Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/698 E. 2023/401 K. 22.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/698
KARAR NO : 2023/401

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : DR. … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/12/2020
NUMARASI : 2017/484 Esas 2020/791 Karar

DAVACILAR :
VEKİLİ : Av. … – E-TEBLİGAT

DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 22/03/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 22/03/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde, 30/08/2015 tarihinde dava dışı sürücü …’nın sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile karşı yönden gelen … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın çarpışması sonucu meydana gelen kazada, … plakalı otobüste biletli yolcu olan davacıların yaralandığını, kaza anında düzenlenen kaza tespit tutanağında asli kusurun … plakalı yolcu otobüsünde olduğunun yer aldığı, dava konusu kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortasının, davalı … Sigorta şirketi tarafından yapıldığını belirterek, fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla, davacılar … ile … için ayrı ayrı 1.500,00-TL geçici iş göremezlik, 1.500,00-TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere 3.000,00-TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı … sigorta vekili cevap dilekçesinde , davaya konu kazaya karışan … plakalı aracın müvekkil şirket nezdinde 09/06/2015-2016 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, bu poliçe teminatının ancak şehirlerarası yapılan taşımacılık faaliyetlerini ve yalnızca biletli yolcuları kapsadığını, dava konusu olayın şehir içi yolculukta gerçekleştiğini, poliçenin dayanağının 4925 sayılı Karayolu Yolcu Taşıma Kanunu olduğunu, kazaya karışan aracın kaza tarihinde Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta poliçesinin bulunmadığını, şehir içi taşımacılıkta ZMMS poliçesinin geçerli olduğunu, taleplerin ZMMS poliçesine yöneltilmesi gerektiğini, davacının şehirlerarası yolcu olmadığını, müvekkilinin sigortalısının kusuru oranında ve poliçe limiti sınırları dahilinde sorumlu olduğunu, davacının müterafik kusurunun dikkate alınması gerektiğini, dosyanın maluliyet durumunun tespiti için Adli Tıp Kurumu İhtisas dairesine gönderilmesini, SGK tarafından ödeme yapılıp yapılmadığının tespit edilmesi gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, 30/08/2015 tarihinde dava dışı sürücü …’nın sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile karşı yönden gelen … sevk ve idaresindeki … plakalı otobüsün çarpışması sonucu meydana gelen kazada, otobüste biletli yolcu olarak bulunan davacıların yaralandığı, … plakalı otobüsün Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk sigortası ile davalı şirketçe sigortalı olduğu, davacıların maluliyetine ilişkin maddi tazminat talepli mevcut dava açılmış olup, davacıların maluliyet oranlarına ilişkin yapılan muayene sonucu davacı …’nin söz konusu kaza nedeniyle maluliyet tayinine mahal olmadığı ve tıbbi iyileşme süresinin 3 haftaya kadar uzayabileceği, diğer davacı …’nin geçirmiş olduğu trafik kazası nedeniyle bedensel özür oranının %30 olduğu, tıbbi iyileşme süresinin 6 aya kadar uzayabileceğinin tespit edildiği, dava dışı sürücülerin kusur oranlarına ilişkin yapılan incelemeler neticesinde davalı sigorta şirketi sigortalısı … plakalı otobüsün sürücüsünün %50 oranında, … plaka sayılı aracın sürücüsünün %50 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği, davacıların talep edebileceği tazminat hesabına ilişkin olarak, davacı … … maluliyetinin bulunmaması nedeniyle sürekli iş göremezlik yönünden zarar tazmin edilemeyeceği, yine kaza tarihinde 10 yaşında olması, üretici konumunda bulunmaması, bir işte çalışmaması nedeniyle geçici iş göremezlik tazminatı yönünden de zarar tazmin edilemeyeceğinden taleplerinin reddine, diğer davacı … yönünden ise talep edebileceği miktarın geçici iş göremezlik tazminatı olarak 5.996,64-TL, sürekli iş göremezlik tazminatı olarak ise 229.385,20-TL olduğu, davalı sigorta şirketine sigortalı aracın ticari (otobüs) olması nedeniyle dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerektiği gerekçesiyle; “-Davanın Kısmen Kabulüne, -Davacı … yönünden davanın reddine,
-Davacı … yönünden 229.385,20-TL sürekli iş göremezlik, 5.996,64-TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 235.381,84-TL‘nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine “karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … Sigorta Şirketi vekili istinaf dilekçesinde, davacının psikolojik arazlarına ilişkin kalıcı maluliyet atfedilebilmesi için öncelikle kesintisiz ve sürekli şekilde tedavi görüldüğünün, gerekli ilaçların kullanıldığının, buna rağmen işlevselliğin düzelmediğinin kanıtlanması gerektiğini, gerekli tedaviler tamamlandığında tedavi sonrası stres bozukluğunun iyileşebilen/ tedavi edilebilen bir hastalık olduğunu, fakat davacının tedavi olduğuna, ilaç kullandığına dair dosyada herhangi bir delil bulunmadığını, bu arazın sürekli olup olmadığının yapılacak tedaviler tamamlandığında anlaşılacağından, kişinin en az bir buçuk yıl aralıksız psikiyatri tedavisi görmesi gerektiğini, bu nedenle davacıya, kesintisiz şekilde tedavi görüldüğü, buna rağmen iyileşmenin sağlanmadığına ilişkin olarak tedavi evrakları, medula kayıtları ve ilaç reçetelerinin sunulması için süre verilmesi; ayrıca tespit edilen “psikolojik” arazların sürekli nitelik taşıyıp taşımadığının belirlenmesi için dosyanın Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesine gönderilmesi gerekirken psikolojik araz dikkate alınarak hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, i davacı … için mahkeme nezdinde alınan maluliyet raporları arasında çelişki bulunduğunu, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi nezdinde 21.06.2018 tarihinde alınan maluliyet raporunda davacı yan için sürekli sakatlığının bulunmadığı belirlenmiş olup 3 ay geçici iş göremezlik süresi belirlendiğini, daha sonrasında yine Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi nezdinde 14.08.2020 tarihinde alınan maluliyet raporunda davacı yanın %30 oranında maluliyetinin bulunduğunun belirlendiğini, çelişkinin giderilmediğini, geçici iş göremezlik tazminatının teminat kapsamında bulunmadığını, mahkeme kararına dayanak bilirkişi hesap raporunda PMF 1931 yaşam tablosu kullanıldığını, ancak 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren yeni genel şartlar maddelerine uygun olarak TRH 2010 yaşam tablosuna göre hesap yapılması gerektiğini, ayrıca hesaplama yapılırken aktüeryal yöntem kullanılarak 1,8 teknik faiz uygulanması gerektiğini, müvekkil şirketin sorumluluğunun sigortalı aracın kusuru ile sınırlı olduğunu, somut olayda sigortalı araç sürücüsü (asla kabul anlamına gelmemek kaydıyla) %50 kusurlu olmasına rağmen hesap raporunun %100 kusur üzerinden hazırlandığını ve %100 kusura denk gelen tazminat üzerinden hüküm kurulduğunu, iş kazası bakımından değerlendirme yapılmadığını, ayrıca SGK tarafından ödemeler TBK md.55 gereği, rücuya tabi olduğu takdirde hesaplanan tazminattan indirilmesi gerektiğini, dava konusu olayın KTK ve TBK kapsamında, haksız fiil iddiasına dayalı tazminat talebi olduğunu, olay ticari iş niteliğinde olmadığından avans faizine hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Mahkemece, verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden; HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı istemidir.
Davalı vekilinin, hükme esas alınan maluliyet raporuna yönelik istinaf sebeplerinin incelenmesinde;
Haksız fiilden kaynaklanan bedensel zararlar nedeniyle, maluliyetin doğru şekilde tespit edilmesi önemlidir. Mahkemece hükme esas alınan ve Adli Tıp uzmanları tarafından tanzim edilen raporda, davacının meydana gelen kaza nedeniyle travma sonrası stres bozukluğu meydana geldiği kabul edilerek, özür oranı tespit edilmiş ise de, dosya içerisinde davacının kaza sonrasında psikolojik tedavi gördüğüne ilişkin tedavi evrakı bulunmadığı gibi, Hacettepe Üniversitesinden alınan raporda da, davacının rahatsızlığının kaza ile illiyet bağı olup olmadığı, sürekli mahiyette olup olmadığı, kazadan kaynaklanan bir rahatsızlığının oluşması halinde, çalışma gücünün kaybına veya azalmasına etki edebilecek mahiyette olup olmadığı değerlendirilmediğinden, Adli Tıp uzmanları tarafından düzenlenen maluliyet raporu karar vermeye elverişli değildir.
Alınan maluliyet raporunun karar vermeye elverişli olmamasına ve davalı tarafından da rapora itiraz edilmiş olmasına göre, davacı …’ın mevcut yaralanması konusunda uzmanların da içerisinde bulunduğu, Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas kurulundan, kaza tarihinde yürürlükte bulunan çalışma gücünün azalması ve yitirilmesinin tespitine yönelik yönetmelik hükümleri gereğince, geçici ve sürekli maluliyet durumunun tespit edildiği, davacının mevcut yaralanmalarının kaza ile illiyetinin değerlendirildiği, özellikle davacıda kazaya bağlı psikolojik rahatsızlıkların meydana gelip gelmediği, gelmiş ise tedavisinin mümkün olup olmadığı, sürekli mahiyette olup olmadığı, rahatsızlıkların çalışma gücünün kaybına yahut azalmasına etki edecek boyutta olup olmadığının değerlendirildiği, denetime elverişli rapor alınarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, davalı tarafından da itiraz edilen denetime elverişli olmayan rapora göre karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
Diğer taraftan, Hacettepe Üniversitesi tarafından sağ el metakarp fraktürü nedeniyle ilk raporda geçici iş göremezlik süresinin 3 ay, ikinci raporda ise 6 ay olarak belirlendiği ve bu yöndeki çelişkinin de giderilmediği anlaşılmıştır.
Diğer taraftan, karar başlığında, …’ye velayeten annesi … ve babası … tarafından dava açıldığının belirtilmemesi isabetsiz ise de, bu yanlışlık mahallinde her zaman düzeltilebileceğinden kaldırma sebebi sayılmamıştır.
Yukarıda, açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf talebinin kabulüne, mahkemece uyuşmazlığın çözümünde etkili deliller toplanılmadan ve değerlendirilmeden karar verilmiş olması nedeniyle, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülerek, öncelikle yukarıda açıklandığı üzere Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas kurulundan denetime elverişli maluliyet raporu alınarak, bundan sonra davanın esası hakkında, hükmün davalı tarafından istinaf edilmiş olması nedeniyle usuli kazanılmış hakları korunarak, karar verilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, davalı vekilinin sair istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 14/12/2020 tarihli, 2017/484 Esas – 2020/791 Karar sayılı kararın, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
Kararın kaldırılma sebebine göre, davalı vekilinin sair istinaf taleplerinin İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf eden davalı tarafından yatırılan 3.388,00TL istinaf karar harcının istek halinde istinaf eden davalıya iadesine,
4-İİK’nın 36. maddesi gereğince, Ankara 22. İcra Müdürlüğü’nün 2021/124 Esas sayılı dosyasına depo edilen 534.000,00TL bedelli teminat mektubunun yatırana iadesine,
5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
6-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 22/03/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.



Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.