin mahsubu ile bakiye 120,60 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
4-İstinaf eden tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Kararın taraflara HMK’nın 359/4 maddesi gereğince usulüne uygun şekilde tebliğine,
Dair, duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 361/1 maddesi uyarınca kararın usulen tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere 29/03/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.